Dünya Su Günü, suyun yaşam, gıda güvenliği, sağlık ve ekonomik kalkınmadaki önemine dikkat çekmek amacıyla her yıl 22 Mart tarihinde uluslararası düzeyde kutlanan bir gündür. Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen bu gün, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ve su tasarrufu konusunda farkındalık yaratmayı hedefler. Dünya Su Günü, suyun insanlar ve ekosistemler için hayati öneme sahip olduğunu vurgulamak, temiz suya erişimi olmayan bireylerin durumuna dikkat çekmek ve suyun bilinçli kullanımını teşvik etmek amacıyla düzenlenmektedir.

Su Kaynakları (Anadolu Ajansı)
Tarihçesi
Dünya Su Günü’nün fikir olarak ortaya çıkışı, 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı sırasında olmuştur. Aynı yıl Aralık ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, her yıl 22 Mart’ın Dünya Su Günü olarak kutlanmasını öngören A/RES/47/193 kararını kabul etmiştir. 1993 yılından itibaren kutlamalar dünya genelinde yaygınlaşmış etkinlikler su tasarrufu ve suyun korunması konularında halkın farkındalığını artıracak şekilde düzenlenmiştir.
Suyun Önemi
Su yaşamın temelini oluşturan ikamesi olmayan bir kaynaktır. Dünya yüzeyinin yaklaşık %70’i suyla kaplı olmasına rağmen, bu suyun %97,5’i tuzlu sudur ve yalnızca %2,5’i tatlı su olarak varlık gösterir. Bunun da yalnızca %1,2’si insan kullanımına erişilebilir durumdadır. Su, canlı organizmaların metabolizmasının düzenlenmesi, hücrelerin ve dokuların çalışması, atık maddelerin taşınması ve vücuttan atılması, eklemlerin çalışması, vücut sıcaklığının dengelenmesi ve hassas dokuların korunması gibi çok sayıda işlev için gereklidir. Vücut ağırlığımızın %50 ila %70’i sudan oluşur ve su olmadan birkaç gün yaşam sürdürmek mümkün değildir. Su, aynı zamanda ekosistemlerin sürdürülebilirliğinin ve tarımsal üretim, enerji üretimi ve sanayi faaliyetlerinin temelini oluşturur.
Dünya Su Günü Temaları
Her yıl Dünya Su Günü, Birleşmiş Milletler (UN) tarafından belirlenen temalar çerçevesinde kutlanır. 2023 yılı teması “Değişimi Hızlandırın” olarak belirlenmiş ve suyun yönetiminde bireylerin, toplulukların ve kurumların farkındalık ve eylem rolü vurgulanmıştır. 2025 yılı teması ise **“Buzulların Korunması”**dır. Bu tema, eriyen buzulların su akışlarını değiştirmesi, sel, kuraklık, heyelan ve deniz seviyesi yükselmesi gibi riskleri artırması ve ekosistemler üzerindeki etkilerine dikkat çekmektedir.
Küresel Boyutta Etkinlikler ve Çalışmalar
Dünya Su Günü, küresel ölçekte kampanyalar, raporlar ve farkındalık etkinlikleri ile kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler ve UN-Water, bu kutlamaların organizasyonundan ve temasının belirlenmesinden sorumludur. Etkinlikler, suyun önemi, küresel su krizi, iklim değişikliği ve sürdürülebilir su yönetimi konularında toplumları bilinçlendirmeyi amaçlar. 2025 yılında buzulların korunması teması kapsamında, eriyen buzulların yaşam için kritik öneme sahip tatlı su rezervleri olduğu ve bu rezervlerin korunmasının iklim değişikliğiyle mücadelede öncelikli bir strateji olduğu vurgulanmıştır. Küresel ölçekte, bireyler, topluluklar, şirketler ve devletler, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve buzulların erimesinden kaynaklanan su akışlarını daha sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için stratejiler geliştirmeye teşvik edilmektedir.
Türkiye’de Etkinlikler ve Çalışmalar
Türkiye’de de Dünya Su Günü çerçevesinde çeşitli farkındalık ve eğitim programları düzenlenmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sağlık Daire Başkanlığı, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ve Hamidiye Su işbirliği ile düzenlenen “Hamidiye ile Su ve Sağlığımız Eğitimi” etkinliğinde, suyun insan vücudu üzerindeki etkileri, suyun beslenme ve sağlık açısından önemi ve suyun çocuklara sevdirilmesi konuları ele alınmıştır. Etkinliklerde, suyun doğru tüketimi, metabolizma, böbrek, beyin ve genel sağlık üzerindeki etkileri uzmanlar tarafından anlatılmıştır. Ayrıca ramazan döneminde su tüketimi ve dengeli beslenme önerileri katılımcılara aktarılmıştır. Türkiye’deki etkinliklerde, suyun tasarruflu kullanımını teşvik eden uygulamalar, bireylerin günlük su tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi ve toplum genelinde farkındalık yaratılması hedeflenmektedir.
Su Tasarrufu ve Sürdürülebilir Kullanım
Su, sınırlı ve ikamesi olmayan bir kaynaktır. Su tasarrufu, yaklaşan kıtlıkları önlemek ve mevcut kaynakları korumak için temel bir stratejidir. Bireyler, diş fırçalarken veya tıraş olurken musluğu kapatmak, tuvalet ve musluklardaki sızıntıları kontrol etmek, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu kullanmak, bahçe sulamalarını uygun saatlerde yapmak ve yağmur suyunu kullanmak gibi uygulamalarla su tüketimini azaltabilirler. Suyun bilinçli ve sürdürülebilir kullanımı, hem bireysel sağlık hem de ekosistemlerin korunması açısından hayati öneme sahiptir.
Dünya Su Günü ve Türkiye’de Su Tasarrufu Uygulamaları
Dünya Su Günü kapsamında, Türkiye’de su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımının önemi ön plana çıkarılmıştır. Bu çerçevede, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, suyun sürdürülebilir yönetimi ve tasarrufuna ilişkin düzenlemelerini kamuoyuna duyurmuştur. Yapılan açıklamalarda, yağmur suyu ve gri su sistemlerinin işleyişi anlatılmış ve bu sistemler sayesinde yıllık milyonlarca metreküp su tasarrufu sağlanabileceği vurgulanmıştır. Suyun geleceğimiz açısından taşıdığı önem, düzenlemelerin temel hedefi olarak öne çıkmaktadır.
Bakanlığa bağlı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan düzenlemeye göre, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yapılacak belirli büyüklük ve tipteki özel ve kamu binalarında yağmur suyu sistemlerinin kurulumu zorunlu olacaktır. Depo hacmi 7 metreküpün üzerinde olan parsel alanı 2 bin metrekareden büyük yapılar ile çatı iz düşüm alanı 1000 metrekareyi aşan özel ve kamu binalarında uygulanacak bu sistemler, toplanan yağmur suyunun bahçe sulaması ve tuvalet rezervuarlarında kullanılmasını sağlayacaktır. Bu uygulama ile binalarda yıllık ortalama 6,2 milyon metreküp su tasarrufu hedeflenmektedir.
Yağmur suyu ve gri su sistemlerinin birlikte kullanımıyla, 1,5 yıl içinde Mogan Gölü büyüklüğünde su tasarrufu gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Düzenleme, yürürlüğe girmeden önce mevcut binalarda yapılacak tadilat veya inşaat ruhsatı işlemlerinde bu sistemlerin tesis edilmesini zorunlu kılmamaktadır. Bu uygulamalar, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve tasarrufunun artırılmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Gri Su Sistemleri
Gri su sistemleri, duş, küvet ve el-yüz yıkama lavabolarından elde edilen atık suların arıtılarak sadece tuvalet rezervuarlarında kullanılmasını kapsamaktadır. Bu sistemler, Türkiye'deki yatak sayısı 200’den fazla konaklama tesisleri, inşaat alanı 10 bin metrekareyi geçen alışveriş merkezleri ve 30 bin metrekareyi aşan kamu binalarında zorunlu olacaktır. Gri su sistemleri ile yıllık yaklaşık 4 milyon metreküp su tasarrufu sağlanması öngörülmektedir.
Su Kaynakları ve Kullanımı Hakkında Bilgilendirme (TC. Çevre, Şehircilik ve İklim Değş. Bakanlığı)


