Dahiliye hemşireliği ya da iç hastalıkları hemşireliği, iç hastalıkları kapsamına giren kronik ya da akut sağlık sorunları yaşayan bireylerin hemşirelik bakımı süreçlerini kapsayan bir uzmanlık alanıdır. İç hastalıkları hemşireliği; hastaların tanı, tedavi, bakım, rehabilitasyon ve eğitim süreçlerinde önemli görevler üstlenir. Bu hemşirelik alanı, hastane içi yataklı servislerde, yoğun bakım ünitelerinde, ayaktan hasta birimlerinde ve evde bakım hizmetlerinde etkin biçimde rol oynar.
İç hastalıkları hemşireliği, bilimsel kanıta dayalı bilgiyle desteklenen sistematik bir bakım yaklaşımını benimser. Bireylerin fizyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel gereksinimlerini göz önünde bulundurarak kapsamlı bir bakım sunmayı amaçlar. Bu bakım süreci, yalnızca hastalığın yönetimini değil, aynı zamanda bireyin yaşam kalitesinin artırılmasını ve sağlığının geliştirilmesini de içerir.
Tanım ve Kapsam
İç hastalıkları hemşireliği; kardiyovasküler, solunum, endokrin, metabolik, hematolojik, enfeksiyöz, romatolojik, gastrointestinal ve böbrek hastalıkları başta olmak üzere pek çok sistemle ilgili hastalıkların tanı, tedavi ve bakım sürecinde hemşirenin üstlendiği sorumlulukları içerir. Bu bağlamda iç hastalıkları hemşiresi, bireyin hastalığa özgü belirtilerini tanır, tedavi sürecinde hekime yardımcı olur, ilaç uygulamalarını yapar, komplikasyonları izler, hasta ve ailesini eğitir.
İç hastalıkları hemşireliği aynı zamanda hastalığın akut ya da kronik olmasına bağlı olarak farklı bakım stratejilerinin geliştirilmesini de gerektirir. Akut hastalıklarda yoğun izlem, stabilizasyon ve kriz yönetimi ön plandayken; kronik hastalıklarda semptom yönetimi, hasta uyumunun artırılması, yaşam tarzı değişikliklerinin desteklenmesi önem kazanır.
Tarihsel Gelişim
İç hastalıkları hemşireliği, tıpta uzmanlaşmanın artmasıyla paralel şekilde gelişmiştir. Florence Nightingale’in savaş dönemlerinde başlattığı sistematik hemşirelik yaklaşımı, zamanla çeşitli tıbbi disiplinlerin hemşirelikte de karşılık bulmasına neden olmuştur. Türkiye'de ise iç hastalıkları hemşireliğine yönelik gelişmeler, hemşirelik eğitiminin lisans düzeyine çıkarılması ve uzmanlık programlarının yaygınlaştırılmasıyla hız kazanmıştır.
Günümüzde bazı üniversitelerde iç hastalıkları hemşireliği yüksek lisans ve doktora programları yürütülmektedir. Bu durum, hem alanın akademik kimliğini güçlendirmekte hem de kanıta dayalı uygulamaların artmasına katkı sağlamaktadır.
Görev ve Sorumluluklar
İç hastalıkları hemşiresinin görev ve sorumlulukları, hastalığın türüne, hastanın sağlık durumuna ve tedavi ortamına göre değişiklik gösterir. Ancak genel olarak şu başlıklar altında toplanabilir:
- Bakım Planlaması ve Uygulama: Hastanın klinik bulgularına ve gereksinimlerine uygun bireyselleştirilmiş hemşirelik bakım planının hazırlanması ve uygulanması.
- İzlem ve Değerlendirme: Hayati bulguların takibi, laboratuvar sonuçlarının izlenmesi, komplikasyonların erken saptanması.
- İlaç Uygulama: Hekim istemine dayalı olarak oral, intravenöz, subkutan veya intramüsküler ilaç uygulamalarının yapılması ve izlenmesi.
- Eğitim ve Danışmanlık: Hastanın hastalığı, tedavisi, ilaç kullanımı, diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri konularında bilgilendirilmesi.
- Multidisipliner İşbirliği: Hekim, fizyoterapist, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı gibi farklı disiplinlerle koordineli çalışma.
Klinik Uygulama Alanları
İç hastalıkları hemşireliği, geniş bir klinik uygulama alanına sahiptir. Bunlar arasında en yaygın olanları:
- Kardiyoloji Servisleri: Kalp yetmezliği, hipertansiyon, miyokard enfarktüsü gibi kardiyovasküler hastalıkların bakımı.
- Endokrinoloji Servisleri: Diyabet mellitus, hipotiroidi, metabolik sendrom gibi hastalıkların yönetimi.
- Gastroenteroloji Servisleri: Ülser, gastrit, karaciğer hastalıkları ve inflamatuvar bağırsak hastalıklarının bakımı.
- Nefroloji Servisleri: Akut ve kronik böbrek hastalıkları, diyaliz uygulamaları.
- Onkoloji ve Hematoloji Servisleri: Kanser hastalarının kemoterapi öncesi ve sonrası bakımı, semptom yönetimi.
Hasta Eğitimi ve Yaşam Tarzı Değişikliği
İç hastalıkları hemşireliği, sadece klinik uygulama değil, aynı zamanda bireyin hastalığıyla baş etmesine yardımcı olacak eğitim süreçlerini de içerir. Kronik hastalıklarda hasta eğitimi, tedaviye uyum açısından kritik öneme sahiptir. Eğitim sürecinde hemşire, bireyin anlayabileceği düzeyde bilgi sunmalı, hastalığın seyrine göre eğitim içeriğini güncellemeli ve gerektiğinde birey ile birlikte aileyi de sürece dahil etmelidir.
Bu çerçevede iç hastalıkları hemşiresinin eğitici rolü şunları kapsar:
- Hastalığın nedenleri ve belirtileri hakkında bilgilendirme
- İlaçların kullanımı ve yan etkileri hakkında danışmanlık
- Diyet ve egzersiz programları hakkında yönlendirme
- Stresle başa çıkma ve psikososyal destek stratejileri
Hemşirelik Süreci ve Kanıta Dayalı Uygulamalar
İç hastalıkları hemşireliğinde bakım planı, hemşirelik süreci çerçevesinde yürütülür. Bu süreç şu aşamalardan oluşur:
- Veri Toplama: Hemşire, hastaya ilişkin fizyolojik, psikolojik, sosyal ve çevresel bilgileri toplar.
- Tanı Koyma: Toplanan verilere göre hemşirelik tanıları belirlenir.
- Planlama: Tanılara uygun hedefler belirlenir ve müdahaleler planlanır.
- Uygulama: Planlanan müdahaleler hayata geçirilir.
- Değerlendirme: Müdahalelerin etkinliği değerlendirilir, gerekirse bakım planı güncellenir.
Kanıta dayalı hemşirelik uygulamaları, iç hastalıkları hemşireliği alanında kaliteyi artırmakta ve hasta güvenliğini sağlamaktadır. Gelişmiş ülkelerde yaygın olan bu yaklaşım, Türkiye’de de özellikle akademik hastanelerde uygulanmaktadır.
Etik İlkeler ve Mesleki Sorumluluk
İç hastalıkları hemşireliği, mesleki etik ilkelere dayalı olarak yürütülmelidir. Hasta haklarına saygı, gizliliğin korunması, adaletli bakım sunumu, bireysel otonomiye saygı ve zarar vermeme ilkesi temel etik yaklaşımlardır. Ayrıca, hemşirenin sürekli mesleki gelişimi ve güncel bilgiyle bakım sunma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Karşılaşılan Güçlükler ve Çözüm Önerileri
İç hastalıkları hemşireliğinde karşılaşılan başlıca güçlükler arasında iş yükü fazlalığı, yetersiz personel sayısı, tükenmişlik, yetersiz hasta eğitimi ve multidisipliner iş birliğinde kopukluklar sayılabilir. Bu sorunların çözümüne yönelik öneriler şunlardır:
- Hemşire sayısının artırılması
- Hizmet içi eğitim programlarının yaygınlaştırılması
- Mesleki destek mekanizmalarının geliştirilmesi
- Klinik protokol ve bakım algoritmalarının standartlaştırılması

