Keçi Burcu, Diyarbakır ili sınırları içinde yer alan sur sisteminin önemli bir parçasıdır. Surların güneydoğu bölümünde, Mardin Kapısı’nın doğusunda, doğal olarak yontulmuş bir kaya kütlesi üzerinde yükselir. Bu konumu itibarıyla Dicle Nehri, Hevsel Bahçeleri, On Gözlü Köprü ve Kırklar Dağı gibi kentin doğal ve tarihî öğelerine hâkim bir noktada yer alır. Burç, yapısal olarak oldukça geniştir ve Diyarbakır Surları üzerindeki en büyük ve en eski burç olarak kabul edilir.

Keçi Burcu (T.C. Diyarbakır Valiliği)
Tarihçe
Keçi Burcu’nun kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak üzerinde yer alan bir kitabe, yapının 1223 yılında Mervanoğulları tarafından onarıldığını ortaya koymaktadır. Bu durum, burcun en azından 13. yüzyıl öncesine dayanan bir geçmişe sahip olduğunu ve farklı dönemlerde kullanımda kaldığını göstermektedir. Kitabenin büyük kısmı tahrip olmuş olsa da tarihsel değeri büyüktür.
Mimari Yapı ve Teknik Özellikler
Burç, on bir kemerli bir mimariye sahiptir. İç mekânda, sütunlarla desteklenmiş geniş bir salon ve üst katta sur hattına açılan geniş bir düz alan yer alır. Sütun başlıklarında kullanılan motifler ve yapım tekniği, yapının mimari açıdan farklı dönemlerin izlerini taşıdığını göstermektedir. Özellikle sütun başlıklarının Roma Dönemi’ni andıran formları, bu ögelerin devşirme malzeme olarak kullanılmış olabileceğine işaret eder. Ayrıca, yapının tamamen İslam öncesi döneme ait olabileceği de akademik tartışma konularındandır.
Sanatsal Unsurlar ve Süsleme
Keçi Burcu, diğer Dışkale burçlarına kıyasla oldukça sade bir yapıdır. Süsleme ögeleri sınırlıdır. Ancak çeşitli bölümlerde sülüs hatla yazılmış yazılar ve kuş figürleri görülmektedir. Bu süsleme unsurları, yapıya sanatsal bir boyut katmakta ve dönemin estetik anlayışına dair ipuçları sunmaktadır. Mimari bezemenin sınırlı olması, yapının öncelikli olarak işlevsel amaçlarla tasarlandığını düşündürmektedir.
İşlev ve Kullanım
Keçi Burcu'nun mimari özellikleri, onun sadece savunma amaçlı değil, aynı zamanda kültürel ya da dinî bir işlevle de kullanılmış olabileceğini göstermektedir. On bir kemerli düzeni ve iç mekânın planı, yapının bir dönem tapınak (mabet) olarak kullanılmış olabileceğine dair yorumlara neden olmuştur. Günümüzde ise yapı, sergi salonu olarak kullanılmakta ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu yeni işlevi, yapının korunarak değerlendirilmesini sağlamaktadır.
Koruma ve Güncel Durum
Keçi Burcu, Diyarbakır Surları'nın UNESCO Dünya Mirası listesine alınmasıyla birlikte daha fazla ilgi görmeye başlamıştır. Yapı, dıştan bakıldığında büyük oranda korunmuş olsa da iç mekân ve kitabe bölümlerinde kısmi tahribat izleri mevcuttur. Restorasyon ve koruma çalışmalarının sürdürülmesi, yapının gelecek kuşaklara aktarılabilmesi açısından önem taşımaktadır.


