İmren Erşen Oya Müzesi, Türkiye’de ve dünyada yalnızca oya sanatına adanmış ilk müze olma özelliğini taşır. Müze, 3 Haziran 2022 tarihinde Eskişehir’in tarihi Odunpazarı bölgesinde ziyarete açılmıştır. Kuruluş amacı, Anadolu kadınının geleneksel el sanatı olan oyanın kültürel, estetik ve sembolik değerlerini koruyarak gelecek kuşaklara aktarmaktır.
Oyalı Yazmalar (Eskişehir Büyükşehir Belediyesi)
Kurucusu: İmren Erşen
1939 yılında Berlin’de doğan İmren Erşen, 1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1963-1995 yılları arasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda görev yapmış; 1967’de başladığı resim çalışmalarını Türk resminin önemli isimlerinden Eşref Üren’le sürdürmüştür. Sanat yaşamı boyunca Anadolu’yu gezerek notlar almış, farklı ülkelerdeki müzelerde incelemelerde bulunmuş ve oya örnekleri toplamıştır. Uzun yıllara yayılan bu birikim, müzenin koleksiyonunun temelini oluşturmuştur.
Müze Binası
Müze, Sivrioğulları Konağı olarak bilinen tescilli bir yapıda faaliyet göstermektedir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Osmanlı’nın son dönemine ait geleneksel Anadolu konut mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Bina kerpiç dolgulu, ahşap karkas taşıyıcı sisteme sahiptir. 2006 ve 2011 yıllarında restore edilmiş, 2016 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararıyla müze olarak düzenlenmiştir.
Müzenin giriş katında gişe, vestiyer, konservasyon-restorasyon odası ve satış mağazası yer alır. Avlusunda yüz yılı aşkın bir meşe ağacı ile eski bir kuyu bulunmaktadır. Tekerlekli sandalye erişiminin mümkün olmaması nedeniyle, bu katta ziyaretçilere 360 Derece Sanal Tur olanağı sunan dokunmatik kiosk bulunmaktadır.
Müze 1. Kat (İmren Erşen Oya Müzesi)
Koleksiyon ve Sergilenen Eserler
Müzede sergilenen oyaların tamamı İmren Erşen’in yaklaşık altmış yıl boyunca Anadolu’nun farklı bölgelerinden topladığı örneklerden oluşmaktadır. Koleksiyonda 8.500’e yakın eser bulunmaktadır. Bunların 5.000’den fazlasını iğne ve boncuk oyaları, geri kalanını ise çeşitli etnografik objeler ve el sanatı ürünleri oluşturmaktadır.
Sergilenen eserler yalnızca süsleme öğeleri değil, aynı zamanda Anadolu kadınının duygularını, geleneksel yaşam biçimini, acı ve sevinçlerini yansıtan kültürel semboller olarak değerlendirilmektedir. Oyalar, Türk çeyiz geleneğinin bir parçası olarak sosyal yaşamın doğum, evlilik, ölüm gibi dönüm noktalarında önemli bir rol üstlenmiştir.
Tablolar (Fotoğraf: Melahat Pamuk)
Sergileme Alanları
Sergileme bölümleri müzenin ikinci ve üçüncü katlarında yer almaktadır. Her katta bir “orta alan” ve bu alana açılan üçer sergi salonu bulunur. Oyalar, dönemsel bütünlük sağlamak amacıyla etnografik malzemelerle birlikte sunulmaktadır.
- İkinci Kat: Duvarlarda cam altı halk sanatı örnekleri sergilenmekte; vitrinlerde iğne oyalı üfürük yazmalar, boncuk oyalar, seramik ve cam eserler yer almaktadır.
- Üçüncü Kat: Türk aile yaşamını yansıtan özel tematik odalar bulunmaktadır. “Gelin Odası” ve “Sünnet Odası” geleneksel ev içi düzenlemeleriyle dikkat çeker. “Üç Güzeller Odası”nda ise gelinlik, yöresel Eskişehir kıyafetleri ve gelin çeyizi örnekleri sergilenmektedir.
Anlam ve Misyon
İmren Erşen Oya Müzesi, Anadolu’nun uzun ve zengin el sanatları geleneğini yaşatmayı, unutulmaya yüz tutmuş oya örneklerini belgelemeyi ve sanatsal birikimi çağdaş bir anlayışla sunmayı amaçlamaktadır. Müze, “Yer, Gök Oya” sözüyle ifade edilen zenginliği Eskişehir halkına ve tüm ziyaretçilere sunmaya devam etmektedir.