Irak Yedikardeşi (Argya altirostris), ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının Leiotrichidae familyasına ait, sınırlı yayılım alanına sahip bir kuş türüdür. Taksonomik olarak Leiotrichidae familyasında sınıflandırılan tür, monotipiktir; yani alt türü bulunmamaktadır. Eski kaynaklarda Turdoides altirostris adıyla da anılmıştır.
Bu tür, esas olarak Mezopotamya bölgesine özgüdür ve Güneydoğu Anadolu’dan başlayarak Suriye, Irak ve güneybatı İran boyunca Fırat ve Dicle nehirlerinin çevresindeki sulak alanlarda yaşamaktadır. Yerel halk arasında bilinirliği yüksek olan bu kuş türü, Türkiye’de en çok Birecik ve Nizip gibi Güneydoğu ilçelerinde gözlemlenmiştir.
Özellikler
Irak Yedikardeşi, yapısal özellikleri ve davranış biçimiyle dikkat çeken, küçük ila orta boyutlu bir ötücü kuştur. Ortalama 20–24 cm uzunluğunda, yaklaşık 33 gram ağırlığındadır. Gövde yapısı uzun kuyruklu, gagası ise kavislidir.【1】 Üst kısımları açık kahverengi zemin üzerinde yumuşak kenarlı, orta koyulukta çizgilerle desenlenmiştir. Tepe ve sırt bölgesindeki çizgiler sık, sırtın altına doğru seyrekleşir. Alt kısımları ise çizgisiz beyazımsı ve kızıl krem tonlarındadır.【2】 Gaga üstte koyu kahverengi, altta daha açık et rengine yakındır. Cinsiyetler arasında belirgin bir dış görünüş farkı yoktur. Yavrular, erişkinlere kıyasla daha soluk ve grimsi bir renge sahiptir.
Uçuş sırasında kanatlar düşük açıyla ve kısa aralıklarla çırpılır; bu nedenle tür, uzun süreli ya da yüksek irtifalı uçuşlar gerçekleştiremez.【3】 Yere yakın kısa mesafelerde uçarak çalılıklar ve ağaçlar arasında hareket eder.

Irak Yedikardeşi (Fotoğraf: Sharath G, pexels)
Dağılım ve Yaşam Alanı
Irak Yedikardeşi (Argya altirostris), Güneydoğu Anadolu’dan başlayarak Suriye’nin orta kesimleri üzerinden Irak’ın güneydoğusuna ve İran’ın güneybatısına kadar uzanan sınırlı fakat tanımlı bir coğrafi alanda yayılım gösterir. Türkiye’de özellikle Şanlıurfa’nın Birecik ilçesi ve Gaziantep’in Nizip ilçesi çevresinde yıl boyu gözlemlenmiştir. Bu türün dağılımı, Fırat ve Dicle nehir sistemine bağlı sulak alanlarla yakından ilişkilidir. Avrupa’daki varlığı son derece sınırlıdır ve bu bölgelerdeki popülasyonlar küçük ve lokalize halde bulunur.【4】
Yaşam alanı olarak sulak ve nehir kenarı ekosistemleri tercih edilir. Yoğun sazlıklar, palmiye korulukları, kavak ağaçlarıyla çevrili tarım alanları ve çalılıklarla kaplı bataklıklar türün sıklıkla gözlendiği habitatlardandır. Ayrıca su kanalları boyunca uzanan kırsal tarım arazileri ile meyve bahçeleri de sıklıkla kullanılır. Bu habitatlarda, özellikle yoğun bitki örtüsünün sunduğu korunaklı yapılar, türün yuvalama ve beslenme davranışları açısından önem taşır. Suya yakın ve bitki örtüsünün zengin olduğu alanlar, Irak Yedikardeşi’nin yerleşik yaşam biçimi ile uyum içerisindedir.

Dağılım haritası (Fotoğraf: The IUCN Red List)
Davranış ve Ekoloji
Irak Yedikardeşi, yıl boyunca yerleşik kalan bir türdür ve göç etmez. Genellikle 5 ila 7 bireyden oluşan küçük gruplar halinde yaşar. Nadiren 15’i aşan daha kalabalık sürüler gözlemlenmiştir. Bu gruplar birlikte hareket eder, beslenir ve iletişim kurar. Tür, hem yer hem de ağaç üzerinde aktif bir yaşam sürer. Gözlemler, bu kuşların yerleşik habitatları yoğun biçimde savunduğunu ve nispeten küçük bir alanı (300–600 m²) aktif olarak kullandıklarını göstermektedir.【5】
Ses
Bu tür, oldukça sesli ve sosyal bir kuştur. En bilinen ötüşü, tiz tonlarda başlayıp aşağı inen melodik bir çağrıdır. “Pherrrrreree…” şeklinde tarif edilen bu çağrı, genellikle bir birey grubundan ayrıldığında ya da akşam saatlerinde dinlenme öncesinde duyulur. Grup üyeleri arasında bağlantı kurmak amacıyla “pherr pherr pherr…” biçiminde tekrarlayan kısa çağrılar kullanılır. Tehlike anlarında keskin ve tiz uyarı sesleri çıkarır; bu ses repertuvarı arasında “phist” ve “phic” gibi hızlı ünlemler de yer alır.【6】
Alarm ötüşü (Kaynak: xeno-canto)
Üreme
Irak Yedikardeşi monogam bir üreme sistemine sahiptir. Üreme dönemi, mart–temmuz ayları arasında yoğunlaşır. Yılda iki ya da üç kez kuluçkaya yatabilir. Yuva, poplar (kavak) veya tamarisk (ılgın) gibi ağaçların çatallı dallarına ya da Arundo donax gibi büyük sazlara, çoğunlukla 1,5 ila 5 metre yüksekliklere yapılır. Yuvanın yapısı düzensiz bir çanak formundadır; sap, kuru yaprak, kökçük, lif, kamış ve tüylerle örülür. Kuluçka süresi yaklaşık 13 gündür; yavrular genellikle 10 gün içinde yuvayı terk eder fakat bir süre daha ebeveynlerle kalır. Dişiler ebeveynlik görevini daha fazla üstlenir, ancak zaman zaman diğer bireylerin yardım ettiği kooperatif üreme de gözlenmiştir.【7】

Irak Yedikardeşi (Fotoğraf: Sagar Bijalwan, pexels)
Beslenme
Beslenme biçimi esasen böcekçil niteliktedir. Diyette ağırlıklı olarak çekirgeler, tırtıllar, güveler ve kelebekler, böcekler ve yusufçuklar yer alır. Bunlara ek olarak örümcekler de sıklıkla tüketilir. Ara sıra yer solucanı ve goji gibi bitkilerin meyveleriyle de beslenir. Besin arayışı hem yer yüzeyinde hem de ağaç kabuklarında yürütülür; çevik ve koordineli bir şekilde hareket eder.
Koruma Durumu
Irak Yedikardeşi, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından 2018 yılında yayımlanan değerlendirmeye göre “Asgari Endişe” (Least Concern – LC) kategorisinde sınıflandırılmıştır. Bu değerlendirmede, türün toplam yayılım alanının görece sınırlı olmasına karşın, popülasyon trendlerinin büyük çapta bir düşüş göstermediği ve tehdit eşiği altında kaldığı belirtilmiştir.【8】
Buna karşın, habitat kaybı potansiyel bir tehdit olarak varlığını sürdürmektedir. 1990’lı yıllardan itibaren Fırat ve Dicle havzalarında yürütülen baraj, sulama ve drenaj projeleri sonucunda sulak alanların büyük kısmı kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
IUCN kayıtlarına göre tür, “Mezopotamya Sulak Alanları” Endemik Kuş Alanı (EBA) içerisinde yer almakta ve belirli bölgesel koruma programlarının odağında bulunmaktadır. Ancak günümüzde yürütülen özel bir koruma ya da tür bazlı izleme programı bulunmamaktadır. Türün korunması, büyük ölçüde yaşam alanlarının sürdürülebilirliğiyle ilişkilidir. Bu bağlamda sulak alanların korunması, kimyasal ilaç kullanımının sınırlandırılması ve yerel gözlem kayıtlarının teşviki, uzun vadeli popülasyon sağlığı açısından önem arz etmektedir.


