2025 yılı 30 Temmuz tarihinde Rusya'nın uzak doğusundaki Kamçatka Yarımadası açıklarında, yerel saatle 11:24’te 8,8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), depremin merkez üssünü Petropavlovsk-Kamçatskiy kentinin yaklaşık 119 kilometre doğu-güneydoğusu olarak belirlemiş, odak derinliğini 19,3 kilometre olarak kaydetmiştir. Alman Jeobilim Araştırmaları Merkezi ise sarsıntının büyüklüğünü 8,7 olarak açıklamıştır.
Rusya Bilimler Akademisi'ne bağlı Jeofizik Hizmeti Kamçatka Şubesi, depremin 1952 yılından bu yana bölgede meydana gelen en güçlü sismik olay olduğunu belirtmiştir. Kamçatka ve Kuril Adaları’nı da içine alan Kuril-Kamçatka levha sınırı üzerinde gerçekleşen deprem, dalma-batma zonunda meydana gelmiştir. Bu bölge, Pasifik Ateş Çemberi'nin bir parçası olup, büyük tektonik hareketliliğe sahip bir sismik kuşaktır.
Deprem, 20 Temmuz 2025’te aynı bölgede yaşanan 7,4 büyüklüğündeki sarsıntının ardından meydana gelmiş ve bilim insanları tarafından art arda gelen büyük ölçekli levha hareketlerinin devamı olarak değerlendirilmiştir.
Rusya'nın doğusundaki 8,8 büyüklüğündeki depremde sular altında kalan Severo-Kurilsk şehri, 30 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)
Depremin Kamçatka Bölgesindeki Etkileri
Deprem, Kamçatka Yarımadası’nın kıyı yerleşimlerinde şiddetli biçimde hissedilmiştir. Petropavlovsk-Kamçatskiy kentinde kamu binaları, okullar ve sağlık tesislerinde çeşitli düzeylerde hasar meydana gelmiştir. Kamçatka Onkoloji Dispanseri’nde bir ameliyat sırasında sarsıntı yaşanmış; tıbbi personelin hastayı ve ekipmanları elle sabitlemeye çalıştığı görüntüler bölge sağlık otoritesince kamuoyuna sunulmuştur.
Kentte bulunan bazı anaokulu binalarında çatlaklar oluşmuş ve camlar kırılmış, eğitim kurumları geçici olarak kapatılmıştır. Bölge genelinde elektrik kesintileri yaşanmış, bazı yerleşim alanlarında ise su baskınları bildirilmiştir. Acil servis ekipleri, arama-kurtarma faaliyetlerini başlatmış; Petropavlovsk-Kamçatskiy havaalanında geçici hizmet aksamaları yaşanmıştır.
Kuril Adaları’nın kuzeyinde yer alan Severo-Kurilsk kentinde tsunami kaynaklı taşkınlar yaşanmıştır. Liman altyapısında ve balık işleme tesislerinde su baskını oluşmuş, bazı gemiler halatlarından koparak kıyıya sürüklenmiştir. Rusya Acil Durumlar Bakanlığı tarafından doğrulanan dron görüntülerinde, kentin kıyı hattının tamamının su altında kaldığı, daha yüksek katlı binaların ise sularla çevrelendiği görülmüştür.
Yetkililer, Kamçatka ve Kuril bölgelerinde can kaybı yaşanmadığını, birkaç kişinin hafif yaralandığını açıklamıştır. Yaralanmaların büyük bölümü panik sırasında yaşanan düşmeler ve cam kesikleri nedeniyle oluşmuştur. Kamçatka bölge yönetimi, bölgesel acil durum planını devreye almış ve sahil güvenlik birimlerini yüksek teyakkuz seviyesine geçirmiştir. Tahliye edilen vatandaşlar, önceden belirlenmiş güvenli bölgelere yönlendirilmiştir.
2025 Kamçatka Depremi, 30 Temmuz 2025 - (TRT Haber)
Tsunami Oluşumu ve Rusya’daki Tsunami Etkileri
Depremin ardından Kamçatka kıyılarında tsunami oluşmuştur. Rusya Acil Durumlar Bakanlığı ve yerel yönetimler, ilk dalgaların Petropavlovsk-Kamçatskiy, Eylezovskiy ve Severo-Kurilsk gibi kıyı bölgelerine ulaştığını bildirmiştir. Severo-Kurilsk kentinde tsunami dalgalarının yüksekliği 3 ila 5 metre arasında ölçülmüştür. Bu dalgalar liman bölgesinde su taşkınlarına neden olmuş, kıyı yapıları ve balık işleme tesisleri kısmen su altında kalmıştır.
Balıkçı teknelerinin bazıları dalgalarla birlikte sürüklenmiş, liman alanında demirli gemiler yerlerinden ayrılarak kıyıya oturmuştur. Rus haber ajanslarının ve Acil Durumlar Bakanlığı’nın paylaştığı video ve görüntülerde, kentin sahil şeridinin büyük ölçüde sularla kaplandığı tespit edilmiştir. Ayrıca Severo-Kurilsk’te bir elektrik santraline ait depo binasının da sularla çevrelendiği rapor edilmiştir.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Kamçatka bölgesinde tsunami dalgalarının ciddi zarar verdiğini ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını açıklamıştır. Rus yetkililer, erken uyarı sistemlerinin devreye girmesi ve kıyı bölgelerinin hızlı biçimde tahliye edilmesi sayesinde olası zayiatın önlendiğini bildirmiştir. Rus Bilimler Akademisi’ne bağlı sismoloji uzmanları, dalga boylarının yüksekliğinin sığ derinlikte meydana gelen bu tür depremler için karakteristik olduğunu vurgulamıştır.
Tahliye edilen nüfus, sahil şeridinden daha iç bölgelere yönlendirilmiş, kıyı yolları geçici olarak trafiğe kapatılmıştır. Kamçatka Yarımadası’ndaki limanlar askıya alınan faaliyetlerin ardından kontrollü şekilde yeniden hizmete açılmıştır. Bölgeye yönelik tsunami uyarıları, 30 Temmuz akşam saatlerinde düşürülmüş, 31 Temmuz itibarıyla tamamen kaldırılmıştır.
Japonya’da Alınan Tedbirler ve Tsunami İzlenimleri
Kamçatka açıklarındaki 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından Japonya Meteoroloji Ajansı, ülkenin Pasifik kıyıları boyunca tsunami uyarıları yayınlamıştır. Özellikle Hokkaido, Iwate, Aomori, Miyagi ve Fukushima eyaletlerinde erken uyarı sistemleri devreye sokulmuş; sahil kesimlerinde sirenler çalmış ve halk yüksek alanlara tahliye edilmiştir.
Tsunami kaynaklı ilk dalgalar, 30 Temmuz sabah saatlerinde Japonya’nın kuzeydoğusundaki kıyı bölgelerine ulaşmıştır. Hokkaido’daki Erimo kasabasında 30 santimetre, Miyagi eyaletinin İşinomaki limanında 50 santimetre ve Tokaçi limanında 40 santimetre yüksekliğinde dalgalar kaydedilmiştir. Japon yetkililer, bu dalgaların büyük yıkıma yol açacak seviyede olmadığını bildirmiş ancak halkı sahil bölgelerinden uzak durmaları konusunda uyarmıştır.
Fukushima, Miyagi ve Iwate'de tsunamiye karşı alınan önlemler kapsamında tren seferleri geçici olarak durdurulmuş; bazı otoyollar trafiğe kapatılmıştır. Evlerinde bulunamayan kişilerin geçici barınma merkezlerine yönlendirildiği, okullarda eğitime ara verildiği açıklanmıştır.
Japonya Kabine Sekreterliği tarafından yapılan açıklamaya göre, tahliye sırasında yaşlı bir kadın yüksek bir alana çıkmaya çalışırken hayatını kaybetmiştir. Ayrıca sıcak çarpması nedeniyle hastaneye kaldırılan çok sayıda kişi olmuştur. Bu gelişmeler üzerine, tahliye ve acil durum protokollerinin yeniden gözden geçirileceği belirtilmiştir.
31 Temmuz itibarıyla Japonya Meteoroloji Ajansı, tsunami riskinin sona erdiğini duyurmuş ve tüm kıyı bölgelerinde tsunami uyarılarını kaldırmıştır. Ancak uzmanlar, kıyı akıntılarının etkisinin birkaç gün daha sürebileceği konusunda halkı bilgilendirmeye devam etmiştir.
ABD Kıyılarında Tsunami Etkileri
Kamçatka açıklarında meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından ABD’nin Hawaii ve batı kıyı eyaletlerinde tsunami alarmı ilan edilmiştir. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), tsunami uyarı sistemini aktive etmiş ve Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi (PTWC), Hawaii, California, Oregon, Washington ve Alaska kıyı şeritlerini kapsayan geniş bir uyarı bölgesi ilan etmiştir.
Hawaii’de Honolulu başta olmak üzere sahil kesimlerinde sirenler devreye girmiş, özellikle alçak bölgelerde yaşayan halk tahliye edilmiştir. Yetkililer, Hawaii adalarında tsunami dalgalarının yüksekliğinin bazı noktalarda 1,7 metreye kadar ulaştığını doğrulamıştır. Hilo ve Kahului limanlarında sular kıyıdan iç bölgelere taşmış, bazı küçük tekneler karaya oturmuştur. Liman faaliyetleri durdurulmuş ve ticari gemiler açık denize yönlendirilmiştir.
California eyaletinde ise Arena Cove ve Crescent City limanlarında tsunami kaynaklı dalga yüksekliği 30 ila 70 santimetre arasında kaydedilmiştir. Santa Cruz bölgesinde kıyıya vuran dalgaların ardından bazı teknelerin zarar gördüğü ve iskelelere hasar oluştuğu tespit edilmiştir. Eyalet genelinde kıyı şeritlerine erişim geçici olarak yasaklanmış, sahil yolları ve plajlar kapatılmıştır.
Oregon ve Washington eyaletlerinde dalga boylarının daha düşük olduğu, ancak tedbir amacıyla kıyı boşaltmalarının yapıldığı bildirilmiştir. Alaska'da ise tsunami dalgalarının bazı küçük kıyı bölgelerinde ölçüldüğü ancak herhangi bir hasar rapor edilmediği açıklanmıştır.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, tüm kıyı bölgelerinde uyarı sistemlerinin zamanında devreye girdiği, can kaybı yaşanmadığı ve güvenlik önlemlerinin etkili biçimde uygulandığı belirtilmiştir. 31 Temmuz 2025 itibarıyla NOAA ve PTWC, tsunami riskinin sona erdiğini duyurmuş; Hawaii ve ABD’nin batı kıyılarında tsunami uyarıları tamamen kaldırılmıştır.
Latin Amerika’daki Alarm ve Müdahale Süreçleri
Kamçatka merkezli depremin ardından Pasifik kıyılarına sahip Güney ve Orta Amerika ülkelerinde de tsunami alarmı ilan edilmiştir. Şili, Peru, Ekvador, Kolombiya, Panama ve Guatemala gibi ülkelerde ulusal afet yönetim merkezleri acil durum prosedürlerini devreye sokmuştur. Şili İçişleri Bakanlığı, ülkenin kuzey ve orta kesimlerinde bulunan sahil bölgeleri için tahliye emri vermiştir. Şili Pasifik Kıyı Güvenliği, kıyıdan uzaklaşılması yönünde halkı uyarmış ve liman faaliyetlerini askıya almıştır.
Şili’nin Coquimbo bölgesinde tsunami dalgalarının yüksekliğinin 2,5 metreyi bulduğu, bazı kıyı mahallelerinde su taşkınlarının yaşandığı rapor edilmiştir. Arica, Iquique ve Antofagasta kentlerinde yaşayanlar yüksek alanlara yönlendirilmiş; okullar ve kamu kurumları geçici olarak kapatılmıştır. Ayrıca bazı tren ve otobüs hatları geçici olarak askıya alınmıştır.
Ekvador’da, özellikle Galapagos Adaları’ndaki liman ve balıkçı kasabalarında tahliye prosedürleri uygulanmıştır. Galapagos hükümeti, halkın daha güvenli iç bölgelere geçmesini istemiş ve kıyı alanlarına erişimi sınırlandırmıştır. Peru hükümeti ise Pasifik kıyısındaki şehirlerde alarm durumuna geçildiğini, hava durumu istasyonları ve sahil güvenlik birimleriyle koordinasyon sağlandığını açıklamıştır.
Kolombiya'nın batı kıyısı boyunca uyarılar yapılmış; Buenaventura ve Tumaco kentlerinde bazı bölümlerin boşaltıldığı doğrulanmıştır. Panama Sahil Güvenliği, ülkenin batısında tsunami dalgası etkisinin sınırlı olduğunu bildirmiş ancak kıyı boyunca geçici güvenlik bariyerleri kurmuştur.
Tüm bu ülkelerdeki tsunami uyarıları, 31 Temmuz itibarıyla yerel meteoroloji ve afet kurumlarının açıklamaları doğrultusunda kaldırılmıştır. Ancak uzmanlar, dalga yansıması ve güçlü akıntılar nedeniyle denize girmenin birkaç gün boyunca risk oluşturabileceği yönünde uyarılarını sürdürmüştür. Bazı ülkelerde plajların yeniden halka açılması, yerel yönetimlerin hasar değerlendirme süreçlerinin tamamlanmasının ardından gerçekleştirilmiştir.
Asya-Pasifik Bölgesindeki Geniş Çaplı Alarm Sistemi
Kamçatka merkezli 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından Asya-Pasifik bölgesinde birçok ülke tsunami alarmı vermiştir. Tayvan Merkezi Meteoroloji İdaresi, ülkenin doğu kıyılarında dalga yüksekliğinin 1 metreye ulaşabileceğini öngörerek sahil bölgelerinde önlem alınmasını istemiştir. Sahil güvenlik ekipleri, balıkçı teknelerinin limanlardan ayrılmaması yönünde uyarılarda bulunmuş, halk kıyılardan uzak durmaya çağrılmıştır.
Filipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü (PHIVOLCS), ülkede tsunami tehlikesinin düşük düzeyde olduğunu belirtmiş ancak olası dalga boyunun 1 metreyi bulabileceği açıklamasında bulunmuştur. Ülke genelinde kıyıya yakın okulların tatil edilmesi ve liman trafiğinin geçici olarak durdurulması gibi tedbirler alınmıştır.
Endonezya Meteoroloji, Klimatoloji ve Jeofizik Ajansı (BMKG), ülkenin kuzey ve doğu kıyılarında riskin düşük olduğunu, ancak önleyici amaçla tsunami gözlem istasyonlarının izleme sürecine alındığını duyurmuştur. Doğu Endonezya’da kıyı bölgelerine yakın yaşayanlara yüksek yerlere çıkma çağrısı yapılmış; bölgesel tahliye planları hazır tutulmuştur.
Çin Doğal Kaynaklar Bakanlığı, ülkenin doğu sahilleri için sarı alarm seviyesinde uyarı vermiştir. Çin Tsunami Erken Uyarı Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Şanghay’dan Guangdong’a kadar uzanan sahil şeridinin izleme altına alındığı belirtilmiştir. Kıyıya yakın limanlarda gemi hareketliliği sınırlandırılmış, bazı sahil bölgelerine giriş geçici olarak yasaklanmıştır.
Fransız Polinezyası'na bağlı Marquesas Adaları’nda tahliye kararı alınmıştır. Yerel yetkililer, adalardaki kıyı yerleşimlerini boşaltmış ve halkı yüksek tepelere yönlendirmiştir. Fransız Polinezyası Tsunami İzleme Birimi, bazı bölgelerde 1 metreye yakın dalgaların görüldüğünü rapor etmiştir.
Bu ülkelerin çoğunda, 31 Temmuz itibarıyla tsunami uyarıları kaldırılmıştır. Ancak bazı ada devletleri ve kıyı bölgelerinde, yerel yönetimler dalga yansıması ve güçlü akıntılar nedeniyle sahil güvenliğini bir süre daha sürdürme kararı almıştır. Kıyı altyapılarında hasar gözlenmediği bildirilmiştir.
Jeolojik ve Volkanik Gelişmeler
Kamçatka açıklarında meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki jeolojik hareketlilik artmıştır. Depremin, Pasifik Plakası'nın Avrasya Plakası altına dalması sonucu oluşan bir bindirme (megathrust) fayı üzerinde gerçekleştiği belirlenmiştir. Sığ odaklı ve büyük enerji açığa çıkaran bu tür depremler, tsunamilerin oluşması açısından yüksek risk taşımaktadır. Uzmanlar, bu büyüklükteki depremlerin bin yılda bir görülen büyüklükte olduğunu değerlendirmiştir.
Depremin ardından Kamçatka bölgesinde bulunan Klyuçevskoy Yanardağı'nda volkanik faaliyet gözlemlenmiştir. Kamçatka Volkan Gözlemevi (KVERT), yanardağın 6.200 metre yüksekliğe kadar kül ve lav püskürttüğünü ve çevredeki hava sahasında uçuşlar için turuncu alarm seviyesinin devreye alındığını açıklamıştır. Uzmanlar, bu volkanik aktivitenin doğrudan depremle bağlantılı olabileceğini değerlendirmiştir.
Yanardağın patlaması sonrası bölgede lav akışı başlamış; Kamçatka Yarımadası’nda lav hattına yakın yerleşim bölgeleri için tedbir çağrısı yapılmıştır. Küllerin, rüzgâr yönüne bağlı olarak çevre kentlerde hava kalitesini etkileyebileceği belirtilmiştir. Rusya Doğal Kaynaklar Bakanlığı, volkanik izleme istasyonları üzerinden sürekli veri aktarıldığını ve sismik hareketliliğin olağanüstü düzeyde izlendiğini bildirmiştir.
Jeofizik uzmanları, bu tür depremlerin bölgede hem sismik hem de volkanik tetiklenmelere neden olabileceğini ve artçı sarsıntıların uzun bir süre devam edebileceğini belirtmiştir. Lav püskürmesinin büyük çaplı olmadığı, ancak yanardağ çevresindeki güvenlik önlemlerinin artırıldığı aktarılmıştır. Havacılık rotaları, kül bulutlarının hareketine göre yeniden düzenlenmiş; bazı sivil uçuşlar ertelenmiştir.
Uluslararası Uyarı Sistemlerinin Aktivasyonu ve Koordinasyon
Kamçatka merkezli depremin ardından Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi (PTWC) ve ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) öncülüğünde küresel ölçekte tsunami uyarı sistemleri devreye alınmıştır. PTWC, depremin hemen ardından Pasifik havzasındaki 25'ten fazla ülkeye otomatik erken uyarı sinyalleri göndermiştir. Bu uyarılar Japonya’dan Şili’ye, Tayvan’dan Hawaii’ye kadar geniş bir alanda hükümetler ve afet yönetimi kurumları tarafından değerlendirilmiştir.
ABD merkezli NOAA, tsunami tahmin sistemlerini etkinleştirmiş, potansiyel dalga varış sürelerini belirleyen haritaları ve risk analizlerini yayımlamıştır. PTWC'nin ilk bülteninde, tsunami dalgalarının bölgeye 30 ila 90 dakika içinde ulaşabileceği ve maksimum 3 ila 5 metre yüksekliğe ulaşabileceği öngörülmüştür.
Japonya Meteoroloji Ajansı, Endonezya Meteoroloji Ajansı (BMKG), Çin Tsunami Erken Uyarı Merkezi, Şili Ulusal Acil Durum Ofisi (ONEMI) gibi kurumlar, PTWC ile senkronize şekilde hareket ederek, ulusal düzeyde alarm sistemlerini çalıştırmıştır. Filipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü (PHIVOLCS) ve Tayvan Meteoroloji İdaresi de yerel erken uyarı sistemlerini aktif hale getirmiştir.
Söz konusu kurumlar, tsunamiye maruz kalabilecek bölgeler için tahliye protokollerini uygulamaya koymuş; hava durumu ve deniz seviyesi ölçüm istasyonlarından gelen verileri analiz ederek kamuoyunu düzenli bilgilendirmiştir. Rusya’da ise Sahalin Tsunami Uyarı Merkezi, Severo-Kurilsk ve Petropavlovsk-Kamçatskiy gibi yerleşimlerdeki deniz seviyesi verilerine dayanarak kademeli alarm sistemini başlatmıştır.
Denizcilik ve havacılık otoriteleri, tsunami riski olan bölgelerde rotaları geçici olarak değiştirmiştir. Rusya, Japonya, ABD ve Şili limanlarında ticari faaliyetler askıya alınmış; bazı havayolları güzergâhlarını yeniden düzenlemiştir. Uluslararası deniz trafiği, açık denize yönlendirilmiş ve limanlara yanaşmalar geçici olarak durdurulmuştur.
Küresel uyarı sistemlerinin koordinasyonu, tsunami etkisinin sınırlı kalmasında etkili olmuş; milyonlarca kişinin yüksek alanlara tahliyesi sağlanmıştır. Tüm bölgesel alarm sistemleri, tsunami tehlikesinin geçtiği 31 Temmuz itibarıyla, ülke yetkililerinin açıklamaları doğrultusunda kademeli olarak devre dışı bırakılmıştır.
Afet Sonrası Durum ve Tsunami Uyarılarının Kaldırılması
Kamçatka merkezli depremin ardından Pasifik havzası boyunca yayılan tsunami uyarıları, 31 Temmuz 2025 itibarıyla çok sayıda ülke tarafından kaldırılmıştır. Rusya, Japonya, ABD, Şili, Ekvador, Filipinler ve Hawaii gibi bölgelerde yapılan değerlendirmeler sonucunda dalga seviyelerinin ciddi yıkıma yol açmayacak ölçüde kaldığı bildirilmiş ve resmi alarm durumları sonlandırılmıştır.
Japonya Meteoroloji Ajansı, tsunami dalgalarının ülke kıyılarında tehlike sınırının altında kaldığını belirterek, tüm kıyı bölgelerinde alarm seviyesini düşürmüştür. Halk, 31 Temmuz sabahı itibarıyla evlerine dönmeye başlamış, limanlar ve sahil yolları yeniden açılmıştır. Benzer şekilde ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), California, Oregon, Washington ve Hawaii için geçerli tsunami uyarılarının tamamının kaldırıldığını duyurmuştur. Hawaii'de liman operasyonları kontrollü şekilde yeniden başlatılmış; hava trafiği normale dönmüştür.
Şili Ulusal Acil Durum Ofisi (ONEMI), ülkedeki sahil bölgelerinde gözlemlenen dalgaların tehlike seviyesinin altında kaldığını belirterek tsunami uyarısını kaldırmıştır. Galapagos Adaları, Kolombiya ve Panama gibi bölgelerde ise kıyı şeritlerine yönelik güvenlik bariyerleri aşamalı olarak kaldırılmıştır.
Ancak uzmanlar, tsunami riskinin sona ermiş olmasına rağmen, güçlü kıyı akıntılarının birkaç gün boyunca devam edebileceğini ve özellikle yüzme, balıkçılık ve sahil faaliyetlerinden uzak durulması gerektiğini vurgulamıştır. ABD, Japonya ve Rusya’da yapılan açıklamalarda, artçı sarsıntıların birkaç hafta sürebileceği ve bu durumun ikinci dereceden tehditler yaratabileceği belirtilmiştir.
Kaliforniya'nın kuzey kıyılarında bazı iskelelerde ve marinalarda dalga etkisine bağlı yapısal hasar tespit edilmiştir. Bu bölgelerde kısıtlamalar daha uzun süre devam etmiştir. Yetkililer, kamu altyapılarında olası çatlak, sürüklenme ve korozyon riskine karşı teknik değerlendirme çalışmalarının süreceğini bildirmiştir.
31 Temmuz itibarıyla tsunami kaynaklı doğrudan can kaybı bildirilmemiştir. Ancak Japonya’da tahliye sırasında yaşanan bir ölüm ve sıcak çarpması nedeniyle hastaneye kaldırılan bazı kişiler kayıt altına alınmıştır. Uluslararası afet izleme kuruluşları, erken uyarı sistemlerinin koordineli biçimde devreye girmesinin olası büyük kayıpları engellediğini açıklamıştır. Afet sonrası iyileştirme çalışmaları, tüm kıyı bölgelerinde yerel yönetimlerin eşgüdümüyle yürütülmektedir.
Uluslararası Resmi Açıklamalar ve Diplomatik Yansımalar
Kamçatka açıklarında meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremin ardından Rusya, ABD, Japonya ve diğer Pasifik ülkeleri çeşitli düzeylerde resmî açıklamalar yapmıştır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e olay sonrası kapsamlı brifing sunulmuş, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, erken uyarı sistemlerinin etkili biçimde devreye alındığını ve can kaybının yaşanmadığını kamuoyuyla paylaşmıştır. Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, Petropavlovsk-Kamçatskiy, Severo-Kurilsk ve çevre bölgelerdeki tahliye ve müdahale süreçlerinin koordinasyon içinde yürütüldüğünü duyurmuştur.
Japonya Kabine Sekreteri Yoshimasa Hayashi, ülkenin Pasifik kıyılarına ulaşan dalgalar nedeniyle bir kadının hayatını kaybettiğini, sıcak çarpması şikâyetleriyle hastaneye kaldırılan vatandaşlar olduğunu açıklamıştır. Japonya Meteoroloji Ajansı ve ilgili bakanlıklar, tahliye ve erken uyarı sistemlerinin planlandığı gibi çalıştığını vurgulamış ve olayla ilgili incelemelerin süreceğini belirtmiştir.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, tsunami alarmı verilen Hawaii ve batı kıyı eyaletlerinde tahliyelerin hızlı şekilde yapıldığını, can kaybı yaşanmadığını ve dalgaların beklenenden daha az yıkıcı olduğunu açıklamıştır. NOAA ve Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi (PTWC), bölgesel iş birliği içinde çalışıldığını ve tsunami tahmin sistemlerinin etkin sonuç verdiğini belirtmiştir.
Şili İçişleri Bakanlığı, tsunami uyarıları kapsamında sahil bölgelerinde okul ve kamu binalarının boşaltıldığını, kıyı trafiğinin durdurulduğunu ve limanların geçici olarak kapatıldığını duyurmuştur. Galapagos Adaları yerel yönetimi, adaların kıyı bölgelerinde yapılan tahliyelerin başarıyla sonuçlandığını açıklamıştır.
Filipinler, Çin, Tayvan ve Endonezya’daki resmî kurumlar, tsunami uyarılarının zamanında yayımlandığını ve risk altındaki bölgelerde gerekli tedbirlerin alındığını bildirmiştir. Çin Doğal Kaynaklar Bakanlığı, ülkenin doğu kıyılarında dalga etkisinin düşük düzeyde kaldığını belirterek alarm seviyesinin düşürüldüğünü kamuoyuna duyurmuştur.
Uluslararası diplomatik tepkilerde afet dayanışması vurgusu öne çıkmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, etkilenen tüm ülkelere geçmiş olsun mesajı iletmiş; acil durum yardım ve afet değerlendirme ekiplerinin hazır olduğunu açıklamıştır. Ayrıca Avrupa Birliği Sivil Koruma Mekanizması, etkilenen bölgelerde insani yardım taleplerine açık olduğunu belirtmiştir.
Böylece, Kamçatka Depremi yalnızca bölgesel bir sismik olay değil, aynı zamanda çok taraflı uluslararası afet koordinasyonunun da örneklerinden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Resmi açıklamalar, tüm ülkelerin alarm sistemlerinin işleyişi ve kamuoyunu bilgilendirme süreçleri açısından ortak bir afet protokolünün işlerliğini göstermiştir.
