Kırklareli ili Vize ilçesinin Kale Mahallesi’nde, iç ve dış surlar arasında konumlanan Vize Küçük Ayasofya Camii, mimari kimliği itibariyle hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerine tanıklık eden özgün bir yapıdır. Gazi Süleyman Paşa Camii olarak da bilinir. İlk olarak 6. yüzyılda Doğu Roma (Bizans) İmparatoru I. Justinianus döneminde kilise olarak inşa edilen yapı, 15. yüzyılın ikinci yarısında camiye çevrilerek Gazi Süleyman Paşa Cami adını almıştır. Günümüzde hâlen ibadete açık olan yapı, bölgenin hem dinî hem de mimari tarihine ışık tutan çok katmanlı bir kültürel miras örneğidir.
Gazi Süleyman Paşa Cami (Kültür Envanteri)
Mimari Özellikler
Yapı, kareye yakın dikdörtgen planlı olup üç apsise sahiptir. Ortadaki büyük kubbe, on altı köşeli bir tambur üzerine oturtulmuştur ve kubbenin taşıyıcı sistemini oluşturan 1.30 - 1.40 metre çapındaki dört büyük ayak ve bu ayaklar arasında yer alan sütunlarla iç mekân üç bölüme ayrılmıştır. Sütun başlıkları, Korinth düzenine uygun olarak işlenmiş olup yapının estetik değerini artırmaktadır. Mozaik süslemeler, zaman içerisinde kaybolmuş olmakla birlikte, mevcut belgeler ve mimari kalıntılar doğrultusunda Ayasofya ve Aya İrini kiliselerinde yer alan mozaiklerle benzerlik gösterdiği düşünülmektedir.
Yapının batı cephesinde, Bizans stilinde üç mermer söveli kapıdan oluşan bir narteks bulunmaktaydı. Taş ve tuğla malzemenin birlikte kullanıldığı dış duvarlar, geç Bizans dönemine özgü karma mimari tekniklerin bir yansımasıdır. Kubbenin örtü sistemi çapraz ve beşik tonozlardan oluşur. Bugün mevcut olmayan minberin yanı sıra, mihrap daha sonraki dönemlerde eklenen beton bir unsurdur.
İç Mekân (Kültür Envanteri)
İç Mekân (Kültür Envanteri)
Tarihsel Süreç
Yapının inşa tarihi hakkında kesin bir kitabe veya belge bulunmamakla birlikte, mimari özelliklerinden hareketle 6. yüzyıla tarihlendiği kabul edilmektedir. Orta Bizans dönemi sonrasında, 13 - 14. yüzyıllarda kilise yapısının bugünkü mimari formunu aldığı düşünülmektedir. Zemin planında bazilika tipine uygunluk gösteren yapı, üst örtü sistemi ve haç formundaki planı ile Yunan haçı planının özelliklerini de taşımaktadır. Bu çifte planlama, Bizans kilise mimarisinin son dönemlerinde görülen özgün bir yaklaşımdır.
Dışarıdan bakıldığında haç şeklinde bir görünüm sergileyen yapının ön cephesinde bir mezarlık yer almaktadır. Vize, Bizans İmparatorluğu'nun Trakya’daki son önemli merkezlerinden biri olması sebebiyle, bu yapının da dinî ve idari açıdan önemli bir rol üstlenmiş olması muhtemeldir. Yapının psikoposluk merkezi olarak işlev gördüğü, bölgesel kaynaklarda dile getirilmiş ancak henüz kesinlik kazanmamıştır.
Gazi Süleyman Paşa Cami (Kültür Envanteri)
Gazi Süleyman Paşa Cami (Kültür Envanteri)
Osmanlı Dönemi ve Camiye Dönüştürülmesi
1453 yılı sonrasında bölgenin kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine geçmesiyle birlikte, Küçük Ayasofya Kilisesi camiye çevrilmiştir. Ancak yapının hangi Süleyman Paşa tarafından camiye dönüştürüldüğü yahut isminin kime ithaf edildiği konusunda tarihsel kaynaklar net bilgi sunmamaktadır. Osmanlılarda yaygın olarak görülen fethedilen yerlerdeki kiliselerin camiye dönüştürülmesi uygulaması bu yapıda da gözlemlenmiştir. Bu uygulama, hem bölgenin yeni dinî kimliğine bürünmesini sağlamış hem de yerleşik Müslüman halkın ibadet ihtiyacına cevap vermiştir.
Yakın Dönem Onarımları ve Koruma Çalışmaları
Yapı, zaman içinde toprak seviyesinin altında kalmış ve bu durum rutubet kaynaklı tahribatlara yol açmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında bölgeye yapılan Rus ve Bulgar müdahaleleri neticesinde, cami yeniden kilise olarak kullanılmış ve mimari unsurlarında ciddi hasarlar meydana gelmiştir. Bu dönemde çok sayıda sanat eseri de kaybolmuştur.
Yapının korunmasına yönelik ilk sistematik müdahale 1979-1984 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiştir. 1995 yılında tekrar onarım gören cami, 1997 yılında Trakya Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü ile Kırklareli Müzesi’nin iş birliğinde kısmi temizlik ve bakım çalışmasına tabi tutulmuş, nihayet 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiştir. Bu süreçte yapı, aslına uygun şekilde restore edilmiş ve bugünkü görünümüne kavuşmuştur.
Mimari Değer ve Önemi
Vize Küçük Ayasofya Camii (Gazi Süleyman Paşa), hem Doğu Roma hem Osmanlı dönemlerine ait izler taşıyan karma mimarisi, çifte plan düzenlemesi ve özgün malzeme kullanımıyla bölgedeki en önemli kültürel miras yapılarından biridir. İstanbul’daki Ayasofya ve Aya İrini kiliseleriyle benzerlikleri üzerinden değerlendirildiğinde, bu yapı sadece yerel değil, aynı zamanda Bizans kilise mimarisinin genel karakteristiğini yansıtan bölgesel bir örnek olarak da dikkat çekmektedir. Günümüzde ibadete açık olması, onu yaşayan bir kültürel varlık olarak da ayrıcalıklı kılmaktadır.