Kedrai Antik Kenti, günümüzde Muğla il sınırları içerisinde, Gökova Körfezi'nde yer alan Sedir Adası'nda konumlanmış bir antik yerleşimdir. Antik kaynaklarda Cedrae adıyla anılan bu kent, coğrafi konumu ve tarihi süreç içindeki değişimleriyle dikkat çeken bir yapıya sahiptir. Hekataios ve Xenophon gibi antik yazarlar tarafından da bahsedilen Kedrai, özellikle Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde büyük bir gelişme göstermiştir. Antik kentin adını, bölgede yoğun olarak yetişen sedir ağacından aldığı bilinmektedir. Sedir Adası'ndaki arkeolojik buluntular, Kedrai'nin antik dönemde hem stratejik bir liman kenti hem de dini ve kültürel bir merkez olduğunu göstermektedir.
Konum
Antik kaynaklarda Cedrae adıyla anılan bu kent, Keramos Körfezi'nin (Sinus Ceramicus) batı ucuna yakın bir noktada konumlanmıştır. Günümüzde Sedir Adası olarak bilinen bu ada, kuzeyinde iki küçük adacıkla birlikte bir takımada oluşturmaktadır. Kentin asıl yerleşim alanı ana ada üzerinde yer almakla birlikte, Bizans döneminde kuzeydeki küçük adacıklardan birine taşınmıştır.

Sedir Adası - Türkiye Kültür Portalı
Tarih
Kedrai'nin tarihi M.Ö. 6. yüzyıla kadar uzanmaktadır. İlk olarak Miletoslu Hekataios tarafından adı anılan kent, erken dönemlerden itibaren bir kıyı yerleşimi olarak önem kazanmıştır. Atina önderliğinde kurulan Attik-Delos Deniz Birliği'ne dahil olmuş ve birliğe düzenli olarak 3000 drahmi vergi ödemiştir. M.Ö. 439 yılı itibarıyla bu vergi miktarının 2000 drahmiye düştüğü tespit edilmiştir. Kedrai, bu süreç boyunca Atina’ya sadık kalmış ancak M.Ö. 406 yılında Sparta komutanı Lysandros tarafından kuşatılarak ele geçirilmiştir. Bu kuşatma sırasında kent halkı esir pazarlarında satılmış, böylece Kedrai büyük bir yıkıma uğramıştır.
Bu felaketin ardından kent, Helenistik dönemde yeniden toparlanmış ve Rodos egemenliği altına girmiştir. Bu dönemde Kedrai, Rodos’un Peraia olarak bilinen Anadolu’daki topraklarına dahil edilerek bir demos (yerel yönetim birimi) olarak yönetilmiştir. Rodos hakimiyetinin etkileri, kentte bulunan Dor düzenindeki tapınak ve epigrafik buluntularla tespit edilmiştir.
Roma döneminde Kedrai, stratejik konumu nedeniyle önemini korumuş, kentte Apollon Kedrieus ve Apollon Pythios kültleri ön plana çıkmıştır. Epigrafik belgeler, M.Ö. 2. yüzyılda kentte yaşayan heykeltıraş Simias’ın eserler ürettiğini ve Roma İmparatoru Vespasianus’a şeref payesi verildiğini göstermektedir.
Bizans döneminde Kedrai halkı, ana adadan kuzeydeki küçük adacığa taşınarak yeni yerleşimler oluşturmuş ve burada kiliseler inşa edilmiştir. Aynı dönemde, kıyıda su seviyesinde yontulmuş bir girintinin varlığı, Kedrai’de bir tersane bulunduğunu düşündürmektedir. Bu durum, Bizans döneminde de kentin denizcilik açısından önemini koruduğunu göstermektedir.
Kedrai, antik dönemde ticaret, denizcilik ve dini yaşam açısından gelişmiş bir kent olup Helenistik ve Roma dönemlerinde zirveye ulaşmış, Bizans döneminde ise küçük bir yerleşim olarak varlığını sürdürmüştür.
Kent Planı ve Mimari Yapılar
Kedrai Antik Kenti, tipik bir kıyı yerleşimi planına sahiptir. Kentin ana kısmı, Sedir Adası’nın doğusunda, yuvarlak bir tepenin üzerinde konumlanmıştır. En önemli kalıntılar arasında sur duvarları, tiyatro, tapınak, agora ve liman yapıları bulunmaktadır.
Sur Duvarları
Kentin savunma sistemi, kıyıyı takip eden ve kuzeydeki ikinci adacığa kadar uzanan Helenistik ve Roma dönemine ait surlarla sağlanmıştır. Sur duvarları ortalama 350 metre uzunluğunda olup özellikle doğu tarafındaki kuleler daha özenli bir işçiliğe sahiptir. Güney kesimde yer alan anıtsal burç, Helenistik dönemin en iyi korunmuş örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Geç dönemde yapılan eklemelerle surların bazı bölümleri Bizans dönemine kadar kullanılmıştır.
Tiyatro
Kedrai Tiyatrosu, kentin en dikkat çeken yapılarından biridir. Yarım daireden daha büyük olan at nalı şeklindeki planı, Helenistik dönem tiyatrolarına özgüdür. Cavea kısmı büyük ölçüde korunmuş olup merdivenlerle dokuz bölüme ayrılmıştır. Tiyatronun toplam seyirci kapasitesi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kent nüfusuna oranla büyük bir yapı olduğu düşünülmektedir. Bu durum, Kedrai’nin zaman zaman büyük etkinliklere ev sahipliği yaptığını göstermektedir.

Kedrai Tiyatrosu - Türkiye Kültür Portalı
Dor Tapınağı
Kentin dini yapıları arasında en dikkat çekeni Dor düzeninde inşa edilmiş bir tapınaktır. Tapınak, özel olarak düzenlenmiş bir teras üzerinde yer almakta olup çevresinde kutsal alanı belirleyen duvar kalıntıları bulunmaktadır. Tapınağın, kentteki en önemli tanrılardan biri olan Apollon Kedrieus’a adandığı düşünülmektedir. Tapınağın frizlerinde triglif ve metop süslemeleri bulunmakta ancak metoplar üzerinde herhangi bir kabartma süsleme görülmemektedir.
Bizans döneminde bu tapınak bir kiliseye çevrilmiş ve üzerine İsa’nın monogramı ve haç kabartmaları işlenmiştir. Ayrıca, tapınağın kutsal alanında bulunan bukranion ve askı (guirlande) motifleri ile süslenmiş sunaklar, tapınağın dini ritüellerde kullanıldığını göstermektedir.
Agora ve Liman
Kedrai'de bir agora (çarşı ve toplanma alanı) olduğu düşünülmektedir. Kumların altından çıkarılan bazı sütun kaideleri ve mimari parçalar, agora yapısının yerini belirlemeye yardımcı olmuştur. Ayrıca, deniz kıyısında yapılan araştırmalarda eski limanın sular altında kalan kalıntıları tespit edilmiştir. Bu liman, Kedrai'nin deniz ticaretinde önemli bir merkez olduğuna işaret etmektedir.
Bizans döneminde kuzeydeki adacıkta yeni bir yerleşim alanı oluşturulmuş ve buraya büyük bir kilise inşa edilmiştir. Aynı adacıkta bir tersane yapısı olduğu düşünülmektedir. Bu yapı, Kedrai'nin Bizans döneminde de önemli bir deniz üssü olarak kullanıldığını göstermektedir.
Ekonomik ve Kültürel Yaşam
Kedrai, antik dönemde deniz ticareti, tarım ve dini etkinlikler açısından gelişmiş bir kentti. Kentin çevresi sedir ağaçlarıyla kaplı olduğu için, antik dönemde gemi yapımı ve marangozluk faaliyetleri burada yaygın olabilir. Kentin Rodos ile yakın ilişkisi, ticaretin gelişmesine de katkı sağlamıştır.
Kedrai halkı, Helenistik ve Roma dönemlerinde Apollon ve diğer Yunan tanrılarına yönelik dini törenler düzenlemiş ve kente özgü kültürel etkinlikler gerçekleştirmiştir. Epigrafik kaynaklar, Kedrai halkının tiyatro oyunları ve yarışmalar düzenlediğini göstermektedir. Ayrıca, Roma İmparatoru Vespasianus’a verilen şeref payesi, kentin Roma İmparatorluğu içindeki statüsünü vurgulamaktadır.


