Fransa’da Bütçe Kesintileri Karşıtı Genel Grev ve Protestolar (Eylül 2025), 18 Eylül 2025 tarihinde sendikaların çağrısıyla ülke genelinde düzenlenen kitlesel eylemlerdir. Protestolar, hükümetin kamu borcunu azaltma gerekçesiyle hazırladığı 44 milyar avroluk kemer sıkma planına karşı düzenlenmiş ve eğitim, sağlık, ulaşım ile enerji başta olmak üzere pek çok sektörden geniş katılımla gerçekleştirilmiştir.
Fransa’da bütçe kesintileri karşıtı genel grev ve protestolar, 18 Eylül 2025 - (Associated Press)
Arka Plan
Fransa’daki genel grev ve protestoların temelinde, François Bayrou hükümetinin hazırladığı yaklaşık 44 milyar avroluk kemer sıkma planı bulunmaktadır. Bu plan, kamu harcamalarında büyük kesintiler öngören ve özellikle sağlık, eğitim ve sosyal yardımların kısıtlanmasını içeren bir plandır. Bayrou hükümeti, söz konusu planın onaylanması sürecinde toplumsal bir tepkiyle karşılaşmıştır.
8 Eylül 2025 tarihinde yapılan güven oylamasında Bayrou hükümeti parlamentoda çoğunluğu sağlayamamış ve düşmüştür. Güven oylamasının ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, daha önce Savunma Bakanlığı görevini yürütmüş olan Sébastien Lecornu’yu yeni başbakan olarak atamıştır.
2025 yılı Eylül ayında, ülkenin kamu borcu, gayrisafi yurt içi hasılanın %113,9’una denk düşmüş ve 3,3 trilyon avro seviyesine ulaşmıştır. Bütçe açığı ise Avrupa Birliği’nin %3’lük sınırının yaklaşık iki katına çıkarak %5,8’e ulaşmıştır. Uluslararası Para Fonu, bu borç oranının ilerleyen yıllarda daha da artma eğiliminde olduğu tahmininde bulunmuştur.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Eylül 2025’te Fransa’nın kredi notunu “AA-” seviyesinden “A+” seviyesine düşürmüştür. Parlamentoda hiçbir parti çoğunluğu elinde bulundurmamaktadır. Ülke parlamentosu farklı siyasi kamplar arasında bölünmüş durumdadır.
Protestoların Başlangıcı ve Kapsamı
Genel grev ve protestoların başlangıcı, 10 Eylül 2025’te düzenlenen “Her Şeyi Bloke Et” (Bloquons Tout) hareketiyle olmuştur. Bu ilk eylemde kamu çalışanlarının yaklaşık %4,5’i iş bırakmıştır. Öğrenciler ve bazı işçi grupları da bu öncü protestolara katılmış, ülke genelinde yol kapatma ve blokaj eylemleri yapılmıştır.
“Her Şeyi Bloke Et” (Block Everything) Hareketi
18 Eylül 2025’teki genel grevlerden önce Fransa’da 10 Eylül 2025 tarihinde “Her Şeyi Bloke Et” (Block Everything) adı verilen bir hareket ortaya çıkmıştır. Bu hareket, sosyal medya üzerinden yayılmış ve başlangıçta sağ eğilimli gruplar arasında örgütlenmiş, daha sonra sol ve aşırı sol grupların da katılımıyla genişlemiştir.
Ülke genelinde düzenlenen eylemler sırasında yollar trafiğe kapatılmış, barikatlar kurulmuş ve çeşitli noktalarda araç lastikleri ile çöp kutuları ateşe verilmiştir. Paris’te, Gare du Nord istasyonu önünde yüzlerce genç toplanmış ve hükümet karşıtı sloganlar atmıştır. Öğrenciler ve lise çağındaki gençler de protestolara katılmış, başkentte bazı liselerin girişleri barikatlarla kapatılmıştır.
Gösteriler sırasında güvenlik güçleri müdahalede bulunmuş, başkent Paris’te zaman zaman biber gazı kullanılmıştır. Çatışmaların yaşandığı anlarda polis ve göstericiler arasında arbede çıkmıştır. Ülke genelinde yaklaşık 500 kişi gözaltına alınmış, bunların 200’e yakını Paris’te kaydedilmiştir. Rennes’te bir otobüs ateşe verilmiş, Nantes’te lastik ve çöp bidonlarıyla otoyollar kapatılmış, Montpellier’de kavşaklarda kurulan barikatlara müdahale edilmiştir. Paris’te Châtelet alışveriş merkezi yakınlarında çıkan arbede sırasında bir bina yangını da itfaiye tarafından söndürülmüştür.
Eylemlere yaklaşık 200.000 kişinin katıldığı tahmin edilmiştir. İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, hareketi “önemli bir seferberlik” olarak tanımlamış ancak “ülkeyi bloke etme hedefinin gerçekleşmediğini” ifade etmiştir. Protestolarda dile getirilen temel talepler arasında Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un istifası, bütçe kesintilerinin iptali ve daha adil bir siyasi sistem kurulması yer almıştır.
18 Eylül Protestoları
18 Eylül 2025’te ise sendikaların çağrısıyla kitlesel protestolar düzenlenmiştir. Bu tarihte, ülke çapında yaklaşık 250–260 ayrı gösteri organize edilmiştir. Başkent Paris’te Bastille Meydanı’ndan Nation Meydanı’na yürüyüş yapılırken; Marsilya, Lyon, Lille, Rennes, Nantes ve Bordeaux gibi birçok şehirde de on binlerce kişinin katıldığı yürüyüşler gerçekleşmiştir.
Katılım sayısı konusunda farklı veriler kaydedilmiştir. Fransa İçişleri Bakanlığı, ülke genelinde 600.000 ile 900.000 arasında katılım olduğunu bildirmiştir. Sendikaların tahminlerine göre ise sadece Paris’te yaklaşık 100.000 kişi yürüyüşlere katılmış, ülke genelinde ise 400.000’in üzerinde kişi protestolara dâhil olmuştur.
Gösteriler yalnızca Fransa ana karasında değil, denizaşırı bölgelerde de yapılmıştır. Martinik adasında 150.000 kişiyi etkileyen bir su kesintisi protestolara bağlanmış, bu durum hükümet karşıtı eylemlerle ilişkilendirilmiştir. Protestoların kapsamı, eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye kadar pek çok sektörün greve katılmasıyla daha da genişlemiştir.
Protestolar sırasında, Marsilya, Lyon, Toulon ve Chambéry gibi şehirlerde protestocular ana kavşaklarda ve otoyollarda trafiği kesmiştir. Bu eylemler arasında “yavaşlatma eylemleri” (operation escargot) de yer almıştır. Araç konvoylarıyla otoyollarda düşük hızda ilerlenmiş ve trafiğin akışı durdurulmuştur.
Marsilya’da bulunan Eurolinks silah fabrikası protestocular tarafından bloke edilmiştir. Fabrika önünde toplanan eylemciler, üretimin durdurulmasını sağlamış ve sendikal pankartlarla taleplerini dile getirmiştir.
Başkent Paris’te, Bercy’de bulunan Maliye Bakanlığı binasına yüzlerce eylemci girmiştir. Sendika kaynaklarına göre demiryolu işçileri, RATP çalışanları ve öğrencilerden oluşan yaklaşık 300 kişilik bir grup binanın içine girmiş, sosyal medyaya yansıyan görüntülerde eylemcilerin bakanlık içinde sloganlar attığı görülmüştür.
Paris’te yürüyüş güzergâhı üzerindeki bazı banka şubeleri ve iş yerleri barikatlarla kapatılmıştır. İşletmeler, güvenlik güçlerinin uyarısıyla protesto sırasında olası taşkınlıklara karşı önlem almıştır.
Protesto ve Grevlere Katılan Sektörler
18 Eylül'de eylemler, Fransa’da çok sayıda sektörü kapsayacak şekilde genişlemiştir. Eğitim, sağlık, ulaşım ve enerji başta olmak üzere kamu hizmetlerinin pek çok alanında grevler gerçekleştirilmiştir.
Eğitim Bakanlığı verilerine göre öğretmenlerin yaklaşık %17’si greve katılmıştır. Ortaöğretimde faaliyet gösteren SNES-FSU sendikası ise katılım oranını %45 olarak açıklamıştır. İlköğretimde bu oran %17,5, ortaöğretimde ise %16,7 olarak kaydedilmiştir. Bazı şehirlerde okullar tamamen kapanmış, özellikle Paris’te 23 lise tamamen bloke edilmiş, 52 lise ise kısmi blokajlarla eğitime ara vermiştir.
Ülkede bulunan yaklaşık 20.000 eczanenin %90’ı kapatılmıştır. Fransız Eczacılar Sendikası’nın (FSPF) verilerine göre 18.000 eczane greve katılmıştır. Sağlık çalışanları ayrıca tıbbi harcamalardaki kısıtlamaları ve ilaç indirimlerine yönelik düzenlemeleri protesto etmiştir.
Paris’te toplu taşımada aksaklıklar yaşanmıştır. RATP’nin dört büyük sendikası greve katılmış, sadece otomatik metro hatları (1, 4 ve 14 numaralı hatlar) normal şekilde çalışmıştır. Diğer hatlarda yalnızca yoğun saatlerde sefer yapılmış, birçok otobüs ve tramvay hattında iptaller olmuştur. Banliyö trenlerinde (RER hatları) özellikle D ve E hatlarında aksaklıklar kaydedilmiştir. Ulusal demiryolu şirketi SNCF’nin açıklamasına göre yüksek hızlı trenlerin (TGV) %90’ı çalışırken, bölgesel trenlerde seferlerin yalnızca %50–60’ı yapılabilmiştir.
Enerji şirketi EDF’nin verilerine göre grev nedeniyle Flamanville 1 reaktöründe üretim azaltılmış, ülke genelinde nükleer enerji üretimi 1,1 gigawatt düşmüştür. Hidroelektrik üretimde ise kayda değer bir etki görülmemiştir.
Kamu çalışanlarının toplamda %11’i greve katılmıştır. Bu oran, yaklaşık 2,5 milyon devlet çalışanı içinde 270.000 kişinin iş bırakması anlamına gelmiştir. Yerel yönetimlerde çalışan memurların %5,6’sı, hastane personelinin ise %5,6’sı greve katılmıştır.
Polis Müdahaleleri ve Güvenlik Önlemleri
18 Eylül 2025’te düzenlenen protestolar sırasında güvenlik güçleri ülke genelinde görevlendirilmiştir. İçişleri Bakanlığı verilerine göre 80.000’den fazla polis ve jandarma sahada konuşlandırılmıştır. Bu güçlere zırhlı araçlar, TOMA’lar ve insansız hava araçları eşlik etmiştir. Özellikle Paris, Lyon ve Marsilya gibi büyük şehirlerde yoğun güvenlik önlemleri alınmıştır.
Paris’te gösteriler sırasında sabah saatlerinden itibaren polis ile protestocular arasında gerginlik yaşanmıştır. Başkentte yer yer biber gazı ve ses bombası kullanılmış, coplarla müdahaleler gerçekleştirilmiştir. Protesto güzergâhı üzerindeki banka şubeleri ve mağazalar, polis uyarısıyla kepenk kapatmıştır.
Lyon’da yapılan gösterilerde öğle saatlerinde şiddetli çatışmalar meydana gelmiştir. Maskeli grupların polise havai fişek ve çeşitli cisimler atması üzerine güvenlik güçleri yoğun biber gazı ve plastik mermiyle karşılık vermiştir. Bu sırada bir gazeteci yanık ve işitme kaybı yaşamış, bir polis memurunun ise aldığı darbe sonucu dişi kırılmıştır.
Marsilya’da gösterilerde polis ve protestocular arasında sert müdahaleler yaşanmış, gözaltına alınanlar arasında fabrika blokajına katılan eylemciler de bulunmuştur.
Ülke genelinde toplam gözaltı sayısı 99 olarak açıklanmıştır. Bunların 15’i Paris’te, 22’si Marsilya’da kaydedilmiştir. Ayrıca Rennes ve diğer şehirlerde öğrenci blokajlarına yapılan müdahalelerde de gözaltılar olmuştur.
Sendikaların ve Siyasi Aktörlerin Açıklamaları
Protestolar sırasında sendika liderleri ve siyasi aktörler kamuoyuna çeşitli açıklamalar yapmıştır.
Sendikaların Açıklamaları
Genel İşçi Konfederasyonu (CGT) lideri Sophie Binet, 18 Eylül’deki grev ve yürüyüşlerin “bir başarı” olduğunu ifade etmiştir. Binet, ülke genelinde 260’tan fazla gösteri düzenlendiğini, binlerce iş yerinde iş bırakıldığını belirtmiştir. Fransız Demokratik İşçi Konfederasyonu (CFDT) lideri Marylise Léon ise hükümete “çok açık bir uyarı” gönderdiklerini söylemiştir. Léon, yeni bütçede mali, sosyal ve çevresel adalet talep ettiklerini açıklamıştır.
Eğitim sendikası SNES-FSU’nun genel sekreteri Sophie Vénétitay, öğretmenlerin öfkesine dikkat çekmiş ve çalışma koşullarının ağırlaştığını belirtmiştir. Sendikanın açıklamasına göre, ortaöğretimdeki katılım oranı %45’e ulaşmıştır.
Polis sendikaları da eylemlere destek vermiştir. Unité SGP Police sendikası genel sekreteri Grégory Jouron, polis araçlarının bakım ve yenilenme planlarının askıya alınması nedeniyle birçok bölgede araçların kullanılamaz durumda olduğunu vurgulamıştır.
Siyasi Aktörlerin Açıklamaları
Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) lideri Jean-Luc Mélenchon, yeni Başbakan Sébastien Lecornu’nun da güven oylamasına gitmesi gerektiğini söylemiştir. Mélenchon, aksi halde muhalefetin gensoru önergesi sunacağını duyurmuştur. Sosyalist Parti lideri Olivier Faure, halkın artık sesinin duyulmasını istediğini, sendikaların gücünü hükümete karşı baskı aracı olarak kullanacaklarını ifade etmiştir. Komünist Parti lideri Fabien Roussel de eylemlerin barışçıl sürmesi gerektiğini belirtmiş, hükümetin kesinti planlarına karşı çıkmıştır.
Emekli bir öğretmen olan Jean-François ise protestolarda yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Macron’u “verilen sözleri tutmamakla” suçlamış ve Lecornu’nun politikalarının da Macron’un çizgisinden farklı olmayacağını dile getirmiştir.