Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yer alan Sivrihisar Ulu Cami, Anadolu’nun en eski ve en büyük ahşap sütunlu camilerinden biri olarak, hem mimari hem de tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli kitabelere dayanarak caminin ilk defa 1232 yılında, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddîn Keykubad döneminde, Emir Cemâleddîn Ali Bey tarafından inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Bugünkü görünümüne ise, 1274 yılında III. Gıyâseddin Keyhüsrev’in naiplerinden Abdullah oğlu Eminüddin Mikâil Bey’in yaptırdığı büyük bir tamirle kavuşmuştur. Cami, özellikle zaman içinde gerçekleştirilmiş olan restorasyonlarla şekil bulmuş ve her restorasyon dönemi, yapıya farklı bir estetik dokunuş katmıştır.

Sivrihisar, Ulu Cami. (Kaynak: Sivrihsar Belediyesi)
Mimari Özellikler ve Yapı Detayları
Minaresi, caminin güney cephesine 1410 yılında eklenmiş olup, yapının genel yapısına estetik bir uyum sağlar. Ayrıca, mihrabın 1440 yılındaki onarım sırasında camiye eklenen detaylar da, caminin zengin tarihini yansıtan önemli unsurlar arasındadır. Minber ise 1245 tarihli olup, 1924’te yıkılan Sivrihisar Kılıç Mescidi’nden buraya getirilmiştir ve Selçuklu döneminin zarif ahşap işçiliğini en güzel şekilde sergileyen parçalardan biridir.
Cepheler ve Girişler
Caminin iç mekânı, mihraba paralel dikdörtgen planlı olup, caminin kuzey, doğu ve batı cephelerinde birer kapı yer almaktadır. Kuzey cephesinde yer alan mermer taçkapı, üzerinde yer alan onarım kitabesiyle caminin restorasyon geçmişine dair önemli bilgiler sunmaktadır. Doğu cephesindeki sade mermer söveli kapı üzerinde ise iki farklı onarım kitabesi yer almakta ve bu kitabelerde caminin ilk onarımını gerçekleştiren Eminüddin Mikâil Bey’in stilize edilmiş sembolü bulunmaktadır. Ayrıca, doğu cephesinde yer alan “Sölpük Mescidi” adıyla bilinen dışa taşkın bölümün kapısında, 1232 tarihli bir kitabe yer almaktadır. Bu kitabe, caminin ilk yapımına dair tarihi bir belge niteliği taşır. Batı cephesindeki mermer kapı ise oldukça sade bir tasarıma sahiptir ve caminin dış yapısındaki dengeyi bozmadan yerleştirilmiştir.
İç Mekân ve Ahşap Direkler
Sivrihisar Ulu Cami, iç mekânındaki ahşap direkleriyle dikkat çeker. Caminin en belirgin özelliklerinden biri olan bu direkler, iç mekânı mihraba paralel olarak altı sahıha ayırmaktadır. Cami, toplamda 67 ahşap direk taşımaktadır, bu da onu Anadolu’daki bu tarz camilerin en büyüğü yapmaktadır.

Sivrihisar, Ulu Cami Direkleri (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Direkler, ardıç ve sarı çam cinsi ağaçlardan yapılmış olup, bazılarının üzerine antik başlıklar yerleştirilmiştir. Ankara Eskişehir yolu üzerinde, Sivrihisar'a 16 kilometre uzaklıkta bulunan antik şehir Pessinus’tan getirildiği düşünülen bazı antik başlıklar kaide yapılıp, direkler üstüne oturtulmuştur.
Sivrihisar, Ulu Cami Direkleri (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Caminin iç mekânı sade bir mimari anlayışıyla tasarlanmış olsa da, direklerin üzerinde bulunan süslemeler, bu sadeliği zenginleştirir. Tüm direkler, Orta Asya çadır mimarisi tarzında, zarif süslemelerle bezenmiştir. Harim kısmı, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, sahınlar birbirinden ahşap sütunlara bağlı kirişlerle ayrılmaktadır. Bu kirişlerin arasına yerleştirilen yuvarlak döşemeler, üstten ahşap kaplamalarla tamamlanmıştır. Minber ve mihrap karşısındaki direkler, zengin oymalar ve kabartmalarla süslenmiştir. Mihrap önü direğinde yer yer pirinç baklava dilimi levhalar, yeşil ve siyah kalem işleri ile boyanmış ve orijinal özellikleri korunmuştur. Çarşı çıkışında ise sade direkler görülmekle birlikte, bu direklerin bazıları zamanla orijinal yapılarında kalmıştır.
Caminin iç mekânı, ahşap sütunlarla mihrap duvarına paralel altı nefe ayrılmıştır. Ahşap konsollarla kirişlere bağlanan sütunlar, caminin geniş iç alanına estetik bir denge kazandırırken, ibadet mekânının atmosferini de zenginleştirir. Ortada yer alan küçük aydınlatma feneri, caminin iç mekânının aydınlatılmasını sağlayan önemli bir unsurdur ve Selçuklu dönemi mimarisinin sade ve işlevsel yapısını yansıtır. İç mekânın üst örtüsü, ahşap bir tavanla kaplanmıştır.
Caminin çatısında, havalandırma sağlamak amacıyla küçük bir aydınlatma kubbesi (fener) yapılmıştır. Bu fener, aynı zamanda caminin havalandırılmasını da sağlar. Zemin, yarma tabir edilen teknikle yapılmış olup, ahşap kaplamalarla kaplanmıştır. Restorasyon sırasında, geçmeli taban tahtası kullanılarak zeminin dayanıklılığı artırılmıştır. Direkler, taş temeller üzerine oturtulmuş ve caminin rutubetten korunabilmesi için zemin ile taban arasına 150 cm’ye kadar bir boşluk bırakılmıştır. Bu yapısal özellik, caminin sağlamlığını ve uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır.
Sivrihisar Ulu Cami'nin direkleri, yalnızca yapının işlevsel özelliklerine değil, aynı zamanda görsel zenginliğine de katkıda bulunan eşsiz sanat eserleridir. Hem ahşap işçiliği hem de süsleme unsurları, Selçuklu dönemi sanatını yansıtan önemli bir miras bırakmaktadır. Bu direkler, caminin iç mekânındaki estetik dengenin sağlanmasında ve tarihi mirasın korunmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Minberi
Sivrihisar Ulu Cami'nin minberi, Anadolu Selçuklularının en dikkate değer sanat eserlerinden biridir ve özellikle ahşap işçiliğiyle büyük bir sanat şaheseri olarak öne çıkmaktadır. Minberin el işçiliği, Horasanlı İbn-i Mehmet tarafından yapılmış olup, çivi kullanılmadan geçme (Kündekârı) yöntemiyle inşa edilmiştir. Bu teknik, minberin sağlamlığını ve estetik değerini artıran bir özelliktir. Ceviz ağacından yapılmış olan minber, ileri doğru fırlamış geometrik bölümler içinde Rumi ve palmet motifleriyle ince işlenmiş dolgulara sahip olup, zarif ajurlu korkuluklar ve şebekeleriyle Selçuklu ağaç işçiliğinin en değerli örneklerinden biridir.

Sivrihisar, Ulu Cami Minberi (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Minber, 1924 yılında yıkılan Kılıç Mescidi’nden buraya getirilmiştir ve caminin içindeki en değerli eserlerden biridir. Minberin kapısında, Ayet-el Kürsi işlenmiş olup, kapı kanatları kapandığında sivri kemer oluşturan bir şeritte taçlanarak zarif bir görünüm kazanır. Minberin üzerindeki kitabe, ebcet hesabı ile 1245 yılında yapıldığını belirtmektedir ve bu tarih, minberin tarihi önemini daha da pekiştiren bir detaydır. Minber, Selçuklu dönemi sanatının ve ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olarak camiye eşsiz bir değer katmaktadır.
Çatı ve Restorasyon
Dıştan kiremit kaplı kırma çatıyla örtülen cami, yakın zamanda kurşunla kaplanarak uzun ömürlü olması için modern restorasyon teknikleriyle güçlendirilmiştir. Bu, caminin dış yapısının korunmasını ve zamanla gelen olumsuz etkilerden korunmasını sağlamaktadır.
UNESCO Dünya Mirası Listesi
Sivrihisar Ulu Cami, Eskişehir’in ilk UNESCO Dünya Mirası olarak kaydedilen yapısıdır. 25 Eylül 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde düzenlenen 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında, Sivrihisar Ulu Cami Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. Bu prestijli listeye dahil edilen cami, Eskişehir’den listeye giren ilk, Türkiye’den ise 21. kültürel miras eseri olma özelliğini taşır. 2.500 kişinin aynı anda ibadet edebileceği kapasiteye sahip olan cami, aynı zamanda en büyük hipostil camilerinden biridir. Sadece mimarisiyle değil, tarihsel ve kültürel önemiyle de büyük bir değer taşır. Sivrihisar Ulu Cami, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilerek, hem Eskişehir hem de Türkiye’nin kültürel mirasının uluslararası alanda tanınmasına katkı sağlamıştır.


