Kurşun Asker, Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen tarafından yazılan ve ilk kez 1838 yılında yayımlanan bir edebi peri masalıdır. Hikâye, eksik dökülmüş bir kalıptan çıktığı için tek bacaklı olan bir kurşun asker ile kâğıttan yapılmış bir balerinin imkânsız aşkını konu edinir.
Konu
Doğum günü hediyesi olarak bir çocuğa hepsi aynı kalıptan dökülmüş 25 adet kurşun asker armağan edilir. Ancak askerlerden biri, kalıp eksik geldiği için tek bacaklıdır. Masanın üzerinde duran bu asker, kendisi gibi tek ayak üzerinde duran zarif bir kâğıt balerine âşık olur. O gece oyuncaklar canlanır; ancak kutudan fırlayan kıskanç bir jack-in-the-box (zıp zıp kukla), askeri balerine bakmaması için uyarır. Asker onu dikkate almaz.
Ertesi gün kurşun asker, pencere pervazından düşerek sokağa savrulur. İki çocuk onu bulup bir kâğıt tekneye yerleştirir ve sokaktaki bir su oluğuna bırakır. Tekne, bir kanalizasyon sistemine girer; burada bir fare, ondan geçiş ücreti ister. Fırtınalı bir yolculuğun ardından asker bir balık tarafından yutulur. Ancak balık bir gün yakalanır, kesilir ve asker kendisini tekrar balerinin karşısında, evin içinde bulur.
Sonunda gizemli bir şekilde çocuk, kurşun askeri sobaya atar. Aynı anda bir rüzgâr balerini de sobaya uçurur. İki oyuncak birlikte yanar. Ertesi sabah hizmetçi şömineyi temizlerken, sadece bir kurşun kalp ve balerinin yanmış pul süsü kalmıştır.
Tema
Kurşun Asker, sadakat, aşk, kader, dayanıklılık ve trajik bağlılık temalarını işler. Kurşun asker, başından sonuna kadar sevgisine sadık kalır ve her türlü zorluğa direnir. Balerin ile birlikte yanarak yok oluşları, sevginin yıkıcı ama kalıcı doğasını simgeler. Masalın sonunda geriye kalan kurşun kalp, bu aşkın kalıcılığını ve masalın merkezindeki duygu yoğunluğunu sembolize eder.

Kurşun Asker ve Balerin. (Yapay Zeka Tarafından Oluşturulmuştur.)
Karakter Analizi
Kurşun Asker: Fiziksel eksikliği onu dışlanmaya açık hale getirir ama bu durum onun gücünü ve kararlılığını azaltmaz. Tüm masal boyunca duyguları değişmez. Balerine duyduğu aşk ve ona olan bağlılığı hiç sarsılmaz. Başına gelen olaylara direnç göstermez, kaderine boyun eğer gibi görünse de bu, aslında onun kararlılığının ve aşkının saflığının göstergesidir. Düşer, suda sürüklenir, balık tarafından yutulur, sonunda sobaya atılır ama yine de ruhsal olarak kırılmaz. Kurşun asker, sabit duruşuyla toplumun değer yargılarına karşı dimdik duran, aşkına sadık kalan bireyi temsil eder. Yanarak bir kalbe dönüşmesi de bu aşkın yüceliğini simgeler.
Balerin: Balerin fiziksel olarak son derece hassas ve kırılgandır. Ancak askerin gözünde ideal güzelliği ve aşkı temsil eder. Kurşun asker gibi onun da masal boyunca aktif bir eylemi yoktur. Ancak masalın sonunda, onun da sobaya sürüklenmesi, kaderlerinin birleştiğini gösterir. Balerin, kurşun askerin arzularının ve ideallerinin somutlaşmış hâlidir. Aşkın estetik boyutunu temsil ederken, masal sonunda onunla birlikte yok olması, aşkın tamamlanmış ama trajik doğasını simgeler.
Jack-in-the-box (Zıp zıp kukla / Goblin): Masalda açıkça kötü karakter olarak çizilir. Askeri tehdit eder, kıskanır ve dolaylı olarak onun başına gelen felaketlerde rol oynar. Balerine olan ilgisi, askeri tehdit etmesine neden olur. Zıp zıp kukla, sevgiye, saflığa ve dirence karşı çıkan kıskançlık ve yıkıcılık gibi olumsuz duyguların temsilcisidir.
Çocuk ve Diğer Figürler:
Çocuk, masalın başında oyuncakları alan kişidir ama pasif bir figürdür. Onun kurşun askeri sobaya atması, masalın dramatik doruk noktasıdır. Bunu bilinçli yapıp yapmadığı net değildir ama bu eylem, aşkın yok edilişiyle birlikte yücelmesini sembolize eder.
Hizmetçi, sadece masalın sonunda yer alır ve olayların kapanışında kalp ve pul kalıntılarını bulan kişidir. Bu sahne, masalın dramatik ve sembolik etkisini tamamlar.


