Anadolu Selçuklu Devleti’nin 13. yüzyılda oluşturduğu ticaret yolları ağı içinde önemli bir yere sahip olan Kuruçeşme Hanı, Konya–Beyşehir güzergâhında konumlanan bir menzil yapısıdır. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde 1207 yılında inşa edilen han, dönemin ekonomik, sosyal ve mimari karakteristiklerini yansıtan örneklerden biridir.
Açık ve kapalı mekân kurgusuyla konaklama ve lojistik ihtiyaçlara yanıt vermek üzere planlanan yapı, aynı zamanda dinî bir mekân olan mescit bölümünü de içermesiyle çok işlevli bir mimari anlayışı temsil etmektedir. Konya il merkezinin batısında, Kızılören Mahallesi sınırlarında yer alan Kuruçeşme Hanı, Anadolu Selçuklu mimarisinin taş işçiliği, planlama mantığı ve yol güvenliği politikaları açısından önemli bir örneğini teşkil etmektedir.
Konum ve Ulaşım
Kuruçeşme Hanı, Türkiye'nin Konya il merkezinin batısında, Meram ilçesine bağlı Kızılören Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Tarihî Konya–Beyşehir kervan yolu üzerinde konumlanan yapı, stratejik bir güzergâh üzerindeki menzil noktalarından biridir. Bu bağlamda, hanın hem ticaret hem de ulaşım açısından önemli bir kavşakta inşa edildiği anlaşılmaktadır. Yapı, halk arasında “Hanönü Hanı” olarak da bilinmektedir.
Tarihi
Kuruçeşme Hanı, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ikinci saltanat dönemi olan 1207 yılında inşa edilmiştir. Yapının inşa kitabesi, taçkapı üzerinde yer almakta olup mermer üzerine işlenmiştir. Kitabe, dönemin geleneksel mimari anlayışıyla birlikte, hanın tarihini ve inşa sürecindeki siyasi otoriteyi belgelemektedir. Hanın bir “ribâd” yani savunma amaçlı da işlev gören müstahkem bir yapı olarak inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Kuruçeşme Hanı Avlu Bölümü Görseli.(T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı)
İşlev ve Kullanım Amacı
Kuruçeşme Hanı, dönemin kervan yolları üzerinde konaklama, barınma, yük indirme-bindirme, hayvan bakımı gibi işlevleri karşılamak üzere inşa edilmiştir. Yapının yazlık ve kışlık bölümlerden oluşması, yılın farklı dönemlerinde değişen iklim koşullarına uygun bir kullanım mantığını yansıtır. Ayrıca yapının avlusunda yer alan mescit bölümü, hanın sadece ticari değil, dinî ve sosyal ihtiyaçları da karşıladığını göstermektedir.
Mimari Plan ve Yapısal Özellikler
Genel Plan
Kuruçeşme Hanı, doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı bir yapıdır. Yapı iki ana bölümden oluşmaktadır:
- Açık avlu (yazlık bölüm)
- Kapalı barınak (kışlık bölüm)
Taçkapı ve Giriş
Yapının doğusunda yer alan taçkapı, sivri kemerli ve görkemli bir giriş mimarisine sahiptir. Beşik tonozla örtülü bir geçit mekânı üzerinden avluya ulaşım sağlanır.
Avlu Bölümü
Avlu, doğudan batıya doğru derinleşen yaklaşık kareye yakın dikdörtgen bir alan olarak planlanmıştır. Kuzey ve güney kenarlarda yer alan revaklar, kare planlı ayaklarla taşınmakta ve sivri kemerlerle birbirine bağlanmaktadır. Bu düzen, açık bölümde hem insan hem de yük hayvanlarının barınmasına imkân tanımaktadır.
Avlunun güney kenarında yer alan dikdörtgen planlı bir yapının içerisinde mihrap nişi bulunmakta olup bu bölümün mescit işlevi gördüğü değerlendirilmektedir.
Kapalı Barınak (Kışlık) Bölüm
Kapalı bölüm üç sahna ayrılmıştır. Orta sahın, yan sahınlara göre daha geniş ve yüksek tutulmuş; yapı on adet kare kesitli ayakla desteklenmiştir. Bu bölümde sivri beşik tonoz örtü sistemi kullanılmıştır. İçeride hayvanlar için sekiler yer almakta, yapının ticaretle ilişkili lojistik bir merkez olduğu anlaşılmaktadır.

Kuruçeşme Hanı Taçkapı ve Giriş Bölümü Görseli (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı)
Yapım Malzemesi ve Teknik
Yapının inşasında kesme taş ve kaba yonu taş birlikte kullanılmıştır. Yapıda devşirme malzeme olarak antik döneme ait mimari elemanlara da yer verilmiştir. Bu durum, Selçuklu dönemi mimarisinde sıklıkla görülen devşirme kullanımına tipik bir örnek oluşturur. Özellikle avlu cephelerinde gözlemlenen bazı mimari taş parçaları, klasik dönem yapılarına ait olabilir.
Koruma Durumu ve Restorasyon Süreci
Kuruçeşme Hanı uzun süre harap durumda kalmış, yapının çeşitli bölümleri zamanla tahrip olmuştur. 2011–2018 yılları arasında gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon çalışmaları sonucunda yapı büyük ölçüde özgün planına sadık kalınarak onarılmıştır. Restorasyon kapsamında taş örgülerin sağlamlaştırılması, tonoz örtülerin yeniden düzenlenmesi ve çevre düzenlemesi gerçekleştirilmiştir. Günümüzde han, ziyarete açık durumdadır ve yerel turizm rotalarına dahil edilmiştir.
Mimari Değer ve Selçuklu Hanları İçindeki Yeri
Kuruçeşme Hanı, Anadolu Selçuklu dönemi han mimarisinin tipik özelliklerini taşımaktadır. Açık ve kapalı mekân ayrımı, tonoz örtü sistemi, sivri kemerli revaklar ve mescit bölümü ile fonksiyonel ve sembolik unsurlar bir arada kullanılmıştır. Han, Konya–Beyşehir hattı üzerindeki menzil sistemi içinde önemli bir konuma sahip olup yakın çevresindeki Kızılören (Kan Demir) Hanı gibi yapılarla birlikte düşünüldüğünde, dönemin yol ağı organizasyonu hakkında veri sunmaktadır.
Kuruçeşme Hanı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin ekonomik altyapısını güçlendiren han yapıları arasında mimari, işlevsel ve tarihsel açıdan dikkat çekici bir konuma sahiptir. Doğu–batı yönlü plan şeması, sivri tonozlu örtü sistemi, avlulu düzeni ve mescitli kurgusuyla 13. yüzyıl han mimarisinin tipik örneklerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Yapının hem ticari hem de sosyal işlevlere hizmet etmiş olması, onu sadece bir konaklama noktası değil, aynı zamanda yerel halk ve yolcular için geçici bir sosyokültürel merkez hâline getirmiştir. Uzun yıllar harap durumda kalan han, 2011–2018 yılları arasında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sayesinde özgün kimliğine uygun biçimde korunmuş ve günümüzde ziyaretçilere açık bir tarihî yapı olarak varlığını sürdürmektedir. Bu yönüyle Kuruçeşme Hanı, Selçuklu yol mimarisinin korunarak günümüze ulaştırılmış nitelikli örneklerinden biri olarak önemini muhafaza etmektedir.


