Mavi ayaklı sümsük kuşu (Sula nebouxii), Doğu Tropikal Pasifik kıyılarında, özellikle kayalık adalar ve sahil bölgelerinde yaşayan bir deniz kuşu türüdür. Ayaklarının belirgin mavi rengi, tür içi iletişim ve üreme davranışlarında önemli bir rol oynar. Özellikle Galápagos Adaları'nda yoğun popülasyonlara sahip olan bu tür, morfolojik ve davranışsal özellikleri bakımından bilimsel araştırmalara konu olmuştur.
Tanımı ve Özellikleri
Mavi ayaklı sümsük kuşları, orta büyüklükte deniz kuşlarıdır. Yetişkin bireyler ortalama 81–90 cm boyunda ve 1,5 kg ağırlığındadır. Kanat açıklıkları yaklaşık 1,5 metreyi bulur. En belirgin özellikleri olan mavi ayakları, sağlığı ve çiftleşme uygunluğu hakkında bilgi verir. Ayak rengi ne kadar canlı ve parlaksa, sümsük kuşu o kadar sağlıklı kabul edilir.
Tüyleri beyaz ve kahverengi tonlarındadır. Yüzlerinde hafif grimsi mavi tonlar bulunur. Gaga yapıları keskin ve uzun olup balık avlamaya uygundur.
Yaşam Alanı ve Dağılım
Mavi ayaklı sümsük kuşları, Doğu Tropikal Pasifik Okyanusu boyunca Kolombiya, Ekvador (özellikle Galápagos Adaları), Peru ve Meksika kıyılarında yaşar. Açık denizlere yakın kayalık adalarda ve kıyı bölgelerinde koloni halinde bulunurlar.
Davranışları
Bu tür, özellikle eş bulma ritüelleriyle ünlüdür. Erkek mavi ayaklı sümsük kuşu, dişisinin dikkatini çekmek için ayaklarını kaldırıp sergiler ve özel bir dans yapar. Bu davranış, "ayak gösterme dansı" (foot display) olarak bilinir. Dişiler, daha canlı ve koyu mavi tonlarda ayağa sahip erkekleri tercih eder.
Beslenme alışkanlıklarında balık ve mürekkep balığı ağırlıklıdır. Avlarını yakalamak için suya yüksekten dalış yaparak avlanırlar.

Mavi Ayaklı Sümsük Kuşu Ailesi (Bu görsel yapay zeka tarafından oluşturulmuştur.)
Üreme
Mavi ayaklı sümsük kuşları, yer yüzeyinde genellikle çıplak zeminlerde yuva yapar. Dişi, 1 ila 3 yumurta bırakır. Kuluçka süresi yaklaşık 41–45 gündür. Her iki ebeveyn de yavruların bakımında aktif rol oynar.
Korunma Durumu
Mavi ayaklı sümsük kuşları, şu anda IUCN tarafından "Asgari Endişe" (Least Concern) kategorisinde sınıflandırılmaktadır. Ancak habitat kaybı, iklim değişikliği ve deniz kirliliği gibi tehditler bu türün uzun vadede tehlikeye girmesine neden olabilir.

