Kurtuluş Savaşı’nda Kadınların Rolü, 1919-1922 yılları arasında Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi verdiği dönemde kadınların üstlendiği çok yönlü görevleri ve bu süreçte toplumsal konumlarında meydana gelen dönüşümü kapsamaktadır. Kurtuluş Savaşı'nda Türk kadınları, cephe gerisinde ve cephede olmak üzere görevler üstlenmişlerdir.
Cephe Gerisindeki Katkılar
- Lojistik Destek: Kadınlar, askerlerin iaşe, giyecek ve mühimmat ihtiyaçlarının karşılanmasında rol oynamışlardır. Köylerde ve kasabalarda kurulan imalathanelerde çamaşır dikilmiş, yiyecek hazırlanmış ve cepheye ulaştırılmıştır.
- Sağlık Hizmetleri: Hemşirelik ve hasta bakıcılık gibi görevler üstlenen kadınlar, yaralı askerlerin tedavisinde önemli katkılar sağlamışlardır. Hilal-i Ahmer (Kızılay) bünyesinde aktif rol alan kadınlar, cephe hastanelerinde ve seyyar sağlık ekiplerinde görev almışlardır.
- Propaganda ve Teşkilatlanma: Kadınlar, işgal altındaki bölgelerde direniş ruhunu canlı tutmak, ulusal bilinci artırmak ve destek sağlamak amacıyla çeşitli propaganda faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Mitingler düzenlemiş, dernekler kurmuş ve yayınlar aracılığıyla kamuoyunu bilgilendirmişlerdir. Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti gibi örgütlenmeler, kadınların direniş hareketindeki kolektif gücünü göstermiştir.
- Mali Destek: Kadınlar, sahip oldukları ziynet eşyalarını ve birikimlerini bağışlayarak milli mücadeleye maddi destek sağlamışlardır.
Cephedeki Mücadele
Kurtuluş Savaşı’nda bazı kadınlar doğrudan silahlı çatışmalara iştirak etmişlerdir. Kara Fatma (Fatma Seher Erden), Halide Edip (Adıvar) ve Şerife Bacı gibi isimlerin askeri faaliyetlere katıldıkları belgelenmiştir. Bu kişiler, cephane nakli ve askeri birliklerin desteği işlevlerinde bulunmuşlardır.
Halide Edip, savaş süresince propaganda görevleri üstlenmiş ve orduya moral desteği sağlamıştır. Kara Fatma, gönüllü birlikler kurarak çeşitli cephelerde görev almıştır.

Kurtuluş Savaşı Kadınları (Yapay Zeka Tarafından Oluşturulmuştur)
Toplumsal Görev Dağılımı ve Sonraki Dönem Etkileri
Kurtuluş Savaşı yıllarında kadınların görev dağılımı, dönemin koşullarına bağlı olarak çeşitlilik göstermiştir. Eğitimli kadınlar bürokratik ve sağlık hizmetlerinde; kırsal bölgelerdeki kadınlar ise üretim ve lojistik alanlarında yoğunlaşmıştır. Kadınların bu dönemdeki görevleri, savaş sonrası dönemde sosyal, ekonomik ve hukuki düzenlemelerde dikkate alınan unsurlar arasında yer almıştır.
1920’li yıllarda yeni kurulan Cumhuriyet yönetimi, kadınların eğitimine yönelik çeşitli düzenlemeler yapmıştır. Kız öğretmen okullarının açılması ve kadınların kamu görevlerine katılımı bu alandaki gelişmelerin başında gelmektedir.
1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile kadınlara, evlilik ve boşanma gibi özel hukuk alanlarında yasal haklar tanınmıştır. 1930 yılında belediye seçimlerine katılma hakkı verilmiş, böylece kadınlar yerel yönetimlerde söz sahibi olmaya başlamıştır.
1934 yılında ise milletvekili seçilme hakkı verilmiştir.
Kadınlara Ait Öne Çıkan Örgütlenmeler ve Belgelenmiş Faaliyetler
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, 1919 yılında Sivas’ta kurulmuş ve İstanbul, Erzurum, Kastamonu gibi şehirlerde şubeler açmıştır. Cemiyet, savaşın ihtiyaç duyduğu kaynakların temininde, miting ve yardım kampanyalarında rol almıştır. Bu örgütlenmelerin faaliyetleri, dönemin resmi gazetelerinde ve dönemin raporlarında yer almıştır.
Kadınların savaş dönemindeki faaliyetleri, dönemin görsel ve yazılı belgelerine yansımıştır. Hilal-i Ahmer arşivlerinde yer alan hemşire kayıtları, yardım kampanyası listeleri ve yerel miting afişlerinde yer almaktadır.

