Köken
Arapça kökenli bir sözcüktür. “Cevelan” , “dolaşmak, gezinmek, hareket etmek” anlamındaki fiilden türemiştir. “c-v-l” kökünden gelir ve bu kök, dönme, hareket etme, yer değiştirme gibi anlamlar içerir. Osmanlı Türkçesinde hem bireysel anlamda dolaşmak hem de askerî-sistematik yürüyüş anlamında yaygın olarak kullanılmıştır.
Kullanım Alanları
Askerî: Talim, devriye veya gövde gösterisi amacıyla yapılan toplu yürüyüş anlamına gelir.
Edebiyat: Düşünce ve hayal dünyasında yapılan anlam yüklü gezintileri temsil eder.
Tarihî Metinler: Osmanlı şehir hayatında, yeniçeri veya askeri birliklerin düzenli yürüyüşleri “cevelan” olarak tanımlanır.
Mistik/Felsefi: Bazı tasavvufî metinlerde ruhun varlıklar arasında cevelan etmesi, hakikate yolculuk anlamında mecazî olarak kullanılır.
Örnek Cümleler
- Hava serinleyince bahçede cevelan etmeye çıktık.
- Şairin dizelerinde akıl, ruh ve hayal cevelan hâlindeydi.
- Askerî birlik, sabah saatlerinde kasaba içinde cevelana başladı.
- Mehtaplı gecelerde Boğaz boyunca cevelan eden zarif hanımlar, İstanbul’un zarafetini temsil ederdi.







