Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Güçlendirme Yaklaşımı

fav gif
Kaydet
kure star outline

Güç, bireyin veya grubun hedeflerine ulaşmak için sahip olduğu potansiyel, beceri ve kaynaklara erişim kapasitesi olarak tanımlanır. Sosyal hizmet yazınında bu kavram, yalnızca bireysel bir kapasite olarak değil; aynı zamanda toplumsal ve yapısal ilişkiler ağı içinde bir etki aracı olarak değerlendirilir. Güç; kişisel, sosyal ve politik boyutlarıyla çok katmanlı bir nitelik taşır.

  • Kişisel güç, bireyin yaşamı üzerinde kontrol sahibi olma, karar alabilme ve kendi kaynaklarını harekete geçirme becerisidir.
  • Sosyal güç, bireyin toplumsal ilişkilerdeki etkisini, dayanışma kapasitesini ve kolektif yapı içindeki konumunu ifade eder.
  • Politik güç, bireyin veya grubun kamu politikaları ve sosyal sistemler üzerindeki söz hakkını ve etki alanını kapsar.

Foucault’nun güç yaklaşımı, gücün yalnızca bir baskı aracı olmadığını, aksine bilgi üretimi, norm oluşturma ve bireyin özneleşmesini sağlayan üretken bir unsur olduğunu savunur. Gücün yatay biçimde dağıldığı, mikro ilişkilerde de etkili olduğu bu perspektif, sosyal hizmette bireyin güçlenmesini baskıdan kurtulma değil, özneleşme süreci olarak tanımlar.

Güçlendirme Yaklaşımının Tanımı ve Kuramsal Temelleri

Güçlendirme yaklaşımı, bireylerin, ailelerin ve toplulukların kişisel, kişilerarası, sosyal ve politik güçlerini artırmayı ve onların yaşamları üzerinde daha fazla söz sahibi olmalarını desteklemeyi hedefleyen bir müdahale modelidir. Bu yaklaşım, sosyal adalet ve eşitlik ilkelerine dayalı olarak, bireyin çevresiyle olan etkileşimini dönüştürmeyi amaçlar.


Kuramsal olarak güçlendirme yaklaşımının kökenleri, Aydınlanma düşüncesine ve Amerikan Sivil Haklar Hareketi’ne dayandırılabilir. Aydınlanma, bireyin öz-değerini ve kendi yaşamı üzerinde kontrol kurabilme kapasitesini öncelerken; sivil haklar hareketi, sistemik eşitsizlikler karşısında kolektif direniş ve öz-yetkinliği vurgular.


Barbara Solomon (1976), güçlendirme yaklaşımını özellikle dezavantajlı birey ve grupların baskılayıcı toplumsal yapılar karşısında desteklenmesini temel alarak açıklamıştır. Ona göre, güçlendirme hem bireysel kapasite gelişimini hem de yapısal dönüşümü içerir. Bu yönüyle sadece psikolojik değil, aynı zamanda toplumsal ve politik bir müdahaledir.

Güçlendirme Yaklaşımının Boyutları

Güçlendirme yaklaşımı, hem bireysel hem de kolektif düzeyde çok boyutlu bir süreç olarak tanımlanır. Lee’nin (2001) yaklaşımına göre bu süreç üç düzeyde işler:

  • Mikro düzey (kişisel güçlendirme): Bireyin özgüven geliştirmesi, karar alma süreçlerine katılması ve yaşamı üzerinde kontrol kurması.
  • Mezzo düzey (kişilerarası güçlendirme): Aile, grup ve topluluk bağlamında iletişim, destek ve dayanışma kurma becerilerinin gelişmesi.
  • Makro düzey (toplumsal/politik güçlendirme): Sosyal adaleti savunma, hak arama ve politik katılım süreçlerine dâhil olma.

Frans (1993) ve Mehmet Kırlıoğlu (2019) tarafından geliştirilen beş boyutlu güçlendirme modeli, bu yaklaşımın sosyal hizmet literatüründe daha bütüncül anlaşılmasını sağlar:

  • Kolektif Kimlik: Bireyin kendisini bir topluluğun parçası olarak tanımlaması; ait olma, dayanışma ve sosyal rol algısı geliştirmesi. Bu kimlik, sosyal değişim süreçlerine katılımı da güçlendirir.
  • Bilgi ve Beceri: “Bilgi güçtür” anlayışı çerçevesinde, bireyin sahip olduğu ve kullanabildiği bilgi ile beceriler, kişisel ve mesleki güç algısını doğrudan etkiler.
  • Benlik Algısı: Bireyin öz-değeri, özgüveni ve yeterlilik duygusu güçlendirmenin merkezindedir. Benlik algısı gelişmemiş bireyin güçlenmesi mümkün değildir.
  • Eleştirel Farkındalık: Sosyal hizmet uzmanının baskı, eşitsizlik ve ayrımcılığın nedenlerini fark etmesi ve müracaatçıya bu farkındalığı kazandırması esastır.
  • Harekete Geçme: Güç, yalnızca farkında olmakla değil, eyleme geçmekle somutlaşır. Sosyal hizmet uzmanı ve müracaatçı bu süreçte aktif özne hâline gelir.

Bu boyutlar, bireysel psikolojiyi aşan, toplumsal değişim kapasitesini harekete geçiren çok yönlü bir yaklaşım sunar.

Güçlendirme Yaklaşımının Sosyal Hizmette Kullanımı

Güçlendirme yaklaşımı, sosyal hizmet disiplininin temel etik değerleriyle doğrudan örtüşen, müracaatçı merkezli bir müdahale modelidir. Bu yaklaşımda sosyal hizmet uzmanı, müracaatçının pasif bir “yardım nesnesi” değil, aktif bir “değişim öznesi” olduğunu kabul eder. Sosyal hizmet pratiğinde güçlendirme yaklaşımı; danışanın güçlü yönlerini keşfetmek, bu yönleri geliştirmek ve bireyin kendi yaşamına yönelik karar alma süreçlerine aktif katılımını desteklemek üzerine inşa edilmiştir.


Müracaatçılarla kurulan ilişki, geleneksel “uzman–yardımcı” modelinin aksine, işbirliğine ve karşılıklı saygıya dayalıdır. Sosyal hizmet uzmanı, müracaatçının bilgi ve deneyimlerine değer verir; müdahale sürecinin ortak kararlarla şekillenmesini sağlar.


Güçlendirme yaklaşımı, sosyal hizmet müdahalesini üç düzeyde işler:

  • Mikro düzey: Bireysel danışmanlık, öz-yeterlik geliştirme, psikososyal destek.
  • Mezzo düzey: Aile ve gruplarla çalışmalar, kolektif dayanışma ağlarının oluşturulması.
  • Makro düzey: Politika önerileri, savunuculuk, sosyal adalet kampanyaları.

Uygulamada bu yaklaşım, yalnızca bireylerin psikolojik olarak güçlenmesini değil; aynı zamanda onların sosyal, ekonomik ve politik bağlamlarda etkili olabilmelerini hedefler. Örneğin, bir yoksulluk durumunda yalnızca maddi destek değil, bireyin toplumsal haklara erişimini sağlayacak bilgi ve araçlara ulaşması da güçlendirme kapsamındadır.


Bu nedenle güçlendirme yaklaşımı, sosyal hizmet uzmanının kolaylaştırıcı rolünü ön plana çıkarır. Müracaatçı kendi yaşam koşullarına dair kararlar alabilen, değişimin öznesi olan bir birey hâline gelir.

Güçler Temelli Güçlendirme ve Değerlendirme Süreci

Geleneksel sosyal hizmet yaklaşımları genellikle eksiklik ve patoloji üzerine yoğunlaşmıştır. Medikal modelin etkisindeki bu yaklaşımlar, bireylerin sorunlu yönlerine odaklanmış; işlevsizlik, yetersizlik, uyumsuzluk gibi negatif kavramlarla değerlendirme yapmıştır. Güçler temelli yaklaşım ise bu duruma alternatif olarak geliştirilmiştir.


Güçler temelli güçlendirme, müracaatçının yalnızca görünen güçlü yönlerini değil, görünmeyen, henüz farkına varılmamış potansiyellerini de değerlendirmeyi amaçlar. Bu yaklaşımda sosyal hizmet uzmanı, bireyin kapasite, yeterlilik, umut, dayanıklılık ve kaynaklarını dikkate alarak olumlu bir değerlendirme süreci yürütür.

Mehmet Kırlıoğlu bu süreci, C–P–R modeliyle açıklamaktadır:

  • C: Capacities (kapasiteler), Competencies (yeterlilikler), Character (karakter)
  • P: Promise (umut), Possibility (olasılık)
  • R: Resources (kaynaklar), Resilience (yılmazlık), Reserve (ihtiyat)

Bu alanların keşfi, bireyin sadece mevcut durumda değil, gelecekte de güçlenmesini sağlayacak potansiyellerin tanımlanmasını mümkün kılar. Örneğin; bireyin geçmiş başarıları, kültürel değerleri, maneviyatı, başa çıkma becerileri, sosyal destek ağı gibi unsurlar güç kaynağı olarak değerlendirilir.

Teater (2015) tarafından önerilen alanlar şunlardır:

  • Eğitim ve iş deneyimi
  • Kültürel değerler ve geleneksel bilgi
  • Kişisel erdemler (dürüstlük, sabır, azim vb.)
  • Sosyal destek sistemleri
  • Manevi inanç ve umut düzeyi
  • Esneklik ve uyum yeteneği
  • Sağlık durumu ve psiko-sosyal denge

Bu bilgiler, sosyal hizmet müdahalesinin kişiselleştirilmesini sağlar ve danışanın aktif katılımını mümkün kılar. Güçler temelli değerlendirme yalnızca bir analiz yöntemi değil, aynı zamanda etik bir tutumdur: bireye değer vermek, onu anlamaya çalışmak ve onun kapasitesine inanmak.

Güçlendirme Yaklaşımı ve Maneviyat

Maneviyat, bireyin yaşamına anlam verme, değer inşa etme ve zorluklar karşısında içsel dayanıklılık geliştirme kapasitesidir. Güçlendirme yaklaşımında maneviyat, müracaatçının güç kaynaklarından biri olarak değerlendirilir. Çünkü bireyin baş etme becerileri, sadece sosyal ve ekonomik kaynaklarla değil; aynı zamanda ruhsal ve değer temelli yönelimlerle de şekillenmektedir.


Araştırmalara göre birçok birey ve aile, sorunlarını aşmada maneviyatı temel bir motivasyon aracı olarak görmekte; yaşamlarına anlam katmakta ve içsel denge sağlamakta bu kaynaktan destek almaktadır. Özellikle kriz, kayıp, travma gibi durumlarda bireylerin maneviyat aracılığıyla yeniden umut geliştirdiği gözlemlenmiştir .

Maneviyatın güçlendirme sürecindeki katkıları şunlardır:

  • Yaşama Anlam Katma: Manevi değerler, bireyin yaşamındaki olaylara anlam yüklemesini sağlar. Bu anlam çerçevesi, bireyin pasif kurban pozisyonundan çıkıp aktif özne hâline gelmesine katkı sunar.
  • Direnç Geliştirme: Zorluklar karşısında sabır, teslimiyet, umut gibi manevi tutumlar, bireyin ruhsal dayanıklılığını artırır .
  • Değer Tabanlı Yaşam: Maneviyat, bireyin kararlarını etik temelde şekillendirmesine yardımcı olur. Değerler, içsel bir pusula işlevi görür.
  • Psikolojik Esenlik: Manevi uygulamalar (dua, meditasyon, içsel muhasebe), bireyin zihinsel huzurunu ve psikolojik sağlığını güçlendirebilir.

Bununla birlikte, maneviyatın güçlendirici etkisi olduğu kadar, kontrol edilemediğinde güçsüzleştirici bir rol de oynayabileceği vurgulanmaktadır. Özellikle dogmatik inanç yapılarının bireyin özgür iradesini baskılaması, karar alma süreçlerinde kendi kapasitesini küçümsemesine neden olması risklidir.

Bu nedenle sosyal hizmet uygulamalarında maneviyat, danışanın değer dünyasına saygı temelinde, etik bir özenle ve kişiye özel değerlendirmelerle ele alınmalıdır.

Güçlendirme Yaklaşımına Yönelik Eleştiriler

Güçlendirme yaklaşımı, sosyal hizmet yazınında yaygın olarak benimsenmiş olsa da, çeşitli kuramsal ve uygulamaya dönük eleştirilere konu olmuştur.

Aşırı Bireyselleştirme Eleştirisi

En sık yöneltilen eleştirilerden biri, güçlendirme yaklaşımının bireyin içsel kaynaklarına aşırı vurgu yapması nedeniyle, yapısal eşitsizlikleri ikinci plana atmasıdır. Özellikle ekonomik, politik ve kültürel baskıların yoğun olduğu toplumsal bağlamlarda, sadece bireyin psikolojik kaynaklarını harekete geçirmeye odaklanan bir güçlendirme anlayışı yetersiz kalmaktadır.

Olumlu Düşünceye İndirgenme Riski

Bazı uygulayıcılar, güçlendirme yaklaşımını “pozitif düşün, güçlü ol” anlayışına indirgemektedir. Oysa ki bu yaklaşım, bilinçli farkındalık, hak arama, kolektif eylem ve politik katılım gibi çok katmanlı süreçleri gerektirir.

Yapısal Engellerin Göz Ardı Edilmesi

Güçlendirme yaklaşımı, sosyal hizmet uzmanının bireyle yürüttüğü çalışmalarda zaman zaman yapısal dönüşümün olanaksızlığıyla sınırlarına ulaşır. Örneğin, bireyin istihdam edilmesi ya da eğitime erişimi yalnızca kişisel çabasıyla değil, sistemsel fırsatlara erişimiyle mümkündür. Bu noktada yapısal müdahale şarttır.

Kuramsal Belirsizlik ve Ölçülebilirlik Sorunu

Güçlendirme, çok boyutlu ve soyut bir kavram olduğu için uygulamada ölçülebilirliği zorlaşır. Hangi müdahale gerçekten güç kazandırdı, hangi boyutta güçlendiği nasıl anlaşılır gibi sorulara cevap üretmek güçtür.

Bu nedenle güçlendirme yaklaşımı, tek başına yeterli bir model değil; diğer sosyal hizmet yaklaşımlarıyla birlikte ele alınması gereken bir yönelimdir. Eleştirel sosyal hizmet, feminist sosyal hizmet ya da yapısalcı yaklaşımlar gibi modellerle birlikte düşünüldüğünde etkisi artmaktadır.

Kaynakça

Apak, Hıdır. 2018. “Güçlendirme ve Maneviyata Duyarlı Sosyal Hizmet.” The Journal of Academic Social Science Studies (JASSS), no. 67 (Spring III): 399–411. https://doi.org/10.9761/JASSS7573. Erişim August 16, 2025. (PDF erişimi Academia.edu üzerinden)

Erbay, Ercüment. 2019. “Güç ve Güçlendirme Kavramları Bağlamında Sosyal Hizmet Uygulaması.” Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi 19, no. 42 (Ocak–Mart): 145–166. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/686565.

Kırlıoğlu, Mehmet. 2019. “Güçler Temelli Yaklaşım ve Güçlendirme: Kolektif Kimlik, Bilgi-Beceri, Benlik Kavramı, Eleştirel Farkındalık, Harekete Geçme.” OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi (International Journal of Society Researches) 14, no. 20 (Aralık): 2582–2612. https://doi.org/10.26466/opus.597190.

Özel, Necmettin. 2013. “Çok Boyutlu Kuram Arayışları Bağlamında İşgören Güçlendirme Üzerine Meta-Kuramsal Bir Yaklaşım: Güçlendirmeye Koşulsallık Yaklaşımı.” Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi (International Journal of Management Economics and Business) 9, no. 18: 1–24. https://doi.org/10.11122/ijmeb.2013.9.18.431.

Ayrıca Bakınız

Yazarın Önerileri

Güç
Var mısın? Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler (Kitap)

Var mısın? Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler (Kitap)

Genel Kültür +1

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarZüleyha İkra Karslı16 Ağustos 2025 15:28

İçindekiler

  • Güçlendirme Yaklaşımının Tanımı ve Kuramsal Temelleri

  • Güçlendirme Yaklaşımının Boyutları

  • Güçlendirme Yaklaşımının Sosyal Hizmette Kullanımı

  • Güçler Temelli Güçlendirme ve Değerlendirme Süreci

  • Güçlendirme Yaklaşımı ve Maneviyat

  • Güçlendirme Yaklaşımına Yönelik Eleştiriler

    • Aşırı Bireyselleştirme Eleştirisi

    • Olumlu Düşünceye İndirgenme Riski

    • Yapısal Engellerin Göz Ardı Edilmesi

    • Kuramsal Belirsizlik ve Ölçülebilirlik Sorunu

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Güçlendirme Yaklaşımı" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor