KÜRE LogoKÜRE Logo
sb-image
İsmail Dümbüllü
Sahne Sanatları+2 Daha
İsmail Hakkı Dümbüllü (1905 – 1973), Türk tulûat tiyatrosunun son temsilcisi olarak kabul edilen komedyen, oyuncu ve halk sanatçısıdır.
fav gif
Kaydet
kure star outline
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Doğum Yılı
1905
Ölüm tarihi
5 Kasım 1973
Defin Yeri
Karacaahmet Mezarlığı
Meslek
OyuncuKomedyenTuluat Sanatçısı
Sanat Alanı
Orta OyunuTuluat TiyatrosuHalk Komedisi
Etkilendiği Ustalar
Kel Hasan EfendiKaragöz Hüseyin
Devrettiği Öğrenci
Münir Özkul (Kavuk Geleneği)
Öne Çıkan Eserleri
Dümbüllü TarzanKeloğlanDümbüllü Memiş (Film Serileri)

İsmail Hakkı Dümbüllü, 20. yüzyıl Türk tiyatrosunun geçiş döneminde, geleneksel tuluat ve orta oyunu sanatının son büyük temsilcisi olarak kabul edilir. Hem sahne hem sinema alanında sürdürdüğü çalışmalarıyla, geleneksel halk komiği tipinin modern tiyatro ortamında görünür kalmasını sağlamış; Karagöz, Orta Oyunu ve Meddah geleneğini sahne estetiğine uyarlamıştır. Yaşamı boyunca kendisini “seyircinin neşesi” olarak tanımlayan Dümbüllü, doğaçlamaya dayalı performans biçiminin en olgun örneklerinden biridir.

Gençliği ve Eğitimi

1897 yılında İstanbul’un Üsküdar ilçesinde doğdu. Babası Zeynel Abidin Efendi, annesi Fatma Azize Hanım’dır. İlköğrenimini Üsküdar İttihat-ı Terakki Mektebi’nde tamamladı; ardından Kuleli Askerî Rüştiyesi’ne girdi. Ancak tiyatroya olan ilgisi nedeniyle eğitimini yarıda bırakarak sahne yaşamına yöneldi.

Üsküdar’da Karagöz Hüseyin ve Hacivat İsmail gibi ustalardan geleneksel temsil biçimlerini izleyerek yetişti. Bu dönem, onun tiyatroya amatör bir heves olarak değil, halk kültürünün canlı bir alanı olarak bakmasını sağladı.

Kariyeri ve Sanat Yaşamı

İlk sahne deneyimini 1918 civarında Karagöz Hüseyin Efendi’nin kumpanyasında kazandı. 1920’lerin başında dönemin en önemli tuluat ustalarından Kel Hasan Efendi’nin tiyatrosuna katıldı. Yaklaşık on yıl boyunca Kel Hasan’ın yanında oyunculuk yaparak doğaçlama, jest, mimik ve doğrudan seyirciyle iletişim temelli sahne disiplinini öğrendi. Bu dönemde, tuluat tiyatrosunun klasik karakterleri olan Kavuklu, Pişekâr ve Zenne tiplerini kendi mizah tarzına uyarladı. 1928 yılında Tevfik İnce ile birlikte kendi topluluğunu kurarak İstanbul Direklerarası’nda Hilâl Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. 1933’ten sonra turnelerle Anadolu’nun birçok kentinde halk tiyatrosu geleneğini yaşattı.


Orta oyunu ve tuluat sahnesinde “kavuk” simgesinin devralınması geleneğini sürdüren Dümbüllü, 1968 yılında kavuk ve fesini sinema-ve tiyatro sahnelerinde etkili bir karakter olan Münir Özkul’a devretti.

Sinema, Radyo ve Yeni Dönem

1940’lı yıllarda tuluat tiyatrosunun sahnelerden çekilmeye başlamasıyla birlikte Dümbüllü, sinema ve radyoya yöneldi. İlk filmleri 1947-1950 arasında çekilen “Dümbüllü Memiş”, “Dümbüllü Tarzan”, “Keloğlan”, “Yedi Köyün Zeynebi” gibi yapımlardır. Bu filmler, geleneksel halk güldürüsünün sinema biçimine uyarlanması açısından öncü kabul edilir.

Kavuk Geleneği

İsmail Hakkı Dümbüllü’nün adını ölümsüzleştiren en önemli simge “kavuk”tur. Bu kavuk, Osmanlı dönemi orta oyunu ustası Kel Hasan Efendi’nin simgesidir ve ustadan çırağa devredilerek geleneği temsil eder. Dümbüllü, bu geleneği sürdürmüş ve 1968’de “kavuk” ile birlikte “fes”ini oyuncu Münir Özkul’a devretmiştir. Bu gelenek, halk tiyatrosu geleneğinin sürekliliğini simgeleyen bir kültürel ritüel olarak günümüze kadar sürmüştür. Özkul’dan sonra Rasim Öztekin, ardından Şevket Çoruh’a devredilmesiyle “kavuk geleneği”, Dümbüllü’nün bıraktığı kültürel mirasın yaşayan bir parçası olmuştur.

Öne Çıkan Çalışmaları ve Katkıları

Dümbüllü, geleneksel halk tiyatrosu formu olan orta oyununu ve tuluatı hem sahneye hem de sinemaya taşımış bir sanatçıdır. Orta oyununun dekor gerektirmeyen, arka sahnesi görünmeyen, doğaçlama üzerine kurulu yapısını kendi karakterine uygun şekilde yorumlayarak geniş kitleye ulaştırdı.

Film üretimi açısından da 1947’den itibaren başrol oynadığı “Dümbüllü Memiş”, “Keloğlan” ve “Dümbüllü Tarzan” gibi eserlerle tanındı.

Sanat pratiği açısından önemli bir yönü de “halk komiği” kimliğiyle sahnede seyirciyle doğrudan ilişkilenmesi ve gelenekle modern tiyatro arasındaki geçişe biçim vermesidir. Bu bağlamda, ustasının (Kel Hasan) kadim tuluat kodlarını devralması ve onları kendi özgün yorumuyla sahnelemesi dikkat çeker. Haldun Taner’in değerlendirmesi, Dümbüllü’yü “tam bir halk çocuğu” olarak tanımlar.

Son Yılları ve Miras

Dümbüllü, 5 Kasım 1973 tarihinde bir trafik kazasının ardından yaşamını yitirdi. Cenazesi İstanbul Üsküdar, Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedildi.


İsmail Hakkı Dümbüllü, Osmanlı son döneminin doğaçlamaya dayalı halk tiyatrosu biçimlerinden Cumhuriyet döneminin sahne ve sinema sanatına uzanan bir sürekliliği temsil eder. Onun sahne kişiliği, seyirciyle doğrudan etkileşimi ve doğal komediyi temel alan halk güldürüsünün son örneğidir. Dümbüllü, yalnızca bir oyuncu değil, aynı zamanda geleneksel tiyatronun belleğini taşıyan bir “kültürel aktarıcı” olarak da değerlendirilir. Bugün orta oyunu, meddah ve tuluat üzerine yapılan akademik çalışmalarda “modernleşme öncesi performans biçimlerinin temsilcisi” olarak referans gösterilmektedir.

Kaynakça

Anadolu Ajansı. “Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi: İsmail Hakkı Dümbüllü.” Anadolu Ajansı. Erişim 26 Ekim 2025. https://www.aa.com.tr/tr/kultur/geleneksel-turk-tiyatrosunun-son-temsilcisi-ismail-hakki-dumbullu/3043325


Anadolu Ajansı. "Tuluatın ustası: İsmail Hakkı Dümbüllü." Anadolu Ajansı. Erişim 4 Kasım 2025. https://www.aa.com.tr/tr/kultur/tuluatin-ustasi-ismail-hakki-dumbullu/3734550


Bozcalı, S. “Dümbüllü (İsmail).” İstanbul Ansiklopedisi. 9. Cilt. 4818-4820. Erişim 26 Ekim 2025. https://istanbulansiklopedisi.org/handle/rek/9330

Ayrıca Bakınız

Yazarın Önerileri

JOMO Fenomeni
Uluslararası Orman GünüUl

Uluslararası Orman Günü

Genel Kültür +2
MeydanMe

Meydan

Seyahat Ve Turizm +2
Pecorino Crotonese

Pecorino Crotonese

Gastronomi +1
Dünya Kiswahili Dil Günü

Dünya Kiswahili Dil Günü

Genel Kültür +2

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarMuhammed Deger26 Ekim 2025 09:53
KÜRE'ye Sor