Klazomenai, Batı Anadolu kıyısında, Urla-Çeşme Yarımadası’nın kuzeyinde, İzmir Körfezi’nin ortasında yer alan antik bir İyon kentidir. On iki İyon kentinden biri olan yerleşim, tarih öncesi dönemlerden itibaren iskân görmüş; özellikle Demir Çağı’ndan itibaren belirgin bir kent kimliği kazanmıştır. Bugünkü Urla Kemik Hastanesi’nin bulunduğu Karantina Adası üzerinde kurulu olan kentin diğer kısımları, Limantepe’den batıya doğru Ayyıldız ve Cankurtaran tepeleri eteklerine kadar uzanır.
Klazomenai'nin arazisi doğuda Smyrna yakınlarına, batıda ise Erythrai ile olan sınırı Hypokremnos (İçmeler) civarına kadar ulaşır. Gülbahçe Köyü batı sınır olarak değerlendirilirken, güneyde yerleşim Sığacık Körfezi’ne dek uzanır. Apollon Tapınağı’nın, Balçova yakınlarındaki Agamemnon Kaplıcaları civarında konumlandığı kabul edilmektedir. Klasik döneme ait nekropol, Ayyıldız ve Cankurtaran tepeleri arasındaki zincirin batısında, Klazomenai-Hypokremnos-Erythrai antik yolunun geçtiği bölgede yer alır.

Klazomenai (Türkiye Kültür Portalı)
Yerleşim Tarihi ve Kentsel Gelişim
Klazomenai’nin kökeni, M.Ö. 4000 yıllarına dayanan Limantepe yerleşimine uzanır. Geometrik dönemde (M.Ö. 900–650) apsidal ve dikdörtgen planlı evlerin inşa edildiği bilinmektedir. M.Ö. 7. yüzyılda kent surlarla çevrilmiş, Arkaik dönemdeki gelişim M.Ö. 546’daki Pers işgaliyle sekteye uğramıştır. M.Ö. 525–520 civarında yerleşim yeniden canlanmış, M.Ö. 499’da İyon İsyanı sonrası kent yaşamını Karantina Adası’na taşımıştır. M.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısında, Atina yanlısı olmayan bir grup, Limantepe’de Khyton adıyla anılan ızgara planlı bir yerleşim kurmuş; bu alan M.Ö. 350 dolaylarında terk edilmiştir. Takiben, anakara yalnızca tarımsal faaliyetlere ayrılmıştır.
.jpg)
Klazomenai (Türkiye Kültür Portalı)
Kazı Çalışmaları
İlk bilimsel kazılar, 1921–1922’de Yunan arkeolog G. P. Oikonomos tarafından yürütülmüştür. 1979–1980’de Kültür Bakanlığı’nın öncülüğünde çalışmalar yapılmış, 1981 yılında Güven Bakır’ın başkanlığında kazılar düzenli hale gelmiştir. 2007’den bu yana kazı başkanlığı görevini Prof. Dr. Yaşar E. Ersoy yürütmektedir. Limantepe’deki kazılar ise 1950’de Ekrem Akurgal tarafından başlatılmış; 1979’da Güven Bakır, 1980’den itibaren Hayat Erkanal tarafından sürdürülmüştür.
Arkeolojik Bulgular ve Yerleşim Katmanları
Kazılarda, Arkaik ve Klasik dönemlere ait tabakaların yanı sıra Geç Tunç Çağı (M.Ö. 2. binyılın ikinci yarısı) izlerine de ulaşılmıştır. Erken Tunç Çağı’na (M.Ö. 3. binyıl) ait tabakalar, Batı Anadolu’da ilk şehircilik örneklerini göstermektedir. Bu döneme tarihlenen, “koridorlu ev” tipinde bir saray yapısı, bölgede siyasi ve ekonomik otoritenin varlığına işaret eder. Aynı döneme ait yaklaşık 6 metre yüksekliğinde bir şehir suru da ortaya çıkarılmıştır. Orta Tunç Çağı’na ait, yuvarlak planlı tek mekânlı evler, fırınlar ve çok sayıda küçük buluntu ele geçmiştir.
Zeytinyağı Üretimi ve Ekonomi
Klazomenai, M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen zeytinyağı işliğiyle dikkat çeker. Kayaya oyulmuş, farklı işlevli 15 çukura sahip bu işlik, büyük ölçekli üretimi kanıtlamaktadır. El havanları, öğütme taşları ve sıcak su ayrıştırma kapları gibi ekipmanlar, bölgedeki teknolojik gelişmişliğin göstergesidir. Klazomenai’ye özgü kuşak bezemeli amphoralar, zeytinyağı ve şarap taşımacılığında kullanılmış, dış ticarette etkin rol oynandığını göstermiştir. Kent, Mısır’daki Naukratis ticaret merkezinin kuruluşuna ve Karadeniz kolonizasyonuna da katkıda bulunmuştur. Günümüzde işliğin, İlk Çağ Zeytinyağı Teknolojisi Müzesi’ne dönüştürülmesi planlanmaktadır.
.jpg)
Üretimde Kullanılan Aletler (Türkiye Kültür Portalı)
Kültürel Miras Statüsü
Klazomenai Örenyeri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak koruma altındadır ve ziyaretçilere açık bir arkeolojik alandır. Bölge, Kültür Portalı ve müze rehberlerinde yer almakta, yerinde gözlem yapılmasına olanak sağlamaktadır. Her ne kadar UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almasa da, Ege bölgesindeki en eski ve süreklilik gösteren yerleşim alanlarından biri olması nedeniyle ulusal düzeyde önemli kültürel miras alanı kabul edilmektedir.


