ALEXIS DE TOCQUEVILLE
Alexis Charles Henri Maurice Clérel de Tocqueville, 29 Temmuz 1805 tarihinde Fransa'nın Paris kentinde doğmuş ve 16 Nisan 1859'da Cannes'da hayatını kaybetmiştir.[1] Fransız bir aristokrat aileden gelen Tocqueville, toplum bilimci, düşünür, tarihçi ve siyasetçi olarak tanınmıştır. Ailesi, Fransız Devrimi sırasında idam cezasına çarptırılmış soylu bir geçmişe sahipti. Bu durum, onun düşünce dünyasında aristokratik ayrıcalıklar, toplumun yeniden şekillenişi ve demokrasinin geleceği gibi konuların önem kazanmasında etkili olmuştur.[2]
Tocqueville, 1830’larda Amerika Birleşik Devletleri’ne yaptığı yolculuk sonrası kaleme aldığı "Amerika'da Demokrasi" (De la Démocratie en Amérique) adlı eseriyle (ilk cilt 1835, ikinci cilt 1840) geniş çevrelerde tanınmıştır. Bu eser, Batı dünyasında modern demokrasinin doğasını inceleyen en önemli çalışmalardan biri olarak kabul edilmiştir. Demokratik rejimin işleyişi ve zayıf noktaları üzerine derinlemesine düşünceleri eserinin temel tartışmalarını oluşturmuştur.[3] Ayrıca, 1848 Devrimi'nden sonra kurulan II. Fransız Cumhuriyeti döneminde Dışişleri Bakanı olarak kısa bir süre hizmet vermiştir. Bu dönemde, Fransa'nın siyasi yeniden yapılanması ve modernleşmesiyle ilgili çabalarıyla da aktif siyasetin içerisinde yer almıştır.[4]
Başka önemli eserlerinden biri de "Eski Rejim ve Devrim" (L'Ancien Régime et la Révolution) (1856) adlı çalışmasıdır. Bu eser, Fransız Devrimi'nin kökenlerini ve toplumsal dönüşümünü analiz ederken, devrimin ardında yatan tarihsel koşulları detaylandırmıştır. Tocqueville, demokratikleşme ve toplumların dönüşümü üzerine yaptığı analizleriyle çağının ötesinde düşünsel yöntemler ortaya koymuştur. Sosyal ve siyasal tarih alanlarında yaptığı çalışmalar, Batı toplum düşüncesinin oluşum aşamasında önemli katkılar sunmuştur.
YAŞAMININ İLK YILLARI
Alexis de Tocqueville, aristokrat bir ailede dünyaya gelmiştir. Babası Hervé-Louis-François-Jean Bonaventure Clérel, Chateaubriand Dükü olarak bilinen bir soyluydu ve Bourbon Hanedanı'na sadık bir monarşistti. Fransa'nın batısında yer alan Normandiya bölgesindeki Tocqueville ailesinin kökleri burada, köklü bir aristokrat geçmişe dayanır. Annesi Louise Madeleine Le Peletier de Rosanbo da Fransız soylularından gelen köklü bir aileye mensuptu. Ailesi, Fransız Devrimi sırasında ciddi tehditlerle karşı karşıya kalmış, hatta annesi ve diğer aile üyeleri devrimci mahkemelerde yargılanarak idam cezası almıştır. Ceza, son anda uygulanmamış ve ailesi yaşamını korumuştur.[5] Bu deneyimler, Tocqueville'in düşünce dünyasında soyluluk, toplum ve devrim konularına yönelik duyarlılık geliştirmesine neden olmuştur.
Eğitim hayatına, dönemin prestijli okullarından biri olan Metz Koleji'nde başlamıştır. Burada klasik eğitim almış, tarih, hukuk ve siyaset bilimleri üzerine yoğunlaşarak entelektüel bir birikim oluşturmuştur. Üniversite eğitimi için Paris'teki hukuk fakültesinde eğitimine devam etmiştir.[6] Hukuk eğitimi, Tocqueville'in toplumsal ve siyasal yapıların hukuksal temellerine olan ilgisini arttırmış, yaşamının ilerleyen yıllarında siyasi ve düşünsel kariyerine de önemli katkılarda bulunmuştur.
Hukuk eğitiminin ardından Tocqueville, 1827 yılında Versailles'da bir yargıç olarak atanmıştır.[7] Gençlik yıllarının başında yürüttüğü bu görev sırasında monarşi ile anayasal yönetim arasındaki çelişkilerle ilgilenmeye başlamış, anayasal reformları savunmuştur.[8] Gençlik yıllarında liberal ve anayasal düşünceye yönelik ilgisi, Fransa'daki politik gelişmelerle daha da artmıştır. Bu dönemde, Fransız toplumunun demokratikleşme çabalarına yönelik eleştirilerini ve gözlemlerini birleştirerek, kamuoyuna kendini tanıtmaya başlamıştır.
AMERİKA SEYAHATİ
Alexis de Tocqueville, 1831 yılında arkadaşı Gustave de Beaumont’la birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne bir inceleme seyahati yapmıştır. Bu yolculuğun resmi amacı, Fransa’daki cezaevi sistemini inceleyerek Amerikan hapishanelerini analiz etmekti. Ancak Tocqueville, asıl amacının Amerika’daki toplumsal ve siyasal yapıyı derinlemesine gözlemlemek ve bu deneyimden Fransa'nın demokratikleşme sürecine dair dersler çıkarmak olduğunu ifade etmiştir. [9] Amerika’da yaklaşık dokuz ay süren seyahatinde New York, Boston, Philadelphia, Baltimore, Cincinnati ve New Orleans gibi pek çok kenti ziyaret etti.[10]
Tocqueville, Amerikan toplumunun demokratik yapısını, yerel yönetimlerin işleyişini ve dinin toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini derinlemesine incelemiştir. Amerika'da kaldığı süre boyunca birçok siyasetçi, entelektüel ve sıradan vatandaşla görüşerek geniş bir bilgi birikimi oluşturmuştur.[11] Amerikan demokrasisinin eşitlikçi ve katılımcı yapısının Avrupa’daki monarşik ve hiyerarşik düzenlerle karşılaştırmasını yaparak önemli gözlemlerde bulunmuştur. Bu seyahat, Tocqueville'in başyapıtı sayılan "Amerika'da Demokrasi" (De la Démocratie en Amérique) adlı eserinin temelini oluşturmuştur. Sosyal bilim geleneği bakımından kurucu nitelikleri öne çıkan eserinde modern demokratik toplumların avantajlarını, tehlikelerini ve gelecekteki potansiyel evrimlerini analiz ederek siyasal düşünce dünyasına önemli katkılar sunmuştur.
SİYASETTE BİR DÜŞÜNÜR
Alexis de Tocqueville, 1839 yılında Normandiya bölgesindeki Manche ilini temsilen milletvekili olarak Fransız Ulusal Meclisi’ne girmiştir.[12] Siyasete atıldığı bu dönemde Fransa, monarşi ile cumhuriyet arasındaki siyasi çekişmelerin yoğun yaşandığı bir süreçten geçmekteydi. Tocqueville, liberal eğilimleriyle tanınmış, anayasal monarşi ile cumhuriyet arasında dengeyi arayan bir çizgide yer almıştır. 1848 Devrimi sırasında II. Cumhuriyet’in kurulmasını destekleyen Tocqueville, kısa bir süre için Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış ve bu süreçte yeni anayasa çalışmalarında aktif bir rol üstlenmiştir.[13]
Siyasetteki kariyeri, yükselişlerle birlikte düşüşleri de barındırır. Düşünsel bağımsızlığına büyük önem vermesi nedeniyle parti içerisinde yalnız kaldığı dönemler olmuştur. Parlamentonun işlevine olan bağlılığı Bonaparte darbesinden sonra Tocquevillle’in siyasetin dışında kalmasına neden olmuştur. 1851 yılında Louis-Napoleon Bonaparte’ın yaptığı darbeye karşı çıkan Tocqueville, muhalif tutumu nedeniyle siyasi yaşamından çekilmek zorunda kalmıştır. Tocqueville, parlamentoda demokrasi, birey hakları ve merkeziyetçilik konularında etkili tartışmalara katılmıştır. Merkeziyetçiliğe karşı yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunmuş, çoğunluğun despotizmine karşı bireysel hakların korunması gerektiğini vurgulamıştır. Bu yaklaşımı, Amerikan demokrasisi üzerine yaptığı gözlemlerle de paralellik gösterir. Tocqueville’in fikirleri, Fransa’nın siyasi dönüşüm sürecinde önemli bir düşünsel etki yaratmış, ancak aktif siyasetteki inişli çıkışlı kariyeri ideallerini tam anlamıyla gerçekleştirmesine engel olmuştur.
AMERİKA’DA DEMOKRASİ[14]
Tocqueville'in düşünce dünyasında büyük bir şöhret kazanmasına neden olan "De la Démocratie en Amérique" (Amerika’da Demokrasi) isimli eseri 1835 ve 1840 yıllarında olmak üzere iki cilt halinde yayımlanmıştır.[15] Tocqueville, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki demokratik sistemin toplumsal, siyasal ve kültürel işleyişini inceleyerek, Avrupa'ya dair demokratikleşme süreçlerine ışık tutmayı hedeflemiştir. Eser, demokrasinin Amerika'da nasıl kurumsallaştığını ve sosyal eşitliğin toplumsal yaşamı nasıl etkilediğini analiz etmektedir.
Kitabın ilk cildi, Amerikan toplumunun siyasal yapısını, federal sistemin işleyişini, yerel yönetimlerin rolünü ve sivil toplumun etkisini detaylandırmaktadır. İkinci cilt ise demokrasinin bireysel özgürlükler, eşitlik ve toplum yapısı üzerindeki etkilerini ele alır. Tocqueville, demokrasinin çoğunluğun despotizmine yol açma riskine karşı uyarılarda bulunur ve bireysel özgürlüklerin korunmasının önemine vurgu yapar.
İkinci ciltte ise demokratik toplumlarda bireylerin düşünce yapısı, duyguları ve günlük yaşam üzerindeki etkileri üzerine durulur. Tocqueville, eşitliğin insanların zihinsel alışkanlıklarını, aile yapısını ve sosyal ilişkileri nasıl şekillendirdiğini detaylandırır. Ona göre, demokratik toplumlarda eşitlik arayışı, bireyler arasındaki bağların zayıflamasına ve bireyselleşmenin güçlenmesine yol açabilir. Ancak bu durum, aynı zamanda tehlikeli bir bireycilikle toplumsal konulara ilgisizliğin artması olma riskine de neden olabilir. Tocqueville, demokrasinin insanları yalnızlaştırıcı etkisine karşı sosyal bağların ve sivil katılımın teşvik edilmesi gerektiğini vurgular. Bu bağlamda, toplumsal dayanışmayı güçlendiren derneklerin ve yerel yönetimlerin önemine özellikle değinir.
Amerika’da Demokrasi kitabı içerdiği bilgilerin ötesinde sosyal bilimlere yöntemsel katkılarda da bulunmuştur. Bu katkı, Tocqueville’in demokrasiyi sadece bir yönetim biçimi değil, toplumların sosyal ve kültürel yapısını belirleyen bir olgu olarak ele almasıyla belirginleşmiştir. Onun karşılaştırmalı analizleri, sosyal bilimlerdeki metodolojik yaklaşımların gelişmesine katkıda bulunmuş ve demokratik toplumlar üzerine düşünsel bir çerçeve sunmuştur. Demokrasiyi sadece bir yönetim biçimi değil ama bununla birlikte toplumsal bir form olarak ele alması Tocqueville'in eserini, halen siyaset bilimi ve sosyoloji alanında önemli bir başvuru kaynağı haline getirmektedir.
ESKİ REJİM VE DEVRİM[16]
Alexis de Tocqueville'in 1856 yılında yayımlanan "L'Ancien Régime et la Révolution" adlı eseri, Fransız Devrimi'ni anlamak ve değerlendirmek için tarihsel ve sosyolojik bir çerçeve sunar. Bu eserinde Tocqueville, Fransa'daki Eski Rejim'in yapısını, devrimin ortaya çıkışını hazırlayan toplumsal ve idari sorunları, devrimin temel dinamiklerini çerçevesinde incelemiştir. Tocqueville'in Fransız Devrimi çalışmalarına önemli bir katkısı ise Devrimi, bir kırılma gibi değerlendiren hakim kanaatlerin ötesine geçerek aslında eski monarşik yapıların yeni toplum iddialarının arasından nasıl zamanla süzüldüğünü açıklamış olmasıdır.
Eser, başlıca iki bölümden oluşur. İlk bölümde Tocqueville, Eski Rejim'in merkeziyetçi yapısını, bürokratik ve idari mekanizmalarını detaylandırır. Monarşi döneminde yerel yönetimlerin zayıfladığı, güçlü bir merkezi otoritenin ortaya çıktığı bir sistemin varlığını ortaya koyar. İkinci bölümde ise Fransız Devrimi'nin bu merkeziyetçi yapıyı nasıl devralıp yeni bir yönetim sistemi kurmaya çalıştığını tartışır. Tocqueville, devrimin bir yandan eşitlik ilkelerini benimserken diğer yandan merkeziyetçiliği daha da güçlendirdiğine dikkat çeker.
Eski Rejim ve Devrim kitabı toplumsal dönüşümleri analiz etme biçimiyle yöntemsel katkılar da sunmuştur. Toplumsal değişimi tarih disiplininin araçlarını da kullanarak ve özellikle birincil tarihi kaynaklara başvurarak analiz etmesi, zamanının ilerisinde bir yöntemsel tercihtir. Devrimi yalnızca siyasi bir olay olarak değil, tarihsel, sosyal ve kültürel bir olgu olarak değerlendirmesi, modern tarih yazımı ve sosyolojik analizlerde yeni bir yaklaşımı teşvik etmiştir. Eser, devrimlerin toplumsal yapılar üzerindeki etkisini ve modern devletin doğuşunu ele alan önemli bir referans kaynağıdır.
SİVİL TOPLUM VE BİREY ÜZERİNE
Alexis de Tocqueville’in düşüncelerinde sivil toplumun merkezi bir yeri vardır. Ona göre sivil toplum, bireylerin özgürce bir araya gelerek toplumsal, kültürel ve siyasi amaçlarla hareket ettiği bir alandır.[17] Tocqueville, sivil toplumun demokratik yönetimlerin korunması ve geliştirilmesinde hayati bir rol oynadığına inanır. Bu yapı, bireylerin devlet karşısında güçlenmesini sağlar ve bireysel özgürlüklerin garanti altına alınmasına yardımcı olur. Sivil toplumun işlevselliği, demokratik toplumlarda bireylerin topluma katılımını artırarak merkeziyetçi devlet yapısına karşı bir denge unsuru yaratır.[18]
Tocqueville, Amerikan toplumunu gözlemlerken, sivil toplum kuruluşlarının bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma ve güçlendirme açısından önemli bir işlev gördüğünü belirtmiştir. Ona göre, sivil toplumun güçlü olduğu bir toplumda bireyler, toplumsal meseleler üzerinde daha fazla söz sahibi olur ve bu durum demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlar. Tocqueville, merkezi otoritenin karşısında bireyin güçlenmesini sağlayan bu örgütlenmelerin, toplumsal dayanışmayı artırarak bireylerin yalnızlaşmasını önlediğini vurgular.
Tocqueville’in toplum düşüncesinde bireyin ve sivil toplumun önemi iç içedir. Ona göre bireyin özgürlüğünün demokratik toplumların temel taşıdır. Ancak bu özgürlüğün korunması için bireylerin toplumsal ve kamusal hayata katılmaları gereklidir. Ona göre, bireysel bencillik ve toplumdan kopma eğilimleri, demokrasinin zayıflamasına yol açabilir. Bu nedenle, bireylerin sivil toplum aracılığıyla aktif katılım göstermeleri hem kendi haklarını savunmaları hem de toplumsal dayanışmayı güçlendirmeleri açısından zorunludur.[19] Tocqueville, bireylerin bağımsız ve özgür oldukları ölçüde, toplumsal yapının da daha adil ve dengeli olacağını savunur. Bu düşünce, modern demokrasilerde aktif yurttaşlık çalışmanın ilk kapsamlı örneklerinden biri olarak kabul edilir.
KÖLELİK ÜZERİNE
Alexis de Tocqueville’in düşüncelerinde kölelik, toplumsal ve siyasi yapının temel dinamikleriyle ilgili önemli bir sorun olarak ele alınır. Tocqueville, Amerika’ya yaptığı seyahatinde, köleliğin demokratik değerlere ve eşitlik ilkesine olan zararını gözlemlemiştir. Bu gözlemler, onun kölelik kurumuna yönelik eleştirilerini derinleştirmiştir. Köleliğin bireysel hakları hiçe sayarak insanları toplumsal ve ekonomik olarak ayrıştırdığını ve demokratik toplumların gelişimini engellediğini savunur.[20] Köleliğin, toplumdaki eşitsizlikleri artırarak, despotizmin kök salmasına yol açacağını ifade eder.
Tocqueville, özellikle Amerika’daki kölelik sistemini incelediğinde, bu yapının güney eyaletlerinde daha derin bir ayrışmaya ve ekonomik geri kalmışlığa yol açtığını belirtmiştir. Ona göre, kölelik sisteminin sürdüğü toplumlar, özgür emekle çalışan toplumlara göre ekonomik ve kültürel açıdan geride kalmaktadır. Tocqueville, köleliğin yalnızca kölelerin değil, aynı zamanda köle sahiplerinin de ahlaki ve toplumsal gelişimini olumsuz etkilediğini vurgulamıştır.[21] Bu durumun toplumda derin çatışmalara yol açabileceğini belirtmiş ve köleliğin kaldırılmasının gerekliliğini savunmuştur.
Köleliğe dair düşüncelerinde Tocqueville, bu kurumu yalnızca ahlaki açıdan değil, aynı zamanda politik ve ekonomik bir sorun olarak da ele alır. Ona göre, özgürlük ve eşitlik prensipleriyle çelişen kölelik, demokratik bir toplumun gelişmesini engelleyen bir unsurdur. Bu bağlamda, köleliğin ortadan kaldırılması, bireysel hakların ve toplumsal eşitliğin sağlanması açısından bir zorunluluktur. Tocqueville’in bu konudaki analizleri, köleliğin sadece bireyler üzerinde değil, tüm toplum üzerinde bıraktığı tahribatı açıkça ortaya koyar ve demokratik değerlerin korunması için köleliğin kaldırılması gerektiğini vurgular.
TOCQUEVILLE’NİN ARDINDAN
Alexis de Tocqueville, hayatının son yıllarını Fransa'nın Cannes kentindeki aile malikanesinde geçirmiştir.[22] 1848 Devrimi ve II. Cumhuriyet dönemindeki aktif siyasi yaşamının ardından, 1851 yılında Louis-Napoleon Bonaparte’ın darbesiyle sona eren cumhuriyet ideallerine olan bağlılığı nedeniyle siyasetten çekilmek zorunda kaldı. Tocqueville, siyasi arenadan uzaklaşmasına rağmen düşünsel faaliyetlerini sürdürmüş, tarih, siyaset ve toplumsal yapılar üzerine çalışmaya devam etmiştir.
16 Nisan 1859 tarihinde, 53 yaşında hayatını kaybeden Tocqueville’in ölüm nedeni tüberküloz olarak kaydedilmiştir.[23]Hastalığı nedeniyle zayıf düşmüş ve uzun bir süre sağlık sorunlarıyla mücadele etmiştir. Tocqueville'in ölümü, döneminin düşünce dünyası için büyük bir kayıp olarak değerlendirilmiştir.
Ardında güçlü bir düşünce mirası bırakmıştır. Modern demokrasinin doğası ve toplumlar üzerindeki etkilerini ele aldığı çalışmaları, özellikle "Amerika'da Demokrasi" ve "Eski Rejim ve Devrim" adlı eserleri, siyaset bilimi ve sosyoloji alanlarında kalıcı izler bırakmıştır. Tocqueville'in düşünceleri, demokratik yönetimlerin avantajları ve tehlikeleri, bireysel özgürlüklerin korunması, çoğunluğun despotizmi gibi konularda yol gösterici olmuştur. Kamusal yaşamda anayasal yönetim ilkelerine, birey haklarına ve yerel yönetimlerin önemine yaptığı vurgular, çağdaş demokratik toplum düşüncesinin gelişiminde etkili olmuştur. Tocqueville’in analizleri, demokratik sistemlerin güçlenmesinde, bireysel özgürlüklerin ve sivil toplumun önemini vurgulayan modern siyasetçiler, düşünürler ve akademisyenler üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Onun çalışmaları, demokrasinin hem fırsatlarını hem de tehditlerini anlamada halen başvuru kaynağıdır.
KAYNAKÇA
Brogan, Hugh. Alexis de Tocqueville: A Life. New Haven: Yale University Press, 2006.
Can, Nevzat. “Alexis de Tocqueville’de Toplumsal ve Siyasal Bir Olgu Olarak Demokrasi”. Felsefe Dünyası, sy 40 (2004).
Dana, Villa. “Tocqueville and Civil Society”. İçinde he Cambridge Companion to Tocqueville, 216-45. Cambridge: Cambridge University Press, 2006.
Furet, François. Interpreting the French Revolution. Cambridge: Cambridge University Press, 1981.
Gershman, Sally. “Alexis de Tocqueville and Slavery”. French Historical Studies, sy 9 (1976).
Jardin, André. Tocqueville: A Biography. Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1988.
Kahan, Alan S. Alexis de Tocqueville (Major Conservative and Libertarian Thinkers. New York: Continuum International Publishing Group, 2010.
Kaledin, Arthur. Tocqueville and His America: A Darker Horizon. New Haven: Yale University Press, 2011.
Okatan, Firdevs, ve Murat Tumay. “Alexis de Tocqueville’e Göre Sivil Toplu”. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, sy 19 (2015).
Schleifer, James T. The Making of Tocqueville’s Democracy in America. Chapel Hill: University of North Carolina Press, 1980.
Siedentop, Larry. Tocqueville. Oxford: Oxford University Press, 1999.
Tocqueville, Alexis de. De la démocratie en Amérique. 2 c. Paris: Librairie de Charles Gosselin, 1840.
———. L’Ancien Régime et la Révolution. Paris: Michel Lévy Frères, 1856.
Wolin, Sheldon S. Tocqueville Between Two Worlds: The Making of a Political and Theoretical Life. Princeton: Princeton University Press, 2011.
[1] André Jardin, Tocqueville: A Biography (Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1988), 3-5.
[2] François Furet, Interpreting the French Revolution (Cambridge: Cambridge University Press, 1981), 123-25.
[3] James T. Schleifer, The Making of Tocqueville’s Democracy in America (Chapel Hill: University of North Carolina Press, 1980), 15-18.
[4] Hugh Brogan, Alexis de Tocqueville: A Life (New Haven: Yale University Press, 2006), 350-52.
[5] Jardin, Tocqueville: A Biography, 9-12.
[6] Arthur Kaledin, Tocqueville and His America: A Darker Horizon (New Haven: Yale University Press, 2011), 384.
[7] Kaledin, 385.
[8] Sheldon S. Wolin, Tocqueville Between Two Worlds: The Making of a Political and Theoretical Life (Princeton: Princeton University Press, 2011), 22-24.
[9] Wolin, 114.
[10] Wolin, 105.
[11] Wolin, 149, 171.
[12] Alan S. Kahan, Alexis de Tocqueville (Major Conservative and Libertarian Thinkers (New York: Continuum International Publishing Group, 2010), 13.
[13] Kahan, 15.
[14] Alexis de Tocqueville, De la démocratie en Amérique, 2 c. (Paris: Librairie de Charles Gosselin, 1840).
[15] Larry Siedentop, Tocqueville (Oxford: Oxford University Press, 1999), 41, 69.
[16] Alexis de Tocqueville, L’Ancien Régime et la Révolution (Paris: Michel Lévy Frères, 1856).
[17] Firdevs Okatan ve Murat Tumay, “Alexis de Tocqueville’e Göre Sivil Toplu”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, sy 19 (2015): 328.
[18] Okatan ve Tumay, 331.
[19] Villa Dana, “Tocqueville and Civil Society”, içinde he Cambridge Companion to Tocqueville (Cambridge: Cambridge University Press, 2006), 222.
[20] Sally Gershman, “Alexis de Tocqueville and Slavery”, French Historical Studies, sy 9 (1976): 470.
[21] Gershman, 470, 471.
[22] Kaledin, Tocqueville and His America: A Darker Horizon, 33.
[23] Kaledin, 35.


