Ankara, Türkiye'nin başkenti olmasının yanı sıra, tarih boyunca, pek çok farklı medeniyetin izlerini taşıyan ve stratejik konumu itibariyle birçok kültürün etkileşime girdiği bir şehir olmuştur. Tarihi, Helenistik Dönem'e kadar uzanan bu şehir, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları'na ev sahipliği yapmış, sonrasında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır.
Ankara (Kaynak:Pexels/Yunus Eren Tekneci)
Tarihçe
Ankara adının kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli teoriler bulunmaktadır. Bazı araştırmalar, şehrin ilk adının Galatlar tarafından verilen "Ankyra" olduğunu öne sürmektedir. Bu ad, Yunancada "çapa" anlamına gelmektedir ve şehri kuran Galatlar tarafından bu adın verilmiş olduğu düşünülmektedir. Adın zamanla değişerek Ancyre, Engüri, Angora ve nihayetinde Ankara'ya dönüştüğü kabul edilmektedir.
Helenistik Dönemde Galat boylarından Tektosag'ların başkenti olan Ankara, Roma Dönemi'nde taşra örgütünün başkenti olarak önemli bir rol üstlenmiştir. Bizans İmparatorluğu döneminde de imparatorların konakladığı bir şehir haline gelmiş olan Ankara, Osmanlı döneminde Anadolu Eyaleti'nin merkezi olmuştur. Kentin kuruluş tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, bölgedeki arkeolojik buluntular, şehrin insanoğlunun yerleşik düzene geçtiği dönemlerde kurulduğunu göstermektedir.
Ankara, Hititlerden Friglere, Lidyalılardan Galatlara kadar pek çok medeniyetin etkisi altında kalmıştır. Hitit dönemine ait "Ankuwa" isminin, bugünkü Ankara'nın bulunduğu bölgeye ait olduğu düşünülmektedir. Friglerin Ankara'ya hakim olduğu dönemde, şehir büyük bir kültürel merkez haline gelmiş ve Frig Kralı Midas'ın şehirle özdeşleştiği kabul edilmiştir. Roma döneminde, Augustus'un bölgeyi fethetmesiyle şehir, Galatya eyaletinin başkenti olmuştur ve bu dönemde şehirde büyük yapılar inşa edilmiştir.
Bizans döneminde de önemli bir askeri üs olan Ankara, Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Malazgirt Meydan Muharebesi'ndeki zaferi ile Türklerin eline geçmiş, bu olay şehrin tarihindeki dönüm noktalarından biri olmuştur. Selçuklu döneminde askeri bakımdan güçlendirilmiş ve dini yapılarla imar edilmiştir. Orhan Gazi'nin şehri 1354 yılında Osmanlı topraklarına katmasıyla birlikte Ankara, daha da önemli ve merkezi bir şehir haline gelmiştir.
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte, 1923'te Türkiye'nin başkenti ilan edilen Ankara, hızla modernleşmiş ve yeni bir görünüm kazanmıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan imar çalışmaları, şehri, modern Türkiye'nin başkenti olma yolunda şekillendirmiştir. Bugün, hem kültürel mirası hem de modern yapılarıyla Ankara, Türkiye'nin en önemli şehirlerinden biri olmayı sürdürmektedir.
Coğrafi Yapısı
Ankara, 26.897 km² yüzölçümüne sahip olup, Orta Anadolu'nun kuzeybatısında yer almaktadır. 39°57' kuzey enlemi ile 32°53' doğu boylamı arasında bulunan il, deniz seviyesinden ortalama 890 metre yükseklikte olup, doğuda; Kırıkkale ve Kırşehir, batıda; Eskişehir, kuzeyde; Çankırı ve Bolu, güneyde; Konya ve Aksaray illeri ile çevrilidir.
Ankara'nın coğrafyası, farklı yeryüzü şekillerinin bir araya geldiği bir yapıya sahiptir. Şehir, Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin kollarının oluşturduğu ovalar arasında yer almakta olup, bu alanlarda hem orman hem de step bitki örtüsünü görmek mümkündür. Şehir sınırlarının kuzeyinde, Kuzey Anadolu Sıradağları'nın kolları yer alırken, güneyde Tuz Gölü çanağı, Kepez ve Hacıbekirözü gibi düzlükler bulunur.
Özellikle şehir merkezine yakın bölgelerdeki volkanik dağlar dikkat çekmektedir. Karadağ, Paşa Dağı, Teke Dağı gibi yükseltiler, Ankara'nın güney kısmını şekillendiren dağlardır. Bununla birlikte, kuzeyde yer alan İdris Dağı ve Elmadağ gibi yüksek dağ sıraları, bölgenin dağlık yapısını pekiştirir. Şehir sınırlarında yer alan; Mogan, Eymir, Karagöl (Çubuk), ve Tuz Gölü gibi doğal su kütleleri ise hem turizm hem de sağlık sektörü için önem teşkil eder.
İklim Özellikleri
Ankara'nın iklimi, karasal iklimin belirgin özelliklerini taşır. Yaz ayları sıcak ve kurak geçerken, kış ayları soğuk ve kar yağışlıdır. En yüksek sıcaklık temmuz ve ağustos aylarında kaydedilirken, Ocak ayı en soğuk aydır. Ankara'nın ortalama yıllık sıcaklık değeri 11.7°C olup, bu değer zaman zaman 40°C'ye kadar çıkabildiği gibi ve -24.9°C'ye kadar da düşebilir. Bölgedeki ortalama yıllık yağış miktarı ise 389.1 mm'dir.
Bölgedeki iklimsel farklılıklar ise coğrafi özelliklerden kaynaklanmaktadır. Özellikle kuzeydeki Çubuk ve Kızılcahamam ilçeleri, Karadeniz ikliminin etkilerini gösterirken, güneyde İç Anadolu iklimi daha belirgin olarak kendini hissettirmektedir. Bu farklılıklar, kış aylarında bölgeyi etkileyen sis olaylarını artırmaktadır.
Dağlar ve Akarsular
Ankara'nın coğrafi yapısında dağlar ve akarsular önemli bir yer tutar. İlin en belirgin dağları arasında Elmadağ, İdris Dağı, Karyağdı Dağı, ve Paşa Dağı bulunur. Bu dağlar, bölgenin topografyasını şekillendirirken, aynı zamanda çeşitli göl ve ova alanlarını da barındırmaktadır. Özellikle Mogan ve Eymir gölleri, şehrin doğal zenginliklerindendir.
Akarsular açısından ise, Sakarya Nehri ve Kızılırmak Nehri şehir sınırlarında önemli birer su kaynağı olarak ortaya çıkar. Bu nehirlerin kolları olan Çubuk Çayı, İncesu Çayı ve Ova Çayı da Ankara'nın su yapısını oluşturan önemli akarsulardır. Özellikle bu nehirlerin suladığı araziler, bölgenin tarımsal faaliyetleri için önemli birer kaynaktır.
Bitki Örtüsü
Ankara'nın bitki örtüsü, iklim ve toprak yapısına bağlı olarak çeşitlenmiştir. Step bitki örtüsü, bozkır alanlarda yaygınken, ormanlık alanlar ise özellikle kuzeydeki dağlık bölgelerde yoğunlaşmaktadır. Bozkır bitki örtüsünde, çalılar ve kısa boylu otlar hakimdir. Step bitki örtüsü içinde; keven, ayrıkotu, yılgınotu ve kekik gibi bitkiler yaygın olarak bulunur. Orman örtüsünde ise; karaçam, ardıç ve meşe ağaçları başlıca türlerdir. Bu tür ormanlar, özellikle Beynam Ormanı gibi yerlerde yoğunlaşmıştır.
Ekonomik Yapı
Ankara, Türkiye'nin ekonomik açıdan en gelişmiş ikinci ili olup, ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunan bir merkezdir. Başkent olması dolayısıyla kamu sektörünün yoğun olduğu şehirde, devletin idari fonksiyonları ve savunma sanayi başta olmak üzere çeşitli sektörlerdeki faaliyetler ekonomiyi şekillendirmektedir. Özellikle savunma sanayi ve yüksek teknoloji üretimi ile tanınan Ankara, Türkiye'deki en büyük savunma sanayi projelerinin merkezi konumundadır. Ayrıca, şehre özgü üretim faaliyetleri, rulman ve dişli üretimi gibi Türkiye'de tek olarak gerçekleştirilen üretimler de dahil olmak üzere, sanayinin çeşitliliğini ve rekabet gücünü artırmaktadır.
Mobilya, ağaç işleri, otomotiv, tekstil gibi sektörlerde de önemli üretim hacimlerine sahip olan Ankara, Türkiye'nin ihracatında büyük bir paya sahiptir. Organize sanayi bölgeleri ve teknoparklar gibi gelişmiş altyapılar sayesinde sanayi sektörü hızla büyümekte, üniversiteler ve Ar-Ge merkezleri ile işbirliği içinde yenilikçi projeler gelişmektedir. Tarım ve hayvancılık alanlarında da güçlü bir potansiyele sahip olan Ankara, tiftik keçisi üretimi gibi özgün tarım faaliyetleriyle dikkat çekmektedir. Şehir, aynı zamanda sanayi üretiminin yüksek teknolojiye dayalı olarak şekillendiği, büyüyen bir ticaret ve hizmetler merkezi haline gelmiştir. Dış ticaret alanında da önemli bir oyuncu olan şehir, ithalat ve ihracat konusunda Türkiye'nin ilk beş ili arasında yer almaktadır. Bu güçlü ekonomik altyapı ve yüksek iş gücü verimliliği, Ankara'yı yatırımcılar için cazip bir merkez haline getirmiştir.
Altyapı
Ankara, Türkiye'nin ulaşım altyapısında önemli bir merkez konumunda yer almaktadır. Şehirde; kara yolu, demir yolu ve hava yolu, seçenekleri geniş bir ulaşım ağı oluşturmakta ve şehri ülkenin diğer bölgeleriyle etkin bir şekilde bağlamaktadır. Türkiye’nin karayolu ve demiryolu ağı merkezi olması nedeniyle, başkent Ankara'ya, ülkenin her yerinden kolayca ulaşılabilir. Şehirdeki ulaşım sistemlerinin verimli işleyişi, ekonomik faaliyetlerin ve günlük yaşamın düzenli şekilde sürdürülmesine önemli katkılar sağlamaktadır.
Karayolu Ulaşımı
Ankara’ya karayolu ile ulaşım, şehir merkezinde yer alan Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali (AŞTİ) üzerinden sağlanmaktadır. Avrupa'nın en büyük otobüs terminallerinden biri olan AŞTİ, restoranlar, emanetçi, banka ATM’leri ve taksi hizmetleri gibi çeşitli imkanlar sunmaktadır. Ayrıca, şehir merkezine yakınlığı sayesinde, dolmuş, metro ve otobüs güzergahlarına kolay erişim sağlanmaktadır. AŞTİ’den, Esenboğa Uluslararası Havalimanı’na da 7/24 otobüsle ulaşılabilmektedir.
Demiryolu Ulaşımı
Demiryolu taşımacılığı, Ankara'nın önemli ulaşım ağlarından biridir. Ankara, Türkiye’nin doğusu ile batısını birbirine bağlayan bir demir yolu merkezi olarak hizmet vermektedir. Şehir; İstanbul, İzmir, Balıkesir, Adana, Elazığ ve Diyarbakır gibi önemli şehirlerle ulaşan demir yolu hatlarına sahiptir. 2016 yılında faaliyete geçen Hızlı Tren Garı, yüksek hızlı tren seferlerine ev sahipliği yapmaktadır ve bu gar, yalnızca ulaşım değil; ticari alanlar, restoranlar, kafeler ve otel gibi sosyal hizmetleri de kullanıcılarına sunmaktadır. Ankara-İstanbul, Ankara-Eskişehir ve Ankara-Konya arasında gerçekleştirilen hızlı tren seferleri, şehirlerarası ulaşımı daha hızlı ve konforlu hale getirmiştir.
Hava Yolu Ulaşımı
Esenboğa Uluslararası Havalimanı, Ankara’ya hava yolu ile ulaşım sağlayan ana tesis olup, şehir merkezine 28 kilometre mesafededir. İç ve dış hat uçuşlarıyla hizmet veren bu havalimanı; kapalı ve açık otopark, yemek, alışveriş, banka, araç kiralama ve taksi hizmetleri gibi olanaklar sunmaktadır. Şehir ile havalimanı arasında BELKOAIR otobüsleri aracılığıyla 24 saat süresince ulaşım sağlanabilmektedir. Bu otobüsler, şehre ulaşımı kolaylaştıran pratik bir seçenek sunmaktadır.
Kent İçi Ulaşım
Ankara kent içi ulaşımında en yoğun kullanılan toplu taşıma aracı metrodur. Belediyeye ait otobüsler ve özel dolmuş hatları da şehre ulaşımı kolaylaştıran alternatiflerdir. Metro ve otobüslerde kullanılan çok binişli manyetik kartlar, 75 dakikalık süre içerisinde iki transfer yapılmasına imkan tanımaktadır. Bu sistem, şehrin farklı bölgelerine ulaşımı hızlandıran ve erişilebilir kılan önemli bir taşıma modelidir. Bu ulaşım ağları, başkentteki günlük yaşam ve iş gücü hareketliliğini kolaylaştırmaktadır.
Demografik Yapı
Ankara, Cumhuriyetin ilanından sonra hızla gelişerek Türkiye'nin başkenti olmuştur. Başkentlik görevini üstlenmesinin ardından; idari organların teşkilatlanması, sanayinin gelişmesi ve iç göç ile birlikte özellikle 1927-1935 ve 1950-1955 yılları arasında büyük bir nüfus artışı yaşamıştır. Cumhuriyet öncesi küçük bir kasaba görünümünde olan Ankara, bugün Türkiye'nin nüfus yoğunluğu açısından ikinci büyük şehri haline gelmiştir.
1927 yılı nüfus sayımına göre Ankara ilinin toplam nüfusu 404.581 olarak kaydedilmiştir. 88 yıl içinde bu nüfus 13 kat artarak 2015 yılında 5.270.000 kişiye ulaşmıştır. Aynı dönemde Türkiye nüfusu ise yaklaşık 6 kat artmıştır. Ankara'nın nüfus artış hızı, 1927-1935 yılları arasında yıllık %34.7 iken, 1990-2000 yıllarında yıllık %24.4 olarak belirlenmiştir. 1927'de Ankara ili, Türkiye nüfusunun %3.2'sini oluştururken, 2000 yılında bu oran yaklaşık %6'ya çıkmıştır.
Ankara ilinin sosyo-demografik yapısında önemli değişiklikler yaşanmıştır. 1927 yılı nüfus sayımına göre, ilin nüfusunun %53’ü Ankara’da doğmuşken, 2000 yılı itibariyle bu oran %52’ye düşmüştür. Ankara dışında doğan nüfusun en yüksek payını Çorum ilinden gelenler oluşturmuş olup, bunu; Yozgat, Çankırı ve Kırşehir doğumlular takip etmektedir.
Büyükşehir belediye sınırlarının genişlemesi ile Ankara'nın metropoliten yapısı daha da belirginleşmiş, şehir nüfusu hızlı bir şekilde artmıştır. 1955'te ortalama hane halkı büyüklüğü 7 iken, 2000 yılında bu sayı 3.8’e düşmüştür. Bu değişim, yerleşim yapısındaki yoğunlaşmayı ve kentleşme sürecindeki dönüşümü göstermektedir.
Ankara'nın demografik yapısı, farklı yaş gruplarının ve cinsiyet oranlarının zaman içinde önemli değişiklikler geçirdiğini ortaya koymaktadır. 1927 yılında, yaş dağılımı dengesizdi ve erkek nüfus, çalışma çağındaki yaş grubunda belirgin bir şekilde fazlaydı. Ancak, 2000 yılına gelindiğinde bu dengesizlik azalmış, 15-64 yaş grubundaki erkek ve kadın nüfus oranları eşitlenmiştir. 2000 yılı itibariyle, 0-14 yaş grubu nüfusun %25'ini oluştururken, 15-64 yaş grubu %70 ile önemli bir paya sahip olmuştur. Yaşlı nüfus oranı ise %5 ile Türkiye ortalamasının altında kalmıştır.
Nüfusun kentleşme oranı da hızla artmış, 2000 yılı itibariyle Ankara'da kent nüfusu %90'a yaklaşmıştır. Bu oran, Ankara'nın İç Anadolu Bölgesi'nde en kentleşmiş şehir olarak ön plana çıkmasını sağlamıştır. 2000 yılı itibariyle, Ankara'daki metropoliten ilçeler, yüksek nüfus yoğunluğu ile dikkat çekmiştir. Keçiören, Etimesgut, Sincan ve Yenimahalle ilçeleri, yüksek nüfus artışı hızına sahipken, Gölbaşı ve Çubuk gibi ilçeler, daha düşük nüfus yoğunluklarında kalmıştır.
Ankara'nın göç alma durumu da metropoliten yapısının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. İç Anadolu Bölgesi'nin en önemli göç merkezi olan Ankara, yıllar içinde aldığı göçle nüfusunu hızla artırmıştır. 1990-2000 yılları arasında, Ankara'nın aldığı net göç, bölgenin diğer illerine göre daha fazla olmuştur. Göç hareketliliği, özellikle çalışma yaşındaki nüfusun artışını sağlamış, genç nüfusun şehre yerleşmesiyle kent nüfusu yoğunlaşmıştır.
Yönetim
Vali
Ankara'da aktif olarak Valilik görevini Vasip Şahin yürütmektedir. Şahin, 26 Ekim 2018 tarih ve 2018/202 sayılı Cumhurbaşkanlığı Atama Kararı ile Ankara Valiliğine atanarak, 06 Kasım 2018 tarihi itibarıyla görevine başladı. Şehirde geçmişten günümüze görev yapmış valiler şu şekildedir:
- Ercan TOPACA (20.09.2016 - 05.11.2018)
- Mehmet KILIÇLAR (22.09.2014 - 20.09.2016)
- Alaaddin YÜKSEL (27.05.2010 - 15.09.2014)
- Kemal ÖNAL (16.09.2004 - 11.05.2010)
- Yahya GÜR (01.10.1999 - 01.07.2004)
- Erdoğan ŞAHİNOĞLU (17.07.1991 - 30.09.1999)
- Saffet Arıkan BEDÜK (14.01.1988 - 17.07.1991)
- Cahit BAYAR (06.02.1984 - 14.01.1988)
- Vecdi GÖNÜL (04.12.1979 - 17.10.1980)
- Mustafa GÖNÜL (09.09.1975 - 24.01.1976, 27.10.1980 - 06.02.1984)
- Şerif TÜTEN (18.06.1971 - 02.06.1975)
- Ali Rıza YARADANAKUL (17.07.1970 - 18.06.1971)
- Ömer Naci BOZKURT (19.10.1968 - 20.05.1970, 20.05.1970 - 17.07.1970, 22.06.1975 - 09.09.1975)
- Tekin ALP (06.06.1968 - 19.10.1968, 10.02.1978 - 05.12.1979)
- Ali Celalettin COŞKUN (14.01.1966 - 10.06.1968)
- Enver KURAY (12.10.1962 - 14.01.1966)
- Nuri TEOMAN (12.04.1961 - 12.10.1962)
- İhsan OLGUN (24.09.1960 - 08.04.1961)
- İrfan BAŞTUĞ (08.06.1960 - 11.09.1960)
- Abdullah Dilaver ARGUN (17.07.1958 - 27.05.1960)
- Cemal GÖKTAN (14.09.1955 - 09.10.1957)
- Kemal AYGÜN (12.04.1952 - 12.09.1955, 09.10.1957 - 17.07.1958)
- Necati İLTER (24.08.1950 - 18.01.1952)
- Mehmet Avni DOĞAN (09.02.1948 - 22.05.1950)
- İzzettin ÇAĞPAR (02.12.1946 - 09.02.1948)
- Osman Sabri ABDAL (03.08.1946 - 12.11.1946)
- Nevzat TANDOĞAN (22.06.1929 - 09.07.1946)
- Mehmet Atıf Tüzün (04.02.1922 - 23.07.1927)
- Murat Bey (19.08.1920 - 12.08.1921)