Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TCF), Cumhuriyet’in erken döneminde muhalefeti temsil etmek üzere kurulan siyasi bir partidir. Fırka, kuruluşunun ardından ülke genelinde teşkilatlanma faaliyetlerini yürütmüş; dönemin siyasal koşulları nedeniyle çeşitli idari ve yargısal incelemelere konu olmuş, bazı yerel teşkilatları kapatılmış ve alınan yönetim kararları sonucunda siyasal hayattan çıkarılmıştır.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Kurucuları Kazım Karabekir (Atatürk Ansiklopedisi), Ali Fuat Cebesoy (Atatürk Ansiklopedisi), Rauf Orbay (AA)
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Kuruluşu
Cumhuriyet’in ilanından sonra gerçekleşen siyasal ve hukuki düzenlemeler, özellikle Halifeliğin kaldırılması ve 1924 Anayasası görüşmeleri, Meclis içinde bazı milletvekillerinin hükümet politikalarına yönelik eleştirilerini artırmış ve yeni bir siyasi oluşum için zemini oluşturmuştur.【1】 Bu süreç, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kuruluşuna giden gelişmelerin başlangıç aşamasını teşkil etmiştir. Bu gelişmeler, daha sonra partiyi kuracak kadroların ayrışan tutumlarının belirginleşmesine yol açmıştır.
20 Ekim 1924 tarihinde Mübadele, İmar ve İskân Vekâleti hakkında verilen gensoru önergesi, Meclis’teki görüş farklılıklarını görünür hâle getiren ve ayrışmayı hızlandıran son aşamalardan biri olmuştur.【2】 Soru önergesine verilen yanıtın yeterli bulunmaması üzerine konu gensoruya dönüşmüş; bu süreçte yaşanan güvensizlik oyları ve istifalar, yeni bir siyasi fırkanın kurulmasını somut biçimde gündeme getirmiştir.
Gensoru tartışmalarının ardından Rauf Bey ve bazı milletvekillerinin Halk Fırkası’ndan istifa etmesi, yeni bir parti kurma sürecinin fiilen başladığını göstermiştir. Bu dönemde Milli Mücadele’de birlikte görev yapmış milletvekilleri, yönetim anlayışı ve inkılapların uygulanmasına ilişkin farklı yaklaşımlar sergilemiş; bu durum yeni bir siyasi örgütlenmenin hazırlıklarını beraberinde getirmiştir.【3】
Halk Fırkası’ndan ayrılan milletvekilleri, Erzincan mebusu Sabit Bey’in Ankara’daki evinde toplanarak yeni fırkanın program ve nizamnamesini hazırlamışlardır. Toplantılarda, partinin demokratik esaslara dayanması ve yapılacak inkılaplara taraftar olunması gibi ilkeler benimsenmiştir.【4】
17 Kasım 1924 tarihinde Ali Fuat Paşa’nın Dahiliye Vekâleti’ne verdiği dilekçe ile Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası resmen kurulmuştur. Kurucu kadro arasında:
- Ali Fuat Cebesoy,
- Kazım Karabekir,
- Rauf Orbay,
- Adnan Adıvar
gibi Milli Mücadele döneminde görev almış önemli isimler yer almıştır. Partinin merkezi Ankara, Postane Sokağı No: 7 olarak kaydedilmiştir. Resmî kuruluş Kasım 1924’te gerçekleşmiş olsa da parti hazırlıklarının Eylül 1924’ten itibaren sürdürüldüğü anlaşılmaktadır.【5】
Kuruluşla birlikte TBMM’de ilk kez resmî bir muhalefet partisi ortaya çıkmış ve Cumhuriyet’in erken döneminde sınırlı süreli bir iki partili yapı oluşmuştur.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Siyasi Faaliyetleri
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 17 Kasım 1924’te resmen kurulduktan sonra TBMM’nin İkinci Dönemi (1923–1927) içinde faaliyet göstermiştir. Fırka, bu dönemde hükümet politikalarına yönelik tutumunda tamamen karşıt bir çizgi yerine konuya göre değişen bir yaklaşım sergilemiş; bazı düzenlemelerde hükümeti desteklemiş, bazı maddelere ise açık şekilde muhalefet etmiştir.
Fırkanın dikkat çeken itiraz noktalarından biri, Mübadele, İmar ve İskân Vekâleti’nin kaldırılması ve görevlerinin Dâhiliye Vekâleti’ne devredilmesi olmuştur. Fırka, vekâletin kaldırılmasını uygun görmüş ancak yetkilerin tek bir bakanlıkta toplanmasına karşı çıkarak bu sorumlulukların farklı kurumlara dağıtılmasını savunmuştur.【6】 TCF, buradan da anlaşıldığı üzere siyasal süreçlerde konuya göre pozisyon alan bir muhalefet anlayışı benimsemiştir.
Örgütlenme ve Seçim Süreçleri
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, kuruluşunun hemen ardından örgütlenmesini tamamlamadan seçim süreciyle karşı karşıya kalmış ve bu durum partinin ilk siyasi faaliyetlerini doğrudan etkilemiştir. Fırkanın henüz teşkilatlanamadığı bazı bölgelerde doğrudan aday çıkarılamamış; bu nedenle kuruluş sonrası dönemde bağımsız adayların desteklenmesi temel yöntemlerden biri hâline gelmiştir. Bu kapsamda özellikle Bursa, Çanakkale ve Kayseri gibi seçim çevrelerinde bağımsız adaylara verilen destek dikkat çekmiş ve bazı bölgelerde bu destek seçim sonuçlarını belirleyici olmuştur.【7】 İstanbul’da boşalan iki mebusluk için seçimlere katılma yönünde karar alınmış olsa da, söz konusu seçimlerin ertelenmesi nedeniyle bu girişim sonuçlanmamıştır. Bu tablo, TCF’nin henüz örgütlenmesini tamamlamadan seçim rekabetine katıldığı ilk dönemi tanımlayan bir özellik taşımaktadır.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın Kurucularından Bir Kare - Soldan sağa: Adnan (Adıvar), Ali Fuat (Cebesoy), Kâzım Karabekir, Rauf (Orbay) ve Refet (Bele) - (Kâzım Karabekir Vakfı)
Parti teşkilatlanmasına yönelik çalışmalar, kuruluşun ardından kısa süre içinde 8 Aralık 1924’te asıl idare heyetinin oluşturulmasıyla resmiyet kazanmıştır. Merkez örgütünün oluşturulmasıyla birlikte parti, hem teşkilatlanma faaliyetlerini ilerletmiş hem de Meclis’te görünür bir siyasal varlık göstermeye başlamıştır. TCF yasama süreçlerinde düzenli bir yer edinmiş ve teknik içerikli konularda görüş bildirmiştir. TCF’ye mensup milletvekilleri, TBMM’nin çeşitli komisyonlarında ve genel kurul oturumlarında söz alarak teknik nitelik taşıyan konulara müdahil olmuşlardır. Bu kapsamda Feridun Fikri Bey’in mazbata işlemleri ve pamuk üretimi, Zeki Bey’in ziraat mektepleri ile havagazı şirketi düzenlemeleri, Cafer Tayyar Paşa’nın mübadele gayrimenkulleri gibi konularda yaptığı katkılar, fırkanın Meclis çalışmalarındaki faaliyet alanlarını göstermektedir.【8】
Partinin taşra teşkilatlanmasına ilişkin faaliyetleri ise Nizamname’de öngörüldüğü şekilde vilayet ve kaza kongreleri üzerinden yürütülmeye çalışılmıştır. Ancak gerçekleştirilen kongre sayısı sınırlı kalmış; kesin olarak belgelenen toplantılar İstanbul vilayet kongresi ile Beykoz Şubesi’nin kaza kongresi olmuştur. İstanbul kongresinden kısa bir süre sonra yaşanan yargılamalar ve bazı şubelerin kapatılması, taşra örgütlenmesinin sürdürülebilirliğini önemli ölçüde etkilemiştir. Bu gelişmeler sonucunda parti, kuruluş aşamasında öngörülen örgütsel yaygınlığı elde edememiş; taşra teşkilatlarının genişlemesi ve düzenli kongre sürecinin tamamlanması mümkün olmamıştır.
Hükümet ile İlişkiler ve Meclis Faaliyetleri
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın hükümetlerle ilişkileri, dönemin siyasal koşulları ve hükümet yapılarındaki değişimlere bağlı olarak farklılaşan bir nitelik göstermiştir. Partinin Meclis ve hükümetle ilişkilerindeki en belirgin ayrışma, İsmet Paşa hükümeti döneminde ortaya çıkmıştır. Bu dönemde siyasi atmosferin sertleştiği görülmekte; İsmet Paşa basında kendisine yöneltilen eleştirileri “gizli güçlerin etkisi” olarak nitelendirmiş ve sıkıyönetim uygulamalarını savunmuştur.【9】 Bu tartışmalar hükümet ile TCF arasındaki ilişkileri gerilimli bir düzleme taşımış ve kapsamlı bir siyasal görüş ayrılığına zemin oluşturmuştur. Gelişmelerin ardından İsmet Paşa istifa etmiş; onun yerine kurulan Fethi Bey hükümeti, daha ılımlı bir siyasi yaklaşım benimsemiştir. Bu yeni dönem, TCF ile hükümet arasındaki ilişkilerin önceki döneme kıyasla daha dengeli ilerlemesine imkân tanımıştır. Bu değişim, partinin hükümetlerle olan ilişkilerinin, hükümetin siyasi tutumuna göre şekillendiğini ortaya koymaktadır.
Meclis faaliyetleri açısından değerlendirildiğinde TCF, kuruluşundan kısa süre sonra yasama süreçlerinde aktif bir varlık göstermeye başlamış, çeşitli teknik ve idari konularda düzenli şekilde söz almıştır. Partiye mensup milletvekillerinin tarım politikaları, mübadele işlemleri, şirket düzenlemeleri, bayındırlık faaliyetleri ve mali yükümlülükler gibi alanlarda görüş bildirmesi, TCF’nin Meclis çalışmalarının tematik genişliğini ortaya koymaktadır. Feridun Fikri Bey, Zeki Bey ve Cafer Tayyar Paşa’nın farklı komisyon ve oturumlarda dile getirdikleri görüşler, partinin teknik uzmanlık gerektiren konularda da yasama sürecine müdahil olduğunu göstermektedir.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Siyasi Programı
Fırka programının en bilinen yönü devlet yetkilerinin kullanımında Meclis’in üstünlüğünü öne çıkaran düzenlemelere yer vermesidir. Program, özellikle yürütme yetkilerinin tek elde toplanmasına karşı çıkmış; temel anayasal değişikliklerin ancak “milletten açık bir vekâlet alınmadıkça” yapılamayacağını belirtmiştir.
Programın sekizinci maddesi, “bir dereceli seçim usulü”nün kabul edilmesini savunmuştur.【10】 Bu madde, dönemin iki dereceli seçim sistemini kökten değiştiren bir öneri niteliği taşımaktadır. Programdaki bu düzenleme:
- siyasal temsilin doğrudan halk iradesine bağlanmasını,
- ikinci seçmen aracılığının kaldırılmasını,
- milletvekili seçiminde yerel temsilin güçlendirilmesini
amaçlayan bir siyasi çizgi yansıtmaktadır.
Bir dereceli seçim sistemi talebinin programda yer alması, geçmişte iki dereceli sistem nedeniyle Meclis dışında kalan siyasal grupların durumuna da gönderme yapmıştır. Birinci Meclis’teki “İkinci Grup” mensupları 1923 seçimlerinde tamamen dışarıda kalmıştır. Programın buna vurgu yapması, TCF’nin siyasal niteliğinde temsil adaletini savunan bir konumlanma bulunduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra, programın bu değişikliği savunmasının ardında "kendi siyasal varlığını koruma kaygısı mı, yoksa demokratikleşme idealinin mi bulunduğu" konusu tartışılmış, ancak bunlar kesin bir şekilde belirlenememiştir.
Parti programı yayımlandıktan sonra, basında programdaki bazı maddeler özellikle öne çıkarılmış ve tartışılmıştır. Bu tartışmalar, programın siyasi niteliğinin yalnızca hukuki düzenlemelerden ibaret olmadığını; kamuoyu algısında TCF’nin CHP’den daha sistemli, kurallı ve belirli ilkelere bağlı bir parti olarak konumlandırıldığını göstermiştir. Bu yansımalar, programın siyasi niteliğinin “kurumsal bütünlük ve sistematiklik” ilkeleri etrafında şekillendiğini göstermektedir.
Programın Temel İlkeleri
Programın siyasi niteliği şu başlıklarda toplanabilir:
- Meclis üstünlüğünü ve anayasal meşruiyet vurgusunu öne çıkaran bir siyasal yaklaşım.
- Anayasa değişikliğinde doğrudan halk iradesini şart koşması.
- Temsilde adalet ve demokratik katılımı artırmayı amaçlayan seçim sistemi reformu.
- Bir dereceli oy sisteminin kabulü.
- Kurumsallaşmayı önceleyen ve yürütme yetkilerinin denetimini savunan bir siyasal yapı anlayışı.
- Yetki devri konusunda merkezi idareyi sınırlayıcı öneriler.
- Basın tartışmalarında öne çıkan sistemli ve programlı siyasi parti kimliği.
- Programın, CHP programının yokluğuyla karşılaştırılarak kamuoyunda “daha belirgin” görülmesi.
Bu unsurlar birlikte ele alındığında, TCF’nin parti programı liberal unsurlarla parlamenter güç dengesi vurgusunu bir araya getiren bir kurumsal-siyasal reform programı niteliği taşımaktadır.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Ekonomi Programı
Parti programı toplam 58 maddeden oluşmakta olup, ekonomi ile ilgili hükümler “İktisadiyat” başlığı altında toplanmıştır. Bu bölümün 28-39 arası maddeleri içeren geniş bir çerçeveye sahip olduğu ve ekonomi anlayışının siyasi düzenlemelerle birlikte ele alındığı görülmektedir.【11】 Bu yapı, partinin ekonomi programının yalnız mali düzenlemelerden ibaret olmadığını; devlet örgütlenmesi, yerel yönetim ve idari yapının ekonomik işleyiş üzerindeki etkisini de gözeten bütüncül bir yaklaşım benimsediğini göstermektedir.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın ekonomi programı şu temel özelliklerle tanımlanmaktadır:
- Liberal ekonomik düzen: Devletin küçülmesi, piyasa mekanizmasının güçlendirilmesi, özel sektörün teşviki.
- Mali serbesti ve vergi yükünün azaltılması: Devlet maliyesinde hafifletme ve vatandaş üzerindeki vergi baskısının düşürülmesi.
- Sosyal-liberal unsurlar: İşçinin kâra ortak edilmesi gibi sosyal yönlü maddeler.
- Uluslararası ekonomik entegrasyon: Yabancı sermayeye açılma ve gümrüklerde düzenleme.
- Anti-tekel yaklaşım: Tekellerin kaldırılması ve rekabetin korunması.
Maliye Politikaları ve Programın Liberal Çizgisi
Parti programının önemli bir yönü, maliye maddelerinin 45. maddeden 48. maddeye kadar devam etmesi ve bu maddelerde belirgin bir şekilde liberal ekonomi yaklaşımının vurgulanmasıdır.【12】 Program, siyaset ve ekonomide “liberal demokrasi” anlayışını savunan bir çerçevede değerlendirilmiştir. Bu tespit, parti programının ekonomi başlıklarını:
- devletin ekonomik faaliyetlerde sınırlı rol üstlenmesini,
- bireysel girişimin ön planda olmasını,
- ekonomik düzenlemelerin hukuki çerçeveye bağlı olarak yürütülmesini esas aldığına işaret eder.
Programın ekonomiyle ilgili bölümlerinde özel sektörün güçlendirilmesine ve teşvik edilmesine yönelik açık vurgular bulunmaktadır. Program, özel sektörün geliştirilmesi ve ekonomik hayatın canlandırılmasında girişimciliğin önemini kabul eden hükümler içermektedir.
Ekonomi programının önemli unsurlarından biri, işçinin üretilen kâra ortak edilmesi ilkesidir. Bu madde, dönemin ekonomik düzenlemeleri içinde dikkat çekici bir yenilik olarak değerlendirilmiş ve programın liberal çizgi içinde sosyal yönler taşıdığını göstermektedir.
Parti programı, ekonomi alanında yabancı sermayenin teşvik edilmesini de savunmaktadır. Programın ekonomi maddeleri arasında yer alan bu vurgu, ülkenin ekonomik kalkınmasında dış sermayenin önemli bir araç olarak görüldüğünü ortaya koymaktadır. Ayrıca gümrük tarifelerinde düzenleme yapılması gerektiğine dair program maddeleri de ekonomi politikalarının bir parçasıdır.
Programda yer alan ve ekonomi anlayışını belirginleştiren bir diğer unsur, tekellerin kaldırılması ilkesidir. Bu madde, ekonomik rekabetin artırılması ve piyasanın tek bir aktörün kontrolüne bırakılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu yaklaşım, serbest piyasa mekanizmasının işleyişini güvence altına almayı amaçlayan bir ekonomik nitelik taşır.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Kapatılma Süreci
Olağanüstü Dönemin Başlaması
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılma süreci, hükümetin güvenlik önlemlerini genişlettiği olağanüstü bir dönemde şekillenmiştir. Doğu bölgelerinde ortaya çıkan ayaklanma üzerine yürürlüğe konan sıkı tedbirler kapsamında, olağanüstü yetkilerle donatılmış İstiklal Mahkemeleri yeniden faaliyete geçirilmiştir. Bu mahkemeler, ayaklanmanın gelişiminde rol oynadığı düşünülen kişi ve kuruluşlara ilişkin incelemeler yürütmüştür.【13】
Mahkemeler tarafından yapılan soruşturmalar sırasında, fırkanın bazı yerel teşkilatlarında görev yapan kişilerin faaliyetleri incelenmiş ve bu kişiler hakkında yargılamalar gerçekleştirilmiştir. Mahkemeler, fırkanın bazı bölgelerdeki şubelerini doğrudan kendi yetki alanı içinde kapatma kararı almıştır. Bu kapatma kararları, fırkanın ülke genelindeki faaliyetlerinin değerlendirilmesi bakımından idari makamlar için bir dayanak oluşturmuştur.
İdari Değerlendirme ve Nihai Sonuç
Yargılamalar sonucunda ortaya çıkan tablo, yürütme organı tarafından siyasi güvenlik çerçevesinde ele alınmış ve hükümet, olağanüstü yetkilerin tanındığı mevcut kanuni düzenlemeleri kullanarak fırkanın tüm şubelerinin kapatılmasını gündeme getirmiştir. Yapılan incelemelerde, fırkanın bazı üyelerinin söylem ve davranışlarının mevcut olağanüstü koşullar açısından sakıncalı olduğu kanaatine varılmıştır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, fırkanın ülke genelindeki teşkilat yapısının faaliyetlerine son verilmesi kararlaştırılmıştır.【14】
Kapatılma sürecinin nihai aşamasında, yürütme organı tarafından hazırlanan kararname hükümet kurulunda görüşülmüş ve fırkanın tüm şubeleriyle birlikte resmî olarak faaliyetlerine son verilmesi uygun bulunmuştur. Kararnamede, mahkemelerin yürüttüğü soruşturmalar sonucunda ulaşılan bulgular belirleyici unsur olarak yer almıştır. Böylece parti, olağanüstü yönetim yetkilerinin geçerli olduğu bir dönemde alınan idari bir kararla siyasal hayattan çıkarılmıştır.


