logologo

12 Temmuz Beyannamesi

Genel Kültür+2 Daha
fav gif
Kaydet
viki star outline
214.png
12 Temmuz Beyannamesi
Tarih
12 Temmuz 1947
Yazar
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü
Amaç
CHP ve DP arasında güven ortamı oluşturmakçok partili düzeni desteklemek
Arka Plan
1946 seçimleri sonrası CHP-DP gerginliğiHürriyet Misakıbürokrasi baskısı iddiaları
Süreç
7 Haziran-10 Temmuz 1947 arasında İnönü’nün Peker ve Bayar ile görüşmeleri
İçerik
Tarafsızlıkeşit muamelegüven ortamıidare mekanizmasının sorumluluğu
Etkiler
Peker’in istifasıCHP’de ılımlılaşmaDP’de Millet Partisi’nin kuruluşumuhalefetin kurumsal kimlik kazanımıbatıya demokrasi mesajı
Anahtar Belgeler
Hürriyet MisakıDörtlü Takrir

12 Temmuz Beyannamesi, 12 Temmuz 1947 tarihinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından yayımlanan bir bildiridir. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Demokrat Parti (DP) arasındaki gergin ilişkilerin rejimi tehdit edecek düzeye ulaşması üzerine İnönü, arabuluculuk rolü üstlenerek bu beyannameyi kaleme almıştır. Bildiri, 7 Haziran-10 Temmuz 1947 tarihleri arasında İnönü’nün CHP lideri Recep Peker ve DP lideri Celal Bayar ile yaptığı görüşmeler sonucunda hazırlanmış, 11 Temmuz’da radyoda okunmuş ve 12 Temmuz’da basında yayımlanmıştır. Yaklaşık 850 kelimeden oluşan beyanname, devlet başkanının her iki partiye eşit mesafede olduğunu, idare mekanizmasının tarafsızlığını ve siyasi partilerin kanuni çalışma koşullarını güvence altına almayı vurgular. Beyanname, DP’nin muhalefet kimliğini kurumsallaştırmış, CHP’de Peker’in istifasına ve daha ılımlı bir yönetim anlayışına geçişe yol açmış, DP’de ise muhalif bir grubun ayrılarak Millet Partisi’ni kurmasına neden olmuştur. Ayrıca, Türkiye’nin çok partili düzene bağlılığını batılı ülkelere göstermiş, İnönü’nün 1947 yurtiçi gezileri ve 1949’da gizli oy-açık sayım ilkesini getiren seçim kanunu gibi gelişmelere zemin hazırlamıştır. Bu belge, Türkiye’nin çok partili siyasal hayatında önemli bir aşamayı temsil eder.

Tarihsel Arka Plan

Türkiye’de çok partili siyasal hayata geçiş, İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslararası konjonktürün etkisiyle hızlanmıştır. Savaşın demokratik devletlerin zaferiyle sonuçlanması ve Sovyetler Birliği’nin 1925 Saldırmazlık Antlaşması’nı yenilememe, toprak talebi ve boğazlarda ortak yönetim gibi talepleri, Türkiye’yi batılı ülkelerin desteğini almak için demokratik bir imaj oluşturmaya yöneltmiştir. Nisan-Haziran 1945’te San Francisco’daki Birleşmiş Milletler toplantılarında Türk heyeti, çok partili hayata geçiş taahhüdünde bulunmuştur. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 19 Mayıs 1945’te çok partili hayata geçiş vurgusu ve 1 Kasım 1945’te “idaremiz halk idaresidir” ifadesi, bu sürecin temel göstergeleridir. İnönü, yeni siyasi partilerin kurulmasına açık destek vermiştir.


7 Haziran 1945’te Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan tarafından CHP Meclis Grubu’na sunulan Dörtlü Takrir, anayasa ve kanunlardaki demokratik olmayan maddelerin kaldırılmasını, Meclis’in denetim yetkisinin güçlendirilmesini ve yargı denetimli seçimler talep etmiştir. Takririn 12 Haziran’da reddedilmesi üzerine Menderes, Köprülü ve Koraltan CHP’den ihraç edilmiş, Bayar istifa etmiştir. 4 Aralık 1945’te Bayar’ın İnönü ile görüşerek onay almasının ardından, 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti (DP) kurulmuştur. DP, ülke genelinde hızla örgütlenmiştir.


21 Temmuz 1946 genel seçimleri, açık oy-gizli sayım yöntemi ve usulsüzlük iddialarıyla tartışmalı geçmiştir. DP, 465 milletvekilliğinden 273’ünü aday gösterebilmiş, 62 milletvekiliyle Meclis’e girmiştir; CHP ise tek başına iktidar olmuştur. Recep Peker’in başbakanlığındaki CHP hükümeti, sert bir yönetim anlayışı benimsemiş, DP ise bürokrasinin baskısı altında olduğunu iddia etmiştir. DP’nin 7-11 Ocak 1947’deki Birinci Büyük Kongresi’nde kabul edilen Hürriyet Misakı, anayasaya aykırı yasaların kaldırılmasını, cumhurbaşkanlığı ile parti genel başkan vekilliğinin ayrılmasını ve seçim yasasının değiştirilmesini talep etmiş, aksi takdirde Meclis’ten çekilmeyi gündeme getirmiştir. Bu gelişmeler, iktidar-muhalefet ilişkilerini gerginleştirmiştir.

Beyannameye Giden Süreç

1946 seçimlerinden sonra Peker hükümeti ile DP arasındaki ilişkiler, karşılıklı suçlamalarla gerilmiştir. 7 Eylül 1947’de Türk Lirası’nın devalüasyonunu içeren 7 Eylül Kararları, ekonomik sorunları çözmek yerine hayat pahalılığına yol açmış, DP’nin sert eleştirilerine neden olmuştur. Aralık 1946’da İstanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale ve Kocaeli’de sıkıyönetimin altı ay uzatılması ve 6 Ocak 1947’de altı gazete ve derginin kapatılması, DP tarafından muhalefeti susturma girişimi olarak değerlendirilmiştir. 18 Aralık 1946’daki 1947 bütçe görüşmelerinde Peker’in Adnan Menderes’i “psikopat bir ruh” olarak nitelendirmesi, DP’nin Meclis’i terk etmesine yol açmıştır. DP’nin 6 Nisan 1947 ara seçimlerine katılmama kararı ve Peker’in İstiklal Mahkemeleri yasasına atıfta bulunması, gerginliği artırmıştır. 16 Şubat 1947 muhtarlık seçimlerinde usulsüzlük iddiaları, özellikle Mersin Arslanköy’deki olaylar, DP’nin baskı suçlamalarını güçlendirmiştir.


Uzlaştırma çabaları şu şekilde gelişmiştir:

  • Halil Menteşe, eski Mebusan Meclisi başkanı olarak İnönü’ye yazdığı açık mektupta, demokrasinin yerleşmesi için liderlik yapmasını istemiştir.
  • DP Ankara İl Başkanı Üzeyir Avunduk ve CHP Ankara İl Yönetim Kurulu üyesi Vehbi Koç, DP’den Emin Sazak ve CHP’den Mümtaz Ökmen ile uzlaşma görüşmeleri başlatmıştır.
  • 7-8 Mayıs 1947’de Peker ve Bayar arasında yapılan görüşme, Peker’in baskı iddialarını reddetmesi ve genelge yayımlamayı reddetmesiyle sonuçsuz kalmıştır.
  • 10 Mayıs-6 Haziran 1947’de İngiliz Parlamentosu’nun davetiyle Londra’ya giden heyet (CHP’den Hüseyin Cahit Yalçın, Nihat Erim; DP’den Fuat Köprülü, Enis Akaygen), Erim ve Köprülü’nün ılımlı siyaset anlaşmasıyla sonuçlanmıştır.


İnönü, 7 Haziran 1947’den itibaren Bayar ile görüşmelere başlamıştır. 7, 11, 14, 17, 20, 26 Haziran ve 5, 7, 10 Temmuz’daki görüşmelerde Bayar, bürokrasinin baskısını şikâyet etmiş, Peker iddiaları reddetmiştir. 14 Haziran’da İnönü’nün huzurunda Peker, Mümtaz Ökmen ve Bayar arasındaki görüşme, karşılıklı suçlamalarla sonuçsuz kalmıştır. Bayar’ın Sivas’taki konuşmasında baskının kaldırılması için İnönü’den yol göstermesini istemesi, Peker’in 2 Temmuz’da baskı iddialarını reddetmesi gerginliği artırmıştır. İnönü, 5 Temmuz’da bildiri taslağını Bayar’a sunmuş, 8 Temmuz’da DP Genel İdare Kurulu taslağı değerlendirmiştir. Ahmet Oğuz, Ahmet Tahtakılıç ve Yusuf Kemal Tengirşenk, bildirinin anayasal bağlayıcılığı olmadığını ve partiyi kısıtlayacağını savunsa da, çoğunluk taslağı onaylamıştır. Peker’in itirazlarıyla bildiri 10 sayfadan 6 sayfaya indirilmiş, cumhurbaşkanlığı ile parti başkanlığının ayrılması maddesi çıkarılmıştır. Bildiri, 11 Temmuz’da radyoda okunmuş, 12 Temmuz 1947’de basında yayımlanmıştır.

Beyannamenin İçeriği

Yaklaşık 850 kelimeden oluşan beyanname, İnönü’nün Peker ve Bayar ile görüşmelerini özetler ve siyasi gerginliği çözmek için öneriler sunar. Ana noktalar şunlardır:

  • İnönü, devlet başkanı olarak CHP ve DP’ye eşit mesafede olduğunu belirtir: “Ben, devlet reisi olarak kendimi her iki partiye karşı müsavi derecede vazifeli görürüm.”
  • Beyannamenin amacı, iki parti arasında güven ortamının kurulmasıdır. Muhalefet, iktidarın kendisini ezmeyeceğinden; iktidar, muhalefetin kanun dışı yöntemler peşinde olmadığından emin olmalıdır.
  • Valiler ve bürokrasi, kanuni siyasi partilere tarafsız ve eşit davranmalıdır. Hükümetin huzur ve asayiş görevi tartışılmaz, ancak siyasi partilere eşit muamele zorunludur.
  • Partiler, mensuplarının uygunsuz davranışlarını engellemeli ve idare mekanizmasının haklarına adil davranmalıdır.
  • Vatandaşlar, iktidarın hangi partide olduğundan bağımsız olarak güven içinde hareket edebilmelidir.

İnönü, her iki tarafın şikâyetlerinde haklılık payı olduğunu kabul eder, ancak kimin daha haksız olduğunu tartışmanın faydasız olduğunu belirtir. DP’nin kanun dışı yöntemler izlemediğini, hükümetin ise baskı iddialarını reddetmesini teminat olarak görür ve bu teminatları taraflara iletir.

Beyannamenin Siyasal Etkileri

Beyanname, CHP ve DP üzerinde doğrudan etkiler yaratmış, aynı zamanda genel siyasal yapıyı dönüştürmüştür.

CHP Üzerindeki Etkiler

Beyanname sonrası Peker, 26 Ağustos 1947’de CHP Grup toplantısında güvenoyu almış, ancak 35 ret oyuyla “35’ler Olayı” olarak bilinen bir muhalefet ortaya çıkmıştır. 4 Eylül’de kabine değişikliği için yapılan oylamada 47 ret oyu çıkmış, Peker, parti genel başkan vekilliği ile başbakanlığın birleşmesi talebi reddedilince 9 Eylül’de istifa etmiştir. Yerine Hasan Saka başbakan olmuştur. Bu süreç, CHP içinde sertlik yanlılarının etkisini azaltmış ve daha ılımlı bir yönetim anlayışına geçişi sağlamıştır.

DP Üzerindeki Etkiler

Beyannameyi CHP ile anlaşma olarak gören DP içindeki muhalif grup (Sadık Aldoğan, Osman Nuri Köni, Necati Erdem, Mithat Sakaroğlu, Kemal Silivrili), Hürriyet Misakı’na atıfla Meclis’ten çekilmeyi talep etmiş ve ihraç edilmiştir. Yusuf Kemal Tengirşenk, Enis Akaygen, Emin Sazak, Ahmet Tahtakılıç, Hasan Dinçer ve Ahmet Oğuz’un istifalarıyla DP’nin milletvekili sayısı 31’e düşmüştür. Bu gruptan bazıları Müstakil Demokratlar grubunu kurmuş, ardından Hikmet Bayur liderliğinde Millet Partisi kurulmuştur. Beyanname, DP’ye devlet tarafından güvence vererek muhalefetin meşruiyetini pekiştirmiş ve kurumsal kimlik kazanmasını sağlamıştır.

Genel Siyasal Etkiler

Beyanname, çok partili hayatın sürekliliğini desteklemiş, DP’nin Meclis’ten çekilmesiyle otoriter bir rejime dönüş riskini azaltmıştır. İnönü’nün tarafsızlığı, halk nezdinde güven oluşturmuştur. Beyanname, batılı ülkelere Türkiye’nin demokrasiye bağlılığını göstermiş, BM toplantılarındaki taahhütleri desteklemiştir. İnönü’nün 14-26 Eylül 1947’deki Doğu Anadolu ve Karadeniz gezisi, DP teşkilatlarını ziyaret ederek beyannamenin tarafsızlık ilkesini pekiştirmiştir. 1949’da Şemsettin Günaltay’ın başbakanlığı sırasında gizli oy-açık sayım ilkesini getiren seçim kanunu, beyannamenin uzun vadeli bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

Kaynakça

Çavuşoğlu, Hüseyin. “12 Temmuz Beyannamesi Süreci ve Beyannamenin Türk Siyasal Hayatına Etkisi Üzerine Bir Değerlendirme.” Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 12, no. 23 (2021): 141-149. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/bartiniibf/issue/62623/843205

İnan, Süleyman. “12 Temmuz Beyannamesi.” Atatürk Ansiklopedisi, 25 Mayıs 2022. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2025. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/detay/164/12-Temmuz-Beyannamesi

İsmet İnönü Vakfı. “12 Temmuz 1947 Beyannamesi.” Erişim tarihi: 23 Mayıs 2025. https://www.ismetinonu.org.tr/12-temmuz-1947-beyannamesi/


Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYunus Emre Sağlam23 Mayıs 2025 16:19
KÜRE'ye Sor