Rhomboid Minor Kası, sırtın üst medial bölgesinde yer alan küçük bir kastır ve kürek kemiğini omurgaya bağlayarak skapular hareketlerin kontrolünde önemli rol oynar. Kas, özellikle skapulanın torasik duvara bastırılmasını sağlayarak omuz stabilitesine katkıda bulunur ve rhomboid major ile birlikte çalışır.
Anatomik Yapı
Morfoloji ve Bağlantı Noktaları
Rhomboid Minor Kası, nukal ligamentin alt sınırından, C7 ve T1 omurlarının dikenli çıkıntılarından ve araya giren supraspinöz ligamentlerden köken alır. Kas lifleri, skapulanın medial kenarındaki küçük bir alana, özellikle skapula omurgası seviyesine tutunur. Levator scapulae’nin altında ve rhomboid major’un üstünde yer alır; trapezius kasının derininde, uzun omurga kaslarının yüzeyinde konumlanır.
Rhomboid minor genellikle rhomboid major’dan hafif bir aralıkla ayrılır; ancak bazı bireylerde iki kasın kenarları birleşik olabilir. Kas, medial skapular kenara yapışarak skapulanın medial ve yukarı doğru çekilmesine katkıda bulunur ve levator scapulae ile birlikte skapulanın aşağı rotasyonuna yardımcı olur.
Embriyolojik Köken ve Sınıflandırma
Rhomboid Minor Kası, somitlerden gelişen postkraniyal mezoderm kökenli kas hücrelerinden oluşur ve intrensek sırt kasları grubunda yer alır. Özellikle epaksiyal kas kütlesinden türeyerek omuz kuşağı ile gövde arasında köprü görevi görür. Küçük ve derin bir sırt kası olarak sınıflandırılan rhomboid minor, rhomboid major ile birlikte skapulanın medial kenarında yerleşmiş olup skapulanın gövdeye dinamik olarak bağlanmasını sağlar. Anatomik olarak C7 ve T1 vertebralarının spinos çıkıntılarından başlar ve skapulanın medial kenarının kök bölgesine tutunur. Bu konumu sayesinde skapulotorasik kas grubunun bir parçası olarak değerlendirilir ve skapulanın hem stabilizasyonunda hem de kontrollü hareketlerinde görev alır.
Sinir İnnervasyonu ve Vasküler Beslenme
Rhomboid Minor Kasının innervasyonu dorsal skapular sinir aracılığıyla sağlanır. Bu sinir çoğunlukla C5 sinir kökünden kaynaklanır, ancak bazı durumlarda C4 veya C6’dan küçük katkılar gelebilir. Dorsal skapular sinir, brakiyal pleksusun trunkus superiorundan çıkar ve levator scapulae’nin içinden geçerek rhomboid kaslara ulaşır. Sinirin hasarı nadir görülmekle birlikte skapulanın gövdeden uzaklaşmasına, omuz hareketlerinde güç kaybına ve postüral bozukluklara yol açabilir. Kasın arteriyel kanlanması ise esas olarak dorsal skapular arter tarafından sağlanır. Bu arter doğrudan subklavyen arterden köken alabileceği gibi, bazı bireylerde transvers servikal arterin derin dalından da çıkabilir. Venöz dönüş ise eşlik eden venöz yapılardan gerçekleşir. Skapula çevresinde gelişmiş anastomotik damar halkası sayesinde bu kas, olası damar yaralanmalarında bile yeterli kan akışı alabilir.
Fonksiyon ve Klinik İlişkiler
Rhomboid Minor Kası, rhomboid major kası ile birlikte çalışarak skapulayı gövdeye doğru çeker ve medial kenarını yukarı kaldırır. Bu hareket, trapezius kasının üst lifleri ile senkronize olarak gerçekleşir ve omuz kuşağının dengeli hareket etmesine katkıda bulunur. Ayrıca levator scapulae ile birlikte skapulanın aşağı döndürülmesine yardımcı olur. Rhomboid Minor’un temel rolü, skapulayı toraks üzerinde stabilize etmektir; bu stabilizasyon sağlanmadığında, üst ekstremite kaslarının ürettiği hareketler etkin şekilde iletilemez ve omuz kuşağında fonksiyon kayıpları meydana gelir. Klinik açıdan, bu kasın zayıflığı veya innervasyon kaybı postüral bozukluklara, skapulanın öne ve yana doğru kaymasına (protraksiyon) yol açar. Dorsal skapular sinir yaralanmaları, serratus anterior kası lezyonlarına bağlı görülen kanat skapulaya benzer şekilde, skapulanın omurgadan uzaklaşmasına neden olabilir fakat bulgular genellikle daha hafiftir. Fizyoterapi ve rehabilitasyon süreçlerinde rhomboid kaslarının güçlendirilmesi, omuz instabilitesi, skapulotorasik diskinetik sendromlar ve rotator manşet yaralanmalarında tedavinin önemli bir parçasını oluşturur. Cerrahi girişimler sırasında ise dorsal skapular sinir ve arterin korunması, postoperatif fonksiyon kaybının önlenmesi açısından kritik önem taşır.


