Rüstem Paşa Camii, Osmanlı sadrazamı Rüstem Paşa tarafından 16. yüzyılda İstanbul’un Eminönü semtinde inşa ettirilmiş önemli bir klasik dönem eseridir. Mimar Sinan tarafından tasarlanan bu cami, sadece mimari yapısıyla değil, olağanüstü çini süslemeleriyle de Osmanlı sanatında özgün bir yere sahiptir. İstanbul’un Haliç kıyılarında kent siluetinde belirgin bir noktada yer alan yapı, cami, çeşme, hazîre, dükkânlar, tonozlu depolar ve iki handan oluşan bir külliye niteliğindedir.
Rüstem Paşa Camii (Türkiye Kültür Portalı)
Tarihçe ve Banisi
Caminin banisi, Kanûnî Sultan Süleyman’ın damadı ve sadrazamı olan Rüstem Paşa’dır. Yapım tarihi genel olarak 1555-1561 yılları arası olarak kabul edilmektedir. Rüstem Paşa’nın 1561 yılında vefatının ardından cami ve külliyenin tamamlanması eşi Mihrimah Sultan tarafından gerçekleştirilmiştir. Bazı kaynaklar caminin yapım tarihini 1550-1560 arası olarak belirtirken, bazı belgelerde ise 1554 ve 1560 yılları ön plana çıkmaktadır. Caminin yerinde önceden Attar Halil (Hacı Halil Ağa) Mescidi bulunmaktaydı. Bu yapının ve çevresindeki binaların istimlâk edilmesiyle caminin inşası mümkün olmuştur.
Mimari Yapı
Rüstem Paşa Camii, fevkanî (zeminden yükseltilmiş) bir yapı olup, alt kısmında dükkânlar ve tonozlu depolar yer alır. Caminin bu şekilde yükseltilmesi, yapının bulunduğu alanın yoğun ticaret bölgesi içinde olması ve caminin gelir getiren bölümlerle desteklenmesi amacına yöneliktir. Caminin harimi dikdörtgen planlı olup merkezî kubbe, sekiz destekli bir düzene oturtulmuştur. Bu sekiz büyük ayaktan dördü beden duvarlarına yapışık dikdörtgen planlı, diğer dördü ise sekizgen planlı ve bağımsızdır. Bu ayaklar kemerlerle birbirine bağlanarak ana kubbenin oturduğu sekizgen bir kaide oluşturur.
Dört köşeye sağır yarım kubbeler yerleştirilmiş; yan cephelerde ise aynalı tonoz ve kubbe örtülü üçer birimle mekân enine genişletilmiştir. Mahfilin altındaki bu birimler de aynalı tonozlarla örtülüdür. Son cemaat yeri altı sütunla beş bölüme ayrılmış ve üzeri beş küçük kubbeyle örtülmüştür. Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan, tek şerefeli ve kurşun külâhlı minareye batı yönündeki bir kapı ile ulaşılır.
Caminin avlusuna dört yöne yerleştirilmiş merdivenlerle çıkılır. İkisi avlunun kuzey köşelerinde, diğer ikisi caminin doğu ve batı kapılarının yanındadır. Bu merdivenler caminin farklı katlarına ve mahfil kısımlarına ulaşımı sağlar. Caminin kuzeyinde yer alan büyük ahşap çatı, mukarnas başlıklı sütunlara oturur.
Çini ve Bezemeler
Rüstem Paşa Camii’ni diğer Sinan yapılarından ayıran en dikkat çekici özellik, çini süslemelerinin olağanüstü zenginliğidir. Caminin iç mekânı, duvarları, ayakları, pandantifleri ve son cemaat yeri, klasik Osmanlı döneminin en gelişmiş İznik çinileriyle kaplıdır. Çinilerde natüralist üslupta bitkisel motifler, lâcivert zemin üzerine düzenlenmiş sahneler ve simetrik kompozisyonlar dikkat çeker. Bu çiniler, desen ve teknik açıdan 16. yüzyılın en üst düzey örneklerindendir.
Sadece İznik atölyeleriyle yetinilmeyerek Kütahya’da da çini atölyesi kurdurulduğu, bu nedenle bu yapının çini sanatı açısından Osmanlı mimarîsinde ayrıcalıklı bir konumda olduğu vurgulanır. Caminin doğusundaki çini panoların özellikle soldakinin, "doğa yorumu" içeren kompozisyonuyla klasik dönemin çini süsleme sanatının zirvelerinden biri olduğu kabul edilir.
Ancak zaman içinde bu bezemeler zarar görmüş; özellikle XIX. yüzyılda yapılan yenilemelerde orijinal kalem işleri kaldırılarak barok unsurlar taşıyan yeni süslemelerle değiştirilmiştir.
Onarımlar ve Koruma Çalışmaları
Cami birçok kez yangın, deprem ve çeşitli doğal afetler sonucu zarar görmüştür. 1660 İstanbul yangınında ve 1766 depreminde büyük hasar almış, kubbesi ve minaresi çökmüştür. XVIII. yüzyılda kubbe kasnağı barok üslupta yenilenmiş, kıble yönündeki bazı duvar ekleri ve pencere oranları değiştirilmiştir. XIX. yüzyılda yapılan kalem işleri ve bazı yağlı boya bezemeler de caminin orijinal karakterinden sapmalar göstermektedir.
Modern dönemde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1960-61 ve 1964-69 yıllarında çeşitli onarımlar yapılmıştır. 1992-1995 yılları arasındaki kapsamlı restorasyonla caminin klasik üslubuna uygun restorasyonlar gerçekleştirilmiş, kurşun örtüler değiştirilmiş, özgün kalem işlerinin izleri alt katmanlarda tespit edilerek yenilenmiş, çini konservasyonları yapılmıştır. Ahşap ve mermer unsurlar da onarılmıştır.
Külliyenin Diğer Yapıları
Cami, sadece ibadet mekanı değil, bir külliye yapısı olarak da planlanmıştır. Alt katta yer alan dükkân ve depolar, camiye ekonomik kaynak sağlamıştır. Avlu altında sivri kemerli tonozlarla örtülü sekiz dükkân, bir hazneli çeşme ile birlikte düzenlenmiştir. Caminin Haliç yönünde Büyük ve Küçük Rüstem Paşa Hanları yer almakta olup, bu yapılar zaman içinde çeşitli müdahaleler geçirmiştir. Üst katlar, kubbe veya tonoz örtülü odalardan oluşur.
Rüstem Paşa Camii, mimari planı, şehir içindeki stratejik konumu, fevkanî yapısı, Mimar Sinan'ın mimari anlayışını yansıtan düzenlemeleri ve özellikle İznik çinileriyle bezenmiş olağanüstü süslemeleriyle klasik Osmanlı cami mimarisinin eşsiz örneklerinden biridir. Zaman içinde geçirdiği onarımlar ve restorasyonlara rağmen özgün karakterini büyük ölçüde korumuş olan yapı, Osmanlı sanatının zirve noktalarından biri olarak değerlendirilmektedir.