Sivas Ulu Camii, Türkiye’nin Sivas il merkezinde yer alan, Anadolu’nun en eski camilerinden biridir. Yapı, 1196–1197 yıllarında Kutbüddin Melikşah döneminde Kızılarslan bin İbrahim tarafından Kul Ahi adlı mimara yaptırılmıştır. Hem mimari yapısı hem de tarihi bağlamı açısından, Anadolu cami mimarisinin erken örneklerinden biri kabul edilmektedir.
Sivas Ulu Camii Dışardan Görünümü (Sivas Belediyesi)
Mimari Özellikler
Sivas Ulu Camii, 54.70 metreye 33.70 metre iç ölçülerine sahiptir. Plan tipi olarak dört yanı kapalı, avlusuz ve düz damlı bir camidir. Kuzey cephesinde biri tam ortada, diğer ikisi ise köşelere yakın olmak üzere toplam üç giriş kapısı bulunmaktadır. İç mekân, kuzey-güney doğrultusunda kıble duvarına dik uzanan on bir sahından oluşur. Bu sahınları ayıran 50 adet kırma taş ayak, sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Mihrap eksenine denk gelen orta sahın, diğer sahınlara göre daha geniş tutulmuştur.
Malzeme ve Taş İşçiliği
Caminin inşasında kesme taş ve yığma teknik kullanılmıştır. Yapıda dikkat çeken herhangi bir taş süsleme bulunmaz; sade cephe düzeni, döneminin mimari sadeliğini yansıtır. Giriş kapıları ve duvarlarda süsleme unsurları oldukça sınırlıdır.
Sivas Ulu Cami İç Görüntüsü (Türkiye Kültür Portalı)
Mihrap
1955 yılında yapılan onarımlar sırasında caminin orijinal mihrabı ortaya çıkarılmıştır. Mihrapta yer alan süslemeler, geometrik motiflerle şekillenmiş iç içe iki sekizgen formunun kenarlarından çıkan kollarla oluşturulan kare desenlerden oluşur. Bu süsleme, özellikle erken İslam dönemi geometrik bezeme anlayışıyla uyumludur. Mihrap üst kısmında, yukarıya doğru daralan yedi sıra mukarnaslı kavsara yer alır. Bunun dışında herhangi bir yazı veya bitkisel süsleme bulunmamaktadır.
Sivas Ulu Camii Mihrabı (Türkiye Kültür Portalı)
Minare ve Yapısal Eğiklik
Caminin minaresi, yapıdan bağımsız olarak kuzeybatı köşesine inşa edilmiştir. Günümüzde 117 santimetre eğiklik göstermesiyle dikkat çeker. Bu eğiklik nedeniyle minare, eğik minareler listesine dâhil edilmiştir. Minaredeki eğiklik nedeniyle Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kapsamlı bir restorasyon projesi hazırlanmıştır.
Projede, minarenin iç kısmından temel seviyesine kadar sondaj yöntemiyle inilerek sekiz adet çelik bağlantı ile desteklenmesi planlanmaktadır. Ayrıca binanın çürüyen yerlerinin tamir edilmesi, fazla yüklerin temizlenmesi ve iç yapıya uygun olmayan parçaların özgün yapıya zarar vermeyecek şekilde restore edilmesi hedeflenmektedir. Restorasyon yalnızca minareyle sınırlı kalmayıp caminin ana binasını, avlusunu ve tuvaletler kısmını da kapsamaktadır.
Hazire ve Osmanlı Kalıntıları
Ulu Cami’nin kuzeydoğusunda, Osmanlı dönemine ait 23 mezardan oluşan bir hazire bulunmaktadır. Bu hazire, yapının sonraki dönemlerde de dini kullanımını sürdürdüğünü ve cami çevresinin bir tür kutsal alan olarak değerlendirildiğini gösterir.
Tarihî Bağlam
Caminin mimari özellikleri ve yapım tekniği, bazı araştırmacılar tarafından Danişmentli Beyliği (1085–1178) dönemi mimarisi ile ilişkilendirilmektedir. Bu bağlamda cami, Tokat Niksar Ulu Camii (1145), Kayseri Ulu Camii (XII. yüzyıl), Tokat Yağıbasan Medresesi (1151–52) gibi yapılarla karşılaştırmalı olarak değerlendirilmektedir. Danişmentlilerin 1178’de Selçuklu egemenliğine girmesine rağmen, mimari üslupları yüzyılın sonuna kadar etkisini sürdürmüştür. Bu nedenle Sivas Ulu Camii, geçiş dönemi yapıları arasında kabul edilir.
Güncel Durum ve Koruma
Yapı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altındadır. 2020’li yıllarda hazırlanan kapsamlı restorasyon projeleri kapsamında, yapı FPV dronlarla dijital olarak belgelenmiş, statik analizleri yapılmış ve gelecekteki koruma adımları planlanmıştır. Restorasyonun temel hedefi, caminin özgün yapısını koruyarak uzun vadeli kullanımını sağlamaktır.
Sivas Ulu Camii Dron Çekimi (AA)