Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep’te yer alan ve dünyanın en büyük mozaik müzelerinden biri kabul edilen bir kurumdur. 2011 yılında ziyarete açılan müze, antik Zeugma kentinde yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan mozaiklerin yanı sıra heykeller, sütunlar, mimari parçalar ve küçük arkeolojik buluntuları da barındırır. Sergileme anlayışıyla eserlerin bulunduğu mekân atmosferini yansıtmaya özen gösteren müze, hem arkeolojik mirasın korunması hem de bilimsel araştırmaların desteklenmesi açısından önem taşır.
Zeugma Mozaik Müzesi (Türkiye Kültür Portalı)
Tarihçe
Zeugma Mozaik Müzesi, 2000’li yıllarda Birecik Barajı’nın inşasıyla birlikte Zeugma Antik Kenti’nin sular altında kalma riski üzerine gündeme gelmiştir. Baraj öncesinde başlatılan kurtarma kazılarında çok sayıda mozaik, heykel ve mimari parça gün yüzüne çıkarılmış; bu eserlerin korunması ve sergilenmesi amacıyla modern bir müze yapısı planlanmıştır. 2011 yılında ziyarete açılan müze, açıldığı dönemde dünyanın en büyük mozaik müzesi olarak tanıtılmıştır. Sergileme anlayışında, antik villaların mekânsal düzeni örnek alınmış; Akhilleus, Akratos ve Euphrosyne, Europa ve Okeanos-Tethys sahneleri ile “Çingene Kızı” mozaiği gibi eserler koleksiyonun odak noktalarını oluşturmuştur.
Zeugma Antik Kenti
Gaziantep’in Nizip ilçesi sınırlarında, Fırat Nehri’nin kıyısında kurulan Zeugma, Hellenistik dönemde Seleukos Nikator tarafından Seleukeia Euphrates adıyla inşa edilmiştir. Roma egemenliği altında “köprü, geçit” anlamına gelen Zeugma adını almış ve hem stratejik hem de ekonomik açıdan büyük önem kazanmıştır. Kent, doğu-batı ticaret yollarının kesişiminde bulunmasıyla öne çıkmış; bir Roma lejyonunun garnizon merkezi olarak askeri rol üstlenmiştir. Görkemli villaları, zengin mozaik süslemeleri ve mitolojik sahneleriyle tanınan Zeugma, Anadolu mozaik sanatının en seçkin merkezlerinden biri kabul edilmektedir.
Zeugma Mozaik Müzesi İç Mekanı (Türkiye Kültür Portalı)
Öne Çıkan Eserler
Çingene Kızı Mozaiği
1992 yılında Zeugma kazılarında gün ışığına çıkarılan Çingene Kızı mozaiği, bulunduğu dönemde kamuoyunun dikkatini çeken ve kısa sürede Zeugma’nın simgesi haline gelen bir eserdir. Mozaiğin merkezinde yer alan kadın figürü, gizemli bakışları ve yüz hatlarının güçlü betimlenişiyle öne çıkar. İlk yıllarda kimliği kesin olarak belirlenemeyen figür, yüz hatlarının yöredeki genç kadınları çağrıştırması nedeniyle “Çingene Kızı” olarak adlandırılmıştır. Ancak bazı araştırmacılar, mozaiğin çevresinde görülen asma yaprakları ve motifleri dikkate alarak figürün yer tanrıçası Gaia’yı temsil edebileceğini ileri sürmektedir. Mitolojide Gaia, Hesiodos’un Theogonia’sında tanrı soylarının atası olarak tanımlanır ve yeryüzünü kişileştiren en eski varlıklardan biri kabul edilir. Bu yönüyle mozaiğin kültürel ve mitolojik bir derinliği bulunmaktadır. Çingene Kızı mozaiği günümüzde Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nin en tanınan eserlerinden biri olup müzenin simgesel kimliğini temsil etmektedir.
Çingene Kızı Mozaiği (Türkiye Kültür Portalı)
Okeanos ve Tethys Mozaiği
Zeugma kazılarında ortaya çıkarılan ve büyük bir villanın havuz tabanında bulunduğu anlaşılan Okeanos ve Tethys mozaiği, antik deniz mitolojisinin seçkin örneklerinden biridir. Mozaikte, dünyadaki bütün açık denizlerin kişileştirilmiş tanrısı Okeanos, deniz unsurlarını simgeleyen Tethys ile birlikte tasvir edilmiştir. Figürlerin çevresinde yunuslara binen ya da balık tutan Eros betimlemeleri yer almakta, bu durum sahneye canlılık ve hareket katmaktadır. Antik kaynaklarda Okeanos ve Tethys’in bütün ırmakların ve nehirlerin kaynağı olduğu kabul edildiğinden, mozaiğin sembolik içeriği hem kozmolojik hem de doğa anlayışı açısından önem taşır. Eser, betimlediği figürler ve kompozisyon düzeniyle Roma döneminde Zeugma’da gelişmiş olan mozaik sanatının estetik özelliklerini yansıtır. Mozaik, mitolojik temalı sahneler arasında dikkat çeken örneklerden biridir.
Okeanos ve Tethys Mozaiği (Türkiye Kültür Portalı)
Akratos ve Euphrosine Mozaiği
1998 yılında Gaziantep Müzesi tarafından Belkıs/Zeugma Kelekağzı mevkiinde gerçekleştirilen kurtarma kazılarında gün yüzüne çıkarılan Akratos ve Euphrosyne mozaiği, mitolojik bir sahneyi konu edinir. Kompozisyonda, kline üzerinde oturan Akratos ve Euphrosyne betimlenmiştir. Akratos, geyik başlı bir içki kabı olan ritondan Euphrosyne’nin kadehini doldururken gösterilir; sahnenin sol yanında ise büyük boyutlu bir krater yer alır. Mitolojide Euphrosyne, “Üç Güzeller”den biri olup sevinç, neşe, parlaklık ve güzelliği simgeler; Zeus ile Eurynome’nin kızıdır. Akratos ise kadınlar karşısında güçsüzlüğü ve düşkünlüğü temsil eden bir figür olarak bilinir. Mozaiğin ikonografisi, dönemin ziyafet ve eğlence kültürü ile birlikte ahlaki ve mitolojik göndermeler içerir.
Akratos ve Euphrosine Mozaiği (Türkiye Kültür Portalı)
Akhilleus Mozaiği
Akhilleus mozaiği, Homeros’un İlyada destanında önemli bir kahraman olan Akhilleus’un Troya Savaşı’na katılım öyküsünü betimler. Mitolojik anlatıya göre, annesi Thetis ve babası Peleus, Akhilleus’un Troya seferine katılması halinde öleceği kehanetini öğrenmiş ve onu saklamak için Skyros Adası’ndaki Kral Lykomedes’in sarayına göndermiştir. Burada kadın kıyafetleri giydirilen Akhilleus, kralın kızlarının arasında gizlenmiştir. Ancak kehanet gereği Troya’nın alınabilmesi için onun savaşa katılması şarttır. Odysseus, gezgin satıcı kılığına girerek Lykomedes’in sarayına gider ve kızların önüne çeşitli kumaşlar, ziynet eşyaları ile birkaç silah bırakır.
Saraydaki kızlar süs eşyalarıyla ilgilenirken, Akhilleus içgüdüsel biçimde kılıç ve kalkanı eline alır. Böylece kimliği ortaya çıkar ve savaşa katılması sağlanır. Zeugma’dan çıkarılan mozaik, bu mitolojik sahnenin tam da Akhilleus’un silahı seçtiği anı tasvir eder.
Akhilleus Mozaiği (Türkiye Kültür Portalı)
Europhe’nin Kaçırılışı Mozaiği
Europa mozaiği, Yunan mitolojisinin en bilinen öykülerinden birini konu edinir. Anlatıya göre Suriyeli bir prenses olan Europa, güzelliğiyle Zeus’un dikkatini çeker. Tanrı, karısı Hera’nın fark etmemesi için altın renkli bir boğa kılığına girerek deniz kenarında arkadaşlarıyla çiçek toplayan Europa’nın yanına yaklaşır. Kızların sevimli bulduğu boğa, yere yatarak Europa’yı sırtına bindirir ve aniden denize doğru koşar. Dalgalara hükmeden Zeus, Europa’yı Girit kıyılarına ulaştırdıktan sonra gerçek kimliğini açıklar. Bu birleşmeden Minos doğar. Zeugma’dan çıkarılan mozaik, bu mitolojik anlatının dramatik sahnesini, boğa kılığındaki Zeus’un Europa’yı kaçırış anını betimler.
Europhe’nin Kaçırılışı Mozaiği (Türkiye Kültür Portalı)