Grek Büyü Papirüsleri (Latince: Papyri Graecae Magicae, PGM), büyük çoğunluğu Mısır'da bulunmuş, Grekçe, Demotik Mısır dili ve Kıptîce yazılmış olan geniş bir metinler koleksiyonudur. Genellikle M.S. 2. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar olan bir döneme tarihlenen bu papirüsler, daha erken dönemlere ait gelenekleri de barındırmaktadır. Metinler, sihirli sözler, ilahiler, formüller, ritüeller ve çeşitli büyü uygulamaları için talimatlar içerir. Bu papirüsler, yalnızca büyü pratiklerini değil, aynı zamanda Roma döneminin sonlarına doğru Ortadoğu'daki insanların inançlarını, dini düşüncelerini ve evren anlayışlarını yansıtan önemli tarihsel belgeler olarak kabul edilir.

Hırsızı Teslim Etme Büyüsü. (Batan ve Turhan 2021, s. 516.)
Metinlerin Niteliği ve İçeriği
Grek Büyü Papirüsleri, edebi eserlerden ziyade büyücülerin pratik amaçlarla kullandığı "çalışma kopyaları" olarak görülmektedir. Bu durum, metinlerin neden derleme bir yapıda olduğunu, farklı kaynaklardan gelen tariflerin, alternatif yöntemlerin ve uygulayıcıların kişisel notlarının ("birinden duyduğuma göre" gibi) neden bir arada bulunduğunu açıklar. Derlemeler, bazen belirli bir düzene göre (örneğin Selene-Hekate büyüleri bir arada) gruplandırılmış olsa da, zaman zaman ilgisiz metin parçalarını da (astrolojik bir metin gibi) içerebilmektedir.
Papirüslerdeki büyülerin amaçları oldukça çeşitlidir:
- Aşk büyüleri ve bağlama büyüleri.
- Lanetler ve zarar verme amaçlı ritüeller (defixio veya katadesmoi olarak da bilinir).
- Şifa ve hastalıklardan korunma formülleri.
- Kehanet ve ilahi ilham elde etme yöntemleri.
- Şeytan çıkarma (exorcism) ve kötü ruhlardan arınma.
- Görünmezlik, hırsızları yakalama veya maddi kazanç sağlama gibi pratik amaçlar.
Kültürel ve Dinsel Senkretizm
Papirüslerin en belirgin özelliği, farklı kültürel ve dinsel geleneklerin karmaşık bir sentezini sunmasıdır. Bu metinler, Hellenistik dünyanın kültürel geçirgenliğinin bir yansımasıdır. Ana bileşenler Grek, Mısır ve Yahudi gelenekleridir.
Mısır Etkisi
Mısır'da büyünün saygın bir sanat olarak görülmesi, tanrıların dahi büyü kullandığına dair inançlar ve Set-Typhon gibi kötücül ilahi güçlerin varlığı bu metinlere yansımıştır. Ayrıca, Mısır'ın köklü yazılı büyü literatürü papirüsler için bir temel oluşturmuştur.
Grek Etkisi
Özellikle Hekate ve Selene gibi tanrıçalar etrafında şekillenen büyü pratikleri ve lanet tabletleri geleneği Grek kökenlidir. Thoth'un Hermes ile bir tutulması gibi eşleştirmeler de yaygındır.
Yahudi Etkisi
Tanrı'nın kutsal ve gizli isimlerinin (IAO, Adonai, Sabaoth gibi) gücüne olan inanç, melekler ve baş melekler hiyerarşisi (Mikhael, Gabriel gibi) ve şeytan çıkarma ritüelleri büyük ölçüde Yahudi mistisizminden alınmıştır.
Diğer Etkiler
Bu üç ana geleneğin yanı sıra, Mezopotamya (tanrıça Ereshkigal) , İran (tanrı Mithras) ve Anadolu'dan (tanrıça Artemis) gelen unsurlar da bu senkretik yapıya dahil edilmiştir.
Teolojik ve Kozmik Sistem
Papirüsler, Hristiyanlığın mutlak egemenliğinden önce, Roma İmparatorluğu'nun Ortadoğu coğrafyasında şekillenen yeni ve senkretik bir din anlayışını ve evren sistemini gözler önüne serer. Bu sistemin temelinde güçlü bir monoteist (tek tanrıcı) eğilim vardır.
Bu monoteizm, bazen tek bir pagan tanrının (genellikle güneş tanrısı Helios) diğer tüm tanrıların güçlerini ve sıfatlarını bünyesinde toplayarak "evrenin efendisi" ve "yaratıcı" haline gelmesiyle ortaya çıkar. Bazen de Grek tanrısı Zeus ile Yahudi tanrısı Yahve'nin (IAO olarak anılır) birleştiği senkretik bir tek tanrı figürü belirir. Yeraltı dünyasının güçleri de benzer bir birleşme eğilimi göstererek genellikle Ay (Selene), Hekate ve Persephone üçlüsünün birleştiği tek bir "üç yüzlü tanrıça" figüründe toplanır.
Bu yeni evren sisteminde, tek ve yüce bir tanrının altında, tanrılarla insanlar arasında aracılık yapan varlıklardan oluşan karmaşık bir hiyerarşi bulunur:
- Melekler (Angeloi): Tanrı'nın habercileri olarak görev yaparlar ve bazen "cennetin yöneticisi" gibi kozmik rollere sahip olabilirler. Metinlerde baş melekler ve melekler arasında bir ayrım yapılır.
- Daimonlar: Tanrılar ve insanlar arasında yer alan, iyi veya kötü olabilen ara varlıklardır. Ölmüş insanların ruhları veya doğa ruhları olabilirler ve büyü ritüellerinde yardımcı ya da hedef olarak kullanılırlar.
- Dekanlar: Mısır astrolojisinden gelen ve her biri zodyakın on derecesini yöneten 36 yıldız tanrısı da bu kozmik hiyerarşiye dahil edilmiştir.
Önemli Kavramlar ve Uygulamalar
Paredros (İlahi Yardımcı)
Büyücünün ritüeller aracılığıyla kendisine hizmet etmesi için edindiği doğaüstü bir varlıktır. Bir melek, daimon veya bir tanrının ruhu olabilen paredros, büyücüye kehanetlerde bulunur, maddi kazançlar sağlar ve onu diğer ruhani tehlikelerden korur. En dikkat çekici vaatlerden biri, paredros'un, büyücünün ölümünden sonra ruhunu Hades'e gitmekten kurtarıp gökyüzüne taşıyacak olmasıdır; bu, bir tür ölümsüzleşme (apothanatismos) anlamına gelir. Bu figürün M.S. 2. yüzyılda ortaya çıkan bir "yenilik" olduğu düşünülmektedir.
Systasis (Tanrıya Takdim)
Büyücünün özellikle Güneş tanrısı Helios gibi yüce bir tanrı ile kişisel bir bağ kurarak onun dostluğunu kazandığı bir ritüeldir. Bu ritüel, büyücüye sihirli güçler ve ölümden sonra daha iyi bir kader vaat eder.
Voces Magicae (Sihirli Sözler)
Anlamsız gibi görünen ses dizileri ("Ablanathanalba" gibi palindromlar), sesli harf kombinasyonları ve yabancı dillerden alınmış tanrı isimleri, özlerinde güç barındırdıklarına inanıldığı için büyülerde sıkça kullanılır.
Tanrı ile Özdeşleşme
Büyücünün, ilahi gücü kendine mal etmek amacıyla ritüel sırasında bir tanrı ile kendini bir tutması ("Ben senim, sen de bensin" gibi ifadelerle) yaygın bir uygulamadır.

