San Vitale Kilisesi, İtalya’nın Ravenna kentinde yer alan ve geç antik dönemin önemli anıtları arasında kabul edilen 6. yüzyıl tarihli bir Bizans yapısıdır. İnşasına 526–527 yıllarında başlanmış, 547 yılında takdis edilmiştir. Kilise, Doğu Roma İmparatorluğu’nun siyasi ve dini temsil gücünü Batı’da yansıtan bir merkez olarak değerlendirilir. Sekizgen planlı yapısı, merkezi kubbesi ve mozaik süslemeleriyle erken Bizans sanatının önemli örneklerinden birini oluşturur.
Yapı, dönemin Ravenna piskoposu Ecclesius’un girişimiyle başlatılmış, banker Julianus Argentarius tarafından finanse edilmiştir. Mozaik programı ve dekorasyonu ise piskopos Maximian döneminde tamamlanmıştır. Kilise, hem Ostrogot hâkimiyeti döneminin sonlarına hem de Bizans idaresinin başlangıcına tanıklık etmesi bakımından siyasi bir geçiş mekânı niteliği taşır.
San Vitale Kilisesi (flickr)
Tarihçe
San Vitale Kilisesi’nin inşasına 526 veya 527 yılında, Ostrogot Kralı Theoderich’in hâkimiyeti döneminde başlanmıştır. Kurucu piskopos olarak bilinen Ecclesius, 522–533 yılları arasında Ravenna’da görev yapmış ve yapının temelini atmıştır. Ecclesius’un, 526 yılında Papa I. John ile birlikte İstanbul'a yaptığı diplomatik ziyarette, Bizans başkentindeki Ayios Polieuktos Kilisesi ve Küçük Ayasofya Camii'ni (Sergios ve Bakchos kiliseleri) görerek San Vitale’nin mimari tasarımı için esin aldığı düşünülür. Kilisenin finansmanı, Doğu kökenli bir banker olan Julianus Argentarius tarafından sağlanmıştır.
Yapının inşası Ecclesius’tan sonra piskopos Victor (537–544) döneminde devam etmiş, 547 yılında piskopos Maximian tarafından takdis edilmiştir. Aynı dönemde, İmparator Justinian ve İmparatoriçe Theodora’nın mozaik panelleri kilisenin iç mekân süslemeleri arasında yerini almıştır. Bizans egemenliğinin 540 yılında Ravenna’da tesis edilmesiyle birlikte San Vitale, yeni yönetimin dini ve politik meşruiyetini vurgulayan bir sembol haline gelmiştir. Kilise, sonraki yüzyıllarda çeşitli dönemlerde (özellikle 16. yüzyılda, 1900, 1904 ve 1930’lu yıllarda) onarımlar görmüş, orijinal mozaik programı ve mimari düzeni büyük ölçüde korunmuştur.
Mimari Özellikler
San Vitale Kilisesi, sekizgen plan ve merkezi kubbe düzenine sahiptir. Yapı, merkezî planlı Bizans mimarisinin Batı’daki en erken ve iyi korunmuş örneği olarak kabul edilir. İç mekân, çevresini saran bir ambulatorium (dolaşım koridoru) ve galeri katı ile iki katlı bir düzen gösterir. Bu merkezi alan, sekizgen biçimli sekiz sütun ve bunların üzerinde yükselen kemerlerle çevrelenmiştir. Bu taşıyıcı sistemin ortasında yer alan kubbe, pandantifler aracılığıyla sekizgen plana oturtulmuştur.
San Vitale Sekizgen Planı【1】
Yapı, dıştan tuğla örgüyle oldukça sade bir görünüme sahipken, iç mekân zengin mozaiklerle bezenmiştir. Apsis bölümü mozaikleri, İncil sahneleriyle birlikte İmparator Justinian ve İmparatoriçe Theodora’yı gösteren iki ünlü tören alayı panelini içerir. Bu mozaikler, imparatorluk otoritesini ve ilahi düzeni aynı düzlemde birleştiren simgesel bir program oluşturur. Mermer kaplamalar, sütun başlıklarındaki ince işçilik ve renkli taş mozaikler, yapıya Bizans saray mimarisine özgü bir görkem kazandırır.
İç Mekân ve Mozaik Programı
San Vitale Kilisesi’nin iç mekânı, mimari bütünlüğüyle uyumlu biçimde tasarlanmış kapsamlı bir mozaik programına sahiptir. Apsis bölümü, hem teolojik hem de politik anlamlar içeren bir ikonografik düzen sunar. En üst kısımda, genç bir Îsâ figürü göksel küre üzerinde oturur biçimde betimlenmiştir; elinde hayat kitabını tutar ve başının çevresinde haç biçimli hale bulunur. Hz. Îsâ, iki başmelek tarafından çevrelenmiş, diz çöken Aziz Vitalis’e bir taç uzatırken, diğer yanında yapının banisi Piskopos Ecclesius yer alır. Ecclesius, elinde kilisenin maketini taşıyarak yapıyı Mesih’e sunar.
En Üstteki Mozaik (flickr)
Apsisin yan duvarlarında yer alan mozaik paneller, İmparator Justinian ve İmparatoriçe Theodora’yı gösterir. Justinian, altar yönüne ilerleyen bir tören alayı içinde betimlenmiş; elinde litürjik sunu kabı taşıyarak kiliseye bağışta bulunan bir hükümdar kimliğiyle sunulmuştur. Theodora panelinde benzer biçimde imparatoriçe, değerli taşlarla süslü bir sunu kasesi taşır ve maiyetindekilerle birlikte altar yönüne ilerler.
Alt kısımlardaki duvarlarda Tevrat’tan alınan Eski Ahit sahneleri yer alır. Bu sahneler arasında, Hz. İbrahim’in üç meleği ağırlaması ve Tevrat anlatısına göre İbrahim’in oğlu İshak’ı kurban etmeye hazırlanması gibi konular bulunur.【2】 Mozaiklerde kullanılan altın zemin, derinlik etkisini ortadan kaldırarak figürleri zamandan bağımsız bir kutsal mekânın içine yerleştirir.