COP30 Liderler Zirvesi, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında düzenlenen iki günlük devlet ve hükümet başkanları buluşmasıdır. Zirve, 6–7 Kasım 2025 tarihlerinde Brezilya’nın kuzeyinde, Pará eyaletinin başkenti Belém’de gerçekleştirilmiştir. Etkinlik, 10–21 Kasım 2025 tarihleri arasında yapılacak olan COP30 müzakerelerinin başlangıcını oluşturmuştur.

COP30 Liderler Zirvesi, 7 Kasım 2025 - (Anadolu Ajansı)
Zirvenin Gündemi ve Temel Hedefleri
COP30 Liderler Zirvesi’nin ana gündemi, küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlandırma hedefinin sürdürülmesi, Paris Anlaşması’nın uygulanması ve iklim finansmanının güçlendirilmesi olmuştur. Zirve, “uygulama COP’u” olarak tanımlanmış ve önceki konferanslarda verilen taahhütlerin somut adımlara dönüştürülmesini amaçlamıştır.
Zirvede ele alınan öncelikli başlıklardan biri, iklim finansmanı olmuştur. Bu konu, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlaması ve sera gazı emisyonlarını azaltabilmesi için gerekli kaynakların artırılmasını kapsamıştır. “Bakü’den Belém’e Yol Haritası” adlı belge, 2035 yılı itibarıyla kamu ve özel kaynaklardan yıllık 1,3 trilyon dolarlık iklim finansmanı sağlanmasını hedefleyen temel referans doküman olarak gündeme alınmıştır. Bu hedefe ulaşmak için daha fazla hibe, düşük maliyetli sermaye ve sürdürülebilir borç yönetimi mekanizmalarının oluşturulması kararlaştırılmıştır.
İklim finansmanı tartışmaları, gelişmiş ülkelerin sorumluluk payı, özel sektörün katkısı ve finansman akışlarındaki eşitsizlikler etrafında şekillenmiştir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve iklim düşünce kuruluşu E3G tarafından yapılan değerlendirmelerde, küresel ölçekte yıllık 7–8,1 trilyon dolar arasında bir finansman ihtiyacı bulunduğu, mevcut kaynakların ise özellikle kırılgan ülkelere yeterince ulaşmadığı belirtilmiştir.
Zirvenin ikinci ana gündemi, adaptasyon ve mitigasyon dengesinin güçlendirilmesi olmuştur. Liderler, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmanın yanı sıra toplulukların dayanıklılığını artıracak uyum politikalarının “stratejik yatırım” olarak görülmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu bağlamda tarım, altyapı, su kaynakları ve gıda güvenliği alanlarında uygulanabilir planların hazırlanması öne çıkmıştır.
Bir diğer temel hedef, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konularında COP28’de alınan kararların uygulamaya geçirilmesidir. 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması ve enerji verimliliği artışlarının ikiye katlanması hedefleri doğrultusunda ülkelerin ulusal planlarının gözden geçirilmesi kararlaştırılmıştır.
Zirve, ayrıca biyoçeşitlilik, ormanların korunması ve karbon yutak alanları konularına özel vurgu yapmıştır. Özellikle Amazon ormanlarının korunmasına yönelik uzun vadeli yatırım aracı olarak sunulan Tropical Forests Forever Facility (TFFF) programı, tropik ekosistemlerin sürdürülebilirliğini güvence altına almayı amaçlamıştır.

COP30 Liderler Zirvesi, 7 Kasım 2025 - (Anadolu Ajansı)
Açılış Oturumu ve Liderlerin Konuşmaları (6 Kasım 2025)
COP30 Liderler Zirvesi’nin açılış oturumu 6 Kasım 2025 tarihinde Belém kentinde gerçekleştirilmiştir. Oturum, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres ve Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın konuşmalarıyla başlamıştır.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, COP30’un açılışında yaptığı konuşmada, bu konferansın “küresel iklim sürecinin Brezilya’ya sembolik dönüşünü” temsil ettiğini ve 1992 Rio Dünya Zirvesi’nden otuz yıl sonra yeniden Latin Amerika’da düzenlenmesinin tarihsel bir anlam taşıdığını belirtmiştir. Lula, 2025 yılının hem Birleşmiş Milletler’in 80. yılı hem de Paris Anlaşması’nın kabul edilişinin 10. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak bu dönüm noktalarının “çok taraflılığın geleceği açısından belirleyici” olduğunu ifade etmiştir.
Lula konuşmasında, “COP30 gerçeğin COP’u olacaktır.” sözleriyle zirvenin amacını vurgulamış; bilimsel uyarılara kulak verilmesi, sözlerin somut değişimlere dönüşmesi ve dayanışma ruhunun güçlendirilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Brezilya’nın ev sahipliğinde yürütülen sürecin temel ilkesini, Portekizce “Mutirão” olarak adlandırılan kolektif çaba ve ortak sorumluluk anlayışı oluşturmuştur. Başkan, bu kavramın COP30’un ruhunu belirlediğini ve iklim eyleminde dayanışmanın ana ilke olması gerektiğini söylemiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, aynı gün düzenlenen Liderler Genel Kurulu oturumunda yaptığı konuşmada, küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat dereceyle sınırlama hedefinin “başarısızlığa uğradığını” belirtmiştir. Guterres, “Acı gerçek şu ki, 1,5 derecenin altında kalmayı başaramadık. Bilim dünyası, 2030’ların başlarından itibaren bu sınırın aşılmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.” ifadelerini kullanmıştır.
Guterres, Dünya Meteoroloji Örgütü verilerine atıfta bulunarak sera gazı emisyonlarının rekor seviyeye ulaştığını, mevcut ulusal planların uygulansa dahi 2 derecenin üzerinde bir ısınmaya yol açacağını belirtmiştir. Bu durumu “ahlaki bir başarısızlık ve ölümcül ihmal” olarak nitelendirmiştir. Ayrıca fosil yakıtların hâlen yüksek sübvansiyonlar aldığını ve özel sektör lobilerinin ilerlemeyi engellediğini ifade etmiştir.
Konuşmasında “Açık konuşalım, 1,5 derece sınırı insanlık için kırmızı çizgidir. Kimse fizikle pazarlık edemez ama liderlik etmeyi seçebiliriz ya da yıkıma sürüklenmeyi.” ifadesine yer vermiştir.
Açılış oturumunda ayrıca, COP30’un temel teması olan “uygulama” kavramı yinelenmiştir. Guterres, ülkelerin verilen sözleri hayata geçirmesi gerektiğini, finansal ve teknolojik desteğin artırılmasının zorunlu olduğunu vurgulamıştır.
Zirvenin ilk günü, küresel iklim hedeflerinin mevcut durumu, bilimsel veriler ışığında 1,5°C sınırının aşılıp aşılmayacağı tartışmaları ve gelişmiş ülkelerin finansal yükümlülüklerini yerine getirme sorumlulukları etrafında şekillenmiştir. Katılım düzeyi önceki zirvelere göre sınırlı olmuş, yaklaşık 60 devlet ve hükümet başkanı açılış oturumunda yer almıştır.

COP30 Liderler Zirvesi, 7 Kasım 2025 - (Anadolu Ajansı)
İlk Günün Belgeleri
COP30 Liderler Zirvesi’nin ilk günü, 6 Kasım 2025 tarihinde Belém’de yapılan oturumlarda iki ana belge ve girişim kamuoyuna sunulmuştur:
Tropical Forests Forever Facility (TFFF) ve Yangın Yönetimi ve Orman Dayanıklılığı Eylem Çağrısı.
Bu belgeler, zirvenin açılış gününde Brezilya’nın ev sahipliğinde imzaya açılmıştır.
Tropical Forests Forever Facility (TFFF)
Tropical Forests Forever Facility, tropik ormanların korunması ve uzun vadeli yatırım mekanizmalarının oluşturulması amacıyla başlatılmış bir finansman girişimidir. Fon, tropik bölgelerdeki ülkelerin orman ekosistemlerini koruma çabalarını desteklemek için kalıcı bir finansal araç olarak tasarlanmıştır.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva tarafından tanıtılan bu girişim, “Küresel Güney ülkelerinin orman gündeminde ilk kez öncü rol üstlenmesini sağlayacak” bir yapı olarak tanımlanmıştır. TFFF, kısa sürede uluslararası destek bulmuştur. Açılış gününde 53 ülke girişimi desteklemiş, aralarında 19 potansiyel yatırımcı ülke de ön niyet beyanında bulunmuştur.
Açıklanan taahhütler arasında;
- Norveç’in 3 milyar ABD doları,
- Endonezya ve Brezilya’nın 1’er milyar ABD doları,
- Fransa’nın 500 milyon avro,
- Hollanda’nın 5 milyon ABD doları (sekretarya desteği),
- Portekiz’in 1 milyon avro katkısı yer almıştır.
Bu fon, tropik ormanların korunmasını, yerel halkların geçim kaynaklarının güvence altına alınmasını ve biyoçeşitliliğin sürdürülebilir yönetimini hedeflemektedir.
Entegre Yangın Yönetimi ve Orman Dayanıklılığı Eylem Çağrısı
Zirvenin ilk gününde yayımlanan ikinci belge, Integrated Fire Management and Wildfire Resilience Call to Action olmuştur. Bu çağrı, 40’tan fazla ülke ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Uluslararası Tropik Kereste Örgütü (ITTO) gibi kuruluşların desteğiyle kabul edilmiştir.
Belgede, yangın yönetiminin yalnızca yangın söndürmeye değil, önleyici ve bilim temelli stratejilere dayalı olması gerektiği vurgulanmıştır. Eylem Çağrısı, küresel ölçekte entegre yangın yönetiminin iklim politikalarıyla ilişkilendirilmesini, yerli halkların liderliği, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve teknoloji transferi yoluyla dayanıklılığın artırılmasını önermiştir.
İkinci Gün Gelişmeleri (7 Kasım 2025)
COP30 Liderler Zirvesi’nin ikinci günü 7 Kasım 2025 tarihinde Belém’de gerçekleştirilmiştir. Oturumlarda açlık, yoksulluk, çevresel adalet ve sürdürülebilir yakıtlar gibi başlıklar öne çıkmıştır. Gün boyunca beş temel bildiri ve girişim kabul edilmiştir: Belém Bildirgesi (Hunger, Poverty and People-Centered Climate Action), Adaptasyon Hedeflerinin Uygulaması Yuvarlak Masası, Belém 4X Sürdürülebilir Yakıtlar Taahhüdü, Karbon Piyasaları Koalisyonu Bildirgesi ve Çevresel Irkçılıkla Mücadele Bildirgesi.
Belém Bildirgesi: Açlık, Yoksulluk ve İnsan Merkezli İklim Eylemi
Belém Bildirgesi, 44 ülke tarafından imzalanmıştır. Bildirge, iklim değişikliğinin en yoksul topluluklar üzerindeki etkilerine dikkat çekmiş ve açlık, yoksulluk ile eşitsizlikle mücadelede insan merkezli iklim eyleminin önceliklendirilmesini vurgulamıştır. Metinde, iklim değişikliğinin “gıda güvensizliği, suya erişim, sağlık göstergeleri ve geçim kaynakları üzerinde derinleştirici etkiler yarattığı” belirtilmiştir.
Belém Bildirgesi, ülkelerin sosyal koruma sistemlerini iklim değişikliğine duyarlı hâle getirmesi, küçük çiftçilerin ve yerel toplulukların desteklenmesi ve iklim dayanıklılığını artıran üretim biçimlerine yatırım yapılması çağrısında bulunmuştur. Ayrıca bildiride, iklim finansmanının kırılgan topluluklar lehine adil dağıtılması gerektiği vurgulanmıştır.
Belgeye göre, taraf ülkeler sekiz ölçülebilir hedef belirlemiştir. Bu hedefler arasında, sosyal koruma kapsamının yıllık %2 oranında artırılması ve ülkelerin kısa ve uzun vadeli iklim kırılganlıklarını değerlendirme kapasitesinin genişletilmesi yer almıştır. Bildiri, ayrıca küçük üreticilere yönelik istihdam, sigorta ve gelir desteği gibi araçların genişletilmesini önermiştir.
Adaptasyon Hedeflerinin Uygulaması Yuvarlak Masası
7 Kasım günü Brezilya ve Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde düzenlenen “Adaptasyonun Uygulanması Yuvarlak Masası” oturumunda, uyum politikalarının stratejik yatırım olarak görülmesi yönünde ortak bir yaklaşım benimsenmiştir. Liderler, adaptasyonun yalnızca bir çevresel gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal kalkınmayı destekleyen bir yatırım alanı olduğunu vurgulamıştır.
Katılımcılar, adaptasyon finansmanındaki mevcut açığın, yalnızca dış yardımlarla kapatılamayacağını belirtmişlerdir. Bu nedenle sigorta, garanti, borç takası ve TFFF benzeri yeni finansal araçların kullanılması önerilmiştir. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, “Adaptasyon, mitigasyonun sessiz ortağı olarak kalamaz; iklim adaletinin iki eşit sütunudur.” ifadesini kullanmıştır.
Belém 4X Sürdürülebilir Yakıtlar Taahhüdü
Aynı gün yayımlanan bir diğer belge, Belém 4X Pledge on Sustainable Fuels olmuştur. Bu girişim, 19 ülke tarafından imzalanmıştır. Taahhüdün amacı, 2035 yılına kadar sürdürülebilir yakıtların kullanımını dört katına çıkarmak ve ülkeler arasında uluslararası iş birliğini artırmak olarak belirlenmiştir. Bu hedef, ulaştırma, sanayi ve enerji sektörlerinde karbon salımının azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Karbon Piyasaları Koalisyonu Bildirgesi
İkinci günün bir diğer önemli gelişmesi, "Açık Karbon Piyasaları Koalisyonu Bildirgesi (Open Coalition on Compliance Carbon Markets)"nin kabul edilmesidir. Bu bildiri Brezilya, Çin, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık, Kanada, Almanya, Şili, Meksika, Fransa, Zambiya ve Ermenistan tarafından imzalanmıştır. Bildiri, karbon piyasalarının küresel düzeyde düzenlenmesi ve bu piyasaların ülkelerin emisyon azaltımı hedeflerini destekleyen araçlar hâline getirilmesi gerektiğini kabul etmiştir.
Koalisyon, karbon piyasalarının şeffaflık ve uyum standartları çerçevesinde geliştirilmesini, düşük ve orta gelirli ülkelerin bu sistemlerden faydalanmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Çevresel Irkçılıkla Mücadele Bildirgesi
Belém’de ikinci gün oturumlarında imzaya açılan son belge, Belém Declaration on Fighting Environmental Racism olmuştur. Bu metin, iklim politikalarıyla insan hakları arasında bağ kurarak çevresel adalet ve sosyal eşitlik ilkelerinin güçlendirilmesini hedeflemiştir. Latin Amerika, Afrika, Asya ve Okyanusya ülkelerinden çok sayıda temsilci belgeyi desteklemiştir. Bildiride, iklim politikalarının uygulanmasında ırksal eşitsizliklerin ve tarihsel adaletsizliklerin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.


