Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te, o dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na bağlı olan Prag'da, Yahudi gettosunun sınırındaki eski bir apartmanda dünyaya gelmiştir. Babası Hermann Kafka, fakir bir Yahudi aileden gelip tüccarlığa yükselmiş, annesi Julie Kafka ise zengin Alman Yahudisi kökenli bir aileden gelmiştir. Ebeveynleri ticaretle uğraşmışlardır. Ailenin altı çocuğundan ilki olan Kafka'nın iki erkek kardeşi (George ve Heinrich) küçük yaşta hayatını kaybetmiş; üç kız kardeşi (Elli, Vali ve Ottla) ise Nazi Almanya'sı döneminde Yahudi toplama kamplarında ölmüştür. Kafka'nın adı, babasının sınıf kaygısından dolayı henüz doğmadan belirlenmiş ve İmparator Franz Joseph'in onuruna Franz adı verilmiştir. Kafka yalnızca Almanca konuşulan bir evde büyümüş ve eğitim hayatı boyunca Alman okullarında eğitim görmüştür.
Franz Kafka ve Kız Kardeşleri (Getarchive)
Eğitimi
Eğitim hayatına 1889’da, Prag’daki Alman Erkek İlkokulu’nda başlamış; ardından 1893-1991 yılları arasında Altstadt Alman Lisesi'ni bitirmiştir. 1901 yılında, arkadaşı Oskar Pollak’ın etkisiyle Prag Alman Üniversitesi kimya bölümüne başlamış ancak sadece iki hafta sonra babasının isteğiyle hukuk bölümüne geçmiştir. Hukuk eğitimine geçmesiyle meslek hayatı şekillenmiş ve burada, hayatının sonuna kadar en yakın arkadaşı olacak olan Max Brod ile tanışmıştır. Pollak ile arkadaşlığı ise bu sıralarda sona ermiştir.
Kafka, hukuk doktoru unvanıyla mezun olmuş ve 1907’de Bohemya Krallığı-İşçi Kaza Sigortası Kurumu'nda çalışmaya başlamış, 1922'de erken emekli olana kadar burada çeşitli rütbelerde görev yapmıştır. Bu memuriyet hayatı onu tatmin etmemiş, asıl varoluşunu yazarak gerçekleştirdiğini düşünmüştür.
Çalışma Hayatı ve Edebî Çevre
Hukuk doktorasını tamamladıktan sonra bir yıl staj yapan Kafka, 1907 yılında İtalyan sigorta şirketi Assicurazioni Generali'nin Prag şubesinde işe başlamıştır. 1908 yılında ise Bohemya Krallığı İş Kazaları Sigorta Şirketi’ne geçmiştir. Bürokratik düzenin ve çalışma temposunun kendisine yabancı geldiğinden şikâyet etse de bu kurumdaki görevini 1917 yılına kadar sürdürmüştür. Bu yıllar aynı zamanda Kafka'nın edebiyat çevresine girdiği dönem olmuştur. Max Brod ile kurduğu dostluk sayesinde Prag edebiyat çevresiyle tanışmıştır ve bu çevrede Felix Weltsch, Oskar Baum, Gustav Janouch ve Franz Werfel gibi isimler yer alımaktadır.
1912’de Max Brod’un yanında Berlinli Felice Bauer’le tanışmıştır ve onunla iki kez nişanlanmıştır (1914 ve 1917). Ancak evliliğin kendisini yazmaktan alıkoyacağı korkusu, bu ilişkilerin evlilikle sonuçlanmasına engel olmuştur. Bu ilişkiden geriye, Kafka'nın ölümünden sonra yayımlanacak olan "Felice'ye Mektuplar" adlı bir mektup külliyatı kalmıştır.
1917 yılının yaz sonunda ansızın ağzından kan gelmesi, Kafka’nın yakasını hiç bırakmayacak olan tüberküloz hastalığının başlangıcı olmuştur. Bu durum, Felice Bauer’le olan ilişkisinin de sonunu getirmiştir. Hastalığı nedeniyle 1917’de çalıştığı kurumdan istirahat iznine ayrılmak zorunda kalmıştır, ardından 1922 yılında erken emekliliğe ayrılmıştır.
1919’da Julie Wohryzek ile nişanlanmıştır fakat bu ilişki de Milena Jesenská ile tanışmasıyla sona ermiştir. Evli olan Çek gazeteci ve çevirmen Milena Jesenská, Kafka'nın bazı eserlerini Çekçeye çevirmiştir. Uzun mektuplaşmalarla süren bu ilişki, Milena'nın Viyana'da yaşaması nedeniyle seyrek görüşmelerle sınırlı kalmıştır ve 1921'in başlarında sona ermiştir.
1923 yılında Kafka, Prag'ı terk ederek Dora Diamant adlı genç bir kızla Berlin’e yerleşmiştir ve hayatının son dönemini ona yakın bir şekilde geçirmiştir. Bu dönemde kendini tamamen yazıya adamıştır. Ancak 1923-1924 kışını Berlin’in hava şartlarında geçirmesi sağlığını kötüleştirmiştir.
Franz Kafka (Getarchive)
Edebî Mirası ve Yapıtları
Kafka, ölümünden sonra yakılmasını istediği tüm el yazmalarını yakın dostu Max Brod’a bırakmıştır. Ancak Brod, bu vasiyete uymayarak Kafka’nın yapıtlarının yayımlanmasına öncülük etmiştir ve onu dünya edebiyatına kazandırmıştır. Kafka’nın eserlerinin bir kısmı sağlığında yayımlanmış olsa da (örneğin "Gözlem", "Yargı", "Dönüşüm" gibi), başyapıtlarının çoğu ölümünden sonra Max Brod tarafından yayımlanmıştır:
- Dava (Der Prozess, 1925)
- Şato (Das Schloss, 1926)
- Amerika (Der Verschollene / Kayıp, 1927)
- Babaya Mektup (Brief an den Vater, 1952)
- Milena’ya Mektuplar (Briefe an Milena, 1961)
Temel Temalar ve Üslup
Kafka'nın eserlerinin merkezinde, yaşamı boyunca mücadele ettiği temel kaygılar yer alır:
Yabancılaşma ve Ötekileşme: Karakterleri (Josef K. veya Gregor Samsa gibi) genellikle toplumdan, bürokrasiden ve hatta kendi bedenlerinden yabancılaşmış durumdadır.
Suçluluk ve Değersizlik Hissi: Karakterler, anlam veremedikleri gizemli bir yargı mekanizması tarafından tutuklanır ve bilinmeyen bir suçla itham edilir (örneğin Dava).
Kapana Kısılma ve Çaresizlik: Kahramanlar, bir labirentin içinde gibidir; Şato’daki K.’nın şatoya ulaşma çabası veya Dönüşüm’deki Gregor Samsa’nın böceğe dönüşerek odasına hapsolması, bu kapana kısılmışlık durumunu ifade eder.
Vefat
Franz Kafka, gençlik yıllarından beri mücadele ettiği tüberküloz hastalığı sonucu, 41 yaşını doldurmadan, 3 Haziran 1924 günü Viyana yakınlarındaki Kierling Sanatoryumu'nda hayatını kaybetmiştir ve Prag'da toprağa verilmiştir.