Anethum graveolens L., Apiaceae (Maydanozgiller) familyasından, tek yıllık ömürlü, aromatik ve otsu bir bitkidir. Tür adı Latince kökenlidir ve güçlü kokulu anlamına gelir. Bitki, özellikle Akdeniz, Güneybatı Asya ve Güneydoğu Avrupa kökenlidir. Yaprak ve tohumları mutfakta yaygın şekilde kullanılır.

Dereotu (Pixabay)
Botanik Özellikleri
Anethum graveolens L. (dereotu), Apiaceae (Maydanozgiller) familyasına ait, tek yıllık ömürlü, aromatik ve otsu bir bitkidir. Bitki genellikle 20 cm ile 1 metre arasında boylanabilir. Gövdesi dik, tüysüz, yuvarlak kesitli ve hafif olukludur; tabandan itibaren dallanma gösterir. Kazık yapılı kök sistemi ince ve narindir, genellikle 30 cm'den fazla derinleşmez.
Yaprakları koyu yeşil renkte olup teleksi bileşik (pinnat) yapıda ve ipliksi (filiform) segmentlere ayrılmıştır. Yapraklar gövdeye spiral dizilimli olup, her yaprak sapı, gövdeye geniş bir kılıf aracılığıyla bağlanır ve belirgin bir orta damara sahiptir. Bu yaprak yapısı, bitkiye ince, tüylümsü bir görünüm kazandırır.
Çiçekleri yeşilimsi-sarı renkte, aktinomorfik (radyal simetrili) ve çift cinsiyetlidir (hermafrodit). Çiçeklenme bileşik şemsiye (umbellifer) formunda gerçekleşir ve her bileşik şemsiye 15–30 arasında değişen ışın içerir. Çiçeklenme dönemi genellikle haziran–temmuz ayları arasında olup, tozlaşma başlıca arılar ve diğer böcekler aracılığıyla (entomogami) sağlanır.
Meyveleri diachen (ikili akene) yapısında olup olgunlaştıklarında iki parçaya ayrılan şizokarpik tohumlar içerir. Tohumlar küçük, oval, kahverengi, pürüzsüz ve tüysüzdür. 2–3 yıl boyunca çimlenme yeteneğini koruyabilir. Bitki çiçeklenme öncesi dönemde yaprak, çiçeklenme sonrası ise tohum verimi açısından değerlidir.
Bu botanik özellikleri sayesinde dereotu, hem kültür formunda hem de kendiliğinden yetişen doğal bireyler hâlinde çeşitli ekolojik koşullara uyum sağlayabilmektedir.
Yetiştirme Koşulları
Dereotu, sıcak, güneşli ve kuru iklimlerde yüksek verim gösterir. Yarı gölge verimi azaltabilir. Organik maddece zengin, iyi drene edilmiş, hafif tınlı toprakları tercih eder. pH aralığı 5.3–7.8 arasındadır. Kurak dönemlerde hızla tohuma kaçabilir. Bitki, tohumla çoğaltılır ve kendi kendine tohum saçma (self-sowing) eğilimindedir.
Kimyasal Bileşenler ve Etken Maddeler
Anethum graveolens uçucu yağ, flavonoidler, fenolik asitler, terpenoidler, kumarinler ve steroidler gibi birçok bileşik içerir. Bitkiden elde edilen uçucu yağlarda en baskın bileşikler şunlardır:
- d-karvon (%23.1)
- d-limonen (%45)
- α-fellandren, miristisin, anetol, p-anisaldehit
Bu bileşenler özellikle meyve, çiçekli üst kısımlar ve yapraklarda yoğunlaşır. Ayrıca flavonoidler (ör. quercetin, isoharmentin), fenolik asitler, tanenler, kumarinler ve triterpenoidler gibi önemli ikincil metabolitler de içerir.
Kullanım Alanları
Anethum graveolens (dereotu), çok yönlü kullanım alanlarına sahip tıbbi ve aromatik bir bitkidir. En yaygın kullanım alanı mutfaktır; taze yaprakları salatalarda, çorbalarda, sebze ve et yemeklerinde aroma verici olarak değerlendirilir. Tohumları ise turşu, ekmek ve bazı soslarda baharat olarak kullanılır. Ayrıca, olgunlaşmamış çiçekli kısımlardan elde edilen uçucu yağlar gıda ürünlerine doğal aroma katmak amacıyla kullanılmaktadır.

Dereotu (Pixabay)
Tıbbi alanda ise sindirim sistemi rahatsızlıklarına karşı geleneksel olarak karminatif (gaz giderici), antispazmodik (spazm çözücü) ve süt artırıcı (galaktagog) olarak kullanılmaktadır. Özellikle Ayurveda ve Unani gibi geleneksel tıp sistemlerinde mide problemleri, kolik ağrıları ve emzirme dönemlerinde anne sütünü artırmak amacıyla sıkça tercih edilmiştir.
Kozmetik ve kişisel bakım sektöründe de yer bulan dereotu, tohumlarından elde edilen uçucu yağlarıyla sabun, deterjan, şampuan ve parfüm gibi ürünlerde esans kaynağı olarak kullanılmaktadır.
Ekolojik Rolü
Dereotu, ekolojik işlevleri bakımından önemli bir bitkidir. Özellikle çiçeklenme döneminde salgıladığı nektar ve polenler sayesinde arılar, yaban arıları, kelebekler ve sinekler gibi pek çok tozlayıcı böceği kendine çeker. Bu yönüyle, tarım ekosistemlerinde biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlar. Tozlayıcıları destekleyici bu rolü, özellikle entomofilik (böceklerle tozlanan) kültür bitkileriyle birlikte ekildiğinde tarımsal verimi dolaylı olarak artırabilir.
Bununla birlikte dereotu, zararlı böceklere karşı dolaylı biyolojik mücadelede de etkilidir. Örneğin, havuç sineği (Psila rosae) gibi zararlılara karşı sınır bitkisi olarak kullanıldığında dikkat dağıtıcı ya da caydırıcı rol üstlenebilir. Ayrıca, bazı parasitoit böcek türleri (örneğin Cotesia glomerata ve Pediobius foveolatus) için yaşam ve çoğalma alanı sunarak zararlı böcek popülasyonlarının dengelenmesine yardımcı olur.
Bu ekolojik işlevlerinden dolayı Anethum graveolens, sürdürülebilir tarım uygulamalarında destek bitkisi olarak değerlendirilmekte ve doğal zararlı kontrolünü teşvik eden agroekolojik stratejilere entegre edilmektedir.


