Kayseri Kalesi, Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde, Kayseri ilinin merkezinde yer alan, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan önemli bir askeri ve mimari yapıdır. Kale, hem savunma hem de şehirleşme açısından Kayseri’nin tarihî gelişiminde belirleyici bir unsur olmuştur.
Tarihçe
Kayseri Kalesi’ne ilişkin bilinen en erken bilgiler, M.S. 3. yüzyılda Roma İmparatoru III. Gordianus dönemine ait sikkelere dayanmaktadır. VI. yüzyılda Bizans İmparatoru Justinianus, şehir surlarını daraltarak daha savunulabilir hale getirmiştir. 647 yılında Emevî Halifesi Muaviye tarafından fethedilen şehir kısa sürede Bizans’ın kontrolüne geri geçmiştir. 1067 yılında Emir Afşin Bey’in şehri almasıyla birlikte Türk hâkimiyeti başlamıştır.
Kale ve şehir daha sonra sırasıyla Danişmendliler, Anadolu Selçukluları, Eratnalılar, Kadı Burhaneddin Ahmed, Dulkadiroğulları, Karamanoğulları ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. 1398’de Osmanlı topraklarına katılan şehir, 1402 Ankara Savaşı’nın ardından geçici olarak Karamanoğulları’na geçmiş, nihayetinde Fatih Sultan Mehmed döneminde kesin olarak Osmanlı egemenliğine dâhil edilmiştir.

Kayseri Kalesi (Türkiye Kültür Portalı)
Mimari Özellikler
Kayseri Kalesi, Dış Kale ve İç Kale olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Dış Kale; kemer ve tonozlarla güçlendirilmiş surlarla çevrilidir. Boyacı Kapı, Kiçi Kapı, Sivas Kapısı, Demir Kapı ve Yeni Kapı gibi girişleri vardır. Bu kapıların bazıları Osmanlı döneminde, özellikle II. Selim zamanında genişletilmiştir. Dış Kale surları, Selçuklu Sultanları I. İzzeddin Keykavus ve I. Alaeddin Keykubat dönemlerinde onarılmıştır.
İç Kale, dış kalenin kuzey kenarına yerleştirilmiş olup yaklaşık 800 metre uzunluğunda ve 200 metre genişliğindedir. 18 adet dikdörtgen burçla güçlendirilmiş ve 3 metre kalınlığındaki surlarla çevrilidir. Kuzeydoğu ve güneybatı yönlerinde yer alan iki kapısı, savunma amacıyla mazgallarla desteklenmiştir. İç kalede yer alan cami, 1465-66 yıllarında Karamanoğlu Pir Ahmed Bey tarafından, Fatih Sultan Mehmed’in isteği üzerine yaptırılmış ve yapının Osmanlı kimliği bu camiyle pekişmiştir.
Kale, farklı dönemlerde çok sayıda onarımdan geçmiştir. 1224 yılında I. Alaeddin Keykubat, 1411’de Dulkadiroğlu Hüsamî Hasan, 1465’te Karamanoğlu Pir Ahmed Bey, 1507 ve 1553 yıllarında ise Osmanlılar döneminde tamiratlar yapılmıştır. Bu tamiratlara ilişkin bilgiler, kitabeler ve tamir defterlerinde ayrıntılı olarak kayıtlıdır. Kale, Osmanlı döneminde askerî garnizon, cephanelik, depo, ibadethane ve hapishane olarak işlev görmüştür.

Kayseri Kalesi (Türkiye Kültür Portalı)
Günümüzdeki Durumu
Günümüzde Kayseri Kalesi’nin özellikle İç Kale kısmı sağlam bir şekilde ayakta durmaktadır. Dış Kale surlarının büyük bir kısmı tahrip olmuş veya tamamen ortadan kalkmıştır. İç Kale, uzun yıllar ticari kullanımda kalmış, içerisine düzensiz biçimde modern dükkanlar yerleştirilmiştir.
Son yıllarda gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları neticesinde İç Kale, yeniden kültürel ve turistik bir merkez olarak düzenlenmiş ve Kayseri Arkeoloji Müzesi 2019 yılında bu alanda hizmet vermeye başlamıştır. Müze içerisinde yaklaşık 2000 eser sergilenmekte olup Neolitik Dönem'den Osmanlı’ya kadar birçok medeniyete ait objeler yer almaktadır.


