Kazdağı Göknarı, bilimsel adıyla Abies nordmanniana subsp. equi-trojani, çamgiller (Pinaceae) familyasına ait, doğal yayılışı sadece Türkiye olan endemik bir göknar alt türüdür. Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli Tehlikede (EN) olarak sınıflandırılmıştır.

Kazdağı Göknarı (T.C Tarım ve Orman Bakanlığı)
Taksonomi ve Adlandırma
Kazdağı Göknarı'nın bilimsel sınıflandırması tarih boyunca karmaşık bir seyir izlemiştir. İlk keşfedildiğinde farklı bir türün (Avrupa Gümüş Göknarı - Abies alba) varyetesi sanılmış, daha sonra bağımsız bir tür (Abies equi-trojani) olarak adlandırılmıştır. Polen yapısı üzerine yapılan incelemeler, bu ağacın aslında iki farklı göknar türünün (Abies bornmülleriana ve Abies cephalonica) doğal bir melezi olabileceğini göstermiştir. En güncel bilimsel sınıflandırmaya göre ise Kafkas Göknarı'nın (Abies nordmanniana) bir alt türü olarak kabul edilmektedir.
Morfolojik Özellikler
Kazdağı Göknarı, genel olarak 30-40 metreye kadar boylanabilen bir orman ağacıdır.
- Tomurcuk ve Sürgünler: Tomurcukları hafif reçinelidir. Genç sürgünlerinin tüysüz olması, onu tüylü sürgünlere sahip Avrupa Gümüş Göknarı'ndan ayıran önemli bir özelliktir.
- İğne Yapraklar: İğne yapraklarının ucu sivri veya küt olabilir ve kenarları hafif kertikli bir yapı gösterebilir.
- Tohumlar: Tohumlarının bin tanesinin ağırlığı 55 ile 83 gram arasında değişmektedir. Tohumlar, çimlenmek için fazla ışığa ihtiyaç duymaz ve kalın ölü örtü altında bile çimlenebilir.
- Fidanlar: Kazdağları'nda yetiştirilen fidanlar üzerinde yapılan detaylı ölçümlerde; fidanların hayatta kalma oranı, tomurcuklanma zamanı, yıllık boy ve çap artışı gibi 12 farklı karakterin genetik çeşitlilik gösterdiği tespit edilmiştir. Fidanların ilk çimlendiğinde ortalama 5-6 adet tohum yaprağı (kotiledon) çıkardığı ve ilk sürgünlerinin (hipokotil) yaklaşık 4-5 cm uzadığı belirlenmiştir.
Yayılış Alanı ve Ekolojik Özellikler
Bu göknar alt türü, Türkiye'de Biga Yarımadası'ndan başlayarak Kazdağları, Uludağ ve Batı Karadeniz üzerinden Kızılırmak Deltası'na kadar uzanan bir coğrafyada bulunur. Kazdağları'ndaki yayılışı yaklaşık 5512 hektarlık bir alanı kaplar ve genellikle parçalı gruplar halindedir.
400 metreden başlayarak 1650 metreye kadar olan yüksekliklerde görülebilir ancak en iyi gelişim gösterdiği ideal aralık 1000-1300 metredir. Genellikle dağların kuzeye bakan yamaçlarını tercih etse de yükseklerde güney yamaçlara da geçebilir. Karaçam, kayın, kestane ve meşe gibi ağaç türleriyle karışık ormanlar oluşturur. Derin, hafif ve süzek toprakları sever; toprağı genellikle asidiktir ve kireç barındırmaz.
İklim olarak diğer Anadolu göknarlarına göre daha sıcak ve kurak şartlara uyum sağlamıştır. Gölgeye dayanıklı bir türdür ancak yaşı ilerledikçe ışık ihtiyacı artar.
Genetik Özellikler
Kazdağı Göknarı'nın hibrit kökenli olması, genetik yapısını karmaşık hale getirmiştir. Yapılan araştırmalar, türün kendi içindeki genetik çeşitliliğin, farklı bölgelerdeki popülasyonları arasındaki farktan daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu, türün genetik zenginliğinin esas olarak yerel popülasyonlar içinde korunduğunu gösterir.
Kazdağları'ndaki dört farklı popülasyon (Eybekli, Çan, Gürgendağ, Kapıdağ) üzerinde yapılan genetik analizler, Çan popülasyonunun diğerlerinden genetik olarak daha farklı olduğunu ortaya koymuştur. Bu farklılığın, Çan popülasyonunun coğrafi olarak diğerlerinden daha yalıtılmış olmasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Fidanların hayatta kalma ve çap gelişimi gibi özelliklerinin kalıtsal olduğu, yani genetik olarak nesilden nesile aktarıldığı saptanmıştır.
Silvikültürel Özellikler, Büyüme ve Yönetim
İlk yıllarında yavaş bir büyüme gösterse de 20 yaşından sonra büyümesi hızlanır ve özellikle Karaçam'a karşı rekabette üstünlük sağlar. Kazdağı Göknarı'nın 70-90 yılda ulaştığı boy ve çapa, Karaçam ancak 130-160 yılda ulaşabilmektedir. Bu hızlı büyüme sayesinde, Karaçam ile oluşturduğu karışık ormanlarda zamanla baskın tür haline gelir ve Karaçam'ı sahadan uzaklaştırır.
Doğal gençleşme kabiliyeti çok yüksektir. Tohumlarının gölgede çimlenebilmesi ve kuraklığa dayanıklı kök sistemi sayesinde orman içinde kolayca yeni fidanlar yetiştirebilir. Fidanlıkta yetiştirilirken sonbahar veya erken ilkbaharda, 1-2 cm derinliğe ve gölgeleme yapılarak ekilmesi tavsiye edilmiştir. Ormanların yenilenmesinde siper (gölgeli alan bırakma) ve seçme metotları gibi doğal gençleştirme yöntemleri başarıyla kullanılabilir.
Kullanım Alanları ve Özellikleri
Odunu, mobilya, inşaat kerestesi, kontrplak ve müzik aletleri yapımında kullanılır. Neme karşı dayanımının düşük olması nedeniyle dış mekânda kullanımı sınırlıdır. Eşsiz formu nedeniyle peyzaj düzenlemelerinde ve yılbaşı ağacı olarak değerli bir türdür. Reçinesi geleneksel tıpta çıban tedavisinde kullanılmıştır. Ayrıca, bilimsel çalışmalarda özütlerinin antimikrobiyal ve kanser önleyici özellikler gösterdiği de saptanmıştır.
İstanbul’un Fethinde Büyük Rol Oynayan Ağaç: Kazdağı Göknarı (İhlas Haber Ajansı)
Hastalık ve Zararlıları
En yaygın ve zararlı hastalık etmenlerinden biri, kök ve gövde çürüklüğüne neden olan Heterobasidion annosum adlı mantardır. Yüksek rakımlarda ise Melampsorella caryophyllacearum (göknar süpürge pası) adlı mantar hastalığı ağaçların gelişimini olumsuz etkiler. Kabuk böcekleri (Scolytinae) de göknar ormanlarında önemli zararlara yol açan böcek grubudur.
Koruma Durumu ve Öneriler
Kazdağı Göknarı, nesli tehlike altında olan ve korunması gereken bir türdür. Yapılan genetik çalışmalar, türün genetik çeşitliliğinin korunması için Kazdağları'ndaki Çan ve Gürgendağ popülasyonlarının Gen Koruma ve Yönetim Alanı (GEKYA) olarak özel korumaya alınmasını önermiştir. Bu öneri, hem genetik olarak farklılaşmış (Çan) hem de türün en geniş yayılışını barındıran (Gürgendağ) alanların korunmasını amaçlamaktadır. Halihazırda tür için kurulmuş Gen Koruma Ormanları ve Tabiatı Koruma Alanları mevcuttur.


