Antalya ili sınırlarında yer alan Patara Antik Kenti’nin batı kıyısında konumlanan Patara Deniz Feneri, Roma İmparatoru Nero tarafından M.S. 64/65 yıllarında Likya Valisi Sextus Marcus Priscus gözetiminde inşa ettirilmiştir. Denizcilerin güvenliği amacıyla tasarlanan bu yapı, antik dönemin en iyi korunmuş deniz fenerlerinden biri olma niteliği taşımaktadır. Kum tepeleri altında yüzyıllar boyunca gizli kalan fener kalıntıları, 2004 yılında başlayan kazılarla gün yüzüne çıkarılmıştır.
İç içe geçmiş çift silindirik gövdesi, spiral merdiven sistemi ve yalın mimari tasarımı ile dikkat çeken fenerin, doğal afetler sonucu yıkıldığı bilinmektedir. Binlerce orijinal taşı kullanılarak gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarının ardından fener, hem mimari bütünlüğü hem de kültürel miras değeriyle tekrar ayağa kaldırılmış ve ziyarete açılmak üzere çevre düzenlemeleri tamamlanmıştır.
Patara Deniz Feneri (Anadolu Ajansı)
Tarihçe
Patara Deniz Feneri, M.S. 64/65 yıllarında Roma İmparatoru Nero tarafından inşa ettirilmiştir. Yapının inşasında, dönemin Likya Valisi Sextus Marcus Priscus’un denetim sağladığı, fenerin tabanında yer alan Latince kitabelerden anlaşılmaktadır. Bu kitabelerde “Ben İmparator Nero. Bu feneri denizcilerin selameti için yaptım.” ifadesi yer almakta, söz konusu yapı Roma döneminin denizcilik faaliyetlerine verdiği önemin somut bir örneğini oluşturmaktadır.【1】
Antik dönemde Patara, Likya Birliği’nin başkentliğini üstlenmiş önemli bir liman kentidir. Fener, bu limanın Akdeniz ticaret güzergâhında stratejik konumunu pekiştiren bir yapı olarak, hem gece seyrüsefer güvenliğini sağlamak hem de liman giriş-çıkışlarını kontrol etmek amacıyla kullanılmıştır. Patara'nın doğal liman yapısıyla bütünleşen fener, açık denizle bağlantılı gemicilerin yön bulmasına yardımcı olan bir işaret kulesi işlevi görmüştür.
Patara Antik Kenti Kalıntıları (Meryem Şentürk Çoban)
Yaklaşık 1300 yıl ayakta kaldığı anlaşılan yapı, 1481 yılında Rodos’ta meydana gelen büyük bir depremin tetiklediği tsunami felaketi sonucu yıkılmış ve zamanla liman bölgesindeki kumulların altında kaybolmuştur. 2004 yılında başlayan kazı çalışmaları sırasında yeniden gün yüzüne çıkarılan fenerin taşları, özenle ayrıştırılarak taş hastanesinde işlemden geçirilmiş ve aslına uygun biçimde yeniden inşa edilmiştir.
Mimari Özellikler
Patara Deniz Feneri, mimari açıdan Roma döneminin mühendislik becerilerini yansıtan, sade ancak işlevsel bir yapı örneğidir. Yaklaşık 20 metre kenar uzunluğunda kare planlı bir podyum üzerine inşa edilmiş olan fenerin, podyumla birlikte toplam yüksekliği yaklaşık 26-27 metreyi bulmaktadır. Podyumun üstüne oturan kule, iç içe geçmiş çift silindirik gövdeden oluşur. Bu silindirik yapılar, spiral merdiven sistemi ile birbirine bağlanır ve yapının statik direncini artıracak şekilde tasarlanmıştır.
Fenerin inşasında kullanılan taşlar, Patara çevresinden temin edilen kireçtaşı bloklarıdır. Bu taşlar, antik dönemde depreme karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla monolitik ve çift cidarlı duvar sistemiyle örülmüştür. İç silindirin çapı yaklaşık 1.2 metre iken, dış silindirin çapı 6 metreyi bulmaktadır. Merdivenlerin genişliği ise 0.80-0.90 metre arasında değişir. Yapının hiçbir yerinde bezeme ya da süsleme öğesi kullanılmamış, yalnızca işlevselliğe öncelik verilmiştir. Bununla birlikte, yapıda yer alan yunus, phallos ve haç kabartmaları ile yapıya sembolik anlamlar da yüklenmiştir.
Anıtsal Podyum Üzerindeki Kule (Anadolu Ajansı)
Restorasyon Çalışmaları
Patara Deniz Feneri’nin restorasyon süreci, 2004 yılında yapılan arkeolojik kazılarla başlamıştır. Kum tepeleri altında kalan fener kalıntıları, Prof. Dr. Havva İşkan Işık başkanlığındaki kazı ekibi tarafından açığa çıkarılmış; yapıdan elde edilen binlerce taş blok, dikkatle tasnif edilerek koruma altına alınmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020 yılını “Patara Yılı” ilan etmesiyle birlikte restorasyon süreci hız kazanmış ve Antalya Valiliği’nin denetiminde, yapının yeniden ayağa kaldırılmasına yönelik kapsamlı bir uygulama başlatılmıştır.
Restorasyon Öncesi Fener Kalıntıları (Anadolu Ajansı)
Yapıya ait özgün taşlar, bölgede kurulan ve taş hastanesi olarak adlandırılan özel bir atölyede uzman ekipler tarafından işlenmiştir. Taşlar, yapının orijinal düzenine uygun olarak numaralandırılmış ve bir araya getirilmiştir. Bu süreçte, yaklaşık 4 metre yüksekliğindeki podyumun tamamlanmasının ardından taş bloklar vinç yardımıyla kuleye yerleştirilmiştir. Ayrıca, restorasyon sırasında İmparator Nero ile Likya Valisi Sextus Marcus Priscus’a ait Latince yazıtlar ve yunus kabartmaları da yapı üzerinde özgün konumlarına uygun biçimde yeniden monte edilmiştir.
Günümüzdeki Durumu
Patara Deniz Feneri, beş yıllık kapsamlı restorasyon süreci sonunda 2025 yılı itibarıyla büyük ölçüde tamamlanmıştır. Özgün taşlar kullanılarak aslına uygun biçimde yeniden inşa edilen yapı, mimari bütünlüğünü koruyarak hem akademik hem de kültürel açıdan önemini pekiştirmiştir. İmparator Nero’ya ait Latince yazıtın, yunus kabartmasının ve kubbenin kule üzerine yerleştirilmesiyle fener, Roma dönemindeki görünümüne yakın biçimde yeniden ayağa kaldırılmıştır.
Patara Deniz Feneri (Anadolu Ajansı)
Yapının çevresinde yer alan vinç ve destek sistemleri kaldırılmış, çevre düzenlemesi aşamasına geçilmiştir. Bu süreçte, podyuma çıkış sağlayan merdiven, giriş kapısı ve ziyaretçi güzergâhları gibi unsurlar planlanmakta, fenerin ziyarete açılması için son hazırlıklar yapılmaktadır. Söz konusu yapı, antik dönemden günümüze büyük ölçüde korunmuş ve özgün malzemeyle restore edilmiş az sayıdaki Roma deniz fenerinden biri olması bakımından, hem bilimsel araştırmalar hem de kültürel turizm açısından dikkat çeken bir miras unsuruna dönüşmüştür.