Yeni medya okuryazarlığı (YMO), bireylere dijital yetkinlik ve beceriler kazandırmasının yanı sıra, sağladığı çevrimiçi olanaklar ve taşıdığı riskler sebebiyle 21. yüzyıl toplumunun temel alanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki (BİT) yapısal değişim ve dönüşümlerin bir sonucu olarak geleneksel medya okuryazarlığı kavramından evrilen YMO, herhangi bir vatandaşın günümüz toplumuna tam, aktif ve bilinçli katılım sağlaması için bir rol üstlenmektedir. Bu okuryazarlık, yazılı medyadan videoya ve internete kadar çeşitli yapılardaki medya mesajlarına erişme, bu içerikleri doğru bir şekilde anlama, eleştirel bir bakış açısıyla analiz etme, nesnel ölçütlerle değerlendirme ve aktif olarak içerik üretme yeteneklerinin tamamını içeren bir yetkinlik çerçevesini sunmaktadır. Yeni medya araçlarının ve iletişim teknolojilerinin mobilizasyonu ve erişilebilirliği ile yaşamın merkezine yerleşmesi, YMO'yu, yalnızca enformasyon becerileri, bilgisayar okuryazarlığı ve iletişim yetkinliklerinin bir bileşimi olmaktan çıkarıp, yeni medyanın kendine özgü teknik ve sosyo-kültürel niteliklerini ele alan, bir yaklaşımla ele almayı zorunlu kılmıştır. YMO, bir yandan sosyal kimlik inşasında rol oynarken, diğer yandan bilgi kirliliği, anonimlik, mahremiyet ve gözetim gibi yeni sosyal meseleler kapsamında ortaya çıkan çevrimiçi risklerin farkında olmayı ve bu riskleri yönetebilmeyi de kapsamaktadır.
Tarihsel Gelişim
Okuryazarlık kavramı, tarihsel süreç içerisinde dört ana aşamada kademeli bir evrim geçirmiştir ve bu gelişim, yeni medya okuryazarlığının (YMO) ortaya çıkışına zemin hazırlamıştır. İlk olarak, okuma, yazma ve anlama eylemlerini içeren temel becerilere odaklanan Klasik Okuryazarlık evresi yer almaktadır. İkinci aşama olan Görsel-İşitsel Okuryazarlık ise, radyo, televizyon ve sinema gibi elektronik medyanın yükselişiyle ilişkilidir; bu evrede okuryazarlık, görsel ve işitsel mesajları yorumlama yeteneğini kapsayacak şekilde genişlemiştir. Üçüncü aşamada, bilgisayar ve dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte Dijital Okuryazarlık veya Bilgi Okuryazarlığı kavramları ortaya çıkmış, bilgiye erişim ve bilgisayar tabanlı araçları kullanma becerileri ön plana çıkmıştır. En güncel ve dördüncü aşamayı temsil eden Yeni Medya Okuryazarlığı (YMO) ise, internetin küresel yayılımı ve medya yakınsaması (media convergence) fenomeni ile ilişkilidir ve önceki tüm okuryazarlık türlerini içermekle birlikte, yeni medyanın kendine has teknik ve sosyo-kültürel özelliklerini ele almayı merkeze almaktadır.
Medya okuryazarlığı eğitiminin kurumsal gelişimi, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1932 yılında başlamış, 1970'li yıllardan sonra Avusturya, Fransa, İngiltere ve Kanada gibi birçok ülkede gelişim göstererek yaygınlaşmıştır. 1980'li yılların sonuna gelindiğinde ise medya okuryazarlığı, akademik çevrelerce bağımsız bir araştırma alanı olarak kabul edilmiş ve kuramsal temelleri güçlendirilmiştir.
Yeni Medyanın Teknik ve Sosyo-Kültürel Özellikleri
21.yüzyıl, yeni medyanın ilerlemesine sahne olmuş ve bu medya toplumun her alanına nüfuz etmiştir. Yeni medya, genel hatlarıyla teknik ve sosyo-kültürel özellikleriyle anlaşılabilmektedir.
Teknik Özellikler
Yeni medyanın tanımlanmasına yönelik ilk girişimler, kullanıcılara bilgiyle ve birbirleriyle etkileşim kurma olanağı sunan bilgisayar ve iletişim teknolojileri gibi teknik imkanlara odaklanmıştır. Manovich, yeni medyanın temelini oluşturan iki ana prensibi sayısal temsil (numerical representation) ve modülerlik (modularity) olarak tanımlamıştır.
Yeni medya, her şeyden önce dijital kodlar biçimindedir; bu sayısal temsil, içeriği programlanabilir ve hesaplanabilir kılmaktadır. Modülerlik ise, bağımsız modüllerin (örneğin, ses ve görüntü) büyük ölçekli nesneler halinde birleştirilebilmesini ve elemanların kimliklerini korurken değiştirilebilmesini ifade etmektedir.
Bu iki temel prensip, farklı seviyelerde medya üretimi ve manipülasyonunda otomasyon ve değişkenlik olmak üzere iki yeni özelliğin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yeni medya ayrıca modülerlik, çok kiplilik (multimodality), farklı medya ve platformların video, ses klipleri, metin ve grafiklerin bir arada bulunduğu melezliği (hybridity) ve etkileşimi (interactivity) ile de ifade edilmektedir.
Sosyo-Kültürel Özellikler
Yeni medya ortamı ve araçları, günümüzde sosyal ilişkileri belirleyen, dönüştüren, biçimlendiren ve onlara yeni formlar kazandıran bir sosyal role sahiptir. Yeni medya teknolojisi, insan iletişimi için fırsatlar sunarak mesajların biçimlerini ve iletişim modlarını etkilemektedir. Çevrimiçi aracılı iletişim, bazı gençler için bir sosyal gruba ait olmanın yolu olabilmektedir.
Temel Beceriler ve Yetkinlikler
Yeni medya okuryazarlığı, erişim, anlama, analiz, değerlendirme ve üretim gibi beceri temelli kültürel bir süreci kapsamaktadır. Bireyin eriştiği (grafik, imge, ses, video, yazılı metin gibi) medya mesajlarının içeriğini anlama, doğru analiz edebilme ve değerlendirebilme, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Yeni medya ortamı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı olanaklarla içerik üretme becerisine ulaşmıştır. Nitekim kullanıcılar, akıllı telefonlar ve uygulamalar aracılığıyla kendi medyalarını üreterek, kişisel hikayelerinin dijital anlatıcısı konumuna gelmektedir.
Eleştirel medya okuryazarlığı, kitle iletişimi ve popüler kültürün farklı biçimlerini içerecek şekilde okuryazarlık kavramını genişletmekte ve medya ile izleyiciler, bilgi ve güç arasındaki ilişkileri eleştirel bir şekilde analiz etmek için eğitim potansiyelini derinleştirmektedir. Bu yetkinlik, medya kodlarını ve uzlaşımlarını, kalıplaşmış kalıpları, değerleri ve ideolojileri eleştirme yeteneklerinin yanı sıra, medya metinlerinin oluşturduğu çoklu anlam ve mesajları yorumlama becerilerini analiz etmede yeterlilik kazandırmayı içermektedir.
Medya okuryazarı bireylerin bilmesi gereken bileşenler arasında medya metinlerinin üretimindeki uzlaşımlar ve içerik biçemleri, medya endüstrisi (ekonomik temelleri, hukuki düzenlemeler), medya endüstrisinin izleyicileri algılama biçimi ve medyanın etkileri üzerine bakış açısına sahip olmak yer almaktadır.
Çevrimiçi Olanaklar ve Riskler
Yeni medya ortamı, katılımlı ve etkileşimli kullanım olanakları ile birlikte fırsatları ve riskleri bir arada barındırmaktadır.
Olanaklar: Yeni medya, kullanıcılara, sağlıktan politikaya kadar sınırsız bilgiye erişim sağlayan web sayfaları, sosyal medya araçları (Facebook, Instagram, Twitter gibi) ve video üretim mecraları aracılığıyla bir hareket ve özgürlük alanı sunan dijital olanaklar sağlamaktadır. Yeni medya ortamındaki aktif, katılımcı ve üretici kullanıcı kimliği, yeni medya okuryazarlığı için bir fırsat teşkil etmektedir. Medya okuryazarlığı eğitimi, bilinçli ve katılımcı yurttaşlık için temel becerileri kazandıran ve geliştiren bir eğitim fırsatı olarak kabul edilmektedir.
Riskler: Yeni iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim, özellikle çocuklar ve gençler için yeni olanaklar ve aynı zamanda riskler barındırmaktadır. Yüksek potansiyelli kullanım olanakları, birçok "yeni" riski de beraberinde getirmektedir. Sürekli ağda veya bağlantıda olma durumu, gençlerin sosyal kimlik inşasındaki yerinin yanı sıra, içerisinde birçok riski de taşımaktadır. Yeni sosyal meseleler kapsamında kimlik ve anonimlik, mahremiyet ve gözetim gibi konuların ele alınması gerekmektedir. Medya okuryazarlığı eğitim programları, bireyleri asılsız ve tutarsız olan bilgi kirliliğinden koruma işlevini de üstlenmektedir.

