Tereke defteri, Osmanlı İmparatorluğu'nda vefat eden kişilerin tüm mal varlığının, borçlarının ve mirasçılar arasındaki paylaşımının İslâm miras hukuku çerçevesinde mahkemelerce kaydedildiği defterlerdir. Tereke defterleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun toplumsal, ekonomik, demografik, kültürel ve idari yapısına ışık tutan birincil kaynak grubunu temsil etmektedir. Ölen kişilerin geride bıraktığı menkul ve gayrimenkul malların dökümü, borç ve alacakları ile masraflarının kaydedilerek, kalan mirasın İslâm miras hukuku hükümlerine göre vârisler arasında paylaştırılmasını içeren bu belgeler, dönemin yaşam biçimini, servet dağılımını, aile yapısını ve günlük pratiklerini anlamak için veriler sunar.
Tereke Defterleri'nin Tanımı ve Kapsamı
"Tereke" kelimesi, İslam hukukuna göre vefat eden şahısların hayatta iken tasarruflarında bulunan her türlü mal ve eşyayı ifade eder. Tereke defterleri ise, bu mal varlığının mahkeme kararıyla tespiti ve taksimi amacıyla tutulan resmi kayıtlardır. Bu defterler, vefat edenin kimlik bilgilerini, mirasçılarının kimlik bilgilerini, sahip olunan tüm menkul ve gayrimenkul malların ayrıntılı dökümünü, tereke üzerindeki çeşitli masraf ve harcamaları ve nihayetinde mirasın şer'i hükümlere göre nasıl paylaştırıldığını içermektedir. Osmanlı mahkemelerinde görülen davaların ve kadılıkça tanzim edilen evrakın toplandığı, yaygın olarak "Şer'iyye Sicilleri" veya "Kadı Sicilleri" olarak bilinen defterlerin bir parçası olarak karşımıza çıktığı gibi, özellikle büyük kadılıklarda müstakil defterler halinde de tutulabilmekteydiler.
Osmanlı Tarih Yazıcılığındaki Yeri ve Önemi
Tereke defterleri, modern anlamda nüfus sayımlarının XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinde başlaması nedeniyle, bu dönem öncesi Osmanlı toplumunun demografik yapısıyla ilgili araştırmalar için vazgeçilmez birincil kaynaklardandır. Osmanlı aile tarihi araştırmalarında kıymetli belgeler olarak kabul edilen bu defterler, aile odaklı demografik incelemelerin başında gelir. Şehirlerin sosyal, iktisadi, kültürel, dini, onomastik ve demografik yapısı gibi pek çok araştırma alanına kaynaklık etmekte; özellikle Osmanlı şehir tarihi çalışmalarının birincil kaynakları arasında yer almaktadır. Ayrıca, Osmanlı-Türk aile kurumu araştırmalarında eş ve çocuk durumu, ailenin ekonomik durumu, geçim kaynakları, mutfak ve yemek kültürü, beslenme alışkanlıkları, giyim-kuşam kültürü, mesken durumu, etnografik özellikleri, takı-süs anlayışı, eğitim-kültür durumu gibi birçok alanda pratik veriler sunarak ihmal edilemeyecek bir öneme sahiptirler. 1950'li yıllardan itibaren Osmanlı tarihi için son derece önemli bir kaynak olarak değerlendirilen tereke defterleri üzerine yapılan çalışmalar, özellikle 1990'lardan sonra ivme kazanmış, servet, üretim, ticaret, tüketim, sosyal gruplar, demografi, miras, maddi kültür ve yaşam tarzları gibi çeşitli konuları aydınlatmıştır.
Tereke Defterleri'nin Oluşumu ve Niteliği
Tereke defterlerinin oluşum süreci, İslâm miras hukuku prensipleri ve Osmanlı'nın kendine özgü idari yapısı ile doğrudan ilişkilidir. Bu defterler, sadece bir malvarlığı kaydı olmanın ötesinde, hukuki bir süreç ve toplumsal bir pratiğin ürünüdür.
İslâm Miras Hukuku ve Tereke Defterleri
Tereke, İslâm hukukuna göre, vefat eden bir kişinin hayattayken sahip olduğu her türlü menkul ve gayrimenkul mal ve eşyayı ifade eder. Mirasın taksimi noktasında vârisler arasında bir ihtilafın doğması veya vârislerin mirasın şer'i hükümlere göre resmi olarak paylaştırılmasını talep etmeleri durumunda mahkemeye başvurulurdu. Bu başvurular neticesinde kadı veya görevlendirdiği kişiler, vefat eden kişinin tüm mal varlığını tespit eder, envanterini çıkarır, borçlarını, mehir (evlilik akdiyle belirlenen kadının hakkı), vergi gibi giderleri düşer ve kalan net serveti İslâm miras hukuku prensiplerine göre vârisler arasında taksim ederdi. Bu süreç, tereke defterlerinin temelini oluşturur ve bu defterler, mirasa ilişkin tüm bu işlemlerin resmi kaydını tutar.
Kassâmlık Kurumu ve Miras Kayıtları
Osmanlı adli teşkilatında, tereke taksimi gibi miras işlemlerini yürütmek üzere özel olarak görevlendirilmiş "kassâm" adı verilen memurlar bulunmaktaydı. Özellikle İstanbul gibi büyük kadılıklarda, miras taksimi işlerinin yoğunluğu sebebiyle müstakil "kassâmlık" mahkemeleri tesis edilmişti. Kassâm, vefat edenin terekesini tespit, tahrir (kaydetme) ve taksim etmekle yükümlüydü. Bu süreçte, terekede yer alan eşyalar genellikle açık artırma yoluyla satılır, elde edilen gelirden borçlar, mehir, vergiler ve diğer masraflar düşüldükten sonra kalan miktar mirasçılara şer'i hisseleri oranında dağıtılırdı. Bu işlemlerin ayrıntılı bir şekilde kaydedilmesi, tereke defterlerinin oluşmasını sağlamıştır.
Şer'iyye Sicilleri İçindeki Konumu ve Bağımsız Tereke Defterleri
Tereke defterleri, Osmanlı mahkemelerinde tutulan ve "Şer'iyye Sicilleri" veya "Kadı Sicilleri" olarak bilinen genel mahkeme kayıtlarının bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu siciller, kadının yargısal ve idari tüm faaliyetlerini içeren çok çeşitli evrakı barındırırdı. Ancak, özellikle büyük şehirlerdeki kadılıklarda veya kassâmlıkların kurulduğu yerlerde, tereke işlemleri o kadar yoğunlaşmıştı ki, bu kayıtlar bazen müstakil, yani ayrı defterler halinde de tutulabilmekteydi. Bu durum, tereke defterlerinin hacim ve önemine binaen ayrı bir kategori olarak ele alınmasının gerekliliğini ortaya koyar.
Tereke ve Muhallefât Kavramları Arasındaki Fark
Osmanlı döneminde ölen kişilerin mal varlığını ifade etmek üzere "tereke" ve "muhallefât" kavramları bazen eş anlamlı olarak kullanılsa da, kaynaklarda bu iki terim arasında önemli bir ayrım olduğu belirtilmektedir. "Tereke defteri", esasen Osmanlı mahkemeleri bünyesinde İslâm miras hukuku kurallarına göre hazırlanan miras kayıtlarını ifade eder. Buna karşılık "muhallefât", genellikle müsadere (el koyma) yoluyla devlete intikal eden mal varlıklarını, özellikle de devlet görevlileri veya zengin kişilerin vefatı üzerine devlet tarafından el konulan mülkleri kaydetmek için kullanılan bir terimdir. Müsadere kayıtları, merkezî maliye bürokrasisi tarafından tutulur ve kadının yargısal sorumluluğundan ziyade idari bir uygulamayı yansıtır. Her ne kadar kadılar idari kapasitede bu süreçlere dahil olabilseler de, "tereke defteri" terimi özellikle 18. yüzyıldan itibaren miras işlemlerine ilişkin mahkeme kayıtlarında daha yaygın hale gelmiştir.
Tereke Defterleri'nin İçerdiği Veri Alanları
Tereke defterleri, sadece bir miras kaydı olmanın ötesinde, Osmanlı toplumunun farklı katmanlarına dair çok çeşitli ve detaylı bilgilere ulaşılmasını sağlayan kapsamlı birincil kaynaklardır. Bu defterler, dönemin sosyo-ekonomik dinamiklerini, kültürel pratiklerini ve demografik özelliklerini anlamak için zengin bir veri havuzu sunar.
Demografik Bilgiler: Aile Yapısı ve Nüfus Özellikleri
Tereke defterleri, Osmanlı toplumunun demografik yapısı hakkında dolaylı ancak değerli bilgiler sunmaktadır. Modern anlamda nüfus sayımlarının XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinde başlamasından önceki dönemler için bu defterler, özellikle aile odaklı demografik araştırmaların en başta gelen kaynakları arasında yer alır. Defterlerde, ölen kişinin mirasçılarına ilişkin bilgiler (erkek ve kız çocuklarının sayısı, eş sayısı), medeni haller, hatta bazen dini inançlar gibi veriler bulunabilir. Bu sayede monogami/poligami durumları, erkek/kız çocuk oranları ve ortalama çocuk sayıları hakkında çıkarımlar yapılabilmektedir. Ancak, bu kaynakların ailelerin sayısal büyüklüğü ve diğer demografik özellikler hakkında her zaman doğrudan bilgi vermediği veya büyük aile-çekirdek aile olgusunu araştırmada yeterli olmadığı, aynı zamanda ölüm oranlarının aylık veya mevsimsel analizleri için kayıt tarihlerinin uygun olmadığı da belirtilmektedir. Buna rağmen, Osmanlı-Türk aile kurumu araştırmalarında eş ve çocuk durumu ile ilgili pratik veriler sunarak önemli bir yer tutarlar.
Ekonomik ve Sosyal Hayat: Servet Dağılımı, Geçim Kaynakları ve Meslekler
Tereke defterleri, Osmanlı kentlerinin iktisadi yapısını anlamak için vazgeçilmez veriler sunar. Vefat eden kişinin tüm menkul ve gayrimenkul mallarının (arazi, ev, dükkân, hayvan, nakit para vb.) güncel piyasa değerleri üzerinden kayıt altına alınması, dönemin mülkiyet ve servet yapısına dair önemli ipuçları verir. Bu kayıtlar, mal fiyatlarındaki dalgalanmaları takip etmeye olanak sağlar. Tereke defterleri, kişilerin toplam servetleri, borçları, alacakları ve miras üzerindeki çeşitli masrafları gibi bilgileri içermesi sayesinde net servet miktarlarının tespit edilmesini sağlar. Bu veriler, toplumsal katmanlar arasındaki servet eşitsizliğini, farklı sosyal gruplar arasındaki servet dağılımını, bireylerin ekonomik statülerini ve servet ile sosyal statü, eş ve çocuk sayısı arasındaki ilişkileri incelemek için kullanılır. Ayrıca, ailenin geçim kaynakları ve meslekler hakkında da dolaylı bilgiler edinilebilir. Ancak, bazı varlıkların ölümden önce satılmış, hediye edilmiş veya başka yollarla devredilmiş olabileceği unutulmamalıdır, bu da defterlerin her zaman tüm serveti tam olarak yansıtmayabileceği anlamına gelir.
Maddi Kültür ve Gündelik Yaşam: Giyim-Kuşam, Ev Eşyaları ve Tüketim Alışkanlıkları
Tereke defterleri, Osmanlı toplumunun maddi kültürünü ve gündelik yaşam pratiklerini anlamak için eşsiz etnografik veriler barındırır. Vefat edenin evinde bulunan günlük kullanım eşyaları, giyim kuşam ürünleri, temizlik malzemeleri, kitaplar, silahlar, kişisel bakım eşyaları, ev süslemeleri, mutfak eşyaları ve yatak takımları gibi detaylı envanterler, dönemin tüketim alışkanlıkları, zevkleri ve yaşam standartları hakkında kapsamlı bilgiler sunar. Bu bilgiler, mutfak ve yemek kültürü, beslenme alışkanlıkları, giyim-kuşam kültürü, mesken durumu, takı-süs anlayışı ve eğitim-kültür düzeyi gibi pek çok alanda pratik veriler sağlayarak aile kurumuna dair derinlemesine analizlere imkân tanır.
Hukuki ve İdari Bilgiler
Tereke defterleri, ölen kişilerin ikamet ettikleri köy, mahalle, nahiye, kaza ve eyalet gibi idari birimlere dair bilgileri içermesiyle idari tarih araştırmaları için de önemli bir kaynak teşkil eder. Mirasın tespiti, tahriri ve taksimi sürecindeki hukuki prosedürlerin detayları, kadıların ve kassâmların görev ve yetkileri, şer'i mahkemelerin işleyişi hakkında değerli bilgiler sunar. Bu kayıtlar, Osmanlı adli sisteminin yerelde nasıl işlediğini ve miras hukukunun pratik uygulamalarını gözlemlemeyi mümkün kılar.
Yetim Malları ve Korunması
Tereke defterleri, özellikle yetimlerin ve mallarının korunması hususunda Osmanlı Devleti'nin uyguladığı politikaları ve hassasiyeti anlamak açısından kritik öneme sahiptir. Ortalama insan ömrünün kısa olduğu ve savaş, doğal afet, salgın gibi faktörlerle yetim sayısının arttığı bir dönemde, Osmanlı yönetimi yetimlerin himayesine büyük önem vermiştir. Osmanlı uygulamasında, mirasçılar arasında yetimlerin bulunması halinde, terekelerinin kesinlikle görevlilerce tahrir (kaydetme) ve taksim edilmesi kuralı benimsenmişti. Bu kati kural, yetimliğin erken tespiti ve yetim mallarının düzenli bir şekilde kayıt altına alınarak korunmasını sağlayan son derece etkili bir mekanizma oluşturmuştur. Tereke defterleri, bu koruma mekanizmasının işleyişine dair doğrudan kanıtlar sunan başlıca kaynaklardandır.
Tereke Defterleri'nin Araştırma Alanlarındaki Kullanımı
Tereke defterleri, bünyesinde barındırdığı zengin ve çok yönlü veriler sayesinde, Osmanlı tarihi araştırmalarında farklı disiplin ve tematik alanlarda vazgeçilmez birincil kaynaklar olarak kullanılmaktadır. Bu defterler, modern tarih yazıcılığında birçok konunun aydınlatılmasına önemli katkılar sunar.
Osmanlı Demografi Araştırmaları
Tereke defterleri, Osmanlı İmparatorluğu'nda modern nüfus sayımlarının XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinde başlamasından önceki dönemlerdeki demografik yapıyı incelemek için en önemli dolaylı kaynaklardan biridir. İçerdikleri çeşitli tarihsel verilerle, özellikle aile odaklı demografik incelemelerin başında gelirler. Bu defterler aracılığıyla vefat edenlerin mirasçı sayıları, eş durumları, çocuk cinsiyet oranları gibi bilgilere ulaşılabilir, böylece dönemin nüfus hareketleri ve aile büyüklükleri hakkında çıkarımlar yapılabilmektedir. Ancak, doğrudan nüfus sayımı verisi sunmamaları nedeniyle, büyük aile veya çekirdek aile gibi olguların araştırılmasında veya aylık/mevsimsel ölüm oranları analizlerinde sınırlılıkları bulunur.
Osmanlı Aile Tarihi Çalışmaları
Osmanlı-Türk aile kurumu araştırmalarında tereke defterleri, muhakkak başvurulması gereken kaynaklar arasında yer almaktadır. Bu defterler, ailelerin ekonomik durumu, geçim kaynakları, eş ve çocuk durumu gibi temel bilgilerin yanı sıra, mutfak ve yemek kültürü, beslenme alışkanlıkları, giyim-kuşam kültürü, mesken durumu, takı-süs anlayışı ve eğitim-kültür seviyesi gibi konularda da pratik veriler sunar. Aile bireylerinin sayısal büyüklüğü ve diğer demografik özellikleri hakkında da değerli bilgiler içermeleri, aile tarihi araştırmacıları için kritik bir öneme sahiptir.
Servet Eşitsizliği ve Ekonomik Analizler
Tereke defterleri, Osmanlı dönemi servet dağılımını ve ekonomik eşitsizlikleri incelemede birincil kaynaklar olarak kullanılır. Vefat eden kişilerin tüm mal varlığının (menkul ve gayrimenkul) ve bunların piyasa değerlerinin kaydedilmesi, dönemin servet yapısını ve bu servetin toplumsal katmanlar arasındaki dağılımını analiz etmeye olanak tanır. Defterlerde yer alan borçlar, alacaklar ve masraflar, net servetin tespitini mümkün kılar. Günümüzde, tereke defterlerinden elde edilen veriler Yüzdesel Pay Analizi, Lorenz eğrisi ve Gini katsayısı gibi modern ekonomik analiz metotlarına tabi tutularak servet eşitsizliği belirlenmeye çalışılmaktadır. Ayrıca, mal fiyatlarındaki değişimler ve farklı şehirler/bölgeler arasındaki fiyat farkları da bu defterler aracılığıyla takip edilebilir.
Şehir Tarihi ve Sosyal Yapı İncelemeleri
Tereke defterleri, Osmanlı şehirlerinin sosyal, iktisadi, kültürel ve demografik yapısı hakkında kapsamlı bilgiler sunduğu için şehir tarihi çalışmalarının birincil kaynakları arasında yer almaktadır. Vefat eden kişilerin ikamet ettikleri mahalle, kaza, nahiye gibi idari birim bilgileri, şehirlerin mekânsal ve idari gelişimine dair ipuçları verir. Defterlerde kaydedilen meslekler, sosyal statüler ve sahip olunan mal varlıkları, şehirlerdeki sosyal tabakalaşmayı ve farklı zümrelerin yaşam standartlarını ortaya koymada yardımcı olur.
Maddi Kültür Tarihi Araştırmaları
Tereke defterleri, Osmanlı toplumunun maddi kültürünü ve gündelik yaşam pratiklerini anlamak için eşsiz birer arşiv niteliğindedir. Vefat edenlerin evlerinde bulunan giyim-kuşam eşyaları, mutfak gereçleri, ev süsleri, kitaplar, silahlar ve kişisel bakım ürünleri gibi ayrıntılı envanterler, dönemin tüketim alışkanlıkları, estetik anlayışları ve yaşam tarzları hakkında somut veriler sunar. Bu bilgiler, tarihçilerin Osmanlı toplumunun "iç dünyasına" nüfuz etmesine ve soyut sosyal yapıların somut kültürel ifadelerle nasıl şekillendiğini anlamasına olanak tanır.
Tereke Defterleri Çalışmalarının Gelişimi ve Yöntem Sorunları
Tereke defterleri, bünyesinde barındırdığı zengin verilerle Osmanlı tarihi araştırmacıları için her zaman önemli bir potansiyel taşımıştır. Bu kaynaklara yönelik akademik ilgi ve kullanım pratikleri zaman içinde değişerek, farklı metodolojik yaklaşımların gelişimine zemin hazırlamıştır.
Erken Dönem Çalışmalar ve Öncü Araştırmacılar
Tereke defterleri, 1950'li yıllardan itibaren Osmanlı tarihi için son derece önemli bir kaynak olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Ancak, Ömer Lütfi Barkan'ın 1966 yılında yayımladığı öncü çalışmasının ardından yaklaşık yirmi yıl boyunca tereke envanterleri üzerine yapılan çalışmaların bir durgunluk dönemine girdiği belirtilmektedir. Bu ilk dönem çalışmalar, genellikle kaynağın tanıtılması ve sunduğu genel bilgiler üzerinden şekillenmiştir.
Güncel Yaklaşımlar ve Analiz Metotları
1990'lı yılların başından itibaren, tereke defterleri üzerine yapılan çalışmalar yeniden ivme kazanmıştır. Bu yeni dönemde, tarihçilerin yanı sıra farklı disiplinlerden bilim insanlarının da katkılarıyla tereke defterleri; servet, üretim, ticaret, tüketim, sosyal gruplar, demografi, miras, maddi kültür ve yaşam tarzları gibi çeşitli konuları aydınlatmak amacıyla incelenmeye başlanmıştır. Özellikle son on beş yılda bu alandaki yayınların sayısında önemli bir artış gözlemlenmiştir. Günümüzde tereke defterlerinde yer alan veriler, modern istatistiksel ve ekonomik analiz metotlarına tabi tutulmaktadır. Örneğin, servet eşitsizliğini tespit etmek amacıyla Yüzdesel Pay Analizi, Lorenz eğrisi ve Gini katsayısı gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu tür nicel yaklaşımlar, Osmanlı toplumunda ailenin yapısı, servetin dağılımı ve servetin sosyal yapıya etkisi gibi konularda daha genel geçer kabuller ortaya koymaya yardımcı olmaktadır.
Kaynakların Sınırlılıkları ve Değerlendirme Problemleri
Tereke defterlerinin taşıdığı büyük öneme rağmen, bu kaynakların kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı sınırlılıklar ve metodolojik problemler bulunmaktadır. Öncelikle, tereke kayıtlarının her zaman vefat eden kişinin tüm mal varlığını eksiksiz bir şekilde yansıtmayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Zira bazı varlıklar, ölümden önce satılmış, hediye edilmiş veya başka yollarla devredilmiş olabilir. Ayrıca, bu defterlerin her ne kadar aile odaklı demografik incelemeler için değerli olsa da, büyük aile ya da çekirdek aile olgusunu araştırmada yeterli olmayabileceği, ailelerin sayısal büyüklüğü ve diğer demografik özellikleri hakkında her zaman doğrudan ve kapsamlı bilgi sağlamadığı belirtilmiştir. Benzer şekilde, ölüm oranlarının aylık veya mevsimsel analizlerinde tereke defterlerindeki kayıt tarihlerinin uygun veriler sunmadığı da bir sınırlılık olarak dile getirilmiştir.

