Sümbüllü Kilise, Türkiye'nin Aksaray iline bağlı Güzelyurt ilçesinde, Ihlara Vadisi'nin sol yamacında, Melendiz Çayı seviyesinden yaklaşık 20 metre yükseklikte konumlanmıştır. Yapı, adını çevresinde yetişen sümbül çiçeklerinden almıştır. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde dini merkez olarak kullanılan vadide yer alan kilise, kaya kütlesine oyulmuş bir manastır kompleksinin parçası olarak düzenlenmiştir.
Sümbüllü Kilise (Anadolu Ajansı)
Mimari Özellikler
Sümbüllü Kilise, tek nefli, uzunlamasına dikdörtgen planlı bir yapıdır. Kilise, iki katlı olarak düzenlenmiş manastır kompleksinin alt katında yer almaktadır. Üst kat, cepheye paralel bir beşik tonozla örtülü mekândan oluşur ve buraya bir merdivenle ulaşılmaktadır. Kilisenin cephesi alt kısımda kabaca şekillendirilmiş; üst kısım ise duvar payeleri ile beş ayrı mekân birimine ayrılmış, bu bölümlere yuvarlak kemerli kapılar ve kör nişler yerleştirilmiştir. Cephe, kör arkadlı silmelerle itinalı biçimde sınırlandırılmıştır.
Kilisenin düz tavanına doğu yönünde basık bir kubbe oyulmuştur. Kuzey ve güneyde yer alan yan odalar, doğuda apsisle sonuçlanmaktadır. Güneydeki yan mekân düz tavanlı, kuzeydeki ise beşik tonozludur. Batıda konumlanan narteks, kilise ile güney yan odayı birbirine bağlamaktadır. Yapı, fonksiyonel olarak hem ibadet hem de yaşam alanlarını içeren bir manastır kompleksi özelliği göstermektedir.
Sümbüllü Kilise (Anadolu Ajansı)
Freskler ve İkonografi
Sümbüllü Kilise’de yer alan freskler 10. yüzyılın başlarından 12. yüzyılın başlarına kadar tarihlendirilmektedir. Apsis kubbesinde Mikail ve Cebrail arasında Meryem Blakhernatissa tasvir edilmiştir. Alt şeritte piskopos figürleri yer alır. Güneydeki yan odanın güney duvarında Müjde sahnesi, apsisinde Koimesis (Meryem’in Ölümü), kuzeydeki odanın apsisinde ise İsa’nın Mabede Takdimi sahnesi bulunmaktadır. Ana mekânın kubbesinde Pantokrator (Dünyanın Hakimi) İsa, güney duvarında ise Fırında Üç İbrani Genci ile çeşitli aziz figürleri işlenmiştir.
Restorasyon ve Koruma Çalışmaları
Sümbüllü Kilise’nin ilk bölümleri 1980 yılında ziyarete açılmıştır. Ancak üst kısımları yağmur suları ve dolgu nedeniyle kapalı kalmıştır. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan rölöve ve restorasyon projeleri kapsamında 2020’li yıllarda temizlik ve sağlamlaştırma çalışmaları başlatılmıştır. Aksaray Müze Müdürlüğü gözetiminde yapılan çalışmalarda kilisenin iç kısmındaki dolgu temizlenmiş, freskli barınma alanları, mutfak ve boş mezar odaları gibi mekânlar ortaya çıkarılmıştır. Bu bağlamda yapı, yalnızca bir kilise değil, aynı zamanda bir manastır kompleksi olarak değerlendirilmiştir.
Restorasyon çalışmaları Nevşehir Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü uzmanlarının katkılarıyla yürütülmüş, dış etkenlerden zarar görmemesi için koruma önlemleri alınmıştır. Dört ay süren bu çalışmalar sonucunda kilise, ziyaretçilere daha geniş ve güvenli bir şekilde açılmıştır.