Tayland, Güneydoğu Asya’da, Hint alt kıtasının doğusunda, Mekong Nehri havzası ile Chao Phraya Deltası çevresinde konumlanmış bir ülkedir. Kuzeyde Myanmar ve Laos, doğuda Laos ve Kamboçya, güneyde Malezya, batıda ise Andaman Denizi ile çevrilidir. Yüzölçümü 513.115 km² olan ülkenin nüfusu 65.951.210 milyon, başkenti Bangkok’tur. 76 il (changwat) ve başkent Bangkok Özel Yönetim Bölgesi olmak üzere toplam 77 idarî birime ayrılmıştır. Resmî dili Tayca, para birimi Tayland Bahtı’dır. Tropikal muson iklimi etkisindeki Tayland’da, yıllık sıcaklık ortalaması yaklaşık 28°C’dir.
Tayland, anayasal monarşiyle yönetilmektedir. Devlet başkanı, monarşinin temsilcisi olan kraldır; ancak yürütme yetkisi başbakan ve bakanlar kurulu tarafından kullanılır. 1932’den itibaren çok partili parlamenter sistemle yönetilen ülkede, ordu siyaset üzerinde belirgin bir etkiye sahiptir. 2023 genel seçimleriyle Pheu Thai Partisi liderliğinde kurulan koalisyon hükümeti, mevcut siyasi yapıyı oluşturmaktadır.

Bangkok (unsplash)
Millî Marşı
Tayland’ın millî marşı Phleng Chat Thai, ilk kez 1932 yılında kabul edilmiştir. Marş, ülkenin mutlak monarşiden anayasal monarşiye geçtiği dönemde benimsenmiş, daha sonra 1939 ve 1945 yıllarında yeniden düzenlenmiştir. Günümüzde yürürlükte olan versiyonu, 1945 yılındaki düzenlemeye dayanmaktadır. Millî marş, her gün saat 08.00 ve 18.00’de kamuya açık alanlarda çalınmakta; bu esnada halktan saygı duruşunda bulunması beklenmektedir.
Bayrak
Tayland bayrağı, yatay olarak sıralanmış beş şeritten oluşur. En dıştaki kırmızı şeritler ulusu, içteki beyaz şeritler dini, ortadaki kalın lacivert şerit ise monarşiyi temsil eder. Bayrak, 1917 yılında resmî olarak kabul edilmiştir ve “Trairanga” (Üç Renk) adıyla da anılmaktadır. Bayrak ve marş, Tayland ulusunu simgeleyen başlıca unsurlar arasında yer almakta; ulusal kimliğin ve bağlılığın sembolleri olarak kullanılmaktadır.
Phleng Chat Thai (Ingen)
Tarihçe
Erken Dönem ve Nan Chao Krallığı
Tay halkının erken dönemine ilişkin bilgiler, Tayland sınırları dışında, özellikle Çin’in güneyindeki Yünnan bölgesine dayanmaktadır. Bu döneme ait özgün Tay kaynakları bulunmamakta; tarihî bilgiler büyük ölçüde Çin kaynakları, yerel efsaneler ve gelenekler üzerinden aktarılmaktadır. 1537’de yazılan ve 1776’da yeniden düzenlenen Güney Prenslerinin Tarihi adlı el yazması, Tayların erken tarihine dair temel kaynaklardan biridir.
Çin kaynaklarında Tay halkı “Hsi-nan”, “P’u-jen”, “Tüen-jen” ve “Lu-chwe” gibi farklı isimlerle anılmış; Taylar ise kendilerini “Tai”, ülkelerini ise “Nan Chao” olarak tanımlamıştır. Başlangıçta Yünnan’ın batısındaki dağ köylerinde yaşayan Taylar, zamanla diğer halklarla etkileşim kurarak siyasi bir yapı oluşturmuştur. Çin kayıtlarına göre Tay halkı, dolaylı biçimde M.Ö. 2205 yılına tarihlenen Hsia Hanedanı’ndan itibaren anılmaya başlanmıştır.
649–902 yılları arasında Yünnan'da kurulan Nan Chao Krallığı, Tay kimliğinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Başkenti Tali olan krallık döneminde Budizm yayılmış, tapınaklar inşa edilmiş ve dinî uygulamalar devlet desteğiyle sürdürülmüştür. Krallığın yönetici kadrosunda Tay kökenli krallar bulunmuş, halkın çoğunluğunu Taylar oluşturmuştur. Nan Chao, Çin ve Tibet ile siyasi ilişkiler geliştirmiş; bölgesel güç konumuna ulaşmıştır. 1253 yılında Kubilay Han komutasındaki Moğol istilası sonucunda krallık yıkılmış; bu olay Tay halkının Güneydoğu Asya’ya göç etmesine neden olmuştur.
Sukothai ve Ayutthaya Dönemleri
Tay halkının göçüyle birlikte Tayland topraklarında ilk organize siyasi yapı olan Sukothai Krallığı kurulmuştur. Sri Indradit liderliğinde kurulan bu krallık, 1238’de Angkor’u ele geçirerek güç kazanmıştır. Kral Rama Khamheng döneminde (1275–1317) önemli idarî ve hukukî düzenlemeler yapılmış, Tay alfabesi geliştirilmiş, güçlü bir ordu teşkil edilmiştir. Kralın ölümüyle zayıflayan Sukothai Krallığı'nın yerini, 1350 yılında Chao Phraya Nehri çevresinde kurulan Ayutthaya Krallığı almıştır.
Ayutthaya, Sukothai topraklarını ele geçirerek Lanna ve diğer Tay şehir devletlerini egemenliği altına almıştır. 1432’de Angkor’u, 1540’larda ise Tenasserim kıyılarını kontrol etmiştir. Kral Trailok döneminde (1448–1488) feodal idarî sistem benimsenmiş, dış ticaret ve diplomasi gelişmiştir. Krallık, XVI. yüzyılda Burma tehdidiyle karşılaşmış; 1569’da Burma’ya vergi ödemek zorunda kalmıştır. 1590’da tahta çıkan Kral Narasuen, ülkeyi yeniden güçlendirmiştir.
Ayutthaya, Çin, Hindistan, İran ve Arap dünyasıyla yoğun ticari ilişkiler kurmuş; Müslüman ve Avrupalı tüccarların uğrak noktası hâline gelmiştir. Kral Narai döneminde (1657–1688) Avrupalıların saraydaki etkisi artmış, ancak 1688 sonrası azalmıştır. 1767’de Burma saldırısıyla yıkılan krallık, yerini Thonburi merkezli kısa süreli bir yapıya bırakmıştır.
Chakkri Hanedanı ve Bangkok Dönemi
1782 yılında General Chao Phraya Chakkri, I. Rama unvanıyla tahta çıkarak Chakkri Hanedanı’nı başlatmış, başkenti Bangkok’a taşımıştır. II. ve III. Rama dönemlerinde (1809–1851) sınırlar genişletilmiş, İngiltere ile ticaret antlaşmaları yapılmıştır. IV. Rama (1851–1868) döneminde Batılı devletlerle ilişkiler artmış, modernleşme süreci başlamıştır.
V. Rama (Chulalongkorn, 1868–1910) döneminde kölelik kaldırılmış, hukuk, eğitim, ulaştırma ve idarî yapıda kapsamlı reformlar gerçekleştirilmiştir. 1909’da İngiltere ile yapılan antlaşma ile Malay Yarımadası'ndaki bazı bölgeler İngiltere’ye bırakılmış; buna karşın Patani ve Satun Tayland’a dahil edilmiştir. Tayland, bu dönemde İngiliz ve Fransız sömürgeleri arasında tampon devlet olarak bağımsızlığını korumuştur.
Anayasal Monarşiye Geçiş ve Modern Dönem
XX. yüzyılda VI. Rama zorunlu eğitimi başlatmış, VII. Rama döneminde (1925–1935) anayasal talepler artmıştır. 1932 yılında gerçekleşen askerî darbeyle mutlak monarşi sona ermiş, anayasal monarşiye geçilmiştir. 1935’te tahta çıkan VIII. Rama, 1946’da hayatını kaybetmiş, yerine IX. Rama (Bhumibol Adulyadej) geçmiştir.
1938’de başbakan olan Phibul Songgram döneminde ülkenin adı Siyam’dan Tayland’a çevrilmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında Japonya ile ittifak yapılmış; savaş sonrası Japon karşıtı hareketin lideri Pridi Phanomyang başbakan olmuştur. 1950’de taç giyen IX. Rama, Tayland tarihinin en uzun süre görevde kalan kralı olmuştur.
Soğuk Savaş döneminde Tayland, ABD ile yakın ilişkiler kurmuş, Kore ve Vietnam savaşlarında Batı bloku yanında yer almıştır. 1954’te SEATO’ya katılmış, 1960’larda ABD hava operasyonları için üs görevi görmüştür. SEATO 1979’da resmen sona ermiştir.
Askerî Müdahaleler ve Siyasi Gelişmeler
Tayland, 1947’den itibaren birçok askerî darbeye sahne olmuştur. 1973’teki öğrenci hareketleri sivil yönetime geçişin önünü açmış, ancak 1976 ve 1977’de yeniden askerî müdahaleler gerçekleşmiştir. 1991’de ordu yönetime el koymuş, 1997’de demokratikleşme hedefli yeni anayasa kabul edilmiştir. 2006’da Başbakan Thaksin Shinawatra görevden alınmış, 2014’te General Prayut Chan-o-cha önderliğinde bir başka darbe daha gerçekleşmiştir.
2017’de yürürlüğe giren yeni anayasa, askerî vesayet altında sivil yönetime geçişin çerçevesini belirlemiştir. 2019’da Prayut sivil başbakan olarak görevine devam etmiştir. 2023 seçimlerinde Pheu Thai Partisi liderliğinde kurulan koalisyon hükümeti ile Thaksin Shinawatra’nın kızı Paetongtarn başbakan olmuştur.
Coğrafya
Tayland, Güneydoğu Asya’da yer alan bir kara ülkesidir. Hindiçin Yarımadası’nın merkezinde konumlanan ülke, kuzeyde ve batıda Myanmar (Burma), kuzeydoğuda ve doğuda Laos, doğuda Kamboçya, güneyde Malezya ile kara sınırlarına sahiptir. Ayrıca güneybatısında Andaman Denizi’ne, güneydoğusunda ise Tayland Körfezi üzerinden Güney Çin Denizi’ne kıyısı bulunmaktadır.
Tayland’ın yüzölçümü yaklaşık 513.120 km²’dir. Ülke, şekil olarak kuzeyden güneye uzanan dar bir yapıya sahiptir. Kuzeyden gelen dağlık alanlar, orta kısımlarda geniş alüvyal ovalarla birleşir. Orta Tayland, ülkenin tarımsal üretim açısından en önemli bölgesidir. Bu bölgeden geçen Chao Phraya Nehri, Bangkok’a kadar uzanır ve deltası, ülkenin en yoğun yerleşim bölgelerinden biridir.

Chao Phraya Nehri (unsplash)
Ülkenin kuzey ve batı kesimlerinde, Tayland’ın en yüksek zirvelerini içeren dağlık bölgeler yer almaktadır. Bu alanlar, Tayland’ı Myanmar’dan ayıran doğal sınırları oluşturur.
Doğuda yer alan Khorat Platosu, Tayland’ın kurak ve dalgalı yüzey şekillerine sahip bölgesidir. Bu plato Laos sınırına kadar uzanır. Güney Tayland ise Malay Yarımadası boyunca ince bir şerit halinde uzanır. Bu bölgede hem dağlık alanlar hem de tropikal kıyılar yer alır.
Tayland, sahip olduğu dağlık alanlar, verimli nehir vadileri ve kıyı şeritleriyle çeşitlilik gösteren bir yeryüzü şekline sahiptir. Bu doğal yapı, ülkenin ekonomik, kültürel ve yerleşim özelliklerini etkilemektedir.
İklim ve Bitki Örtüsü
Tayland, tropikal muson ikliminin etkisi altındadır. Ülkede yıl boyunca sıcaklık yüksektir ve mevsimler üç ana döneme ayrılır: sıcak mevsim, yağışlı mevsim ve serin mevsim. Bu dönemler, Güneydoğu Asya muson döngüsünün etkisiyle şekillenir.
Yağışlı mevsim, güneybatı musonlarının etkisiyle genellikle Mayıs ayında başlar ve Ekim ayına kadar sürer. Bu dönemde ülkenin büyük bir bölümünde yoğun yağışlar görülür. Özellikle güney kıyılarında yağış miktarı daha fazladır. Kasım’dan Şubat’a kadar süren serin mevsim, yılın en kurak ve nispeten en ılıman dönemidir. Mart ve Nisan aylarında ise sıcaklıkların en yüksek değerlere ulaştığı sıcak mevsim yaşanır.
Tayland’ın bitki örtüsü, iklim koşullarına bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Muson ormanları, ülkenin büyük kısmında yaygındır. Bu ormanlar, mevsimsel yağışlara bağlı olarak yeşeren ve yaprak döken ağaçlardan oluşur. Ayrıca kıyı bölgelerinde mangrov ormanlarına rastlanmaktadır. Dağlık alanlarda ise tropikal yağmur ormanları yoğunluk kazanır. Kurak bölgelerde çalılıklar ve seyrek ağaçlık alanlar hâkimdir.
Tarımın yaygın olduğu bölgelerde doğal bitki örtüsü büyük ölçüde yerini tarım alanlarına bırakmıştır. Özellikle Chao Phraya Nehri vadisinde pirinç tarlaları geniş alanları kaplamaktadır.
Doğal Kaynaklar ve Enerji
Tayland, yer altı kaynakları açısından çeşitli rezervlere sahip bir ülkedir. Başlıca madenleri çinko, alçı ve linyittir. Linyit, enerji üretimi açısından önemli bir kaynaktır ve ülkede yaklaşık 1,4 milyar tonluk geri kazanılabilir kömür rezervi bulunmaktadır.
Ülkenin enerji kaynakları arasında petrol ve doğalgaz önemli yer tutmaktadır. Tayland Körfezi'nde gerçekleştirilen arama faaliyetleri sonucunda 453 milyon varil düzeyinde kanıtlanmış petrol rezervi tespit edilmiştir. Bu rezervler ham petrolün yanı sıra sıvı doğalgaz bileşenlerini de içermektedir. Doğalgaz rezervleri ise 300,15 milyar metreküp olarak belirlenmiştir. Bunlara ek olarak, yaklaşık 2.600 kilometrekarelik bir alanda daha doğalgaz ve petrol rezervlerinin bulunduğu tahmin edilmekte, ancak bu bölge üzerindeki egemenlik Tayland ile Kamboçya arasında ihtilaf konusudur. Söz konusu deniz alanına ilişkin görüşmeler iki ülke arasında uzun süredir devam etmektedir.
2023 yılı itibarıyla Tayland’ın günlük ham petrol üretimi 409 bin varil düzeyinde gerçekleşmiş ve bu üretim hacmiyle küresel sıralamada 30. sırada yer almıştır. Aynı yıl yıllık doğalgaz üretimi ise yaklaşık 30 milyar metreküp olmuş, bu miktarla Tayland %1’lik küresel payla 24. sırada yer almıştır.
Tayland'ın toplam yüzölçümünün %27,5’i tarım arazilerinden, %25’i ormanlardan ve %34’ü ise diğer sınıflandırılmamış alanlardan oluşmaktadır. Tarımsal açıdan en verimli bölge, ülkenin Merkez Ovaları kuşağıdır. Yayla alanlarında mısır, manyok, pamuk ve ananas gibi ürünler yetiştirilirken, kauçuk üretimi güney bölgelerde yoğunlaşmıştır. Çeltik tarımı önemli bir yer tutmakta, ekilebilir alanların yaklaşık yarısı çeltik tarlalarından oluşmaktadır. Son 30 yılda ekilebilir alan miktarı yaklaşık 20 milyon hektar artış göstermiştir. Bu artış, verimliliği artırıcı tekniklerden ziyade ekim alanlarının genişletilmesi yoluyla sağlanmıştır. Ancak kentleşme ve toprak tuzluluğu gibi faktörlerin zaman içinde ekilebilir arazilerde azalmaya yol açması beklenmektedir.
Su kaynakları açısından değerlendirildiğinde, Tayland kişi başına düşen yenilenebilir temiz su miktarında düşüş yaşayan ülkeler arasında yer almaktadır. 2011–2021 döneminde %4’lük bir azalma ile 2021 yılında kişi başına düşen temiz su miktarı 3,13 metreküp olarak kaydedilmiştir.
Enerji üretimi ve doğal kaynak kullanımında çeşitlilik sağlayan Tayland, bu alanlardaki potansiyelini kullanarak hem iç tüketimi karşılamaya hem de enerji güvenliğini artırmaya yönelik adımlar atmaktadır.
Enerji ve Ulaşım Altyapısı
Tayland’ın enerji altyapısı, büyük ölçüde elektrik üretimi ve enerji ithalatına dayanmaktadır. Ülke genelinde elektrik üretimi, devlet kuruluşu olan Elektrik Üretim Kurumu (EGAT) ve özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir. Tayland, enerji üretiminde doğal gaz başta olmak üzere çeşitli fosil kaynaklara ve hidroelektrik santrallere dayanmaktadır. Enerji talebi giderek artmakta, bu nedenle ülke enerji güvenliğini sağlamak amacıyla ithalata da bağımlı hâle gelmektedir. Alternatif enerji kaynakları konusunda da çeşitli stratejiler geliştirilmekte, özellikle biyokütle ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yatırım yapılmaktadır.
Ulaşım altyapısı ise ülke geneline yayılmış karayolu, demiryolu, deniz yolu ve hava ulaşım ağlarıyla desteklenmektedir. Özellikle Bangkok, Tayland’ın ulaşım merkezi konumundadır.
Karayolları, ülkenin çeşitli bölgelerini birbirine bağlayan otoyol ağı sayesinde gelişmiştir. Hükûmet, hem kırsal hem de şehirlerarası ulaşımı desteklemek amacıyla yol yapımına önem vermektedir.
Demiryolu taşımacılığı, devlet kontrolündeki Tayland Devlet Demiryolları (SRT) tarafından yürütülmektedir. Son yıllarda yüksek hızlı tren projeleri gündeme gelmiş, Çin ile iş birliği içerisinde altyapı yatırımları planlanmıştır. Ayrıca Bangkok’ta şehir içi ulaşımda MRT (metro) ve BTS Skytrain gibi modern sistemler kullanılmaktadır.
Hava ulaşımı açısından Tayland, Asya’nın önemli havacılık merkezlerinden biridir. Başkent Bangkok’taki Suvarnabhumi Uluslararası Havalimanı, bölgesel ve küresel ölçekte yoğun uçuş trafiğine sahiptir. Ülke genelinde birçok uluslararası ve yerel havalimanı faaliyet göstermektedir.
Deniz taşımacılığı, hem ticari taşımacılık hem de turistik ulaşım açısından stratejik önemdedir. Andaman Denizi ve Tayland Körfezi’ne kıyısı bulunan ülke, çeşitli limanları ile dış ticarette önemli bir lojistik ağ sunmaktadır.
Ekonomi
Tayland, Güneydoğu Asya’nın gelişmekte olan ekonomileri arasında yer almaktadır. Ülke, ihracata dayalı bir ekonomik yapıya sahiptir. Tayland ekonomisi, güçlü sanayi üretimi, tarım ürünleri ihracatı ve büyüyen hizmetler sektörü ile çeşitlenmiş bir yapı göstermektedir. Özellikle imalat sektörü, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasına önemli katkı sağlamaktadır. Enerji ihtiyacı büyük oranda ithalat yoluyla karşılanmaktadır.
Sektörel Dağılım
Tayland ekonomisinde geleneksel olarak önemli bir yer tutan tarım sektörü, günümüzde azalan bir paya sahip olmakla birlikte hâlâ geniş kırsal kesimlerde istihdam sağlamaktadır. Pirinç, ülkenin en önemli tarım ürünüdür ve Chao Phraya Nehri çevresindeki verimli ovalarda yoğun olarak üretilmektedir. Ayrıca tropikal meyveler, kauçuk, palm yağı ve şeker kamışı gibi ürünler de önemli tarımsal ihraç kalemleri arasında yer almaktadır. Hayvancılık faaliyetleri ise daha çok yerel tüketimi karşılamaya yöneliktir.
Sanayi sektörü, Tayland’ın ekonomik büyümesinde başat rol oynamaktadır. Otomotiv, elektronik, gıda işleme, tekstil ve petrokimya alanları öne çıkan sanayi kollarıdır. Özellikle otomotiv endüstrisi, Tayland’ı “Asya’nın Detroit’i” olarak tanımlanabilecek konuma taşımış, hem iç tüketime hem de ihracata yönelik üretim gelişmiştir. Ayrıca Tayland, büyük çok uluslu şirketler için bölgesel üretim üssü işlevi de görmektedir. Elektronik ve dijital donanım üretimi de son yıllarda artış göstermiştir.

Tayland Trafiği (unsplash)
Tayland’ın hizmetler sektörü içinde turizm en dinamik alanlardan biridir. Ülke, sahip olduğu doğal güzellikler ve kültürel zenginlikler sayesinde uluslararası turizmde önemli bir destinasyon olmuştur. Finansal sistem, başta Bangkok olmak üzere gelişmiş bankacılık altyapısıyla desteklenmekte; bankacılık ve sigortacılık gibi alanlar modern düzenlemelerle faaliyet göstermektedir.
Dış Ticaret
Tayland, dış ticaret açısından oldukça açık bir ekonomiye sahiptir. Ülkenin ihracatında başlıca ürünler elektronik eşyalar, otomobil ve yedek parçaları, gıda ürünleri ve tarım hammaddeleridir. İthalat ise özellikle enerji, sanayi girdileri ve yüksek teknolojili ürünlerde yoğunlaşmaktadır. Tayland, ASEAN ülkeleri ile yakın ticari ilişkilere sahiptir ve Çin, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, başlıca ticaret ortakları arasında yer almaktadır.
Demografi ve Eğitim
2025 yılı itibarıyla Tayland’ın toplam nüfusu nüfusu 65.951.210 milyon kişidir. Nüfus artış hızı son yıllarda belirgin şekilde düşmüş, yaşlanan nüfus yapısı ve doğurganlık oranlarındaki azalma dikkat çekici hâle gelmiştir. Ülkede ortanca yaş yükselmiş ve doğurganlık oranı, nüfusun yenilenme seviyesinin altına inmiştir. Bu durum, Tayland’ı demografik geçiş sürecinin ileri safhalarına taşımıştır.

2024 Popülasyon Dağılımı (CIA)
Tayland nüfusu coğrafi olarak düzensiz dağılmıştır. Ülkenin en yoğun nüfuslu bölgesi, başkent Bangkok ve çevresini kapsayan merkez bölgedir. Tayland’da şehirleşme oranı artmakta olup kırsal bölgelerden kentsel merkezlere iç göç sürmektedir.
Bangkok, ülkenin ekonomik, idari ve ulaşım merkezi olarak yoğun bir göç alırken; kuzeydoğu bölgesi gibi kırsal alanlar nüfus kaybı yaşamaktadır.
Tayland nüfusunun büyük çoğunluğunu Tay (Tai) halkları oluşturur. Bunun yanı sıra Çin kökenli Taylandlılar, ülke nüfusu içinde sayıca önemli bir azınlıktır. Çin kökenli nüfus, özellikle şehirlerde ekonomik yaşamda etkilidir. Ayrıca kuzey bölgelerde Karen, Hmong, Lahu ve Akha gibi çeşitli dağlık etnik gruplar bulunmaktadır. Güneyde ise Malay kökenli Müslüman topluluklar dikkate değer bir nüfus oranına sahiptir.
Tayland’da düşük doğurganlık oranı ve yaşlanan nüfus, uzun vadede iş gücü arzında daralmaya neden olabilecek demografik eğilimler yaratmaktadır. Hükûmet, bu süreci yavaşlatmak için göçmen işgücüne yönelmiş ve özellikle Myanmar, Kamboçya ve Laos gibi komşu ülkelerden gelen göçmenler, inşaat, tarım ve hizmet sektörlerinde istihdam edilmiştir. Ancak bu göç akışı, sosyal ve ekonomik entegrasyon bakımından bazı zorluklar da ortaya çıkarmaktadır.
Dinî Dağılım
Tayland’da en yaygın din Budizm'dir. Ülke nüfusunun yaklaşık %93’ü Theravada Budizmi’ne mensuptur. Budizm, Tayland kimliğinin ve kültürel yapısının temel unsurlarındandır. Güney bölgelerde yoğunlaşan Müslüman azınlık nüfus, çoğunlukla Malay kökenlidir ve İslam dinine mensuptur. Ayrıca Hristiyanlık, Hinduizm ve çeşitli yerel inançlar da küçük oranlarda temsil edilmektedir.
Eğitim
Tayland’da eğitim sistemi, merkezi hükümet tarafından denetlenmektedir. Eğitim Bakanlığı, müfredat, öğretmen atamaları ve kurumların düzenlenmesinden sorumludur. Tayland Anayasası'na göre eğitim, tüm vatandaşlar için zorunlu ve ücretsizdir. Temel eğitim süresi 12 yıl olup, 6 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul ve 3 yıl lise düzeyini kapsar.
Ülkede yükseköğretim sistemi de genişlemiştir. Kamu ve özel üniversiteler başta Bangkok olmak üzere ülkenin çeşitli bölgelerine yayılmış durumdadır. Chulalongkorn Üniversitesi, Thammasat Üniversitesi ve Mahidol Üniversitesi, Tayland’ın önde gelen yükseköğretim kurumları arasında yer almaktadır.
Ayrıca, askeri kariyer hedefleyenler için özel eğitim kurumları bulunmaktadır. Subay adayları, Silahlı Kuvvetler Hazırlık Okulu (AFAPS) gibi kurumlarda eğitim almakta ve burada diğer güvenlik kurumlarıyla da erken yaşta bağlantılar kurabilmektedir.
Eğitim alanında bölgesel eşitsizlikler ve kırsal-kentsel farklılıklar dikkat çekmektedir. Bangkok ve çevresinde bulunan okullar genellikle daha iyi fiziki altyapı ve öğretmen kaynaklarına sahiptir. Kırsal bölgelerde ise nitelikli eğitim kadrosu ve olanaklar sınırlı kalabilmektedir.
Kültür ve Turizm
Tayland’ın kültürel yapısı, tarihsel olarak monarşi, Budizm ve Tay halkının geleneksel değerleri etrafında şekillenmiştir. Toplumsal değerler, hiyerarşi, saygı ve uyum ilkelerine dayalıdır. Özellikle kraliyet ailesine ve dini kurumlara duyulan saygı, Tay toplumunun temel normlarını belirlemektedir. Budist rahiplere, yaşlılara ve devlet büyüklerine karşı saygı göstermek kültürel bir zorunluluktur. “Yüz kaybetmemek” olarak da ifade edilen sosyal denge anlayışı, bireylerin toplumsal ilişkilerde çatışmadan kaçınmasına yol açmaktadır.
Edebiyat
Tayland’ın geleneksel edebiyatı büyük ölçüde dinî içeriklidir. Edebî üretimlerin önemli bir kısmı Budizm ve Hinduizm ile doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilidir. Tay halkının Çin’in güneyinden göç etmeden önceki dönemlerde edindiği kültürel ögeler, Budizm ile yeniden şekillenmiş ve edebiyata yansımıştır. Geleneksel Tay edebiyatı genellikle şiir biçiminde yazılmıştır. Duygusal anlatılar, çeşitli nazım biçimlerinde işlenmiştir.
Edebiyat iki ana türe ayrılır: yazılı ve sözlü edebiyat. Sözlü edebiyat halk masalları, efsaneler, destanlar ve şiirlerden oluşur. Yazılı edebiyat ise daha çok saray çevresinde gelişmiştir. Tay yazını, hem halk hem de saray kültürünü yansıtan metinler içermektedir. Tay edebiyatında öne çıkan başlıca eserler şunlardır:
- Khun Chang Khun Phaen: Bu eser, bir kadın ile iki erkek arasında geçen dramatik bir aşk hikâyesini konu alır. Eserde aşk, hüzün ve mizah iç içe sunulmuştur. Aynı zamanda Tay halkının geleneksel inançları ve sosyal yaşamına dair çok sayıda bilgi içerir. Eser, Tay dilinin sanatsal ifadeleri açısından önemli bir örnek olarak kabul edilir. Eser, İngilizce ve Fransızcaya da çevrilmiştir.
- Ramakien: Bu eser, Hint kökenli Ramayana destanından esinlenerek oluşturulmuştur. Ramakian, orijinal Ramayana'dan farklı sahneler ve ayrıntılar içermekle birlikte, Hindistan, Malezya, Cava ve Kamboçya versiyonlarıyla temas hâlindedir. Tay kültürüne uyarlanmış özel bölümler barındırır. Ramakian, Tay edebiyatında dinî, kültürel ve sanatsal açıdan temel kaynaklardan biridir. Eserin İngilizce çevirisi de mevcuttur.

Ramakien Destanından Bir Sahne, Tayland Büyük Saray Duvarı (flickr)
- Inao: Inao, Cava kökenli bir halk anlatısının Tay diline uyarlanmış şeklidir. Eser, Tayca yazılmış olup yüksek bir dil kullanımı ve edebî anlatım özellikleri taşır. Dramatik sahneler için yazılmıştır ve sahne sanatlarında da kullanılır.
- Phra Aphai Mani: Bu eser, Tayland’ın tanınmış şairlerinden biri tarafından yazılmıştır. Konusu hayalî bir aşk ve macera anlatısıdır. Eser, 19. yüzyıldaki Avrupalılara yönelik halkın bakış açısını yansıtan bölümler içerir. Şiirsel formda yazılmıştır ve kurgusal anlatı özellikleri taşır. Eserin kısa bir İngilizce çevirisi mevcuttur.
Modern Tay edebiyatında, Batı edebiyatının etkisiyle düzyazı (nesir) daha fazla kullanılmaya başlanmıştır.
Sahne Sanatları
Tayland sahne sanatları, dinî inançlar, halk gelenekleri ve kraliyet sarayı etkisiyle şekillenmiş çok yönlü bir kültürel alandır. Başta Budizm olmak üzere Hinduizm ve animist inançlar, sahne sanatlarının gelişiminde etkili olmuştur. Bu sanat dalı, Tay halkının toplumsal yapısını, ahlaki değerlerini ve estetik anlayışını yansıtan önemli bir kültürel mirastır. Tay sahne sanatları iki ana kategori altında incelenmektedir: müzik ve şarkı, dramatik sanatlar ve tiyatro.
Tay müziği, Çin müziğine benzer diatonik bir diziye sahiptir. Batı müziğindeki majör veya minör ayrımı bulunmaz. Tay müziği, kendine özgü ses dizileriyle karakterize edilir. Dinsel törenlerde ve geleneksel festivallerde müzik, dini duyguların güçlendirilmesi ve sosyal bağların pekiştirilmesi amacıyla kullanılır. Müzik iki ana türde icra edilir:
- Tören müziği: Dini ayinlerde ve geleneksel ritüellerde kullanılır.
- Eğlence müziği: Halk şenliklerinde ve gösterilerde icra edilir.
Geleneksel Tay müzik aletleri arasında pin (telli çalgı), can (kamışlı üflemeli), ahşap ksilofon, flüt ve keman yer alır. Ayrıca ninni söyleme gibi sözlü müzik örnekleri de geleneksel repertuarın parçasıdır.
Tay dramatik sanatları, beden hareketleri, ses kullanımı, dans, müzik ve aksesuarlar yardımıyla öykü anlatımına dayalıdır. Geleneksel performanslar çoğunlukla ritüel kökenlidir.
Khon, Klasik Dans-Tiyatro Türü (Thai PBS World)
Görsel Sanatlar
Tayland görsel sanatları, tarihsel süreçte dinî inançlar, çevresel koşullar ve komşu kültürlerle etkileşim sonucunda gelişmiştir. Görsel sanatlar, toplumun dinsel değerlerini, estetik anlayışını ve kültürel kimliğini yansıtan önemli bir kültür alanıdır.
Mimari
Tay mimarisi, özellikle tapınaklar (wat) ve saray yapılarında gözlemlenen geleneksel tarzlarıyla dikkat çeker. Klasik mimaride iki ana yapı tipi öne çıkar:
- Dikdörtgen planlı yapılar: İçinde tek büyük salon bulunur. Çatılar eğimli, çok katlı ve genellikle üç veya beş kademelidir.
- Yunan haçı planına benzer yapılar: Ortada kübik salon ve dört yönde çıkıntı yapan revaklar bulunur. Üzerinde yükselen piramidal bir süsleme yer alır.
Çatılar, renkli seramik kiremitlerle kaplıdır. Cephe süslemelerinde altın varak ve renkli cam mozaikler kullanılır. Güneş ışığında parlak bir görüntü sunar. Örnek yapılar arasında Bangkok’taki Zümrüt Buda Tapınağı, Wat Benchamabophit, Wat Suthat Thepwararam ve Wat Pho yer alır.

Wat Suthat Thepwararam (flickr)
Resim
Tay resim sanatı geleneksel olarak duvar resimleri biçiminde gelişmiştir. Bu resimler tapınakların iç duvarlarında yer alır ve çoğunlukla Buda'nın yaşam öyküsü ile Jataka hikâyelerini konu alır. Geleneksel Tay resimlerinde figürler konvansiyonel olarak betimlenir. Perspektif ve gölgeleme gibi Batı’ya özgü teknikler kullanılmaz. Kompozisyonlarda sadelik ve anlatım ön plandadır.
Kültürel Miras ve Koruma
UNESCO Dünya Mirası Alanları arasında Ayutthaya ve Sukhothai gibi eski başkentlerin kalıntıları yer almaktadır. Bu alanlar, Tay krallıklarının tarihî gelişimini belgeleyen mimari eserler ve şehir planlamalarıyla dikkat çeker. Ayrıca Ban Chiang arkeolojik alanı, Güneydoğu Asya’da tarih öncesi dönemlere dair en önemli buluntulara ev sahipliği yapmaktadır.
Tarihi yapılar ve arkeolojik sit alanları, özellikle Chao Phraya Nehri çevresinde ve kuzey bölgelerde yoğunlaşmıştır. Budist tapınakları, saray kompleksleri ve antik şehir kalıntıları, Tay mimarisinin ve sanatının tarihsel gelişimini yansıtmaktadır.
Müzeler ve kültürel kurumlar, kültürel mirasın korunması ve tanıtılması açısından işlev görmektedir. Bangkok’ta yer alan Ulusal Müze, Tayland tarihine, sanatına ve arkeolojik kalıntılarına dair geniş bir koleksiyona sahiptir. Ayrıca yerel düzeyde faaliyet gösteren kültürel merkezler, geleneksel el sanatları, müzik ve dans gibi alanlarda eğitim ve tanıtım faaliyetleri yürütmektedir.
Mutfak kültürü
Bitkisel ürün çeşitliliği ve gıda üretim kapasitesi, Tayland’ı dünya mutfakları içinde öne çıkan ülkelerden biri hâline getirmiştir. Ülkede tropikal meyveler, pirinç, çeşitli sebzeler ve baharatlar yaygın olarak tüketilmektedir. Tayland, 2023 yılı itibarıyla gıda ihracatında dünya sıralamasında ilk 15 ülke arasında yer almakta, küresel anlamda bir gıda üretim ve ihracat merkezi olarak dikkat çekmektedir.
Tayland mutfağı; tatlı, ekşi, tuzlu ve acı lezzetlerin dengeli bir şekilde bir araya geldiği özgün yapısıyla karakterize edilmektedir. Soslar, taze otlar, hindistan cevizi sütü, limon otu, kişniş ve balık sosu gibi malzemeler Tayland yemeklerinin temel bileşenlerini oluşturmaktadır.
Geleneksel Yemekler ve Öne Çıkan Lezzetler
Tayland mutfağı, sahip olduğu zengin tarım ürünleri, tropikal meyveler ve aromatik bitkilerle özgün bir lezzet yelpazesi sunmaktadır. Gönderdiğin bilgilerde Tayland’ın gıda üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer aldığı ve bu üretim gücünün mutfağa doğrudan yansıdığı vurgulanmaktadır.
- Pad Thai: Tayland’ın en bilinen yemeklerinden biridir. Pirinç eriştesi, yumurta, tofu veya karides, yer fıstığı, fasulye filizi ve lime ile hazırlanır. Tatlı, tuzlu, ekşi ve acı tatların dengesiyle karakterizedir.

Pad Thai (unsplash)
- Tom Yum: Acı-ekşi karides çorbası olan Tom Yum, limon otu, kaffir lime yaprağı, galangal (bir tür zencefil), acı biber ve karides ile hazırlanır. Tayland mutfağının aromatik profilini yansıtır.
- Som Tum: Yeşil papaya salatası olarak bilinen bu yemek, dövülerek hazırlanan çiğ papaya, domates, havuç, yer fıstığı, kurutulmuş karides, acı biber ve lime suyuyla hazırlanır.
- Massaman Curry: Hint etkisi taşıyan bu körili yemek, dana eti, patates, hindistan cevizi sütü, tarçın, kakule ve fıstık gibi baharatlı ve tatlı unsurlar içerir.
- Green Curry (Gaeng Keow Wan): Yeşil köri ezmesi, hindistan cevizi sütü, tavuk veya deniz ürünleri, Thai patlıcanı ve taze fesleğen ile yapılır.
- Khao Pad: Tay usulü kızarmış pirinçtir. Genellikle tavuk, karides veya et ile yapılır. Limon, salatalık ve acı sosla birlikte servis edilir.
- Khao Niew Ma Muang: Tatlı ve tropikal bir seçenek olan bu tatlı, hindistan cevizi sütüyle tatlandırılmış yapışkan pirinç ve taze mango dilimleriyle sunulur.
- Satay: Marine edilmiş et şişleri (genellikle tavuk), kömür ızgarasında pişirilerek fıstık sosuyla birlikte servis edilir.
- Nam Tok ve Larb: Bu yemekler, kuzeydoğu Tayland mutfağından et salatalarıdır. Genellikle lime suyu, acı biber, kavrulmuş pirinç tozu ve taze otlarla hazırlanır.
- Thai Omlet (Khai Jiao): Bol yağda kızartılan ve genellikle pirinçle servis edilen yumurta yemeği, hızlı bir sokak lezzetidir.
Turizm Sektörü
Tayland, Güneydoğu Asya’nın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri konumundadır. Bangkok, Chiang Mai, Phuket, Pattaya ve Krabi gibi merkezler hem kültürel hem de deniz turizmi açısından öne çıkmaktadır.
Tayland’a gelen turistlerin önemli bir bölümünü Asya-Pasifik ülkelerinden gelen ziyaretçiler oluşturmaktadır. Çin, Hindistan, Malezya, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerden turist akışı söz konusudur. Ayrıca Avrupa’dan ve Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen uzun mesafeli turistler de ülkenin tarihî yapıları, spa merkezleri ve doğal parklarıyla ilgilenmektedir.
Turist profili, tatil turizmi dışında sağlık turizmi ve dini/tarihi miras turizmine de yönelmektedir. Özellikle Bangkok, Chiang Mai ve Pattaya gibi şehirler, sağlık turizmi alanında gelişmiş özel hastaneleri ve hizmet altyapısıyla dikkat çekmektedir.
Tayland ekonomisinde turizm sektörü önemli bir gelir kaynağıdır. Turizmden elde edilen döviz girdisi, ülkenin dış ticaret dengesine katkı sunmakta ve istihdam yaratmaktadır. Konaklama, ulaşım, yeme-içme ve eğlence sektörleri başta olmak üzere pek çok sektör turizmle doğrudan ilişkilidir.
Turizm Politikaları
Tayland hükûmeti, turizm sektörünü geliştirmek için altyapı yatırımlarını ve tanıtım kampanyalarını sürdürmektedir. Özellikle ulaşım altyapısında yapılan genişlemeler (yeni havalimanları, yüksek hızlı tren projeleri vb.), turistlerin ülkeye erişimini kolaylaştırmayı hedeflemektedir.
Turizm Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar, sürdürülebilir turizmi teşvik etmeye yönelik çeşitli projeler yürütmektedir. Kültürel miras alanlarının korunması, çevresel etkilerin azaltılması ve yerel halkın turizm gelirlerinden faydalanması bu politikaların odak noktaları arasında yer almaktadır.
Turistik Bölgeler ve Çekim Alanları
Tayland’da turizm faaliyetleri büyük oranda belirli merkez şehirlerde yoğunlaşmaktadır. Başkent Bangkok, ülkenin hem idari hem de turistik merkezidir. Şehir, modern alışveriş merkezleri, sokak pazarları ve tapınaklarla çok yönlü bir turistik çekim alanı oluşturmaktadır. Bangkok aynı zamanda Tayland’a gelen uluslararası turistlerin ilk giriş noktasıdır.
Chiang Mai, özellikle tarihî dokusu, dağlık doğası ve geleneksel festivalleriyle öne çıkmaktadır. Kuzey Tayland’da yer alan şehir, kültürel turizmin merkezlerinden biridir. Tapınaklar, geleneksel el sanatları atölyeleri ve çevresindeki etnik topluluklar turistlerin ilgisini çeken başlıca unsurlardır.
Phuket, ülkenin güneyinde yer alan ve Tayland’ın en tanınmış sahil destinasyonudur. Beyaz kumsalları, dalış merkezleri ve resort otelleriyle deniz turizminin merkezi konumundadır. Krabi ve Pattaya da benzer şekilde kıyı turizmine yönelik altyapıya sahip popüler destinasyonlar arasında yer alır.

Phuket (unsplash)
Ülkenin birçok bölgesinde milli parklar ve doğa koruma alanları bulunmaktadır. Bu parklar, hem yerli hem de yabancı turistler için kampçılık, safari, kuş gözlemi gibi doğa temelli aktiviteler sunmaktadır. Ayrıca, bazı bölgelerde şelaleler, mağaralar ve sıcak su kaynakları gibi doğal oluşumlar da turistik değer taşımaktadır.
Dış Politika ve Güvenlik
Tayland dış politikası, tarihsel olarak büyük güçler arasında denge kurmaya odaklanmıştır. Bu yaklaşım, özellikle 19. yüzyıl sonlarından itibaren Batılı sömürgeci güçlerin Güneydoğu Asya’daki etkisini artırmasıyla belirginleşmiştir. Tayland (eski adıyla Siyam), bölgedeki diğer ülkeler sömürgeleştirilirken bağımsızlığını koruyabilen tek ülke olmuştur.
Soğuk Savaş döneminde Tayland, Batı Bloku ile yakın ilişkiler geliştirmiş; ABD ile savunma işbirliğini güçlendirmiştir. Bu dönemde Tayland, özellikle komünizme karşı mücadelede bölgesel müttefik olarak görülmüştür. Ülke, ASEAN’ın kurucu üyeleri arasında yer alarak bölgesel istikrar ve iş birliğine katkıda bulunmuştur.
21. yüzyılda Tayland, çok taraflı diplomasiyi ve ekonomik ilişkileri ön plana çıkaran bir dış politika izlemeye devam etmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti ile ekonomik ilişkiler gelişmiş; aynı zamanda ABD, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerle de stratejik bağlar korunmuştur. Bununla birlikte, Tayland dış politikası, iç siyasetteki gelişmelerden etkilenmiş; askerî darbeler ve sivil-asker dengesi, zaman zaman uluslararası ilişkilerde belirsizlik yaratmıştır.
2024 itibarıyla, Tayland’ın dış politikasında özellikle sınır güvenliği, savunma iş birlikleri ve bölgesel barışın korunması öne çıkmaktadır. Tayland hükûmeti, komşu ülkelerle ilişkilerde pragmatik bir yaklaşım sürdürmekte; sınır bölgelerindeki istikrarsızlıkları (örneğin Myanmar sınırındaki gelişmeleri) yakından izlemektedir. Ayrıca savunma ve güvenlik alanlarında yapılan atamalarda dış politika yönelimlerinin dolaylı etkileri gözlemlenmektedir.
İkili İlişkiler
Tayland’ın dış politikası, tarihsel olarak büyük güçlerle denge politikası izlemeye ve çok taraflı ilişkiler kurmaya dayanır. Ülke, özellikle komşu devletlerle ikili ilişkilerinde ekonomik iş birliği, güvenlik konuları ve sınır yönetimi gibi alanlara odaklanmaktadır.
Türkiye
Tayland ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler çok yönlü ve dostane bir çerçevede sürdürülmektedir. Her iki ülke de bölgesel istikrar, ekonomik iş birliği ve çok taraflı diplomasiye önem vermektedir. İlişkiler, ticaret, turizm, savunma sanayi ve kültürel alanlarda geliştirilmeye çalışılmaktadır.
2023 yılında Tayland’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı” temalı bir dizi diplomatik ve kültürel etkinlik dikkat çekmiştir. Bu etkinlikler kapsamında Tayland Kraliyet Donanması’na ait bir heyet, MİLGEM (Milli Gemi) projesi kapsamında Türkiye’de inşa edilen savaş gemileri hakkında bilgi almış ve iş birliği potansiyelleri üzerine görüşmeler gerçekleştirmiştir.
Ayrıca savunma sanayii alanında iki ülke arasında temaslar yaşanmış; Tayland tarafı Türk savunma teknolojileri ve gemi inşa kabiliyetleriyle yakından ilgilenmiştir. Bu bağlamda, Türkiye'nin savunma ürünleri Tayland'da alternatif tedarik seçenekleri arasında değerlendirilmektedir.
Kültürel diplomasi alanında ise Türkiye’nin Tayland’daki büyükelçiliği aracılığıyla yürütülen tanıtım faaliyetleri ve çeşitli kültür-sanat etkinlikleri iki ülke halkları arasında karşılıklı anlayışı pekiştirmeyi amaçlamaktadır. Tayland halkı, Türkiye’yi tarihî zenginlikleri, mutfağı ve doğal güzellikleriyle tanımakta; Türkiye ise Tayland’ın Güneydoğu Asya’daki önemli bir dost ve ortak ülke olduğunu vurgulamaktadır.
Kamboçya
Tayland ile Kamboçya arasındaki ikili ilişkiler, tarihsel, coğrafi ve güvenlik temelli unsurlar çerçevesinde şekillenmektedir. Tayland-Kamboçya Sınır Çatışmaları (2025), iki ülke arasında devam eden sınır ihtilafının askeri çatışmalara dönüşmesiyle oluşan askeri krizdir. İki ülke, kara sınırını paylaşmakta ve zaman zaman sınır bölgelerinde yaşanan sorunlar, ikili ilişkilerde gerilim yaratabilmektedir. Bununla birlikte, bölgesel istikrarın korunması amacıyla iş birliği arayışları da devam etmektedir.
2024 yılı itibarıyla Tayland hükûmeti, Tayland-Kamboçya sınırında artan kaçakçılık faaliyetleri, düzensiz göç ve insan ticareti gibi konulara karşı güvenlik önlemlerini yoğunlaştırmıştır. Tayland’ın iç güvenlik stratejisi kapsamında sınır bölgelerinde askerî varlık güçlendirilmiş, Birinci Ordu Bölgesi ve Dördüncü Ordu Bölgesi gibi birimler sınır güvenliğinde aktif rol üstlenmiştir.

Surin Kentinde Siviller Sığınak Yapıyor (AA)
Askerî atamalarda, Tayland–Kamboçya sınırındaki istikrarsızlıklar dikkate alınmış; özellikle Burapha Phayak ve Wongthewan gibi güçlü askerî kliklerden gelen subaylar, sınır yönetimi konusunda stratejik mevkilere atanmıştır.
İki ülke arasındaki ilişkilerde ASEAN çerçevesi de önemli rol oynamaktadır. Tayland ve Kamboçya, ASEAN üyeleri olarak bölgesel diyalog ve iş birliğini sürdürmekte, sınır ötesi meseleleri diplomatik kanallar üzerinden ele alma yönünde taahhütlerde bulunmaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti
Tayland ile Çin arasında tarihsel ve kültürel bağlara dayanan güçlü bir ilişki bulunmaktadır. 21. yüzyılda iki ülke arasında ekonomik ilişkiler daha da gelişmiş; altyapı, savunma ve teknoloji alanlarında iş birlikleri artmıştır. Tayland’daki bazı üst düzey askerî atamaların, Çin bağlantılı askeri eğitim geçmişi veya Almanya’daki kral bağlantılarıyla dolaylı olarak Çin’le ilişkilendirilen yönleri bulunmakla birlikte, bu bağlar resmi dış politika metinlerinde değil, atama arka planlarında izlenebilmektedir. Ayrıca, Tayland’ın Çin’den denizaltı tedariki kapsamında yürütülen savunma iş birliği süreci, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin bir parçasıdır.
Amerika Birleşik Devletleri
Soğuk Savaş döneminden bu yana Tayland ile ABD arasında güçlü bir savunma ve güvenlik ortaklığı kurulmuştur. Tayland, ABD’nin Güneydoğu Asya’daki geleneksel müttefiklerinden biri olarak görülmektedir. Askerî eğitim, ortak tatbikatlar ve stratejik savunma alanlarında süregelen iş birliği söz konusudur. Ancak zaman içinde iç politikadaki darbeler ve sivil-asker ilişkileri bu ilişkiyi dönemsel olarak etkilemiştir.
Almanya
Tayland’ın kraliyet ailesinin Almanya’daki özel bağları dolayısıyla, iki ülke arasında sembolik düzeyde kültürel ve eğitim ilişkileri dikkat çekmektedir. 2024 yılında Tayland Kraliyet Donanması Komutanlığı’na atanan Amiral Jirapol Wongwit’in Almanya’daki Marineschule Mürwik’ten mezun olması, Almanya ile savunma alanındaki temasların bir örneği olarak görülmektedir. Ayrıca, Tayland’ın Çin yapımı denizaltılarına Almanya’dan motor temin etme süreci, bu ülke ile teknik ve diplomatik temasların sürdüğünü göstermektedir.
İsveç
Tayland, hava kuvvetleri modernizasyonu kapsamında İsveç ile askeri-teknolojik alanda iş birliği yürütmektedir. 2024 itibarıyla, Tayland Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Başkomutanı Panpakdee Pattanakul’un İsveç yapımı Gripen savaş uçaklarının tedarikiyle yakından ilgilendiği ve bu konuda aktif rol oynadığı bilgisi kaynaklarda yer almaktadır.
Myanmar
Tayland’ın batı sınır komşusu olan Myanmar ile ilişkiler, özellikle sınır güvenliği, kaçakçılık ve göç gibi konular üzerinden şekillenmektedir. 2024 yılında Tayland hükûmeti, Myanmar sınırındaki güvenlik durumunu yakından takip etmiş ve bu bölgedeki askeri politikalar, iç güvenlik stratejisinin önemli bir parçası olmuştur.
Bağlı Bulunduğu Uluslararası Örgütler
Tayland, çeşitli bölgesel ve uluslararası örgütlere üyedir. Bu üyelikler, ülkenin dış ilişkilerinde denge politikası yürütmesine, ekonomik iş birliklerini geliştirmesine ve güvenlik alanında ortak mekanizmalar kurmasına olanak tanımaktadır.
Tayland, Güneydoğu Asya ülkeleri arasındaki en önemli bölgesel yapılanmalardan biri olan Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN)’ın kurucu üyeleri arasında yer almaktadır. ASEAN çerçevesinde Tayland, komşu ülkelerle diplomatik, ekonomik ve güvenlik temelli iş birlikleri geliştirmekte; bölgesel entegrasyon sürecine aktif katkıda bulunmaktadır.

47. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi (AA)
Tayland’ın üyesi olduğu diğer bölgesel ve uluslararası kuruluşlar şunlardır:
- PEC (Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği)
- AsDB (Asya Kalkınma Bankası)
- BIMSTEC (Bayi Bengal Girişimi)
- CP (Kamboçya Planı)
- ESCAP (Asya ve Pasifik için Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Komisyonu)
- FAO (Gıda ve Tarım Örgütü)
- G-77 (77’ler Grubu)
- IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu)
- IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası)
- ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü)
- ICFTU (Uluslararası Hür Sendikalar Konfederasyonu)
- ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi)
- IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği)
- IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu)
- IFC (Uluslararası Finans Kurumu)
- IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu)
- IHO (Uluslararası Hidrografi Örgütü)
- ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)
- IMF (Uluslararası Para Fonu)
- IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü)
- Inmarsat (Uluslararası Deniz Uydu Teşkilatı)
- Intelsat (Uluslararası Telekomünikasyon Uydu Örgütü)
- Interpol (Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı)
- IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi)
- IOM (Uluslararası Göç Örgütü)
- ISO (Uluslararası Standardizasyon Örgütü)
- ITU (Uluslararası Telekomünikasyon Birliği)
- NAM (Bağlantısızlar Hareketi)
- OIC (İslam İşbirliği Teşkilatı – gözlemci)
- OPCW (Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü)
- PCA (Daimi Tahkim Mahkemesi)
- UN (Birleşmiş Milletler)
- UNCTAD (BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı)
- UNESCO (BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü)
- UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği)
- UNIDO (BM Sınai Kalkınma Örgütü)
- UNIKOM (BM Irak-Kuveyt Gözlem Misyonu)
- UNITAR (BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü)
- UNMIBH (BM Bosna-Hersek Misyonu)
- UNTAET (BM Doğu Timor Geçici İdaresi)
- UNU (BM Üniversitesi)
- UPU (Dünya Posta Birliği)
- WCL (Dünya Konfederasyonu)
- WCO (Dünya Gümrük Örgütü)
- WFTU (Dünya Sendikalar Federasyonu)
- WHO (Dünya Sağlık Örgütü)
- WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü)
- WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü)
- WToO (Dünya Turizm Örgütü)
- WTrO (Dünya Ticaret Örgütü)
Ordu
Tayland Silahlı Kuvvetleri, kara kuvvetleri, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri ve polis teşkilatından oluşmakta; ülke içinde rejimin korunması, sınır güvenliği ve monarşinin bekası doğrultusunda yapılandırılmaktadır. Askerî yapı, aynı zamanda iç siyasette belirleyici bir aktör olarak öne çıkmakta; özellikle üst düzey atamalar aracılığıyla güç dengeleri şekillendirilmektedir.
2024 yılında toplamda 808 terfi gerçekleştirilmiş, bunlardan yalnızca 23’ü kadın subaylara verilmiştir. Bu sayı, 2023’e kıyasla 5 kişilik bir azalmayı temsil etmektedir. Toplamda 588 general atanmış, ayrıca 321 albay ve eşdeğer rütbedeki subay tümgeneral seviyesine yükseltilmiştir.
Pheu Thai hükûmeti, Savunma Bakanlığı'nı sivil bir isim olan Phumtham Wechayachai'ye vermiştir. Ancak bakanlık içinde gerçek kontrol, saraya ve askerî kliklere yakın generallerin elindedir.
Hükûmetin zorunlu askerlik uygulamasını azaltma, savunma bütçesini sınırlama ve silah alımlarını denetleme girişimleri ise ordu tarafından sınırlı ölçüde kabul görmüştür. Özellikle Myanmar sınırındaki çatışmalar ve Güney Tayland’daki istikrarsızlık, ordunun stratejik önceliklerini gerekçe göstererek sivil müdahaleyi sınırlamasına neden olmaktadır.
Savunma Sanayii
Tayland’ın savunma sanayisi, ulusal güvenlik stratejisi doğrultusunda yapılandırılmış ve modernizasyon, teknoloji transferi ile yerli üretim kapasitesinin artırılmasına odaklanmıştır. Ülkenin savunma politikası; silahlı kuvvetlerin güçlendirilmesi, muharebe hazırlığının sürdürülmesi, bölgesel silahlanma yarışının dengelenmesi ve modern askeri altyapının inşası esaslarına dayanmaktadır.
COVID-19 pandemisi öncesinde Tayland’ın yıllık savunma bütçesi yaklaşık 6–7 milyar ABD doları düzeyindeydi. Pandemi sonrasında bu rakam 5–6 milyar dolar aralığına gerilemiştir. 2023 yılında savunma bütçesi, ülke gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık %1’ine denk düşmüştür. Bütçenin yaklaşık %49’u Kraliyet Kara Kuvvetleri’ne, %20’si Kraliyet Donanması’na, %18’i ise Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne tahsis edilmiştir. Kalan ödenek, Savunma Bakanlığı Daimî Sekreterliği, Kraliyet Silahlı Kuvvetleri Karargâhı ve Savunma Teknoloji Enstitüsü (DTI) arasında dağıtılmıştır.
Savunma sanayisinin gelişiminde etkili olan başlıca faktörler arasında güneydeki Pattani, Yala ve Narathiwat illerinde yaşanan iç güvenlik sorunları, insan kaçakçılığı, sınır çatışmaları ve siyasi istikrarsızlık yer almaktadır. Bu bağlamda, Tayland hükümeti yerli savunma sanayisinin geliştirilmesini stratejik bir öncelik olarak ele almakta; dışa bağımlılığı azaltmak, teknoloji transferini teşvik etmek ve ulusal güvenliği güçlendirmek amacıyla çeşitli politikalar uygulamaktadır.
Tayland’ın savunma sanayisi, ülkenin Doğu Ekonomik Koridoru (EEC) girişimi kapsamında belirlenen 12 “S-eğrisi” sektöründen biridir. Bu kapsamda oluşturulan Savunma Sanayi Bölgesi (DFIZ), kamu-özel sektör ortaklıkları temelinde yerli ve yabancı şirketlerin katılımıyla savunma altyapısının geliştirilmesini amaçlamaktadır. Savunma sanayi altyapısının DFIZ bünyesinde yapılandırılması, ülkenin kendine yeterliliğini artırmayı hedeflemektedir.
Tayland Savunma Bakanlığı, 2023–2028 yıllarını kapsayan Savunma Bakanlığı Yeniden Yapılanma Planı’nı hayata geçirmiştir. Bu plan kapsamında, askeri personel sayısının azaltılması, modern savunma teçhizatının temini, çok yönlü tehditlere karşı görev kabiliyetinin artırılması, değişen güvenlik ortamına uyum sağlanması ve mükerrer görevleri olan birimlerin kapatılması gibi hedefler belirlenmiştir.
Ayrıca, Tayland Savunma Bakanlığı, 2023–2028 dönemini kapsayan Uluslararası Askeri Güvenlik İşbirliği Planı çerçevesinde dost ülkelerin silahlı kuvvetleriyle ilişkilerin geliştirilmesini amaçlamaktadır. Bu plan; ortak askeri tatbikatlar, üst düzey komutan ziyaretleri, askerî eğitim programları, ikili ve çok taraflı görüşmeler ile mutabakat muhtıralarını kapsamaktadır. Bu sayede, dost ülkeler arasındaki askeri güvenin pekiştirilmesi hedeflenmektedir.
Tayland, savunma teçhizatında hâlen büyük ölçüde ithalata bağımlı olmakla birlikte, müttefik ülkelerden özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nden önemli ölçüde savunma sistemi tedarik etmektedir. Bununla birlikte, yerli üretimi destekleyen politikalar doğrultusunda Tayland, insansız hava, kara ve deniz araçları gibi ileri teknolojili sistemlerin satışına ve ortak geliştirilmesine yönelik fırsatlara açıktır.


