Nasır el-Mülk Camii (Farsça: مسجد نصیرالملک), 19. yüzyıl Kaçar dönemi İran’ında, Şiraz şehrinin God-e-Araban mahallesinde inşa edilmiştir. Caminin yapımına 1876 yılında, dönemin ileri gelenlerinden Şiraz Valisi Mirza Ali Ekber Kavam el Mülk’ün oğlu Hasan Ali Nasır el Mülk tarafından başlanmış ve yapı 12 yıllık bir sürecin ardından 1888 yılında tamamlanmıştır.
Mimari tasarımı Muhammed Hasan ve Mirza Rıza Kaşiger adlı ustalara ait olan cami, başlangıçta özel bir kompleksin parçası olarak konumlanmıştır. Bu kompleks bir ev, hamam, depo ve camiden oluşmuştur. Ancak daha sonra gerçekleştirilen şehirleşme faaliyetleri nedeniyle kompleksin yalnızca cami kısmı günümüze ulaşabilmiştir.
Caminin Avlusu (Fotoğraf: Duygu Şahinler)
Kaçar Döneminde Mimarideki Dönüşüm
Nasır el-Mülk Camisi’nin ait olduğu Kaçar dönemi (1794–1925), İran mimarisinde geleneksel formların, özellikle Safevi üslubunun mirasını taşıdığı ve Avrupa etkilerinin belirginleştiği bir geçiş süreci olarak tanımlanabilir. Bu dönemde cami mimarisi, geleneksel dört eyvanlı plan şemalarını sürdürmekle birlikte şebistan, avlu ve vitray unsurlarında Batı etkileriyle biçimsel ve dekoratif yenilikler taşımaktadır.
Caminin İçinde Yer Alan Vitraylar (Fotoğraf: Duygu Şahinler)
Mimari Özellikleri ve Yapısal Kurgusu
Cami, tipik İran mimarisine özgü olarak açık, yarı açık ve kapalı alanların hiyerarşik biçimde kurgulandığı bir yapıdır ve üç girişli bir plana sahiptir. Ortasında bir havuzun yer aldığı dikdörtgen avlu, kuzey ve güney eyvanları ile doğu ve batı şebistanlarıyla çevrilidir. Bu şebistanlar yarı kapalı ibadet mekânlarıdır ve batı şebistanı süsleme ve işlevsellik açısından daha öne çıkmaktadır.
Kubbe unsuru, Şiraz’ın kültürel algısında yalnızca kutsal türbelerde yer aldığından bu camide kullanılmamıştır. Bunun yerine spiral formda sütunlar, mukarnaslı tavanlar ve renkli vitraylar kullanılmıştır
Caminin İçinden Bir Görüntü (Fotoğraf: Duygu Şahinler)
İç Mekân, Süsleme Sanatı ve Semboller
Süsleme Teknikleri
Nasır el-Mülk Camisi, “Pembe Cami” olarak da anılmasını sağlayan pembe tonlu çiniler ve 1969 yılında eklenen renkli vitray pencereleri (orsi) ile tanınır. Caminin süslemelerinde yedi renk tekniğiyle üretilmiş mozaikler, alçı kabartmalar, çiçekli arabeskler, yazı bordürleri ve detaylı natüralist motifler dikkat çeker.
Motiflerin Anlamları
Kullanılan motifler ağırlıklı olarak bitkisel formlardan (zambak, gül, çiçek-vazo kompozisyonları) ve Kur'an-ı Kerim'den alınan yazı örneklerinden oluşur. İnsan ve hayvan figürlerine yer verilmemesi, caminin dinî karakteriyle uyumludur. Süslemelerde görülen spiral sütunlar uzun ağaçları, cam zeminine yansıyan ışıklar Allah'ın nurunu, tavan süslemeleri ise yedi kat göğü temsil etmektedir. Bu semboller caminin bir ibadet mekânı olmasının ötesinde, ilahi bir temsil alanı olarak kurgulandığını göstermektedir.
Işık ve Renk Kullanımı
Caminin mimarisinde en dikkat çekici unsurlardan biri ışığın sanatsal bir öğe olarak kullanılmasıdır. Vitray pencereler sabah saatlerinde güneş ışığını iç mekâna süzerken, renkli desenlerin zemin ve duvarlarda oluşturduğu gölgeler adeta canlı tablolar meydana getirir. Bu durum, İslam sanatında ışığın “ilahi hakikatin simgesi” olmasına gönderme yapar.
Sabah Vitraylardan Yansıyan Işıklar (Fotoğraf: Duygu Şahinler)
Nasır el-Mülk Camii, İran mimarisinin görsel ve kültürel hafızasında önemli bir yer tutar. Kaçar döneminin estetik anlayışını ve Batı etkilerini bir araya getirir. Caminin mimari biçimi ve süsleme zenginliği, tarih boyunca mimarideki evrimi ve kültürel değerlerin sanata nasıl yansıdığını gözler önüne serer.