Küresel Savaş Hava Programı, resmi adı ile Global Combat Air Programme (GCAP), İtalya, Birleşik Krallık ve Japonya tarafından ortaklaşa yürütülen altıncı nesil bir savaş uçağı geliştirme girişimidir. Bu program, yalnızca yeni nesil bir hava platformu inşa etmeyi değil, aynı zamanda çok alanlı harp kabiliyetlerine sahip entegre bir muharebe hava sistemini ortaya koymayı hedeflemektedir. GCAP, teknolojik üstünlüğü, operasyonel egemenliği ve stratejik otonomiyi korumak amacıyla ileri seviye yapay zekâ, sensör füzyonu ve insansız sistemlerle iş birliği yapabilme kapasitesi gibi yenilikçi kabiliyetler sunmayı amaçlamaktadır.
Programın Ana Temsilcileri
Programa katılım sağlayan 3 ülkeden farklı temsilciler bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla:
- İtalya ülkesinden Leonardo S.p.A.
- Japonya ülkesinden Japan Aircraft Industrial Enhancement Co. Ltd. / JAIEC
- Birleşik Krallık ülkesinden BAE Systems
Her bir ülkenin temsilcilerinin gösterildiği detaylı görsel. (BAE Systems)
Programın Tarihçesi
GCAP’ın kökeni, Birleşik Krallık’ın 2015 yılında başlattığı Tempest programına dayanmaktadır. Tempest, altıncı nesil savaş uçağı geliştirme amacıyla kurulan, resmi adı ile Future Combat Air System (FCAS) teknoloji girişimi çerçevesinde ortaya çıkmış ve 2018 yılında İngiltere'de düzenlenen Farnborough Airshow’da tanıtılmıştır. İlk başta Birleşik Krallık’ın liderliğinde başlayan bu girişim, 2019’da İtalya’nın katılımıyla ikili, daha sonra 2020’de Japonya’nın katılımıyla üçlü bir iş birliğine dönüşmüştür. Böylece Tempest projesi, yerini GCAP adıyla anılan daha kapsayıcı bir girişime bırakmıştır.
GCAP adını aldıktan sonra bu programın hedeflerinin ve amaçlarının netleşmesini takiben, programa dahil olmak isteyen ülkeler de niyetlerini resmi yollarda açıklamaya başlamışlardır. Örnek olarak Suudi Arabistan, 2024 yılının son çeyreğinde GCAP projesine katılmaya yönelik olarak ilgisini resmi olarak açıklamıştır. Buna ek olarak Almanya, Avustralya ve İsveç gibi ülkeler de GCAP projesine katılım sağlayabilmek adına çeşitli resmi temaslarda bulunmuşlardır.
Programın Amaçları
Program, üç ülkenin savunma sanayii politikaları ve stratejik öncelikleri doğrultusunda eşit paydaşlık ilkesine dayanmakta olup, her ülkenin %33,3 oranında mülkiyet hakkına sahip olduğu bir ortak girişim yapısı ile yürütülmektedir. Bu yapı, daha önceki iş birliği modellerinde görülen eşitsizliklerin önüne geçmeyi ve katılımcı ülkelerin savunma sanayii kapasitelerini azami seviyede kullanmayı hedeflemektedir. Halihazırda 2024 itibarıyla 2050 yılına kadar sürecek program için sadece İtalya’dan 8,9 milyar avroluk bir bütçe tahsis edilmiştir.
GCAP Projesi Kapsamında Tasarlanan ve 2035 yılında hizmete alınması hedeflenen insanlı platformun tasarım görseli. (Leonardo S.p.A.)
GCAP Kapsamında Yürütülen Projeler
İlgili girişim kapsamında yürütülen projeler:
- Altıncı nesil insanlı savaş uçağı geliştirilmesi
- İnsansız hava araçları (UCAV) ile iş birliği yapabilen bir operasyonel mimarinin inşa edilmesi (MUM-T)
- Yeni nesil elektronik harp sistemlerinin geliştirilmesi ve üretilmesi
- Ağ merkezli harp sistemleri ve sensör füzyonu çalışmalarının yürütülmesi
- Yapay zekâ destekli görev yönetimi gerçekleştirilmesi
- Yüksek manevra kabiliyetine sahip aerodinamik yapı inşası
- Gelişmiş radar ve yönlendirilmiş enerji silahlarının tasarımı ve geliştirilmesi
- Çok alanlı operasyonlara uygun görev sistemlerinin tasarlanması
Programın Takvimi
- 2022: GCAP Projesi Resmi Duyurusu
- 2023: Genel GCAP Anlaşmasının İtalya, Japonya ve Birleşik Krallık tarafından İmzalanması
- 2024: İş Ortaklığı (JV) anlaşmasının imzalanması
- 2035: Geliştirilen İlk Platformun Envantere Girmesi
- 2070+: Programın Tahmini Hizmet Ömrü
Projenin Savunma Sanayii Arenasındaki Önemi
Küresel Savaş Hava Programı, yalnızca ileri teknolojiye dayalı bir savunma sisteminin geliştirilmesi girişimi olmasının yanı sıra, aynı zamanda mevcut uluslararası güvenlik konjektöründe çok taraflı bir iş birliği örneği olarak değerlendirilmektedir. Programın kurucu ortaklarından biri olan Japonya’nın, bu ölçek ve nitelikte bir projeye ABD dışında ilk kez eşit paydaş statüsünde katılım sağlaması, ülkenin uzun yıllardır benimsediği güvenlik stratejilerinde önemli bir role üstlendiği ifade edilmektedir.
Birleşik Krallık açısından Küresel Savaş Hava Programı, Brexit sonrası dönemde Avrupa ile savunma temelli ilişkilerin yeniden yapılandırılması çerçevesinde değerlendirilmiştir. Program, AB dışı Avrupa devletlerinin NATO ve ikili savunma iş birlikleri üzerinden yürüttüğü stratejik uyum arayışlarına bir zemin oluşturmuştur. İtalya’nın programdaki eşit ortaklık pozisyonu ise, ülkenin savunma sanayii altyapısının kurumsal kapasitesini ve teknolojik katkı sağlayabilme yeterliliğini teyit eder özellikte olduğu değerlendirilmektedir. Özellikle önceki iş birliklerinde sıklıkla gözlemlenen asimetrik ortaklık modellerinin yerine, üçlü ve eşit katılımlı bir yapının inşa edilmiş olması, bu programı benzer girişimlerden ayıran temel unsur olarak görülmektedir.
GCAP’in hedefleri, yalnızca mühendislik yetkinliklerinin geliştirilmesiyle sınırlı kalmamakta; bunun yanında üç ülkenin savunma bürokrasisi, endüstriyel paydaşları ve siyasi karar mekanizmaları arasında süreklilik arz eden kurumsal koordinasyonun sağlanabilmesine de bağlı bulunmaktadır. Programın ilerleyişinde, Ar-Ge çıktılarının ortak kullanımı, teknoloji transfer süreçlerinin şeffaflığı ve üretim sorumluluklarının dengeli dağılımı gibi faktörlerin GCAP'in geleceğini şekillendirmesi beklenmektedir. 2035 yılı itibarıyla ilk operasyonel platformun hizmete alınması hedeflenmiş olup, bu doğrultuda hem teknik test süreçleri hem de çok taraflı savunma diplomasisi girişimleri sürdürülmektedir.