2025 yılı Nisan ayının son günlerinde Suriye'nin başkenti Şam’ın güneyindeki Dürzi yerleşim bölgelerinde başlayan silahlı çatışmalardır. Çatışmalar, İsrail'in hava saldırılarıyla uluslararası düzeye taşınan bir krize dönüşmüştür.

Çatışmaların başladığı Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyinde yer alan Ceramane Mahallesi, 30 Nisan 2025 - Anadolu Ajansı
Çatışmaların Arka Planı
28 Nisan 2025 tarihinde sosyal medyada yayılan ve Hz. Muhammed’e hakaret içerdiği ileri sürülen bir ses kaydı, Suriye genelinde protestolara neden olmuştur. Ses kaydının Süveyda ilinden bir kişiye ait olduğu iddia edilmiştir. 29 Nisan’da Ceramane Mahallesi’nde gerilim başlamış, bazı Dürzi silahlı grupların Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine pusu kurmasıyla çatışmalar başlamıştır.
Çatışmalar, kısa sürede Şam’ın Sahnaya semtine yayılmış ve burada ağır silahlarla gerçekleştirilen saldırılar sonucu en az 13 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmiştir. Suriye güvenlik güçleri, bölgeye zırhlı araçlar, tanklar ve yoğun askeri takviye göndermiştir.
Sahnaya ve Ceramane’de Askeri Durum
Ceramane Mahallesi’nde başlayan çatışmalara Sahnaya semtindeki Dürzi gruplar da katılmış, çatışma hattı genişlemiştir. İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde yaşayan Dürzi liderlerden Şeyh Muvaffak Tarif, gelişmeler üzerine İsrail'e ve uluslararası kamuoyuna müdahale çağrısı yapmıştır.
Suriye yönetimi, 30 Nisan günü yaptığı açıklamada Sahnaya'da kontrolün sağlandığını, bazı yasa dışı silahlı unsurların gözaltına alındığını bildirmiştir. Şam Kırsalı Valisi Amir el Şeyh, güvenliğin yeniden tesis edildiğini duyurmuştur.
Şam kırsalı, Süveyda ve Kuneytra valilerinin yanı sıra bazı kanaat önderlerinin katılımıyla yapılan görüşmelerde, Ceramane ve Sahnaya bölgelerinde ateşkes sağlanmasına yönelik bir ön mutabakata varılmıştır. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), çatışmalarda toplam 101 kişinin öldüğünü bildirmiştir.
İsrail Müdahaleleri
İsrail ordusu, 30 Nisan sabahı Şam’ın Sahnaya bölgesine yönelik bir dizi hava saldırısı gerçekleştirdiğini açıklamıştır. Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Başbakan Binyamin Netanyahu, saldırının gerekçesini Dürzileri hedef alan unsurların etkisiz hale getirilmesi olarak ifade etmiştir. İsrail’in ilk saldırılarında, güvenlik güçlerine ait noktalar hedef alınmış ve bir Suriyeli güvenlik görevlisi yaşamını yitirmiştir.
2 Mayıs’ta İsrail, Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarına da hava saldırısı düzenlenmiştir. Bu saldırı, İsrail tarafından Suriye rejimine yönelik bir uyarı mesajı olarak tanımlanmıştır.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, uluslararası toplumu Suriye'deki azınlıkları koruma sorumluluğunu üstlenmeye çağırmıştır. Ayrıca İsrail, Sahnaya’daki çatışmalarda yaralanan bazı Dürzi vatandaşları tedavi amacıyla kendi topraklarına kabul ettiklerini duyurmuştur.
Uluslararası ve Bölgesel Tepkiler
Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ülkenin iç işlerine yönelik tüm dış müdahalelerin reddedildiği belirtilmiş ve Suriye’nin “asaletli Dürzi cemaati de dahil olmak üzere tüm toplumsal kesimlerini koruma kararlılığını” sürdüreceği ifade edilmiştir.
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, başkent Şam ve Humus civarındaki güvenlik durumunun ciddi bir tırmanış potansiyeli taşıdığına dikkat çekmiş ve sivillerin korunmasına yönelik önlemlerin ivedilikle alınması çağrısında bulunmuştur. Pedersen, İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılar hakkında da endişe taşıdığını belirterek, askeri eylemlerin durdurulması gerektiğini vurgulamıştır.
Ayrıca, Cumhuriyet Baş Müftüsü Şeyh Usame El-Rifai, tüm Suriyelilerin hayatının kutsal olduğunu belirterek, misilleme ve intikam çağrılarına itibar edilmemesi gerektiğini ifade etmiştir.
Lübnanlı ve İsrailli Dürzi Liderlerin Müdahalesi
Lübnan’daki İlerlemeci Sosyalist Parti tarafından yapılan açıklamada, lider Velid Canbolat’ın, Suriye'nin güneyindeki çatışmaların durdurulması amacıyla Suriye hükümeti ve Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün’den yetkililerle iletişim kurduğu belirtilmiştir. Görüşmeler neticesinde Sahnaya’da bir ateşkes mutabakatının yürürlüğe girdiği bildirilmiştir.


