Kula-Salihli UNESCO Küresel Jeoparkı, Türkiye’nin Manisa ilinde bulunan, yaklaşık 2320 km² yüzölçümüne sahip jeolojik ve doğal bir alandır. Türkiye’nin ilk ve tek UNESCO etiketli jeoparkı olarak önem taşımaktadır. Jeopark, hem jeolojik süreçlerin izlerini barındırması hem de tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapması nedeniyle hem bilimsel hem de turistik açıdan değer arz etmektedir. Kula Jeoparkı, geniş bir yüzölçümüne yayılan zengin volkanik yapıları, jeomorfolojik oluşumları ve arkeolojik kalıntılarıyla Türkiye’nin koruma alanlarından biridir.

Kula Jeopark (AA)
Jeolojik Özellikler
Kula Jeoparkı, Ege Bölgesi’nin Gediz Grabeninin orta kesiminde ve İç Batı Anadolu Platolarının batısında konumlanmıştır. Jeopark, Alp-Himalaya dağ oluşum kuşağı içinde yer almakta ve bu nedenle Afrika-Arabistan ve Hindistan levhalarının Avrasya levhası ile çarpışmalarından kaynaklanan tektonik hareketlerin etkisi altında kalmıştır. Bölgedeki jeolojik yapılar, yaklaşık 200 milyon yıl öncesine dayanan Paleozoik yaşlı metamorfik kayaçlardan (şist, gnays, serpantinit) başlayarak prehistorik volkanik püskürmelere kadar çeşitlilik göstermektedir. Bu çeşitlilik, Kula Jeoparkı’nın jeolojik tarihinin geniş bir zaman dilimini kapsadığını göstermektedir. Jeoparkta gözlemlenen volkanik faaliyetler yaklaşık 15 milyon yıl öncesinden başlayarak tarihî çağlara kadar devam etmiştir. Bu süreçte lav akıntıları, lav konileri, bazalt sütunları ve lav tüfleri gibi volkanik oluşumlar meydana gelmiştir. Bölge, Türkiye’nin en genç volkanik sahalarından biri olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, Salihli bölgesinde volkanik tüfler üzerinde insan ayak izlerinin bulunması, Kula Jeoparkı’nın uluslararası bilim çevrelerinde önemini artırmaktadır.
Kültürel ve Tarihi Miras
Kula Jeoparkı alanı, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bölgede Lidya, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Jeopark sınırları içinde yer alan Sardes antik kenti, Artemis Tapınağı ve Bintepeler höyükleri önemli tarihsel yapılardır. Ayrıca Homo erectus dönemine ait fosil ayak izlerinin bulunduğu Homoerectus Vadisi, bölgenin tarih öncesi dönemine ışık tutan önemli bir yerdir.
Jeopark alanı, antik çağ coğrafyacısı Strabon tarafından “Katakekaumene” (Yanık Topraklar) olarak adlandırılmıştır. Bu isim, bölgedeki aktif volkanik alanlara atfen verilmiştir ve bölgenin jeolojik özelliklerini tarihi kaynaklarla da desteklemektedir.

Kula Jeopark (AA)
Jeoturizm ve Ziyaretçi Altyapısı
Kula Jeoparkı, jeoturizm açısından Türkiye’nin önde gelen alanlarından biridir. Jeoparkta toplamda 12 kilometre uzunluğunda tematik yürüyüş parkurları oluşturulmuştur. Bu parkurlar, ziyaretçilerin jeolojik ve doğal zenginlikleri yakından gözlemleyebilmesi için beş seyir terası, on kameriye, Türkçe ve İngilizce yönlendirme tabelaları ve bilgilendirme panoları ile donatılmıştır.
Jeoparkta iki adet ziyaretçi merkezi bulunmaktadır: biri Kula kent merkezinde, diğeri ise Çakırca Köyü’nde yer almaktadır. Bu merkezler, ziyaretçilere bilgi sağlamak, bölgenin jeolojik ve kültürel mirasını tanıtmak amacıyla hizmet vermektedir.
Koruma ve Sürdürülebilirlik
Kula Jeoparkı, doğal ve kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilir kullanımı ilkeleri doğrultusunda yönetilmektedir. Bölge, Jeopark Belediyeler Birliği tarafından çevresel projeler ve taş ocaklarına karşı aktif şekilde korunmaktadır.


