Gördesli Makbule Hanım, 1902 yılında Manisa'nın Gördes ilçesinde dünyaya gelmiştir. Çocukluk yılları, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine rastlamıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında babasını, Yemen Savaşı'nda ise ağabeyini şehit veren Makbule Hanım, ailesi üzerinden erken yaşta savaşın yıkıcı etkileriyle tanışmıştır. Bu kayıpların ardından annesi tarafından büyütülen Makbule Hanım, geleneksel kadın rollerinin dışında, küçük yaşlardan itibaren silah kullanmayı ve ata binmeyi öğrenmiştir. Bu yetenekleri sayesinde çevresinde "Asker Makbule" olarak anılmıştır.
Gördesli Makbule Hanım (Anadolu Ajansı)
Evliliği ve Millî Mücadeleye Katılımı
Makbule Hanım, Millî Mücadele döneminin önde gelen isimlerinden Usturumcalı Halil Efe ile evlenmiştir. Evlilikleri, ülkenin işgal altında olduğu ve kurtuluş mücadelesinin yaşandığı bir döneme denk gelmiştir. Eşi Halil Efe'nin işgal güçlerine karşı gizlice Millî Mücadele hazırlıklarına başladığını fark eden Makbule Hanım, evde kalmayı reddetmiştir.
Vatan savunmasına aktif olarak katılma arzusuyla, eşi Halil Efe'yi evden çıktığında gizlice takip etmiştir. Durumu fark eden Halil Efe'nin tüm ısrarlarına rağmen geri dönmeyi kabul etmemiş ve mücadeleye katılmak istediğini açıkça ifade etmiştir. Demirci Akıncılar Teşkilatı komutanı Kaymakam İbrahim Ethem Bey'in huzurunda, bu manevi değeri yüksek mücadeleden mahrum kalmak istemediğini gözyaşları içinde dile getirmiştir. Makbule Hanım'ın bu kararlılığı ve vatan sevgisi karşısında ikna olan İbrahim Ethem Bey, onun Akıncılar müfrezesine katılmasına izin vermiştir. Böylece Makbule Hanım, atı ve tüfeğiyle birlikte müfrezenin tam teşekküllü bir neferi olmuştur.
Mücadeleleri ve Şehadeti
Makbule Hanım, Demirci, Gördes, Simav ve Sındırgı dağlarında Akıncılarla birlikte birçok önemli çatışmalarda yer almıştır. Siyah pantolon, ceket, uzun manto, çizme ve siyah başlık giyerek, gözleri hariç yüzü kapalı bir şekilde mücadele etmiştir. Yanında taşıdığı kısa Japon filintası ve düşmandan ele geçirdiği doru atıyla müfrezenin artçısı olarak görev yapmıştır. Çatışmalarda gösterdiği üstün cesaretle dikkat çekmiş, ata birçok efeden daha iyi binmesi ve tehlike anında silahını herkesten önce ateşlemesiyle tanınmıştır. Özellikle "Güvemdere Muharebesi"nin kazanılmasında kahramanlığıyla büyük rol oynamış, moral bozulan birlikleri yüreklendirerek düşmana karşı yeniden taarruza geçmelerini sağlamıştır.
17 Mart 1922 tarihinde, henüz 20 yaşındayken, Kocayayla mevkiinde düşman kuvvetleriyle çıkan bir çatışmada şehit düşmüştür. Cenazesi, düşmanın eline geçmemesi amacıyla gizlice defnedilmiştir. Eşi, 12. Müfreze kumandanı Halil Efe de Makbule Hanım'ın şehadetinden yaklaşık iki ay sonra, düşman kuvvetlerine karşı düzenlenen bir taarruzda şehit olmuştur.
Gördesli Makbule Hanım Anıtı (Anadolu Ajansı)
Makbule Hanım'ın mezarı, şehadetinden 78 yıl sonra, o dönem Balıkesir Üniversitesi'nde okutman olan Zekeriya Özdemir'in çalışmaları sonucunda Sındırgı ilçesinden geçen Harlak Deresi üzerindeki Dereçatı mevkiinde bulunmuştur.
Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Kaymakam İbrahim Ethem Bey, hatıratında Makbule Hanım'ın şehadetini ve vatan sevgisini derin bir saygıyla anmıştır. Onun Türk milleti ve Türk kadını için bir gurur kaynağı olduğunu vurgulamıştır.
Makbule Hanım'ın "Gördes Kızı", "Gördesli Makbule" ve "Makbule Efe" gibi isimlerle anılan hatırası, memleketi Gördes'te yaşatılmaktadır. İsmi ilçe meydanlarına, okullara ve caddelere verilmiş, mezarının bulunduğu yer de şehitliğe dönüştürülmüştür. Gördes Belediyesi ve Sındırgı Belediyesi'nin iş birliğiyle anma etkinlikleri düzenlenmekte ve Makbule Hanım'ın kahramanlığı gelecek nesillere aktarılmaktadır. O, Türk Kurtuluş Savaşı'nda kadınların üstlendiği aktif ve fedakâr rolün sembol isimlerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır.