Medain Salih (Hegra), Suudi Arabistan’ın kuzeybatısında, el-‘Ula yakınlarında yer alan antik bir Nabati kentidir. Petra’dan sonra krallığın ikinci büyük merkezi olarak gelişmiş, anıtsal kaya mezarları, gelişmiş su sistemleri ve stratejik konumuyla öne çıkmıştır. MS. 106’da Roma İmparatorluğu’na bağlanmış, zamanla önemini yitirerek terk edilmiştir. 2008 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Tarih
Medain Salih (Hegra) MÖ. 1. yüzyıldan itibaren gelişmeye başlamıştır. Bölgenin daha erken dönemlerde, Demir Çağı ve Helenistik çağlarda da iskâna uğradığına dair bulgular olsa da asıl kentsel yapılaşma Nabati hâkimiyetiyle başlamıştır.
Nabatiler, tütsü ve baharat ticaretini kontrol etmek amacıyla Hegra’yı stratejik bir merkez olarak seçmiş ve burayı ikinci başkentleri hâline getirmiştir. Bu dönemde şehir, surlarla çevrili bir kent merkezi, geniş nekropoller, dinî alanlar ve tarım bölgeleriyle gelişmiştir.
Medain Salih (Hegra) (Pexels)
MS. 1. yüzyılda Hegra, anıtsal kaya mezarlarıyla dikkat çekmiş; mezar cephelerindeki yazıtlar kentin toplumsal ve dinî yaşamına dair önemli bilgiler sunmuştur. Aynı yüzyılda inşa edilen şehir surları, Nabati otoritesinin bölgedeki hâkimiyetini pekiştirmiştir.
MS. 106 yılında Roma İmparatoru Traianus, Nabati Krallığı’nı topraklarına katmış ve Hegra, Arap eyaletinin güneydeki sınır kenti hâline gelmiştir. Bu dönemde kentte Roma lejyonlarının varlığı epigrafik olarak belgelenmiştir. Ancak deniz ticaretinin Kızıldeniz üzerinden yoğunlaşmasıyla birlikte kentin ticari ve siyasi önemi giderek azalmıştır.
Geç Antik Çağ’dan itibaren Hegra terk edilmeye başlanmış, yerleşim Umayyad döneminde tamamen önemini kaybederek yerini el-Mâbiyât gibi yeni merkezlere bırakmıştır. Günümüzde Hegra, Nabati mimarisi ve epigrafisiyle Arap Yarımadası’nın en iyi korunmuş antik şehirlerinden biri olarak bilinmektedir.
Coğrafya
Hegra, Hicaz bölgesinde, Medine ile Tebük arasında yer almaktadır. Çöl ikliminin hâkim olduğu bu bölgede yıllık yağış ortalaması 50 mm civarındadır. Ancak Cebelü'l-‘Uveyrid ve Hadb Hamar dağlarından gelen suların toplandığı doğal bir su yatağı üzerinde konumlanması, kentin gelişmesine imkân tanımıştır. Bu coğrafi avantaj sayesinde geniş bir tarımsal alan sulama sistemleriyle işlenmiş ve zengin bir vaha tarımı yapılabilmiştir. Antik dönemde bu bölge hem yerel tarımın hem de kervan ticaretinin merkezi olmuştur.
Yapılar
Hegra, kentsel merkez, nekropoller, dinÎ yapılar ve su sistemlerinden oluşmaktadır.
- Kent merkezi: Yaklaşık 60 hektarlık bir alana yayılan yerleşim, surlarla çevrilmiştir. Sur MS. 1. yüzyılda inşa edilmiş olup kulelerle desteklenmiştir.
- Mezarlar: Kent çevresinde 131 büyük kaya mezarı tespit edilmiştir. Bunların 94’ü süslü cephelere sahiptir. En dikkat çekici örnek, 22 metre yüksekliğiyle “Kasrü'l-Ferid” (Yalnız Kale) adıyla bilinen mezardır. Cephelerde sütunlar, alınlıklar, kartal, sfenks ve griffon gibi figürler yer almaktadır. Bazı mezarların üzerinde ölüye dair isimlerin yanı sıra mezarı ihlal edenlere karşı lanet içerikli yazıtlar bulunmaktadır.
- Dini alanlar: Cebel İtlib bölgesinde “Dîvân” adıyla bilinen büyük bir triklinium (toplantı salonu) ile çeşitli nişler, betiller ve su havuzları bulunmuştur. Bu alanın dinî şölenler ve topluluk toplantıları için kullanıldığı düşünülmektedir.
- Su yapıları: Bölgede 130’dan fazla kuyu ve çok sayıda sarnıç bulunmuştur. Bu sistem, Nabatilerin ileri düzey su mühendisliği bilgisini ortaya koymaktadır.
Buluntular
Hegra’da yapılan araştırmalarda çok sayıda yazıt, sikke, seramik ve küçük arkeolojik buluntular ortaya çıkarılmıştır.
- Yazıtlar: Binlerce Nabatice, Aramice, Yunanca ve Latince yazıt tespit edilmiştir. Bu yazıtlar toplumsal yapıya, ailelere, dinî inanışlara ve Roma askerlerinin varlığına dair bilgiler sunmaktadır.
- Sikkeler: MÖ. 2. yüzyıla tarihlenen sikkeler kentin ekonomik ve idari yapısına işaret etmektedir. Athena tasvirli sikkeler, kentin belirli bir özerklik derecesine sahip olabileceğini düşündürmektedir.
- Diğer buluntular: Bronz çiviler, ahşap tabut kullanımını göstermektedir. Ayrıca tarımsal kalıntılar arasında buğday taneleri ve sulama izleri tespit edilmiştir.