KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Hümanistik Yaklaşım

Eğitim Bilimleri - Çocuk Gelişim+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
unnamed.jpg

(Yapay Zeka ile Oluşturuldu)

Hümanistik Yaklaşım
Önemli Temsilciler
Abraham MaslowCarl RogersGordon Allport
Ortaya Çıkış Dönemi
20. Yüzyıl Ortaları (1950'ler)
Temel Odak Noktası
Bireyin Kendini Gerçekleştirme Potansiyeli
Ana İlkeler
Fenomenolojik Bakış AçısıKoşulsuz KabulEmpati
İlişkili Alanlar
PsikoterapiEğitimManevi Danışmanlık
Alternatif Adı
Psikolojide Üçüncü Kuvvet

Hümanistik yaklaşım, 20. yüzyıl ortalarında psikanaliz ve davranışçılığa bir tepki olarak ortaya çıkan ve insanı merkeze alan bir psikoloji ekolüdür. Bu yaklaşım, bireyin doğuştan gelen potansiyeline, özgür iradesine, yaratıcılığına ve kendini gerçekleştirme arayışına odaklanır. Temel amacı, insan deneyimini, anlam arayışını ve bireyin benzersiz gelişimini bütüncül bir bakış açısıyla anlamlandırmaktır. Hümanistik psikoloji, bireyin kendi kararlarını alma, kişisel gelişim yolunda ilerleme ve anlamlı bir yaşam kurma becerisine sahip olduğunu savunur.

Hümanistik Yaklaşımın Ortaya Çıkışı ve Temel İlkeleri

Hümanistik yaklaşım, 1950'li yıllarda Abraham Maslow, Carl Rogers ve Gordon Allport gibi önemli isimlerin öncülüğünde, psikolojideki "üçüncü kuvvet" olarak anılmaya başlanmıştır. Bu akım, insan doğasını mekanik bir tepki-uyarıcı döngüsüne indirgediği düşünülen davranışçılığın ve insanı bilinçdışı dürtülerin kontrolündeki bir varlık olarak görmesi ile eleştirilen psikanalizin sınırlamalarına karşı bir duruş sergilemek gayesiyle ortaya çıkmıştır. Hümanistik psikoloji, insanı pasif bir varlık olarak görmekten ziyade, aktif, bilinçli ve kendi geleceğini şekillendirme yetisine sahip bir varlık olarak tanımlar.


Bu yaklaşımın temelinde yer alan ilkelerden biri, fenomenolojik bakış açısıdır. Bu ilke, bireyin dünyayı algılama ve deneyimleme biçiminin benzersiz olduğunu ve her insanın kendi iç dünyasının, diğer bir deyişle, kendi "öznel gerçekliğinin" incelenmesi gerektiğini vurgular. Bir başka temel ilke ise bireyin doğuştan iyi olduğu ve kişisel büyüme potansiyeline sahip olduğudur. Hümanistik yaklaşım, her insanın, uygun koşullar sağlandığında, kendini gerçekleştirme yolunda ilerleyeceğini kabul eder. Bu kavram, Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi teorisinin temelini oluşturur.


Bu teori, fizyolojik ihtiyaçlardan başlayarak güvenlik, sevgi, saygı ve en üstte kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarına doğru ilerleyen bir basamaklandırmadır. Maslow'a göre birey, bir alt basamaktaki ihtiyacını karşıladığında, bir üst basamaktaki ihtiyacın motivasyonuyla hareket eder. Bu süreç, kişinin potansiyelini tam olarak kullanmasına ve olgunlaşmasına olanak tanır.


Carl Rogers ise hümanistik yaklaşımı kişi merkezli terapi yaklaşımıyla uygulamaya dökmüştür. Rogers'a göre, bir terapistin bireye gösterdiği koşulsuz olumlu kabul, empati ve içtenlik (kongruens) gibi temel unsurlar, bireyin kendi içsel potansiyelini keşfetmesi ve kendini kabul etmesi için kritik önem taşır. Rogers, her bireyin kendini geliştirme ve dönüştürme eğilimi olan "kendini gerçekleştirme eğilimi" ile doğduğunu savunur.


Bu eğilim, sağlıklı bir gelişim için gerekli olan uygun çevresel koşullarla desteklenmelidir. Hümanistik yaklaşım, bireyin "anlamlı bir yaşam" sürme arayışına da vurgu yapar. Yalnızca temel ihtiyaçların karşılanması değil, aynı zamanda değerlere, amaçlara ve kişisel doyuma ulaşılması da bu yaklaşım için esastır. Bu bağlamda, psikolojik sağlığı, sadece hastalık veya bozuklukların yokluğu olarak değil, bireyin kendi potansiyelini aktif olarak kullanabildiği bir gelişim ve tamamlama süreci olarak görür.

Öğrenme ve Gelişim Süreçleri Üzerine Etkileri

Hümanistik yaklaşım, sadece psikoterapinin değil, aynı zamanda eğitim ve öğrenme süreçlerinin de temel taşlarından biri haline gelmiştir. Bu yaklaşım, öğrencinin bireysel farklılıklarını, duygusal ihtiyaçlarını ve özgür iradesini ön planda tutar. Öğrenme, sadece bilginin pasif bir şekilde alınması değil, aynı zamanda bireyin kendini keşfetme ve anlamlı deneyimler yaşama süreci olarak görülür. Bu modelde, öğrencinin motivasyonu içseldir ve öğrenme eylemi, bireyin kendini geliştirme ve olgunlaşma arzusundan kaynaklanır. Öğretmen, otoriter bir figürden ziyade, öğrenciye rehberlik eden, öğrenme ortamını zenginleştiren ve onun öz potansiyelini ortaya çıkarmasına yardımcı olan bir kolaylaştırıcı rolünü üstlenir. Bu yaklaşım, öğrenciyi merkeze alarak, onun ilgi alanlarına, yeteneklerine ve kişisel hedeflerine uygun bir öğrenme deneyimi yaratmayı amaçlar.


Hümanistik öğrenme yaklaşımında, öğrencinin duygusal ihtiyaçları ve güvenli bir ortamda kendini ifade edebilmesi büyük önem taşır. Öğrencilerin eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme gibi üst düzey becerilerini geliştirmeleri teşvik edilir. Bu model, başarısızlığın öğrenme sürecinin doğal bir parçası olduğunu ve önemli olanın sonuçtan ziyade öğrenme yolculuğu olduğunu vurgular. Özellikle sanat, müzik ve drama gibi yaratıcı dersler, bireyin kendini ifade etme ve duygusal zekâsını geliştirme fırsatı sunması nedeniyle bu yaklaşımla uyum gösterir.


Dersler arası ilişki kurma, projeler ve grup çalışmaları, öğrencinin sosyal becerilerini pekiştirmesine ve empati kurma yeteneğini geliştirmesine katkıda bulunur. Öğrenme sürecinde, öğrencinin kendisiyle ve çevresiyle olan ilişkisine odaklanılarak, bireyin sadece akademik olarak değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal olarak da gelişmesi hedeflenir. Bu, bireyin kendine ve başkalarına karşı saygı duymasını, empati kurmasını ve değer merkezli bir yaşam sürmesini desteklemeyi hedefler.


Hümanist Eğitim Yaklaşımında, Öğretmenlerin Öğrencileriyle İşbirliği ve Empati İçinde, Destekleyici Bir Ortamda İletişimini Gösteren Bir Sınıf Sahnesi (Yapay Zeka İle Oluşturuldu)

Manevi Danışmanlık ve İletişimle İlişkisi

Hümanistik psikoloji, bireyin bütüncül doğasına odaklanmasıyla, manevi danışmanlık ve diğer iletişim alanlarıyla da yakın bir ilişki kurar. Manevi danışmanlık, bireyin varoluşsal sorunlarını, anlam arayışını ve manevi ihtiyaçlarını ele alır. Hümanist yaklaşım, bireyin doğasında var olan iyilik ve kendini gerçekleştirme potansiyelini vurguladığı için, manevi danışmanlık alanında danışana karşı yargılayıcı olmayan, empatik ve koşulsuz bir kabul yaklaşımını benimser.


Bu iki alan, bireyin yaşadığı sıkıntıları bir patoloji olarak değil, kişisel gelişim yolculuğunda karşılaşılan varoluşsal meseleler olarak ele alma ortak zemininde buluşur. Hümanist psikolojinin temel ilkeleri olan empati, koşulsuz kabul ve içtenlik, manevi danışmanlıkta da danışan-danışman ilişkisinin temelini oluşturur.


Danışmanlık Seansı Sırasında Empati, Güven Ve Koşulsuz Kabulü Simgeleyen, Danışan ve Danışman Arasındaki Güvenli ve Destekleyici İletişim Ortamını Yansıtan Bir Görsel (Yapay Zeka İle Oluşturuldu)

Aynı zamanda, hümanist yaklaşım, kişilerarası iletişim ve kişilik tipleri üzerinde de etkili olmuştur. Hümanist yaklaşıma göre kişilik, statik bir yapıdan ziyade, bireyin kendi tercihlerine ve kararlarına göre sürekli olarak gelişen ve değişen bir süreçtir. Bireylerin iletişim tarzları ve kişilikleri, içsel motivasyonları, kendini gerçekleştirme çabaları ve çevreleriyle olan ilişkileri üzerinden şekillenir. Bu yaklaşım, iletişimi, sadece bilginin aktarımı olarak değil, aynı zamanda bireylerin birbirlerini anlama, kabul etme ve birlikte büyüme süreci olarak değerlendirir. 


Yargılamadan uzak ve empatik bir iletişim, bireyin kendini ifade etme özgürlüğünü artırır ve sağlıklı ilişkilerin kurulmasını desteklemeyi hedefler. Bu nedenle, hümanistik ilkeler, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde iletişimin niteliğini artırma potansiyeline sahip bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir. Bireyin bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasının, onun sadece psikolojik değil, aynı zamanda manevi ve sosyal boyutlarının da dikkate alınmasını sağlayacağı öngörülür.

Kaynakça

Hazar, Çetin. "Kişilik ve iletişim tipleri." Selçuk İletişim 4.2 (2006): 125-140. Erişim Tarihi: 19 Ağustos 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/josc/article/200777.


Nural, Ayşe, ve Ülkü Tosun. "Manevi danışmanlık ile hümanist psikoloji arasındaki ilişki." Türk Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Dergisi 7 (2023): 101-118. Erişim Tarihi: 19 Ağustos 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/tmdrd/issue/78494/1133875.


Otuz, Berna. ve Gülay Ekici. "İnsancıl (Hümanist) Yaklaşımlar ve Öğrenme." (2020). Erişim Tarihi: 19 Ağustos 2025. https://avesis.gazi.edu.tr/yayin/69c24dc8-c527-4ff7-b697-a2bd2a609a4f/insancil-humanist-yaklasimlar-ve-ogrenme.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarMuhammed Samed Acar19 Ağustos 2025 15:33
KÜRE'ye Sor