Küçük birimlerin tekrarlanmasıyla oluşan uzun zincirli moleküler yapılar polimer olarak adlandırılır. Uygun koşullarda polimerizasyon tepkimesi sonucu bir araya gelen monomerler, polimer moleküllerini oluşturur.
Polimerlerin Sınıflandırılması
Polimerler elde ediliş yöntemlerine göre doğal ve sentetik olarak sınıflandırılabilir. Doğal polimerlerin başlıca avantajları biyolojik olarak uyumlu olmaları iken sentetik polimerler ise çok daha iyi mekanik özelliklere ve termal stabiliteye sahiptir. Doğal ve sentetik polimer karışımlarına dayalı yeni geliştirilen polimerik malzemeler biyouyumlu olması ve aynı zamanda biyomedikal uygulamalarda kullanım için iyi termal ve mekanik özelliklere sahip olması yönüyle sıkça tercih edilmektedir.
Doğal Polimerler
Doğal polimerler özellikle doku mühendisliği kapsamındaki uygulamaların vazgeçilmez kaynaklarındandır. Biyolojik ortama uyumlu olmaları, toksik etki oluşturmamaları, vücutta istenmeyen reaksiyonlara sebep olmamaları en önemli avantajlarındandır. Bunun yanı sıra doğal polimerler için çeşitli şekillendirmeler oldukça güçtür; örneğin işleme sırasında uygulanan yüksek sıcaklıklar doğal yapılarını bozabilir. Doğada bulunan biyolojik yapılardan elde edilen polimerlere nişasta, selüloz, kitin gibi polisakkaritler; albümin, kolajen, jelatin, fibrin gibi proteinler örnek gösterilebilir.
Sentetik Polimerler
Sentetik polimerler, kendisini oluşturan monomerler ile farklı özellik gösterir. Sentetik polimerlerin monomerleri, karbon ve hidrojen atomlarından oluşur. Bu sebeple sentetik polimerin yapısı uzun hidrokarbon zincirlerine sahiptir. Sentetik polimerlere ise poliamidler, poli (ε-kaprolakton) (PCL), poli (laktid-ko- glikolid) (PLGA), Polivinilklorür (PVC) örnekleri verilebilir.