Göğceli Cami, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde, Samsun iline bağlı Çarşamba ilçesi sınırlarında yer alan ve Anadolu Selçuklu dönemine tarihlenen özgün bir ahşap ibadet yapısıdır. Tamamen çivi kullanılmadan inşa edilmiş olması ve yüzyıllardır ayakta kalmasıyla mimarlık tarihi açısından özel bir konuma sahiptir. “Çivisiz Cami” olarak da bilinen bu yapı, Anadolu’daki geleneksel ahşap yapı tekniklerinin günümüze ulaşan nadir örneklerinden biridir.
Coğrafi ve Kentsel Konum
Göğceli Cami, Samsun’un Çarşamba ilçesine bağlı Göğceli Mahallesi’nde, Yeşilırmak Nehri’ne yakın, alüvyonlu ve gevşek zeminli bir coğrafyada inşa edilmiştir. Ovanın hareketli jeolojik yapısına rağmen yüzyıllar boyunca ayakta kalması, yapımında kullanılan tekniklerin dayanıklılığını göstermektedir. Caminin bulunduğu alan, tarih boyunca hem yerleşim hem de tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı bir bölge olmuştur.
Tarihçe
Göğceli Cami, yapının mihrap duvarında yer alan kitabeye göre 1206 yılında, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde inşa edilmiştir. Bu tarihle birlikte cami, Türkiye'de ayakta kalan en eski ahşap camilerden biri olarak kabul edilmektedir. Ahşap yapıların genellikle yangın, rutubet ve böceklenme gibi nedenlerle uzun ömürlü olamamasına karşın, Göğceli Cami'nin bu denli uzun süre ayakta kalması dikkat çekicidir. Osmanlı döneminde de kullanılmaya devam edilen cami, yüzyıllar boyunca bölge halkının ibadet merkezi olmuş, zaman zaman küçük onarımlarla güçlendirilmiştir. 20. yüzyılda koruma altına alınmış, 21. yüzyılın başlarından itibaren ise kültürel miras kapsamında restore edilmiştir.
Göğceli Cami (Çarşamba Belediyesi)
Mimari Özellikler
1. Plan ve Yapı Sistemi
Göğceli Cami dikdörtgen planlı, tek katlı ve tek mekanlı bir yapıdır. Caminin harim (ibadet) bölümü dört sıra halinde düzenlenmiş toplam 16 ahşap sütunla taşınmaktadır. Bu sütunlar, yatay kirişlerle birbirine bağlanarak çatının taşıyıcı sistemini oluşturur. Üst örtü, eğimli ve geniş saçaklı ahşap çatıdır. Son cemaat yeri üç gözlü olup, yapı ile uyumlu şekilde ahşap malzeme ile tasarlanmıştır.
2. Çivisiz Yapım Tekniği
Yapının en belirgin özelliği çivi kullanılmadan inşa edilmiş olmasıdır. Bunun yerine geleneksel Türk marangozluk tekniklerinden biri olan “geçme ve kama” yöntemi kullanılmıştır. Ahşap parçalar, özel olarak oyulmuş yuvalar içerisine geçerek sabitlenmiştir. Bu teknik, yapının esnek olmasını sağlayarak zemin hareketlerine ve depremlere karşı direnç kazandırmıştır.
3. Ahşap Malzeme ve İşçilik
Yapının tamamında meşe ve çam gibi uzun ömürlü ahşap türleri kullanılmıştır. Ahşap elemanların yüzeylerinde sade ama dikkat çekici yontu izleri bulunmaktadır. Süsleme bakımından oldukça yalın olan camide mihrap ve minber gibi öğelerde geleneksel Anadolu işçiliğinin izleri görülür. Duvarlar, dış etkenlere karşı koruyucu tabakalarla örtülmüştür.
4. Mihrap, Minber ve Kürsü
Mihrap, yapıdaki en dikkat çekici unsur olup kıble duvarının merkezinde yer alır. Alçı kullanılmaksızın ahşap oyma tekniğiyle hazırlanmıştır. Minber yine ahşap olup geometrik desenlerle sade biçimde süslenmiştir. Kürsü ise sonradan eklenmiş olmakla birlikte yapının mimari bütünlüğünü bozmayacak şekilde yerleştirilmiştir.
Koruma Durumu ve Restorasyon Çalışmaları
Göğceli Cami, 2008 yılında kapsamlı bir restorasyon geçirmiştir. Restorasyon çalışmaları sırasında orijinal ahşap iskeletin büyük ölçüde korunduğu, yalnızca çürüyen ya da işlevini kaybetmiş parçaların aynı teknikle yenilendiği görülmüştür. Caminin zemin güçlendirmesi yapılmış, drenaj sistemi düzenlenmiş ve yapının çevresi koruma amaçlı sınırlarla çevrilmiştir. Bugün hem ibadete hem de ziyarete açık olan yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kontrolünde tescilli kültürel varlık olarak korunmaktadır.
Göğceli Cami (AA)
Göğceli Camii’nin Kültürel Değeri
Göğceli Cami, yalnızca mimari ve teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda taşıdığı kültürel miras değeriyle de önemlidir. Anadolu’nun ahşap cami mimarisi geleneğini canlı biçimde temsil eden yapı, geleneksel bilgi birikiminin günümüze aktarılmasını sağlamaktadır. Ahşap mimarlık tekniklerinin deprem karşısındaki dayanıklılığına örnek olarak akademik araştırmalarda yer almakta; aynı zamanda yerel halkın kültürel belleğinde önemli bir yere sahip olmaktadır.
Göğceli Cami, Anadolu Selçuklu dönemi ahşap mimarisinin özgün bir temsilcisi olarak mimarlık, tarih ve kültür araştırmaları açısından çok yönlü bir öneme sahiptir. Çivisiz yapım tekniği, uzun ömürlü malzeme seçimi ve deprem karşısındaki dayanıklılığı ile sadece geçmişin değil, geleneksel yapı bilgisinin günümüzde de sürdürülebilirliğini ortaya koymaktadır.