Soğmatar Antik Kenti, Türkiye'nin Şanlıurfa ilinin Eyyübiye ilçesine bağlı Yağmurlu Mahallesi sınırlarında yer alan ve M.S. 2. yüzyıla tarihlendirilen bir arkeolojik yerleşimdir. Kent, Antik Mezopotamya'nın pagan kült merkezlerinden biri olarak tanımlanmakta olup, özellikle Abgar Krallığı Dönemi’nde Harranlıların ay ve gezegen tanrılarına taptıkları önemli bir kült alanı olarak kullanılmaktaydı. Soğmatar adı Arapça “yağmur” anlamına gelen “matar” kelimesinden türemiştir.

Soğmatar Antik Kenti (Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi)
Tarihçe
Soğmatar Antik Kenti’nin tarihi, Kalkolitik Çağ’a kadar uzanmakta olup, üzerindeki höyük bu erken yerleşim izlerini barındırmaktadır. M.S. 2. yüzyılda Roma etkisi altındaki dönemde özellikle Abgar Krallığı’nın kült merkezi olarak önem kazanmıştır. Kentin kuruluşu M.S. 165 yıllarında, Partların Urfa bölgesine yaptığı saldırılardan kaçan halk tarafından gerçekleştirilmiştir. Antik yerleşme, İslamiyet'in bölgeye yayılışına kadar dini önemini sürdürmüştür.
Soğmatar, Assur ve Babil dönemlerine dayanan politeist inançların izlerini taşımakta ve tanrıların efendisi olarak kabul edilen Marelahe’ye adanmış bir açık hava tapınağını da içermektedir. Seleukos takvimine göre 476 yılına (M.S. 164-165) tarihlenen Süryanice kitabeler, bu kültün kentteki varlığını belgelemektedir.
Soğmatar’a dair ilk modern bilimsel kayıtlar 19. yüzyıl sonlarında Sachau ve H. Pognon tarafından yapılmış, Süryanice kitabeler bu araştırmacılar tarafından okunmuştur. 1971 yılında H.J.W. Drijvers ve J.B. Segal tarafından yürütülen çalışmalar kentin tarihini M.Ö. 4. yüzyıla kadar götürmektedir.
Soğmatar Antik Kenti (Türkiye Kültür Portalı)
Mimari Özellikler
Soğmatar Antik Kenti, merkezi bir höyük etrafına yerleşmiş anıtsal yapılar, tapınaklar ve kaya mezarlarıyla dikkat çeker. Kutsal Tepe olarak bilinen alan, Marelahe adına inşa edilmiş açık hava mabedi niteliğindedir. Bu tepenin kaya yüzeylerinde Süryanice yazıtlar ve tanrı kabartmaları bulunur. Bu yazıtlarda dönemin valileri ve ileri gelenleri tarafından tanrılara adanan sunaklar ve anıt sütunlar belgelenmiştir.
Kentin en dikkat çekici yapıları arasında yedi gezegen tanrısına (Güneş - Şamaş, Ay - Sin, Satürn, Jüpiter, Mars, Venüs, Merkür) atfedilen tapınaklar yer alır. Tapınakların tamamı Kutsal Tepe’ye yöneliktir ve her birinin altında kayaya oyulmuş mezar odaları bulunmaktadır. Bu yapılar, kare ya da silindirik planlı olup, bazıları arkosoliumlu odalar içermektedir. Öne çıkan yapılar şunlardır:
- Satürn Tapınağı: Silindirik yapı, altında iki bölümlü mezar odası.
- Şamaş Tapınağı: Kare planlı, avlu ve üç tarafında arkosolium barındırır.
- Jüpiter, Sin, Venüs, Merkür ve Mars Tapınakları: Kısmen korunmuş ya da yıkılmış durumda olan yapılar, farklı mimari izler taşır.
Köy ortasında yer alan höyük, M.S. 2. yüzyılda kale olarak kullanılmış; duvar ve burç kalıntıları günümüze ulaşmıştır. Kent çevresinde 120’ye yakın kaya mezarı, su kuyuları ve mağaralar bulunmaktadır. Bu mağaralardan biri olan Pognon Mağarası, Ay Tanrısı Sin’e adanmıştır. Bölgede ayrıca Hz. Musa’nın asasını vurarak açtığına inanılan bir kuyu bulunmaktadır.
Arkeolojik Bulgular ve Dini Yapılar
Soğmatar kazı alanında gerçekleştirilen çalışmalarda Erken Tunç Çağı'na ait mezarlarda sunaklar, insan ve hayvan kemikleri, oyuncaklar (örneğin 5.000 yıllık oyuncak at arabası) ve çeşitli seramikler ortaya çıkarılmıştır. Mezarların ritüel amaçlı kullanıldığı; ölü gömülmeden önce sunuların yapıldığı ve kurbanların adandığı düşünülmektedir. Kaya mezarlarında “kline” adı verilen, cesetlerin yatırıldığı taş yataklara da rastlanmıştır.
Kutsal Tepe üzerindeki yazıtlar Marelahe adına inşa edilen sunakları ve siyasi yöneticilerin tanrılara adanmışlıklarını belgelemektedir. Bu yazıtlar arasında Adona oğlu Tridates ve Şila oğlu Şila gibi isimlere rastlanmaktadır. Kabartmalardan biri, başının arkasındaki güneş sembolüyle Güneş Tanrısı Şamaş’ı; diğeri ise Ay Tanrısı Sin’i tasvir eder.
Soğmatar Antik Kenti (Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi)
Restorasyon ve Koruma Çalışmaları
Soğmatar Antik Kenti’nde arkeolojik kazılar, Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinin danışmanlığında yürütülmektedir. 2017 yılında Nekropol alanında başlatılan kazılarda, tapınak yapılarının erken Tunç Çağı'ndan itibaren kullanıldığı belgelenmiştir. Alanda tespit edilen sekiz tünelin, Roma baskısından kaçan Hristiyanlar tarafından inşa edilen bir yeraltı şehrine işaret ettiği düşünülmektedir.
Kazılardan elde edilen önemli buluntular, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Antik kentin gün yüzüne çıkarılması ve turizme kazandırılması hedeflenmektedir. Ancak bölgedeki bazı yapı ve kabartmalar zaman içinde tahrip edilmiştir; bu durum koruma çalışmalarının önemini artırmaktadır.
Ulaşım ve Konum
Soğmatar Antik Kenti, Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 80 km, Harran’a 53 km, Şuayb Antik Kenti’ne ise 15 km uzaklıktadır. Yerleşme alanı, Tektek Dağları bölgesinde, Eyyübiye ilçesine bağlı Yağmurlu Köyü sınırlarında bulunmaktadır. Sumatar ise aynı bölgede yer alan ancak ayrı bir idari birim olan Yardımcı Nahiyesi'nin adıdır.


