Lepra, halk arasında cüzzam olarak da bilinen, Mycobacterium Leprae adlı bakterinin neden olduğu kronik bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık, özellikle deri, periferik sinirler, üst solunum yolu mukozası ve gözleri etkiler. Lepra, tarih boyunca toplumlarda korku ve damgalanmaya neden olmuş bir hastalık olmakla birlikte, modern tıp sayesinde artık etkili bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Bununla birlikte, özellikle gelişmekte olan ülkelerde halk sağlığı açısından önemini korumaktadır.
Lepranın Etiyolojisi ve Bulaşma Yolları
Lepranın etkeni olan Mycobacterium Leprae, aside dirençli bir bakteridir ve yavaş çoğalma özelliğine sahiptir. Bakteri, özellikle insanlar ve armadillolar gibi bazı hayvanlarda bulunur. Lepra, insandan insana bulaşabilen bir hastalıktır, ancak bulaşıcılık oranı düşüktür. Bulaşma, genellikle uzun süreli ve yakın temas sonucu gerçekleşir.
Bulaşma Yolları
- Solunum Yolu: Enfekte kişilerin burun ve ağız salgılarıyla temas sonucu bulaşır.
- Deri Yolu: Nadiren, enfekte kişilerin deri lezyonlarıyla doğrudan temas sonucu bulaşabilir.
- Anneden Bebeğe: Çok nadir olarak, anneden bebeğe geçiş görülebilir.
Lepranın Klinik Bulguları
Lepra, klinik bulguları ve bağışıklık sisteminin yanıtına göre farklı formlarda ortaya çıkabilir. Hastalığın klinik spektrumu, tuberküloid lepra (hafif form) ile lepromatöz lepra (ağır form) arasında değişir. Bu iki uç form arasında ara formlar da bulunur.
Tuberküloid Lepra
- Bağışıklık sisteminin güçlü olduğu durumlarda görülür.
- Deride sınırları belirgin, hipopigmente (renk kaybı olan) lezyonlar ve sinir tutulumu ile karakterizedir.
- Lezyonlar genellikle az sayıdadır ve duyu kaybı eşlik eder.
- Bulaşıcılık düşüktür.
Lepromatöz Lepra
- Bağışıklık sisteminin zayıf olduğu durumlarda görülür.
- Deride yaygın nodüller, plaklar ve hipopigmente lezyonlar görülür.
- Burun mukozası, gözler ve iç organlar etkilenebilir.
- Bulaşıcılık daha yüksektir.
Sınır (Borderline) Lepra
- Tuberküloid ve lepromatöz lepra arasında bir klinik tablo gösterir.
- Lezyonların sayısı ve şiddeti değişkenlik gösterir.
Lepranın Teşhis ve Tedavisi
Lepranın teşhisi, klinik bulguların yanı sıra laboratuvar testleriyle doğrulanır. Deri lezyonlarından alınan örneklerde aside dirençli bakterilerin mikroskopik olarak tespiti veya biyopsi ile tanı konulabilir.
Tedavi Yöntemleri
Lepra, çoklu ilaç tedavisi (Multidrug Therapy - MDT) ile etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen tedavi rejimi şunları içerir:
- Dapson: Temel ilaçtır ve tüm lepra formlarında kullanılır.
- Rifampisin: Güçlü bir antibakteriyel etkiye sahiptir.
- Klofazimin: Özellikle lepromatöz leprada kullanılır.
Tedavi süresi, hastalığın formuna göre 6 ay ile 12 ay arasında değişir. Erken teşhis ve tedavi, kalıcı sinir hasarı ve sakatlıkların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Lepranın Komplikasyonları
Lepra, tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar şunları içerir:
- Sinir Hasarı: Periferik sinirlerin tutulumu sonucu duyu kaybı, kas zayıflığı ve felçler görülebilir.
- Göz Tutulumu: Körlüğe kadar ilerleyebilen ciddi göz komplikasyonları.
- Deformiteler: Sinir hasarı ve enfeksiyonlar nedeniyle el, ayak ve yüzde şekil bozuklukları oluşabilir.
- Sosyal Damgalanma: Hastalık, toplumda damgalanma ve sosyal dışlanmaya neden olabilir.
Lepranın Önlenmesi
Lepranın önlenmesi, erken teşhis, etkili tedavi ve toplumda farkındalık çalışmalarıyla mümkündür. Ayrıca, enfekte kişilerin tedavisi, bulaşıcılığın azaltılmasında önemli bir rol oynar.

