3 Ağustos 2025 tarihinde Avustralya’nın Sydney kentindeki Liman Köprüsü üzerinde gerçekleştirilen “March for Humanity” (İnsanlık Yürüyüşü), Gazze’de devam eden savaş ve insani kriz nedeniyle düzenlenmiş geniş katılımlı bir protesto gösterisidir. Yürüyüş, Palestine Action Group Sydney tarafından organize edilmiştir. Etkinliğin amacı, İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonlarına ve abluka kaynaklı insani krize dikkat çekmek, Avustralya hükümetine Filistin devletini tanıma çağrısında bulunmak olmuştur.
Avustralya’nın Sydney kentindeki Liman Köprüsü üzerinde gerçekleştirilen “March for Humanity” (İnsanlık Yürüyüşü), 3 Ağustos 2025 - (Associated Press)
Organizasyon Süreci ve Yasal Mücadele
Sydney Liman Köprüsü’nde 3 Ağustos 2025 tarihinde düzenlenen Filistin Dayanışma Yürüyüşü, hukuki açıdan tartışmalı bir sürecin ardından gerçekleştirilmiştir. Palestine Action Group Sydney, yürüyüşü düzenlemek amacıyla 28 Temmuz 2025 tarihinde Yeni Güney Galler (NSW) Polisi’ne resmi bildirimde bulunmuştur. Organizasyon, başvurusunda köprü üzerindeki yürüyüşün Gazze’deki insani krize karşı acil bir tepki olduğunu ve barışçıl bir gösteri olacağını belirtmiştir.
NSW Polisi, başvurunun ardından yaptığı incelemede gösteriyi reddetmiş ve köprüde böyle bir yürüyüşün kamu güvenliğini tehlikeye atacağını açıklamıştır. Polis, kısa sürede gerekli trafik yönetimi planlarının yapılamayacağını, köprü üzerindeki kalabalık kontrolünün sağlanamayacağını ve kalabalık sıkışması gibi risklerin oluşabileceğini öne sürmüştür. NSW Başbakanı Chris Minns, protestonun şehirde “kaos” yaratabileceğini ifade etmiş ve köprü üzerinde bu büyüklükte bir eylemin gerçekleştirilmesini hükümetin destekleyemeyeceğini açıklamıştır.
Bunun üzerine NSW Polisi, 1 Ağustos 2025 tarihinde NSW Yüksek Mahkemesi’ne başvurarak yürüyüşün yasaklanması amacıyla bir yasaklama kararı (prohibition order) talep etmiştir. Polis, mahkemeye sunduğu dilekçede yürüyüşün “trafik akışını felç edeceğini”, “kamu güvenliğini tehdit edeceğini” ve “protestoya hazırlanmak için yeterli zaman olmadığını” belirtmiştir. Mahkeme duruşmasında protesto organizatörü Josh Lees, Gazze’deki insani kriz nedeniyle yürüyüşün acil olduğunu ve Avustralya toplumunun vicdanını yansıtacağını savunmuştur.
NSW Yüksek Mahkemesi, 2 Ağustos 2025 tarihinde açıkladığı karar ile polisin yasaklama talebini reddetmiştir. Yargıç Belinda Rigg, kamu güvenliği konusundaki endişelerin “geçerli” olduğunu belirtmiş; ancak Palestine Action Group Sydney’nin yürüyüşün barışçıl doğası ve aciliyeti konusunda sunduğu gerekçeleri “ikna edici” bulduğunu ifade etmiştir. Rigg, polisin öne sürdüğü güvenlik risklerinin yasaklama kararı ile azalacağına dair somut bir kanıt sunulmadığını vurgulamıştır. Mahkeme, Sydney Liman Köprüsü’nün 3 Ağustos günü saat 11.30’dan itibaren araç trafiğine kapatılmasına ve göstericilerin kontrollü şekilde yürüyüş yapmasına izin vermiştir. Köprü çevresindeki ana yollar da yürüyüş güzergahı boyunca trafiğe kapatılmıştır.
Katılım Sayısı
Sydney Liman Köprüsü’nde 3 Ağustos 2025 tarihinde gerçekleştirilen Filistin Dayanışma Yürüyüşü’ne katılan kişi sayısı konusunda farklı rakamlar açıklanmıştır. Yeni Güney Galler (NSW) Polisi, gösteriye yaklaşık 90,000 kişinin katıldığını belirtmiştir. Öte yandan, organizatör Palestine Action Group Sydney, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada katılımcı sayısının 300,000’i bulduğunu ifade etmiştir. Polisin verdiği resmi rakamlar ile organizasyonun duyurduğu tahmin arasında ciddi fark bulunmasına rağmen, gösterinin Avustralya’da son yıllarda düzenlenen en büyük kitle eylemlerinden biri olduğu görüşü genel kabul görmüştür.
Yürüyüşe bebek arabasıyla katılan ailelerden yaşlı bireylere kadar farklı yaş gruplarından insanlar iştirak etmiştir. Gösteriye katılan isimler arasında WikiLeaks kurucusu Julian Assange, federal İşçi Partisi milletvekili Ed Husic, Greens Partisi Senatörü Mehreen Faruqi ve eski NSW Başbakanı Bob Carr yer almıştır. Julian Assange, Haziran 2025’te Birleşik Krallık’ta cezaevinden tahliye edilmesinden bu yana ilk kez büyük bir kamu etkinliğinde görüntülenmiştir.
Greens Senatörü Mehreen Faruqi, gösteri sırasında kalabalığa hitap etmiş ve İsrail’e yönelik en sert yaptırımların uygulanması çağrısında bulunmuştur. Faruqi, NSW Başbakanı Chris Minns’i protestonun engellenmeye çalışılması nedeniyle eleştirmiştir. Federal İşçi Partisi milletvekili Ed Husic ise gösteriyi, Avustralya toplumunun Filistin meselesine duyarlılığını göstermesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirmiştir.
Yürüyüş Sırasında Yaşanan Gelişmeler
Sydney Liman Köprüsü’nde düzenlenen Filistin Dayanışma Yürüyüşü, 3 Ağustos 2025 Pazar günü saat 11.30 itibarıyla köprünün çift yönlü olarak araç trafiğine kapatılmasıyla başlamıştır. Köprü ve çevresindeki ana arterlerin trafiğe kapatılması, NSW Yüksek Mahkemesi’nin yürüyüşe izin vermesinin ardından alınan bir güvenlik önlemi olmuştur. Yürüyüş, organizatörlerin belirlediği güzergahta başlatılmış; protestocular köprünün güney ucundan itibaren kuzeye doğru yürümeye başlamıştır.
Yürüyüş esnasında katılımcılar, “Ceasefire Now”, “Free Palestine”, “We are all Palestinians” gibi sloganlar atmış, bazı göstericiler İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka ve zorla aç bırakma politikasını simgelemek amacıyla ellerinde tencere ve tavalar taşımıştır. Katılımcılar ayrıca Gazze’de yaşanan insani kriz nedeniyle Avustralya hükümetini daha sert yaptırımlar uygulamaya ve Filistin devletini tanımaya çağıran dövizler taşımışlardır. Yağmurlu hava koşullarına rağmen yürüyüşe katılımda ciddi bir azalma yaşanmamıştır.
Protestonun büyüklüğü nedeniyle planlanan bitiş noktası olan köprünün kuzey ucuna ulaşılmadan katılımcılar, köprü üzerinde geri döndürülmüştür. Organizasyon yetkilisi Josh Lees, polisin gösterinin büyüklüğü nedeniyle kuzeyde planlanan duruş alanına ulaşmanın mümkün olmadığını belirttiğini açıklamıştır. Lees, yürüyüşün başlangıç noktasına geri dönülmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirmiştir. NSW Polisi, protesto süresince herhangi bir yaralanma yaşanmadığını ve etkinliğin genel anlamda barışçıl geçtiğini açıklamıştır.
Göstericiler, İsrail’in Gazze’ye yönelik abluka ve askeri operasyonlarının sonlandırılmasını, Avustralya hükümetinin Filistin devletini tanımasını ve İsrail’e karşı daha sert yaptırımlar uygulanmasını talep etmiştir. Katılımcılar, Refah Sınır Kapısı’nın açılması ve Gazze’ye insani yardım erişiminin sağlanması için Avustralya’nın uluslararası diplomatik baskı oluşturmasını istemiştir. Filistinli göstericilerden Şamikh Badra, ailesinin Gazze’de yaşadığı trajediyi anlatmış ve Avustralya’nın “soykırım ve zorla aç bırakma” politikasına karşı sesini yükseltmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Siyasi Tepkiler ve Uluslararası Yankılar
Sydney Liman Köprüsü’nde gerçekleştirilen Filistin Dayanışma Yürüyüşü, Avustralya'da iç siyasette yankı uyandırmış ve uluslararası kamuoyunda dikkatle izlenmiştir. Federal İşçi Partisi milletvekili Ed Husic, gösteriye bizzat katılarak etkinliği “Avustralya siyasetinde bir uyanış çağrısı” olarak değerlendirmiştir. Husic, gösterinin barışçıl doğasına dikkat çekerek Avustralya toplumunun Gazze’deki insani krize karşı derin bir hassasiyet taşıdığını belirtmiştir.
Greens Partisi Senatörü Mehreen Faruqi, gösteride yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik “en ağır yaptırımların” uygulanması gerektiğini ifade etmiş ve NSW Başbakanı Chris Minns’in yürüyüşe karşı aldığı tutumu eleştirmiştir. Faruqi, protestonun halkın insani değerlere sahip çıkma refleksini yansıttığını ve hükümetin bu sese kayıtsız kalamayacağını belirtmiştir.
Başbakan Anthony Albanese, gösteri sonrasında yaptığı açıklamada yürüyüşün barışçıl geçtiğini ve Avustralyalıların demokratik protesto hakkını kullanma özgürlüğüne sahip olduğunu belirtmiştir. Albanese, Avustralya’nın Filistin devletini tanıma konusundaki kararını bağımsız şekilde vereceğini ifade ederek, ülkenin dış politikada egemen bir tutum izlediğini vurgulamıştır. Albanese, İsrail’in Gazze’ye insani yardım erişimini engellemesini ve sivil kayıpları kabul edilemez bulduğunu ancak diğer ülkelerin baskısıyla hareket etmeyeceğini belirtmiştir.
Federal Muhalefet Lideri Sussan Ley, Sydney gibi büyük şehirlerde yurtdışı kaynaklı olaylara yönelik protestoların ulaşımı felç etmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etmiş ve hükümetin kamu düzeni ve şehir işleyişini öncelikli tutması gerektiğini savunmuştur. Ley, gösterinin şehir içi ulaşımı engellemesini eleştirerek, yurtdışındaki çatışmalar için bu ölçekteki kitlesel gösterilere şehir merkezlerinde izin verilmemesi gerektiğini dile getirmiştir.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, yürüyüşe uluslararası düzeyde sert tepki göstermiştir. Sa’ar, gösteriyi “radikal sol ile köktendinci İslam arasındaki çarpık ittifakın ürünü” olarak nitelendirmiş ve sosyal medyada Sydney’deki protestocuların İran dini lideri Ali Hamaney’in fotoğrafını taşıdığı bir görüntüyü paylaşarak etkinliği eleştirmiştir. Sa’ar, bu tarz gösterilerin Batı toplumlarını “tarihin kenarına sürüklediğini” ifade etmiştir.
Avustralya Yahudi Cemaati Yürütme Konseyi Eş Başkanı Alex Ryvchin ise protestonun ulusal birlik adına olumsuz bir mesaj verdiğini belirtmiştir. Ryvchin, Sydney Liman Köprüsü gibi ulusal sembollerin Avustralyalıları bir araya getiren unsurlar olduğunu ancak bu yürüyüşün toplumsal bölünmeyi körüklediğini iddia etmiştir.
Sosyal Hizmetler Bakanı Tanya Plibersek ise gösteriye yönelik açıklamasında Avustralyalıların barışçıl protesto hakkını savunduğunu ifade etmiş ve Gazze’deki insani krize karşı hükümetin daha fazla adım atması gerektiğini belirtmiştir. Plibersek, çocukların açlıkla cezalandırıldığı bir çatışmanın daha fazla görmezden gelinemeyeceğini vurgulamıştır.